Taksi Dolmuş Şoför Sigorta
Oğuz MÜLAYİM
Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi – Bilirkişi
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bilim Uzmanı
[email protected]
Giriş
Sigortalı olma, çalışma hayatında yer alan her kişinin en doğal hakkıdır. Sigortalı için hak olan bu husus aynı zamanda, bu kişi bir işverene bağlı olarak çalışıyor ise işveren açısından da yükümlülüğü ifade etmektedir. Ancak bazı çalışma şekilleri vardır ki; işin mahiyeti, çalışma şartları, süresi gibi değişken durumlardan dolayı işçi işveren ilişkisinin tam olarak ortaya konması zordur. Bu zorluk aynı zamanda sosyal güvenliğe ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında da devam etmektedir. Bu özelliklere sahip işlerden biri de; taksi, dolmuş ve buna benzer şehir içi toplu taşıma araçlarındaki şoförlük faaliyetidir. Bu ve benzeri araçlarda şoför olarak çalışan kişiler, genellikle tam bir iş ilişkisinden ziyade, araç kiralama veya işverene kazançtan pay verme gibi bilindik iş ilişkilerinden daha farklı usullerle çalışmakta, ayrıca bu çalışma çoğunlukla tam zamanlı olmamaktadır.
Bu nedenlerden dolayı işveren pozisyonunda bulunan araç sahipleri de araçlarını çalıştıran kişileri sigortalı yapma hususunda pek de istekli olmamaktadırlar. Yasa koyucu bu gibi durumları göz önünde bulundurarak soruna bir çözüm getirmeye çalışmıştır. 6111 sayılı Kanun’la (1), 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda (2) Ek 6. madde ile bir düzenleme getirilerek söz konusu kişilerin çalışmaları kısmi ve tam süreli ayrımına tabi tutulmuş ve ay içerisinde belirli bir sürenin altında çalışan şoförler için ayrı bir düzenleme getirilmiştir.
6111 Sayılı Kanun’la Getirilen Düzenlemeler
5510 sayılı Kanun’da sigortalılık şekilleri esas olarak 4. maddede düzenlenmiş; yine kısmen bazı sigorta kollarına tabi olan kişiler de 5. maddede zikredilmiştir. Ancak bu madde hükümlerinin çalışma hayatında yer alan kişilerin tamamını kapsama konusunda yetersiz kalması nedeniyle 6111 sayılı Kanunun 51 inci maddesiyle de bir kısım düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemelerden bir tanesi de ticari taksi, dolmuş ve benzeri şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışan kişilerden bir veya birden fazla kişi yanında kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içinde 10 günden az çalışanlara, kendileri tarafından prim ödemeleri şartıyla sigortalı olabilme imkânı tanınmıştır. Esasen bu düzenleme bir anlamda araç sahiplerini sosyal güvenliğe ilişkin yükümlülüklerden kurtarır gibi görünmektedir. Ancak bu sektörde kayıt dışı istihdamın yoğun olarak görülmesi ve yükümlülüklerin söz konusu kişilerce genelde yerine getirilmemesi nedeniyle konuya bir sorumluluk aktarımı şeklinden ziyade, çalışanların sigorta kapsamının genişletilmesi şeklinde bakmak daha doğru olacaktır.
Bu düzenlemeye göre herhangi bir şekilde ticari taksi ve toplu taşıma araçlarında bir veya birden fazla işveren tarafından ay içerisinde 10 günden daha az süre ile çalıştırılan kişiler; 18 yaşını doldurmuş olmaları, bu çalışmaları dışında hizmet akdine tabi, kendi adına ve hesabına bağımsız veya kamu görevlisi olarak çalışmamaları, isteğe bağlı sigortalı olmamaları, banka sandıklarına tabi çalışmalarının olmaması ve Kurum’dan herhangi bir sebepten dolayı gelir veya aylık almamaları şartı ile Kanun’un Ek 6. Maddesi kapsamında sigortalı sayılabileceklerdir.
Getirilen bu düzenlemenin araç sahiplerinin sosyal güvenliğe ilişkin yükümlülüğü tamamen ortadan kaldırdığını söyleyebilmek mümkün değildir. Zira düzenleme yalnızca ay içerisinde 10 günden kısa süre ile çalışan kişileri kapsamakla birlikte 10 günden fazla çalışan şoförler için sosyal güvenliğe ilişkin tüm yükümlülükler işveren üzerinde devam etmektedir. Başka bir deyişle araç sahipleri işveren sıfatı ile 10 günden fazla süreli çalışan araç şoförlerini sigortalı yapmak mecburiyetindedirler.
Ek-6 Kapsamında Yer Alan Şoförlerin Ödeyecekleri Sigorta Prim Oranları ve Faydalanacakları Sigorta Kolları
Kısmi süreli çalışan şoförler Ek 6. madde ile getirilen yeni düzenleme ile kısmi süreli çalışmaları neticesinde uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası kapsamında sigortalı sayılmaktadırlar. Buna göre ödenecek olan sigorta prim oranı uzun vadeli sigorta kolları için % 20 ve genel sağlık sigortası için de %12,5 tir. Hemen belirtelim ki bu kişiler çalıştıkları süreler kadar kısmi süreli değil; 2012 yılında 19 gün olmak üzere her yıl bir gün artırılacak şekilde primlerini ödeyecekler ve toplamda da ayda 30 gün sigortalı sayılacaklardır.
Yani çalışma süreleri 10 günden az olmasına rağmen 19 günden başlamak üzere her yıl bir gün artacak şekilde prim ödeyecek; bunun karşılığında ise Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) maddesi kapsamında 30 gün sigortalı kabul edileceklerdir. Bu durumda sigortalılar 2023 yılına kadar ödemedikleri bir süreyi de sigortalı olarak kazanmış sayılacaklar ve önemli bir fayda elde edeceklerdir. Sonuç olarak bu süreler yaşlılık ve ölüm aylığına hak kazanma, malul sayılma gibi konularda geçerli olacaktır.
Ayrıca çalışan kişiler genel sağlık sigortası kapsamında olmalarından dolayı, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri de genel sağlık sigortası kapsamında sayılarak aynı diğer sigortalılar gibi her türlü sağlık hizmetinden faydalanabileceklerdir. Ancak bu hususta da yasa koyucu bu kişileri primlerin ödenmesi hususunda 4/a lı kapsamında değil 4/b li kapsamında ki gibi değerlendirmiş ve kişilerin sağlık hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanunun (3) 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şartını getirmiştir.
Kısmi süreli çalışan şoförlerin sigortalılığının düzenlenmesi ile ilgili kısa vadeli sigorta kolları açısından önemli bir eksiklik bulunmaktadır. Zira bu kişiler kısa vadeli sigorta kolları kapsamına alınmadıklarından, iş kazası ve meslek hastalıkları gibi risk unsurları konusunda sosyal güvencenin dışında tutulmuşlardır. Özellikle şoförlerin çalışma şartları itibari ile sürekli trafikte olmaları, trafik kazası riskini son derece artırmaktadır. Ancak kanun koyucu kişileri bu sigorta kolu ile ilişkilendirmeyerek olası durumlarda kişilerin geçici veya sürekli işgöremezlik ödeneği alabilmesinin ve kısa vadeli sigorta kollarından sağlanabilecek diğer hakları kazanabilmesinin önüne geçmiştir.
Ek-6. madde kapsamında yer alan kişilerin tabi olabilecekleri son sigorta kolu ise işsizlik sigortasıdır. Kanun koyucu işsizlik sigortası priminin ödenmesi konusunda kişileri serbest bırakmıştır. Bu bağlamda kişiler, hem kendilerine hem de işverene ait olan toplam % 3 oranındaki işsizlik sigortası primini isterlerse ödeyebilecekler ve işsiz kaldıklarında şartlarının uygun olması durumunda işsizlik sigortası fonundan faydalanabileceklerdir.
Kapsamda Yer Alan Kişilerin Müracaat Şekli
Bu kapsamdaki sigortalılar öncelikle araç sahibi ile kısmi süreli iş sözleşmesi yapmak durumundadırlar. Daha sonra SGK internet sitesinde yer alan “Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarında Kısmi Süreli Çalışanlara Ait İşe Giriş Bildirgesi’ni”, araç sahibinin bağlı olduğu odaya onaylatmaları ve kısmi süreli iş sözleşmesi ile birlikte SGK İl Müdürlükleri veya SGK Merkez Müdürlükleri’ne ilgili belgeler ile müracaat etmeleri yeterli olacaktır. Niteliği itibari ile istisnai olarak düzenlenmiş bir sigorta kolu olması nedeniyle, sigortalılığın devamı kısmi süreli iş sözleşmesinin varlığına bağlı bulunduğundan, araç sahibi ile şoför arasındaki iş sözleşmenin süresinin bitiminde yenilenmesi ve yeni sözleşmenin de yine Sosyal Güvenlik Kurumu’na ibraz edilmesi gerekmektedir.
Sonuç ve Değerlendirmeler
Sosyal güvenlik sistemlerinin başarısı, kapsamının genişliği ile doğru orantılıdır. Bir sosyal güvenlik sisteminin kapsamının geniş olması ise çalışma hayatına ilişkin koşullara uygun düzenlemelerin yapılması ile mümkündür. Bu bağlamda yüksek oranda kayıt dışı çalışan taksi ve benzeri şehir içi toplu taşıma araçlarında kısmi süreli çalışan kişilerin sigortalılığı ile ilgili 6111 sayılı Kanun’la yeni bir düzenleme getirilmiş ve 01.03.2011 tarihinden itibaren uygulamaya konulmuştur. Bu hükümle taksi ve benzeri şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışan kişilerin sigortalılığı, yükümlülüklerin sigortalılar tarafından yerine getirilmesi kaydı ile genişletilmiştir. Ayrıca sigortalılık sürelerinin 4/a kapsamında değerlendirilmesi ise ayrı bir avantajdır. Uygulamanın yaygınlaşması, sektörel açıdan kayıt dışı istihdamı da önleyecektir. Düzenleme ile ilgili en büyük eksiklik ise; sigortalıların kısa vadeli sigorta kolları dışında tutulması ve özellikle olası trafik kazalarının iş kazası sayılmaması durumudur. İstekleri halinde işsizlik sigortasına bile dahil olabilen sigortalıların iş kazası ve meslek hastalıkları risklerine karşı korumasız bırakılmaları, konunun en önemli eksik yönünü oluşturmaktadır.
Dip Notlar:
(1) 25 Şubat 2011 Tarihli ve Mükerrer 27857 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.
(2) 16 Haziran 2006 Tarihli ve 26200 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.
(3) 28 Temmuz 1953 Tarihli ve 8469 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanmıştır.