Kira Gelirinde Vergiden Kaçmak
Levent GENÇYÜREK
Yeminli Mali Müşavir
levent.gencyurek@atlasymm.com.tr
İzmirli Taşımacıların Vergi Çilesi Bitti!
Bir yılı aşkın süredir sadece Kordon Vergi Dairesi mükellefli olan ve uluslar arası kara veya deniz taşımacılığı ile uğraşan şirketlerin yaşadığı komedi! sona erdi. İsterseniz önce bu güne nasıl geldik onu anlatalım sonra da başta İzmir Ticaret Odası ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi olmak üzere İzmirli sanayici ve ticaret erbabının ortak ve azimli çabasının sonucuna bakalım.
Eskiden beri taşımacılık istisnasından yararlanmak suretiyle KDV’ siz fatura kesen mükelleflerin beyannamelerini elektronik ortamda alan ve istisnaya ilişkin herhangi bir belge talep etmeyen Kordon Vergi Dairesi sonradan geçmiş yıllar için hukuken tartışmalı bazı belgeleri talep etmiş ve bu belgelerin hukuken sektörün gerçekleri içerisinde temin edilip edilemeyeceğine bakmadan katma değer vergilerini cezalı olarak talep etmişti. Türkiye çapında 447 vergi dairesi faaliyet göstermesine rağmen uygulamanın sadece İzmir’de ve tek bir vergi dairesince yürütülmesi de olayın bir başka garip yanı olmuştu.
Mükelleflerin bir kısmı 6111 sayılı yasadan yararlanırken, uzlaşma görüşmeleri olumsuz sonuçlanan bazı mükelleflerde dava yolunu tercih etmişti. Bu güne kadar sonuçlanan tüm davalar mükellef lehine sonuçlanırken Danıştay aşamasında davaların nasıl sonuçlanacağı ve 2007 ve izleyen yıllar için Kordon Vergi Dairesinin aynı uygulamaya devam edip etmeyeceği mükelleflerin “uykusunu kaçırmaya” devam ediyordu.
İzmirli işadamlarının zaman zaman “hayal kırıklığı” ve “umutsuzluk” içinde geçmesine rağmen ısrarla sürdürdükleri çabalar sonuç verdi. Baştan beri hukuksuz olduğu kadar adaletsiz olan uygulamaya son verilirken bundan sonrası içinde sağlam bir zemin oluşturuldu.
Yayımlanan Sirküler ile her şeyden önce bizlerin aylardır dile getirdiğimiz bir konu gündeme alınarak, KDV uygulamasında gerçek usulde vergilendirmenin esas olduğu ve bu usule göre verginin mükelleflerin beyanı üzerine tarh ve tahakkuk ettirildiği göz önüne alınarak, taşımacılık istisnasını e-beyanname kullanmak suretiyle beyan eden mükelleflerden beyanname ekinde herhangi bir liste veya belge talep edilmemesi esası getirildi.
Uluslar arası taşımacılık istisnasından yararlanarak vermiş oldukları hizmet için KDV tahsil etmeyen şirketlerle ilgili olarak herhangi bir tereddüt olması durumunda vergi dairesinin bu hususu araştırması doğaldır. Bu durumda da, taşıma işinin niteliğine göre özet beyan veya özet beyana dayanak oluşturan belgeler yeterli olacak.
Yapılan düzenleme ile bir belirsizlik ortadan kaldırılarak Uluslararası Taşımacılık yapan şirketlerin bundan böyle haksız bir vergi uygulaması ile karşılaşmalarının önüne geçilmiştir. Diğer taraftan, yayımlanan sirkülerler bağlayıcı olduğundan vergi incelemesi devam eden mükelleflerin özet beyan veya özet beyana dayanak oluşturan belgeleri (konşimento vb.) ibraz etmeleri incelemenin lehlerine sonuçlanması için yeterli olacaktır. Ayrıca, devam eden davalarda Vergi Mahkemeleri ve Danıştay ortaya çıkan yeni durumu göz önüne alacak, vergi dairesi de aleyhine olan davalar için Temyize gitmeyecektir.
Yapılan düzenleme ile, Taşımacılık İstisnasına ilişkin KDV’yi indirim olarak kullanan mükellefler yanında KDV iadesi talep edenler içinde uygulanabilir bir sistem getirilmiştir. Buna göre, KDV iadesi taşıma faturası ile indirilecek ve yüklenilen KDV listesinin yanı sıra, taşıma işinin mahiyetine göre özet beyan veya özet beyana dayanak oluşturan tevsik edici bir belgenin de eklendiği bir dilekçe ile talep edilecek.
Taşımacılık sektörünün yaşadığı sıkıntı hem idare hem de mükellefler açısından gelecek kuşaklara taşınacak önemli bir deney oldu. Sahip olduğu ticari kültür ve çalışma yapısı ile Vergi sistemimiz içerisinde ilkeli bir duruş sergileyen, umutsuzluğa düştükleri zamanlarda bile haklılıklarını yüksek sele dile getiren İzmir’li taşımacıların benzer durumlarda yine aynı refleksi göstereceklerine şüphe yok. Bundan sonrası için tek isteklerinin ise, ülke ekonomisine olan katkılarını sekteye uğratacak, çalışma şevk ve heyecanlarını olumsuz etkileyecek haksız ve adaletsiz uygulamaların sona ermesi olduğunu, tahmin etmek zor olmasa gerek.
Vergide Yeni Dönem!
2011 yılını vergisel açıda önemli gelişmeleri yaşayarak geçirdik. Kamuoyunda “af yasası” olarak bilinen ve devletle mükellefin bir anlamda “el sıkışması” anlamına gelen 6111 sayılı Yasa, uzun bir süre “vergi” nin gündemi meşgul etmesine yol açtı. Ancak, geçmiş yıldaki bu tempoya karşılık 2012 yılı için “az vergili” bir gündem olmayacak.
Bahar aylarının gelmesi ile birlikte, vergi kanunlarımızın temelini oluşturan “Vergi Usul Kanunu” yanında “Gelir Vergisi Kanunu” değişikliklerini konuşacağız. Özellikle Ticaret Kanunu’nun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte Vergi Usul Kanunu’ndaki değişiklikler önem kazanacak. Taslak çalışmaya göre Usul Kanununda yapılması planlanan düzenlemeleri özetleyelim:
– Emlak vergisine esas değerlere karşı mükelleflerde dava açılabilecek.
– Elektronik tebliğ uygulaması başlayacak ve elektronik ortamda yapılan tebliğ muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacak.
– Zaman aşımı süreleri değiştirilerek 5 yıllık genel süre 3 yıla indirilecek. Ancak kaçakçılık suçunda zamanaşımı süresi 8 yıla çıkarılacak.
– Uzlaşılan verginin vadesinde ödenmesi durumunda hesaplanan gecikme faizi % 25 oranında indirimli olarak uygulanacak.
– Defter tasdikinde açılış tasdiki gibi kapanış tasdiki de zorunlu hale getirilmekte.
– Türk Ticaret Kanunu’na benzer şekilde defter ve belgelerin saklama süresi 10 yıla çıkarılacak.
– Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirlerin sorumluluklarının sınırı çizilerek, kusurlu bulunmaları halinde zıyaa uğratılan verginin %5 i oranında cezaya muhatap tutulmaları sağlanacak. Ancak bu ceza 1.000 TL den az 100.000 TL den çok olamayacak.
– Taşınmazların maliyet bedeline dahil edilmesi veya gider yazılması ihtiyari olan noter, tapu, mahkeme, değer tespiti, danışmanlık bedeli, komisyon, nakliye, ilan giderleri gibi giderlerin maliyete eklenmesi zorunlu hale gelmekte.
– Kaçakçılık suçu da uzlaşma kapsamına alınmakta ancak kesilen vergi ve cezada uzlaşılmış olmasının ceza mahkemelerinde görülecek davalara etkisinin olmayacağı hüküm altına alınmakta.
– Hasılat yazılıp yazılmadığına bakılmaksızın, ticari faaliyetle ilgili bütün alacaklar için değersiz alacak yazma olanağı öngörülmekte.
– Sevk irsaliyesi ve yol denetimi uygulamasına son verilecek.
– Beyan esasına dayanıp dayanmadığına bakılmaksızın bütün vergilerin ve haksız iadelerin pişmanlık kapsamına alınması önerilmekte. Bu çerçevede, kaçakçılık fiilini işleyenlerin de pişmanlıktan yararlanması olanaklı hale getirilmekte.
– Vergi incelemesine yetkili olanlar, tam ve sınırlı incelemelerde süreler, inceleme raporlarının okuma komisyonlarında değerlendirilmesi vb bazı konular kanunda açıkça tanımlanacak.
– Vergi İncelemesinde nihai inceleme tutanakları düzenlenmeden önce inceleme sonucunda ortaya çıkan eleştiriye konu edilecek tespitler ilgililere bildirilecek, ilgililerin talebi halinde, eleştiri konusu tespitlerin değerlendirilmesi ve tutanakların imzalanması için mükellefe üç gün süre verilecek.
– Defter tutmaktaki katı kurallar daha esnetilerek tabi oldukları kanunlara bağlı kalmak şartıyla mükelleflerin defterlerini ve muhasebelerini işlerinin niteliğine uygun olarak diledikleri usul ve biçimde düzenlemesi imkanı sağlanmakta.
– Menkul kıymetlerin değerlenmesinde alış bedeli terk edilerek maliyet bedeline geçilmekte.
– Döviz cinsinden yapılan finansal kiralamalarda kur farklarına yönelik tereddütler giderilmekte. Kiracı tarafından, ilk edinim yılını takiben değerleme günü itibariyle yabancı paraya dayalı finansal kiralama sözleşmesi gereği yapılan değerlemelerden kaynaklanan tutarların aktifleştirilmeyeceği hüküm altına alınmakta.
– En az ceza haddindeki tutar yenilenerek her vergi ihbarnamesi için 100 TL’nin altında olan cezalar kesilemeyeceği hüküm altına alınmakta.
– BSMV defteri ve damga vergisi defteri kaldırılacak.
Kira Gelirinde Vergiden Kaçmak Zor!
Geliri sadece konut, işyeri v.b taşınmazların kiraya verilmesi sonucu elde edilen gayrimenkul sermaye iradından oluşan vatandaşlar için 2012 yılında çok farklı bir uygulama söz konusu.
Sahip oldukları taşınmazlardan 2011 yılında elde ettikleri kira geliri dışında beyana tabi başka bir geliri olmayanların 1-25 Mart arasında vermeleri gereken beyanname Gelir İdaresince hazırlanmış durumda. Mükellefin yapması gereken, gelir idaresinin internet sitesine girerek bu bilgileri kontrol ederek yanlış ise düzeltmek ve onaylamak. Yeni sistem ile mükelleflerin vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek için katlandıkları zaman kaybı ve parasal maliyetler azalacak. Diğer taraftan da, vergiye tâbi gelirlerin vergi kanunlarına hâkim olamama ya da ihmal gibi nedenlerle eksik ya da yanlış beyan edilmesi gibi risklerde en aza inecek.
Önceden hazırlanmış beyanname sisteminden halen kira geliri dolaysıyla mükellef olanlar yanında yeni mükellef olanlarda yararlanacak. Daha önce GMSİ yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunmayan şahısların, İnternet Vergi Dairesinde kendileri için hazırlanan GMSİ beyannamelerini elektronik ortamda onayladıkları anda, adlarına GMSİ için mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecek.
Önceden hazırlanmış GMSİ beyannamesinin mükellef tarafından elektronik ortamda onaylanması ile beraber vergiye ilişkin tahakkuk işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilecek ve tahakkuk fişi aynı anda elektronik ortamda mükellefe iletilecek. Mükellefin bundan sonra yapması gereken tahakkuk eden vergiyi Mart ve Temmuz sonu olmak üzere iki taksitte yatırmak. Bu sistemden yaralanmak istemeyen mükelleflerin daha önceki uygulamaya göre de beyanname vermesi mümkün.
Mükellefler İnternet Vergi Dairesi şifrelerini kullanarak veya kendileri için hazırlanmış güvenlik sorularını cevaplayarak Sistem’e giriş yapabileceklerdir. İnternet Vergi Dairesi şifresi bulunmayan mükellefler, herhangi bir vergi dairesine bizzat başvurarak form doldurmak suretiyle kullanıcı adı, şifre ve parola alabilecekler.
Gelir İdaresinde Başkanlıkça üçüncü taraflardan elde edilen bilgiler ve diğer bilgiler kullanılarak hazırlanan ve İnternet Vergi Dairesi’nde onaya sunulan beyannameler, mükellefler tarafından kontrol edilecek; eksiklik, hata veya yanlışlıkların bulunması halinde mükelleflerce düzeltilerek onaylanacak. Başkanlık tarafından doldurulan ve mükelleflerce elektronik ortamda onaylanan beyannamelerin içeriğinin doğruluğundan mükellefler sorumlu olacak. Bu yüzden bu bilgileri dikkatlice kontrol edip hatalı olanların düzeltilmesi gerekir. Onaylama işlemi sonucu otomatik olarak hazırlanan tahakkuk fişinin yine Sistem üzerinden mükellefe iletilmesi işlemi ile söz konusu tahakkuk fişi mükellefe tebliğ edilmiş sayılacak.
Gelir İdaresi kamuoyunun vergide adalet ve eşitlik beklentisi kapsamında özellikle kira gelirlerinin vergilendirilmesi konusunda çok hassas. Kira ödemlerinin banka vasıtasıyla ödenmesine ilişkin düzenleme ve banka kredilerine ilişkin bilgi paylaşımı gibi düzenlemeler hep bu çabanın göstergeleri. Yapılan çalışmaların karşılıksız kalmadığı da görülüyor. 2001 yılında 388.000 olan gayrimenkul sermaye iradı mükellef sayısı bu gün itibariyle 1.040.000 adede ulaşmış durumda.
Özellikle konut kira geliri elde eden mükelleflerin bu kira gelirini zamanında beyan etmemeleri durumunda bunun tespitinin artık çok kolay olduğunu unutmamaları gerekir. Zamanında beyan yapılmaması durumunda 2011 yılı için geçerli olan 2.800 TL istisna hakkının da kullanılamayacağı düşünüldüğünde, Mart ayı içerisinde gelir idaresinin internet sitesine girerek adımıza düzenlenmiş beyannamenin onaylanması akılca olacak.