T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı: B.07.1.GİB.4.06.16.01-2010-GVK-37-13-1012
Tarih: 18/11/2011
Konu: İrtifak hakkı bulunan iskele için geçmiş dönemlere ilişkin cari dönemde tahakkuk eden ve ödenen ecrimisil ödemelerinin gider olarak indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda … İşletme Müdürlüğünüz ile … İlçesi Malmüdürlüğü arasında yapılan taahhüt senedi ve 1991 tarihli ekspertiz raporu çerçevesinde Müdürlüğünüz bünyesinde bulunan iskele için 1.600 m² üzerinden tespit edilen yıllık ecrimisil tesis ücretinin 1991 yılından itibaren düzenli olarak ödendiğini ancak Malmüdürlüğünce söz konusu iskelenin tekrar ölçümü yapıldığında alanının 8.743 m² olduğunun tespit edilmesi nedeniyle geriye dönük 10 yıllık ecrimisil tahakkuk ettirildiği belirtilerek tahakkuk eden ve ödenen ecrimisilin gider olarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edilmektedir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 74 üncü maddesine istinaden çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmelikte, ecrimisil; “Hazine taşınmazının, idarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, idarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazın işgalden önceki haliyle elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak idarece talep edilen tazminat” şeklinde tanımlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden tespit edileceği, safi kurum kazancının tespitinde Gelir VergisiKanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesi ile “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır.” hükmü yer almış olup 39 uncu maddesinin parantez içi hükmünde de ticari kazancın tespitinde gayrisafi hasılat deyiminin tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, indirilecek giderlerin ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği belirtilmiştir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun indirilecek giderlerle ilgili 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan veya tazminatların, safi kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi kabul edilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının;
(d) bendinde, Kurumlar Vergisi Kanununa göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin,
(g) bendinde de sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderlerinin
gider olarak indiriminin kabul edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, … İşletme Müdürlüğünüz bünyesinde bulunan iskele için tarafınızdan ödenen ecrimisil ödemelerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.