Engellilere Taşıt Alımında Sağlanan ÖTV
Levent GENÇYÜREK
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Bilindiği üzere, ÖTV Kanununun 7 nci maddesinin 2 numaralı bendi ile;
– Binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtların (motor silindir hacmi 1.600 cm³’ü aşanlar hariç),
– Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtların (motor silindir hacmi 2.800 cm³’ü aşanlar hariç),
– Motosikletler (mopedler dahil) ve bir yardımcı motoru bulunan tekerlekli taşıtların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler ile bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den istisna edilmiştir.
Yukarıda sözü edilen araçların sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malul ve engelliler tarafından ilk iktisabında ÖTV istisnası uygulanması için, bu kişilerin araçları kullanması şartı aranılmamakta ve özel tertibat yaptırılmasına da gerek bulunmamaktadır.
İstisna uygulamasında, aracın ilk iktisabını yapacak olan kişinin sakatlık derecesinin % 90 veya daha fazla olduğuna dair yetkili sağlık kuruluşlarından alınacak sağlık kurulu raporu aslı veya noter onaylı örneğini, araçların ilk iktisabının yapılacağı motorlu araç ticareti yapan yetkili satıcı veya bayi tarafından vergi dairesine verilecek ÖTV beyannamesine eklenmesi yeterlidir.
Sakatlık derecesi % 90’ın altında olanların ise söz konusu istisnadan yararlanabilmesi için:
– Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca yetkili sağlık kuruluşundan alınan sağlık kurulu raporunun aslı veya noter onaylı örneğinin,
– Aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belgenin aslı veya noter onaylı örneğinin,
– H sınıfı sürücü belgesinin fotokopisinin,
motorlu araç ticareti yapan yetkili satıcı veya bayi tarafından verilecek ÖTV beyannamesine eklenmesi gerekmektedir.
Engellilerin araç alımında sağlanan ÖTV avantajı (Katma Değer Vergisi ÖTV dahil bedel üzerinden hesaplandığı için aynı zamanda KDV avantajı) konusunda son zamanlarda engelliler lehine yapılan değişiklikleri özetlemek gerekirse;
1- Kaza Durumunda 5 Yıllık Süre Hesabı
Yukarıda açıklandığı üzere engellilere sağlanan ÖTV siz taşıt satın alma imkanı 5 yılda bir defa kullanılabilmektedir. 5 Yıllık süre içersinde aracını elden çıkaran engellinin bu sürenin geçmesini beklemesi gerekmektedir. Bu süre sınırının sağlanan imkanın alım satım suretiyle kötüye kullanılmasını önlemek için konulduğu açık olmakla birlikte doğal afetler v.b sebeplerle aracın pert olması durumunda da bu hükmün uygulanmasını hukuki açıdan açıklamak çok zor. İşte bu kaygılar göz önüne alınarak yapılan yasal değişiklik ile yukarıda cins ve özellikleri belirtilen taşıtların malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi halinde yeni bir aracın alınmasında 5 yıl şartı aranmamaktadır.
Buna göre sahip olduğu araç hurdaya çıkan engelli yeni bir aracın ilk iktisabında bu istisnadan yararlanması için, aracının deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale geldiğini tevsik eden ekspertiz raporu ile “hurdaya çıkarılmıştır” damgası vurularak kayıt konulan tescil belgesinin aslı veya noter onaylı örneği araçların ilk iktisabının yapılacağı motorlu araç ticareti yapanlara ibraz edecek bunlar tarafından da vergi dairesine verilecek ÖTV beyannamesine eklenmesi yeterli olacaktır.
2- 5 Yıllık Süre Geçtikten Sonra Aracın Satışı
ÖTV Kanununa göre, engelli indirimi kapsamında satın alınan taşıt araçlarının aradan kaç yıl geçerse geçsin engelli kapsamında olmayan bir şahsa satışı halinde (veraset yoluyla intikal hariç) daha önceden tahsil edilmeyen ÖTV alınmaktaydı. Bu uygulama satılan aracın satış bedelini aşan bir ÖTV yükü ile karşılaşan engellilerin itirazına rağmen yıllarca sürdürüldü. Sonunda büyük sıkıntılar doğuran bu uygulamada makul bir çözüm bulundu.
Yeni uygulamaya göre, engelli istisnası kapsamında satın alınan araçlar, 5 yıl kullanıldıktan sonra engelli kapsamında olmayan şahıslara satılsa dahi daha önce tahsil edilmeyen ÖTV aranılmamaktadır.
3- Sakatlık Derecesi
Sakatlık derecesi % 90’ın üzerinde olanlar için başka bir şart aranmaksızın, altında olanlar için ise “H” sınıfı sürücü belgesini haiz olunması ve araçta sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırılması şartıyla istisna uygulanacaktır. Sakatlık derecesi % 90’ın altında olanlarda, bu şartları haiz olmak koşuluyla sakatlık derecesinin önemi bulunmamaktadır.
4- Hareket Ettirici Tertibat
Kanunun uygulanmasında hareket ettirici aksam olarak debriyaj, fren ve gaz pedalları ile vites kolunda sabitlenmiş bir şekilde özel tertibat yapılması gerekmekte olup, yapılan özel tertibatın kişinin sakatlığıyla uyumlu olması da yasal bir zorunluluktur.
Sakatlık derecesi % 90’ın altında olanların gaz, fren, debriyaj pedalları ile vites kolunda sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptırmaksızın kullanabilecek olduğu araçlar ile aracı hareket ettirici özel tertibat sayılmayan (direksiyona topuz takılması, engelin bulunduğu taraftaki silecek kolu, sinyal, cam silecek kumandası, dörtlü flaşör, ön-arka cam su fıskiyesi, korna ve kontak gibi düzeneklerin diğer tarafa alınması veya direksiyon simidine monte edilmesi vb.) tadilat yapılmak suretiyle kullanılabilecek olan araçların ilk iktisabında söz konusu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
5- Sol Ayak veya Bacakta Sakatlık
Otomatik vitesli araçlar, başka bir tadilat olmaksızın özel tertibatlı araç olarak değerlendirilmemektedir. Buna göre otomatik vitesli araçların gaz veya fren pedalı ya da vites kolunda sakatlığa uygun olarak yaptırılan tadilatlar, hareket ettirici özel tertibat sayılacak ve sağ ayağındaki veya sağ bacağındaki sakatlık nedeniyle bu şekilde otomatik vitesli araç kullanabilecek olanlar, bu araçları ilk iktisabında istisnadan yararlanabilecektir.
Anılan yasa hükmünün engellilerin sakatlıklarına göre ayrım yapılmasını öngören bir amaç gütmesi söz konusu olmayacağından, sol alt ekstremitede (ayak veya bacakta) sakatlığı olanlar için otomatik vitesin hareket ettirici özel tertibat olarak sayılması gerekmektedir. Buna göre, sağlık raporuna göre sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engellilerin “H” sınıfı sürücü belgesi olması halinde, başkaca özel tertibat yapılmasına gerek olmaksızın otomatik vitesli araçları ilk iktisabında bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Bu durumda sakatlık derecesi % 90’ın altında olup, sadece sol alt ekstremitede sakatlığı bulunan malul ve engelliler için yetkili satıcılar veya bayiler tarafından verilecek ÖTV beyannamesine, aracın sakatlığa uygun olarak tadil edildiğine dair teknik belge yerine aracın otomatik vitesli olduğuna dair “uygunluk belgesi” nin aslı veya noter onaylı örneği eklenecektir.
6- Aracın Satışından Sonra Yeni Araç Alınması
Yukarıda açıklandığı üzere, engelli istisnası kapsamında satın alınan aracın edinme tarihinden itibaren 5 yıl geçmeden engelli kapsamında olmayan bir şahsa satışı, hibe edilmesi veya bağışlanması halinde adına kayıt ve tescil işlemi yapılan alıcı tarafından, araçların istisnadan yararlandığı ilk iktisabındaki matrah esas alınmak suretiyle, söz konusu aracı iktisap edenin kayıt ve tescil ettireceği tarihteki oran üzerinden ÖTV beyan edilmesi gerekmektedir. Ancak, 5 yıl geçmeden bu şekilde elden çıkarılan araca ilişkin ÖTV’nin ödenmiş olması engelliye 5 yıl beklemeden yeni araç alma hakkı vermemektedir. Yeni araç alımı için ilk araç alımından itibaren 5 yılın geçmesi beklenecektir.
Ancak, istisnadan yararlanılarak iktisap ettiği aracı 5 yıldan fazla süredir elinde bulunduran engelli yeni bir aracıda aynı kapsamda ÖTV ödemeden alabilecektir. Bu şekilde istisnadan yararlanılabilmesi için eldeki aracın satılmasına gerek bulunmamaktadır.
7-Sağlık Kurulu Raporlarının Tarihi
Engellilere sağlanan ÖTV İndiriminden yararlanmak için, 29/6/2006 tarihli ve 2006/10660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımlandığı 16/7/2006 tarihinden önce alınmış olan raporların, söz konusu Kararname eki “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak yenileneceğine dair ÖTV mevzuatında herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tarihten önce usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan sağlık kurulu raporları da ÖTV istisnası uygulamasında geçerlidir.