Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Tasfiyesi Sona Eren Kurumlarda Takip Yöntemi

Tasfiyesi Sona Eren Kurumlarda Takip Yöntemi

Muharrem ÖZDEMİR 
Vergi Denetmeni

Fatma ADAK
Vergi Denetmen Yardımcısı

 1- Genel Olarak Kanuni Temsilcilik

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesinde, “Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.

Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye’de bulunmayan mükelleflerin Türkiye’deki temsilcileri hakkında da uygulanır.

Tüzelkişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 333 üncü maddesinin ikinci fıkrasında tüzelkişilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumluluğu hakkındaki 10 uncu madde hükmünün vergi cezaları hakkında da uygulanacağı, 162 nci maddesinin birinci fıkrasında ise, tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği hükmü mevcuttur.

Bunun yanında 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 17/7 maddesinde de tasfiye memurunun sorumluluğu açıklanmış olup tasfiye memurlarının kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergilerin asıl ve zamlarından ve vergi cezalarından sorumlu olacakları hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 17/9 maddesine göre ise, Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezalar, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olurlar. Şu kadar ki, bu fıkra uyarınca tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlıdır.[1]

6183 Sayılı Kanunu’nun 32.maddesinde ise “hükmi şahısların tasfiyesinde bunların borçlu bulundukları amme alacaklarını ödeme ve bu kanun hükümlerinin tatbikiyle ilgili vecibeleri tasfiye memurlarına, hükmi şahsiyeti olmayan ortaklıklarla yabancı kurumların Türkiye’deki şube, ajans ve mümessilliklerinin tasfiyesinde bunların vecibeleri tasfiyeyi yürütenlere geçeceği” ifade edilmiştir.

Aynı kanunun mükerrer 35.maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 10.maddesi birbirine paralel olarak düzenlenmiş olup kanuni temsilcilerin sorumluluğu ele alınmıştır. Buna göre; Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.

6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun Tasfiye’ye ilişkin hükümleri “Beşinci Kısım’da” ele alınmıştır. Tasfiye haline giren şirket, bu kanunun 208.maddesine göre tasfiye gayesiyle mahdut olarak hükmi şahsiyetini muhafaza ve ticaret unvanını (tasfiye halinde) ibaresini ilave suretiyle etmek suretiyle kullanacağı, tasfiye memurları şirket mukavelesiyle, şirketin devamı sırasında veya infisahından sonra ortakların ittifakıyla seçileceği ifade edilmiş olup, 242.maddesine göre ise tasfiyenin sona ermesi üzerine, şirketin ticaret unvanının sicilden silinmesi için keyfiyet tasfiye memurları tarafından ticaret siciline tescil ve ilan ettirileceği hüküm altına alınmıştır.

2- Tasfiyesi Sona Eren Şirketlerde Takip ve Tebliğ Usulü

213 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi tebliğ yapılacak kimseleri açıklamış olup bir ve ikinci fıkrası hükmünde, “Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzelkişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzelkişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir” denilmektedir.

Tasfiyeye giren tüzel kişilerde gerek tasfiyeye girişten önceki ve gerekse tasfiyeye girdikten sonraki dönemlere ait vergi ve cezalara ilişkin tebliğin tasfiye memuruna yapılması, ancak tasfiyenin sona ermesi halinde bu durumun tescil ve ilanı ile şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinden tebliğin şirketin ilgili dönemdeki kanuni temsilcisi adına yapılması gerekmektedir. (Tebliğata İlişkin)

Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezalar, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılır. (Tarhiyata İlişkin)

Tasfiyesi Sonuçlanmış

Şirketler

Tasfiye Halindeki

Şirketler

Faaliyeti Devam Eden Şirketler
Tarhiyat
  • Tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilci adına,
  • Tasfiye dönemi için ise tasfiye memuru adına,
Tasfiye halindeki tüzel kişilik adına Tüzel kişilik adına
Tebliğat
  • Tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilci adına,
  • Tasfiye dönemi için ise tasfiye memuru adına,
Tasfiye memuru Kanuni temsilciye

3- Konuya İlişkin Yargı ve Bakanlık Görüşleri

Exit mobile version