Kadın İşçilerin Hakları
Cumhur Sinan ÖZDEMİR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Müfettişi
[email protected]
Kadın İşçilerin İş Kanunu Yönünden Hakları
Eşit Davranma İlkesi
4857 sayılı İş Kanunu 5.maddesi gereği iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamaz. İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı kılmaz. Yasal düzenleme gereği işveren işçinin cinsiyeti nedeniyle iş ilişkisinin kurulmasında, uygulanmasında, sona ermesinde ve ücret ödenmesi hususlarında ayrımcılık yapamayacaktır.
Fesih İçin Geçerli Sebep Oluşturmayacak Haller
4857 sayılı İş Kanunu 18.maddesi genel iş güvencesi hükümleri dışında kadın işçiler için özel düzenleme getirerek “d- ırk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler. e- 74. maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek” hususlarının geçerli fesih sebebi oluşturmayacağını belirtmiştir.
Yıllık İzin Günlerinin Hesaplanması Bakımından Çalışılmış Sayılacak Haller
4857 sayılı İş Kanunu 55.maddesi gereği “Kadın işçilerin 74. madde gereğince doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler” yıllık izin günlerinin hesaplanması bakımından çalışılmış sayılacaktır.
Çalışma Sürelerinin Hesabında Çalışılmış Gibi Sayılacak Haller
4857 sayılı İş Kanunu 66.maddesi gereği “Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler” çalışma sürelerinin hesabında çalışılmış gibi sayılacaktır.
Yer ve Su Altında Çalıştırma Yasağı
4857 sayılı İş Kanunu 72.maddesi gereği maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
Gece Çalıştırma Yasağı
4857 sayılı İş Kanunu 73.maddesi gereği sanayiye ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır. Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik ile kadın işçilerin gece postalarında 7,5 saatten fazla çalıştırılamayacağı, işverenlerin kadın işçileri işyerine sağlıklı bir biçimde ulaştırması, sağlık raporu alma gerekliliği, gebelik ve analık durumlarında çalıştırma yasağı gibi koruyucu düzenlemeler getirilmiştir.
Analık Halinde Çalışma ve Süt İzni
4857 sayılı İş Kanunu 74.maddesi gereği kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir. Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.
Ağır ve Tehlikeli İşler
4857 sayılı İş Kanunu 85.maddesine göre çıkarılan Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği ile kadınların hangi işlerde çalıştırılabileceği ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Gebe veya Çocuk Emziren Kadınlar
4857 sayılı İş Kanunu 85.maddesine göre çıkarılan Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik ile işyerlerindeki gebe, yeni doğum yapmış veya emziren işçilerin işteki güvenlik ve sağlığının sağlanması ve geliştirilmesini destekleyecek önlemler, bu işçilerin hangi dönemlerde ne gibi işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğu, bu işçilerin çalıştırılabileceği işlerde hangi şart ve usullere uyulacağı, emzirme odalarının veya çocuk bakım yurtlarının (kreş) nasıl kurulacağı ve hangi şartları taşıyacağı gibi hususlar düzenlenmiştir.
Evlilik Nedeniyle Kıdem Tazminatına Hak Kazanma
4857 sayılı İş Kanunu 120 ve geçici 6.maddesi gereği “Kıdem tazminatı için bir kıdem tazminatı fonu kurulur. Kıdem tazminatı fonuna ilişkin Kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar işçilerin kıdemleri için 1475 sayılı İş Kanunu 14.maddesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hakları saklıdır” hükmünü içeren yasal düzenlemede bir değişiklik olmamıştır.
Özellikle kadın işçileri ilgilendiren “Evlilik Nedeniyle Kıdem Tazminatına” hak kazanımı uygulaması devam ediyor ve kaldırılmasına yönelik bir yasal düzenleme de henüz yoktur. Bu nedenle kadın işçilerin evlilik tarihini, tatil programlarını değiştirmesine gerek yoktur.
Evlenen kadın işçiye müracaatı halinde kıdem tazminatını ödemeyen işveren hakkında kadın işçiler doğrudan İş Mahkemesine müracaat edebilecekleri gibi, idari yönden incelenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikâyette bulunabilirler.
Kadın İşçilerin Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Yönünden Hakları
Doğum Borçlanması
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 41.maddesi gereği analık halinde borçlanma, erkeklerin askerlik borçlanmasına karşılık kadın sigortalılara yönelik bir düzenlemedir ve ilk kez 5510 sayılı Kanunda yer verilmiştir. Yasal düzenleme ile çocuğun bakıma muhtaç olduğu en fazla iki yıllık süreyi annesiyle beraber geçirmesi ve bu sürenin de borçlanılarak çalışılmış süreler gibi değerlendirilmesine imkân sağlamaktır. Bu hak sadece Kanunun 4/a (eski SSK) maddesi kapsamındaki sigortalılara verilmiştir. Kadın sigortalının analığı halinde belirli şartların varlığı halinde en fazla iki çocuk için toplam 4 yıllık süre borçlanılabilecektir.
5510 sayılı Kanun 4/a (eski SSK) kapsamındaki sigortalı kadının doğumdan sonraki iki yıllık süreyi borçlanabilmesi için;
- Doğumdan önce sigortalı olarak tescili bulunacaktır.
- Doğumdan sonraki iki yıllık süre içinde adına prim ödenmeyecektir.
- Doğum işyerinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşecektir.
- Borçlanılacak sürede çocuğu yaşayacaktır.
Yasal düzenleme gereği iki yıllık sürenin hesabında doğum tarihi dikkate alınacaktır.İki yıllık süre içerisinde prim ödenmeyen gün sayısı kadar borçlanma yapılabilecektir.Doğum sonrası iki yıllık süre içinde kadın sigortalı adına bildirim yapılması durumunda, bildirilen gün sayısı iki yıllık süreden düşecektir.
Kadın Sigortalının Malül Çocuğu Bulunması
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tüm hükümleri ile 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 01.10.2008 tarihi itibarıyla çalışmaya başlayan veya daha önce çalışmaya başlayıp çalışmasına devam eden kadın sigortalılar başkasının sürekli bakımına muhtaç malül çocuğu olduğunu Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığınca uygun görülecek raporla belgelemeleri durumunda daha erken emekli olabileceklerdir. 5510 sayılı Kanunun 28.maddesi gereği 01.10.2008 tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenecek ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilecektir. Evlat edinilen çocuğu bu durumda olan kadın sigortalılarda bu haktan yararlanacaktır.
Emziren Kadın Sigortalı
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği emzirme döneminde kadın sigortalının uğrayacağı kazalar iş kazası sayılmıştır. Kadın sigortalıya bu durumda çalışamadığı dönem için geçici iş göremezlik veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilecektir.
Evlenme Ödeneği (Çeyiz Yardımı)
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 37.maddesi ile belirlenen evlilik yardımı, 4/a (eski SSK) 4/b (eski Bağ-Kur) ve 4/c (eski Emekli Sandığı) kapsamında yetim aylığı alan, evlenmeleri nedeniyle gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarının evlenmeleri ve talepte bulunmaları durumunda aldıkları aylık ve gelirlerinin iki yıllık tutarında evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlilik yardımı bir defaya (bir evliliğe) mahsus olarak verilmekte olup, istenilen evlilikte alınabilir. Yani ister ilk evlilikte, isterse ikinci evliliğinde kız çocukları alabilirler. Evlilik yardımı alan kız çocuğunun aylığı kesildiği tarihten itibaren iki yıllık süre içinde boşanması veya dul kalması nedeniyle yeniden hak sahibi olması durumunda, 2 yıllık süre tamamlanıncaya kadar aylık ve gelir bağlanmaz. Ancak bu durumda olanlar genel sağlık sigortası kapsamında sayılırlar.
Evde Örgü, Dantel, Mantı, Erişte Yapan Kadınların Durumu
193 sayılı Gelir Vergisinin 9.maddesi “Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanları” vergiden muaf esnaf olarak tanımlamıştır.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği İsteğe bağlı sigortalılar başlıklı geçici 3.maddesinin 4.fıkrası “01.10.2008 tarihinden önce, 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 9.maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 01.10.2008 tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen kadınların; isteğe bağlı sigortalı olarak 2008 yılı için Kanunun 82.maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler. Bu durumdaki sigortalıların tespiti, Maliye Bakanlığı’nın görüşü alınarak Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır” hükmü gereği 01.10.2008 tarihinden itibaren yasal düzenlemede belirtilen işi yaptıklarını ilgili vergi dairelerinden alacakları belge ile kanıtlayan kadın sigortalılar 2008 yılı için 15 günlük, 2009 yılı için 16 günlük, 2010 yılı için 17 günlük (her yıl bir puan artarak) prim ödeyerek diğer bir ifadeyle daha az prim ödeyerek 30 günlük prim ödemiş sayılacaklar ve emeklilik ile sağlık hizmetlerinden yararlanabileceklerdir.