Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

İşe Girerken İşçiye İstifa Dilekçesi-İbraname-Senet İmzalatılması

İşe Girerken İstifa Dilekçesi-İbraname

Cumhur Sinan ÖZDEMİR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Müfettişi
csnozdemir@gmail.com

İşçiler tarafından “işverenlerce; işe girerken tüm haklarımı aldım yönünde imzalı boş istifa dilekçesi veya ibraname, hatta miktar ve ödeme tarih kısmı boş bırakılmış senet alındığı” iddiaları sık sık gündeme getirilmektedir.

Uygulamada boş matbu ve imzalı istifa dilekçeleri ile matbu imzalı ibranamelere sık rastlanmakta, çok sık olmasa da işçilerden yasal haklarına karşı kullanılmak üzere senet alındığı da görülmektedir.

Uygulamada işçilere neden böyle bir belgeyi imzaladıkları sorulduğunda verilen genel cevap “işe ihtiyacım vardı, imzalamak zorundaydım” şeklindedir. Bir kısım işçi de bu belgelerin İş Kanunu yönünden imzalanmasının zorunlu olduğu beyanı üzerine imzaladıklarını ifade etmiştir.

İş Kanunu işe girerken işçiden; imzalı boş istifa dilekçesi/ibraname ve/veya senet alınacağı yönünde bir düzenleme öngörmemiştir.

Uygulamada görüldüğü üzere işçiden işe girerken senet alınmasındaki genel amaç icra tehdidi ile işçinin İş Kanunundan doğan (ihbar-kıdem tazminatı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti gibi) yasal haklarından feragat edilmesini sağlamaktır. Boş istifa dilekçesi ve ibraname almaktaki amaçta budur.

Yargıtay (1) “Davacı, karşı davalı ihbar, kıdem tazminatı, fazla çalışma, performans priminin, davalı ve karsı davacı ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, asıl davayı reddetmiş, karşı davayı kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.’nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Uyuşmazlık, dosya içeriğinde bulunan istifanın ve buna bağlı feshin hukuki sonuçları noktasında toplanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde haklı neden göstermeden ve ayrıca tazminat haklarının ödeneceği beyan edilerek is sözleşmesinin fesih edildiğini ve daha sonra tazminatının ödenmesi koşulu ile istifaname imzalattırıldığı, ayrıca da ise girişte imzalatılan senet ile icra tehdidinde bulunulduğunu ifade etmiştir. Gerçektende davacı tarafından 09.01.2005 tarihli ihtarnamede, dava dilekçesinde belirttiği olgular tekrar edilmiş, baskı ile kendisinden imzalı istifa dilekçesi alındığı ileri sürülmüştür. Yine taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 14.maddesinde cezai şart düzenlenmiştir. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı işçiden işveren tarafından ise girişte senet alındığı ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshine esas alınan istifa belgesinin serbest irade ile imzalanıp imzalanmadığı olgusunun önemi ortaya çıkmaktadır. Davanın sonucuna etkili olan senet alma işlemi hakkında mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. İşverenin diğer işçilere de bu tür bir uygulama yapılıp yapılmadığının HUMK’ nün 75.maddesi doğrultusunda araştırmanın gereği ortaya çıkmaktadır. Mahkemece kuşkuya yer verilmeyecek şekilde yukarıdaki sorunların ortaya çıkarılması gerektiğinde olayın bu özelliğine ilişkin ispat kurallarının gündeme getirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir” kararında; davacı işçiden işveren tarafından ise girişte senet alındığı ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshine esas alınan istifa belgesinin serbest irade ile imzalanıp imzalanmadığı olgusunun önemli olduğu belirtilmiştir.

İşçilerden işe girerken imzalı istifa dilekçesi, ibraname ve senet alınması İş Kanunu yönünden ayrı bir suç teşkil etmese de Türk Ceza Kanunu yönünden suç teşkil edeceği kanaatindeyim.

Türk Ceza Kanunu’nun “İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali” başlıklı 117/4.maddesinde “Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan yada bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir” şeklinde düzenleme öngörmüştür. İşe girişte işçiden senet alınması ve bu senet tehdidi ile iş sözleşmesinin feshinde işçinin istifa dilekçesi vermeye zorlanması kanaatimce kanun hükmü anlamında suç teşkil eder.

Sonuç:

İş Kanunu işe girerken işçiden; imzalı boş istifa dilekçesi/ibraname ve/veya senet alınacağı yönünde bir düzenleme öngörmemiştir.

İşçilerin çalışma süresi içinde doğacak işçilik haklarından mahrum kalmamak için işe girerken boş istifa dilekçesi/ibraname ve/veya senet imzalamamaları gerekir.

İşçilerin işe girerken boş istifa dilekçesi/ibraname ve/veya senet imzalatıldığı iddialarının idari yönden tespiti zordur. Çünkü hiçbir işveren aksi yönde bir beyan vermeyeceği gibi imzalı, boş senetleri de ibraz etmeyecektir.Bu durumda bulunan ve yasal hakları yönünden mağdur olan işçilerin kanaatimce şahit ve/veya belgeleri ile birlikte konuyu yargıya intikal ettirmeleri gerekir.

Özellikle temizlik, güvenlik gibi çok sayıda işçinin istihdam edildiği ihaleli işlerde; her ihale bitiminde, işçilere ihbar-kıdem tazminatı,yıllık izin ücreti gibi sair haklarının ödenmemesi için toplu istifa dilekçeleri veya ibranamelerin alındığı sık görülmektedir. Kanaatimce bu durumda olan tüm işçilerin birlikte konuyu yargıya intikal ettirmeleri, istifa dilekçesi ve/veya ibraname alımında tehdit unsuru varsa Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmaları yerinde olacaktır.

Dip Not:

(1) Yargıtay 9.HD-E:2007/7418-K:2007/34213-T:14.11.2007

Exit mobile version