e-Beyannameyi Göndermeye Aracılık Eden SMM YMM
Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
t.apak@apakymm.com
1.Giriş:
Tam otomasyona geçmiş vergi dairelerine, vergi beyannamelerinin elektronik ortamda gönderilmesi ile ilgili usul ve esaslar 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.
Diğer taraftan, 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bazı beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi zorunluluğu getirilmiş olup, elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen beyannamelerin 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda gönderileceği belirtilmiştir.
Ancak, 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin taahhütname verilmesi zorunluluğuna ilişkin kuralları Danıştay 7. Dairesinin 13/11/2007 tarih ve 2005/1204 Esas No.lu ve 2007/4633 Karar No.lu kararı ile iptal edilmiştir.
Son olarak, 22 Ağustos 2008 tarih, 26975 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 386 Seri No.lu Vergi Usul kanunu Genel Tebliği ile; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının 5228 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle değişen (4) numaralı bendinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden, 340 ve 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde önemli bazı değişiklikler yapılmış olup, bu değişikler arasında öne çıkanı ise; “Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklardır” hükmüdür.
2.Kapsam:
a) 386 Sıra No.lu Tebliğ ile 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Yapılan Önemli Bazı Değişiklikler ve Eklemeler
- “Elektronik Beyanname Gönderme Talep Formu ve Taahhütnamesi” (Taahhütname kaldırılarak) “Elektronik Beyanname Gönderme Talep Formu”” şeklinde değiştirilmiştir.
- “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık Yetkisi Talep Formu ve Taahhütnamesi” (Taahhütname kaldırılarak) “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık Yetkisi Talep Formu”” şeklinde değiştirilmiştir.
- “Beyannamelerin İmzalanması ve Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün 1 inci bendinin sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Söz konusu kişiler bildirim anına kadar yapılan işlemlerden ve taraflarına verilen kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumlu olacaklardır.”
- “Beyannamelerin İmzalanması ve Diğer Hususlar” başlıklı bölümüne 4 üncü bentten sonra gelmek üzere 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 inci bentler eklenmiştir. Buna göre;
Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Sadece aracılık hizmeti alan mükellefler veya kanuni temsilcileri, beyannameye yansıması gereken her türlü bilgiyi aracılık hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilere, tam ve doğru olarak sunmakla yükümlüdürler. Aracılık hizmeti veren gerçek ve tüzel kişiler de verilen bu bilgiler doğrultusunda elektronik beyanname formatına uygun olarak beyannameleri düzenlemek zorundadırlar. Bu bilgilerin elektronik ortamda gönderilerek onaylanan beyannameye doğru yansıtılmaması halinde, ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
- Beyannamelerini kendileri gönderebilecek mükellefler ile aracılık yetkisi verilmiş gerçek ve tüzel kişiler kendilerine verilen kullanıcı kodu, parola ve şifrenin kullanımından sorumludurlar. Bu nedenle kullanıcı kodu, parola ve şifrelerini; başka amaçlarla kullanamazlar, herhangi bir üçüncü kişiye açıklayamazlar ve kullanımına izin veremezler, işyerinin satışı, transferi ve işi bırakmada üçüncü kişilere devredemezler, kiralayamazlar ve satamazlar.
- Elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen beyannameler için belirlenen usul ve esaslar, elektronik ortamda gönderilme zorunluluğu getirilen bildirimler için de geçerlidir.
b) 346 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Yapılan Değişiklik
- “Aracılık Yetkisi Verilen Kişilerin Bağlı Oldukları Vergi Dairesinin Tam Otomasyonlu Olmaması” başlıklı bölümünün ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tam otomasyonlu olmayan vergi dairelerinin mükellefi olan ve aracılık yetkisi almak isteyen meslek mensupları bağlı bulundukları vergi dairelerine 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde (Ek:2) yer alan talep formunu verecekler; vergi dairesi, talep formunun bir örneğini Gelir İdaresi Başkanlığının (0.312.342 22 59) numaralı faksına derhal gönderecektir. Talep formunu faks ortamında alan Gelir İdaresi Başkanlığı; kullanıcı kodu, parola ve şifreyi ihtiva eden kapalı zarfı, aracılık yetkisi talep eden meslek mensubuna iletilmek üzere, meslek mensubunun bağlı olduğu vergi dairesine iletecektir. Vergi dairesi zarfı, 340 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda meslek mensubuna teslim edecektir. Bu meslek mensupları, tam otomasyonlu vergi dairelerine bağlı mükelleflerin beyannamelerini elektronik ortamda gönderebileceklerdir.”
3.Değerlendirme ve Sonuç:
Yazımız konusunu oluşturan 386 Seri No.lu Vergi Usul kanunu Genel Tebliği ile getirilen düzenleme çok açık veya net olmadığı gibi, bazı uygulama sıkıntıları ve hukuksal sorunlara da yol açabilecek bir düzenlemedir.
İlgili tebliğde, meslek mensubunun vergi ziyaından sorumlu tutulması, her koşulda-mı? Yoksa, sadece beyannamenin yasal sürelerden sonra (pişmanlıkla) verilmesi durumunda kesilecek cezalardan mı? sorumlu olacağı konusu net olmadığı gibi, uygulamada vergi beyannamelerini yasal sürelerinden sonra gönderen mükellefler için duruma göre “vergi ziyaı cezası” kesilebilmektedir. Dolayısıyla, meslek mensuplarının da 22 Ağustos 2008 tarihinden itibaren elektronik ortamda gönderilmesine aracılık ettikleri mükellefleri adına gönderecekleri beyannameler için kesilecek vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Bize göre de;
“Elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi verilmiş Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirler, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince, mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar”
Hükmündeki bu sorumluluk; mükelleflerin beyannamelerinde yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasına bağlı olmalıdır.
Tartışmalı bir diğer husus ise;
“Sadece aracılık hizmeti alan mükellefler veya kanuni temsilcileri, beyannameye yansıması gereken her türlü bilgiyi aracılık hizmeti veren gerçek ve tüzel kişilere, tam ve doğru olarak sunmakla yükümlüdürler. Aracılık hizmeti veren gerçek ve tüzel kişiler de verilen bu bilgiler doğrultusunda elektronik beyanname formatına uygun olarak beyannameleri düzenlemek zorundadırlar. Bu bilgilerin elektronik ortamda gönderilerek onaylanan beyannameye doğru yansıtılmaması halinde, ortaya çıkacak vergi ziyaı ve buna bağlı olarak salınacak vergi, kesilecek ceza ve hesaplanacak faizlerin ödenmesinden mükelleflerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar”
Hükmünün uygulanması için başka bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Şöyleki; kurumsal yapısını henüz tamamlayamamış bazı mükellefler veya mesleki bürolar “her türlü belge ve bilginin” doğru bir şekilde teslim edilememesinin veya teslim alınamamasının yaratacağı hukuki sorunlarla karşılaşabileceklerdir.
Ayrıca;
İlgili tebliğ, meslek mensupları olarak “Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin, mükelleflerle aralarında düzenlemiş oldukları hizmet sözleşmeleri gereğince” ifadesiyle Yeminli Mali Müşavirleri de bu kapsama almış ancak, Yeminli Mali Müşavirlerin (tam tasdik dışında) mükelleflerin beyannamelerini düzenleme ve gönderme yetkileri konusunda (tartışmalı olmasına rağmen) karşıt inceleme yetkileri olduğu halde Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci mali Müşavirlerin düzenledikleri ve gönderilmesine aracılık ettikleri beyannameler ile ilgili olmak üzere karşıt inceleme yetkileri bulunmamaktadır.
Sonuç Olarak;
- Mesleki sorumluluk getirilmeli ancak, meslek mensubuna güvenilmeli, yetki ve itibarı da sağlanmalıdır.
- VUK’nun Mükerrer 227.maddesi ile 3568 sayılı Kanunun 12.maddesi günün şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir.
- SM ve SMMM lerin beyanname düzenleme veya imzalatma hadleri dışında kalan ve YMM’leri ilgilendiren beyannamelerin tam tasdik konusu belli şart veya kriterlerle ihtiyari (mükelleflerin diledikleri takdirde) olmaktan çıkarılarak zorunlu hale getirilmelidir.
Bu değişikliklerin özünde, meslek mensubunun doğal olarak mesleğini özenle yapması, meslek standartlarına uyması ve sonuçta mükellef ile meslek mensubu veya mükellef ile idare arasındaki ihtilaflara ışık tutabilecek düzenlemeler yer almaktadır.
İlgili (386 Seri No.lu) tebliğ meslek mensuplarına (başta SM ve SMMM) yeni bir sorumluluk ve beraberinde de tartışma meydana getirmiş bulunmaktadır. Bakanlık, özellikle SM ve SMMM lere yönelik mesleki sorumluluk kapsamında ayrı bir düzenleme (tebliğ) yapmalıdır. Kaldı-ki 2007 yılında bu konuda hazırlanmış bir tebliğ taslağı uzun süre kamuoyunun gündeminde kaldıktan sonra bazı tartışmalar sonrası geri çekildiği de bilinmektedir. [Talha APAK, VERGİ BEYANNAMELERİNİN SM VE SMMM‘LERCE İMZALANMASI KONUSUNUN TEK TEBLİĞDE TOPLANMASI, SORUMLULUĞUN GENİŞLETİLMESİ VE BİR DEĞERLENDİRME, www.alomaliye.com 24 Ekim 2007 ]
Muhasebe ve mali müşavirlik mesleğinin gelecek dönemlerdeki vizyonu; ekonominin unsurlarını toplum adına denetleyen ve kamu hizmeti veren bağımsız meslek mensubunu yaratmak, meslek mensuplarını ülkemizde ve uluslararası düzeyde saygın bir konuma getirmek olmalıdır.