26 Temmuz 2008 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 26948
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4952
Karar No : 2008/1270
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………. Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 15.2.2006 tarih ve 305, 306 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E:2006/267, K:2006/810 sayılı kararını; kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinden davacının hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar isabet eden kısmında yasaya aykırılık bulunmadığı bu tarihi aşan dönemlere ait amme alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde ise yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kısmen bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3954, K:2007/221 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3954, K:2007/221 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M.Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını kısmen bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E:2006/3954, K:2007/221 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4953
Karar No : 2008/1271
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ………………………………………Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 251-261 sayılı, 20.2.2006 tarih ve 393-395 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E:2006/268, K:2006/811 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3955, K:2007/222 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3955, K:2007/222 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M.Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E:2006/3955, K:2007/222 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4954
Karar No : 2008/1272
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 272-283 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E:2006/269, K:2006/812 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3956, K:2007/223 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3956, K:2007/223 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M.Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E:2006/3956, K:2007/223 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4955
Karar No : 2008/1273
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf : Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 232-238, 262-264 sayılı ile 17.2.2006 tarih ve 324, 325, 328-333 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E: 2006/270, K: 2006/813 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3957, K: 2007/224 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3957, K: 2007/224 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M.Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E: 2006/3957, K: 2007/224 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4956
Karar No : 2008/1274
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 239-250 sayılı, 18.2.2006 tarih ve 334, 335 sayılı, 20.2.2006 tarih ve 370, 377, 382, 383, 389, 390 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E: 2006/272, K: 2006/805 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3958, K: 2007/225 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3958, K: 2007/225 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M.Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E:2006/3958, K:2007/225 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4957
Karar No : 2008/1275
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 267 sayı ile 17.2.2006 tarih ve 327 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E:2006/273, K:2006/806 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3959, K:2007/226 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E:2006/3959, K:2007/226 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M. Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E:2006/3959, K:2007/226 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4958
Karar No : 2008/1276
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 17.2.2006 tarih ve 326 sayılı ödeme emrini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E:2006/274, K:2006/807 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emrinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3960, K: 2007/227 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emrinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3960, K: 2007/227 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M. Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emrinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emrini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E: 2006/3960, K: 2007/227 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
—— • ——
Danıştay Üçüncü Daire Başkanlığından:
Esas No : 2007/4959
Karar No : 2008/1277
Kanun Yararına Temyiz Eden: DANIŞTAY BAŞSAVCISI
Davacı: ……………………..
Vekili: ……………………………………… Kemeraltı/İZMİR
Karşı Taraf: Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü-İZMİR
İstemin Özeti: Ortağı olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağı nedeniyle davacı adına, ortak sıfatıyla, hissesi oranında düzenlenen 14.2.2006 tarih ve 270, 271 sayılı ödeme emirlerini; limited şirket kuruluş sözleşmesinin değiştirilmesi niteliğini taşıması nedeniyle Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmekle üçüncü kişileri de bağlayıcı nitelik kazanan pay devrinin muvazaa içerdiği ileri sürülerek genel mahkemelerde açılan iptal davasına konu edilip, iptali sağlanmadıkça, payını bütün hak ve yükümlülükleriyle devreden ortağın, kamu alacağının ait olduğu döneme bakılmaksızın 6183 sayılı Yasanın 35’inci maddesine göre cebren takip edilemeyeceği gözetilmeden düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 13.9.2006 gün ve E: 2006/275, K: 2006/808 sayılı kararını; şirketteki hisselerini devrettiği 15.10.1999 tarihine kadar doğmuş olan kamu alacağının tahsili için davacı adına hissesi oranında düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozan ve karar düzeltme istemini reddeden İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3961, K: 2007/228 sayılı kararının; limited şirketteki payını devreden ortağın şirketten ayrıldığı tarihten önceki dönemlere ait olsa da şirket borcundan dolayı takip edilemeyeceğinden, düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olması nedeniyle Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince; Danıştay Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilen İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 gün ve E: 2006/3961, K: 2007/228 sayılı kararı incelendikten ve Tetkik Hakimi M. Oğuz Ulaş’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Türk Ticaret Kanununun 511’inci maddesinin 4’üncü ve 7’nci bentlerinde; limited şirket ortak ve müdürlerinin her birinin ad, soyad, ikametgah ve tabiyetlerinin tescil ve ilan edileceği belirtilmiş, 515’inci maddesinde mukavelede yapılan her değişikliğin de tescil ve ilan edileceği, mukavelelerin değiştirilmesi hakkındaki kararların üçüncü şahıslar hakkında, tescil tarihinden itibaren hüküm ifade edeceği kurala bağlanmıştır.
Ortak sıfatıyla ve sermaye payına göre sorumluluğun paya bağlı olması nedeniyle payların bütün hak ve yükümlülükleriyle devri ve ticaret sicilinde tescili, sorumluluğu kaldırıcı etki yapacağından, davacının, pay devrinden sonraki bir tarihte şirketin hangi dönemin vergi borcundan dolayı olursa olsun ortak sıfatıyla sorumlu tutularak ödeme emriyle takibine olanak bulunmamaktadır.
Davaya konu yapılan ödeme emirlerinin, 6183 sayılı Yasanın limited şirket ortaklarının şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen kamu alacaklarından sermaye hisseleri oranında sorumlu olduklarını öngören 35’inci maddesine göre düzenlendiği; davacının ortak sıfatıyla cebren takip edildiği ve hisselerin 15.10.1999 tarihinde devredilerek bu devrin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla hükmen ticaret siciline tescilinin yapıldığı saptanmışken, ödeme emirlerini bu nedenle iptal eden vergi mahkemesi kararını bozan Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısının temyiz isteminin kabulü ile İzmir Bölge İdare Mahkemesinin 18.1.2007 günlü ve E: 2006/3961, K: 2007/228 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51’inci maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere bozulmasına, kararın bir örneğinin Maliye Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına 21.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.