Beyannamelerin SM ve SMMM’lerce İmzalanması
Talha APAK
Öğretim Görevlisi
Yeminli Mali Müşavir
I.GİRİŞ
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın www.gib.gov.tr internet sitesinde, 27.09.2007 Tarihinde yayımlanan tebliğ taslağı kamuoyunun bilgisine sunulmuş bulunmaktadır. Tebliğ taslağının tam metni ilgili sitede aşağıdaki açıklama ile birlikte yayımlanmış bulunmaktadır.
Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ Taslağı; bugüne kadar yayımlanmış olan Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğleri birleştirilerek ve güncellenerek hazırlanmıştır.
Taslakta; Amaca, Kapsama, Zorunluluk kapsamında oldukları halde beyannamelerini imzalatmayan mükellefler hakkında yapılacak işlemlere, Beyannameleri imzalayacak meslek mensupları ve sorumluluklarına, Müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine, Beyanname hazırlanması işi için ayrı bir ücret alınamayacağına, beyannamelerin vergi dairelerine verilmesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Bu taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için Başkanlığımızca çalışmalarımız devam etmekte olup; mevcut taslakta yer alan sistemlerin geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve önerilerinizi igeldi@gelirler.gov.tr e-posta adresine iletebilirsiniz.
Ayrıca, bu tebliğ taslağı ile konu hakkında daha önce yayımlanan tüm tebliğler de yürürlükten kaldırılmış olacaktır.
II.TEBLİĞ TASLAĞININ KAPSAMI
A) Beyanname İmzalatma Zorunluluğu Kapsamındaki Mükellefler:
Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden, ilgili yıl aktif toplamı ve net satışlar toplamı bu tebliğin ekinde bulunan tabloda belirtilen rakamları aşmayanlar, takip eden yıla ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar. Bu zorunluluk, takip eden yıllarda Bakanlığımızca belirlenecek yeni hadleri aşmayan mükellefler için de geçerli olacaktır. Sözkonusu hadlerin Bakanlığımızca belirlenmemesi halinde, bu hadler, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca, tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Aşağıdaki hadlerin tespitinde adi ortaklık ve kollektif şirket ortakları için bu işletmelere ait aktif ve net satışlar toplamları gözönünde bulundurulacaktır. Bir önceki yıl aktif veya net satışlar toplamı aşağıda belirtilen hadleri aşan mükellefler ise, beyannamelerini 3568 sayılı Kanun Uygulama Genel Tebliğinin “Tam Tasdik” bölümünde yer verilen düzenlemelere göre yeminli mali müşavirlere tasdik ettireceklerdir. Bu hadlerden birisinin aşılması, beyannamelerin yeminli mali müşavirlerce tasdik edilmesi için yeterli olacaktır. Aktif toplamı ve net satışlar toplamı belirlenen haddi aşan mükellefler diledikleri takdirde, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ile eklerini 3568 sayılı Kanun Uygulama Genel Tebliğinin “Tam Tasdik” hükümleri çerçevesinde yeminli mali müşavirlere tasdik ettirebileceklerdir. Bu durumda sadece anılan Tebliğ hükümleri geçerli olacaktır.
Gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflerin, beyannamelerini ayrıca serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.
B) Beyanname İmzalatma Zorunluluğu Kapsamı Dışındaki Mükellefler:
1 – İkinci sınıf tacirlerden;
a) Alım-satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan bir önceki yıl satışlarının tutarı ekli tabloda belirtilen miktarı,
b) Yukarıda yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşanlardan bir önceki yıl gayrisafi iş hasılatlarının tutarı ekli tabloda belirtilen miktarı,
2 – Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden bir önceki yıl hasılatları tutarı ekli tabloda belirtilen miktarı,
3 – Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan bir önceki yıl gayrisafi, hasılatları tutarı ekli tabloda belirtilen miktarı,
aşmayanlar ile,
4 – Bu hadlere bakılmaksızın noterler ve özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birlikler,
beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.
Söz konusu hadlerin takip eden yıllarda Bakanlığımızca ayrıca belirlenmemesi halinde, bu hadler, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır.
C) İmzalatma Zorunluluğu Kapsamındaki Beyannameler:
Tebliğin II/B bölümü ile ilgili hadleri aşan, ancak II/A bölümü ile ilgili hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına da imzalatılması zorunludur.
Yıllık gelir vergisi beyannamesinde ticari, zirai veya mesleki kazanç yanında başka unsurlardan elde edilen gelir bulunması halinde imzalatma mecburiyeti ve buna ilişkin sorumluluk, bu gelir unsurlarıyla sınırlıdır.
D) İmzalatma Zorunluluğu Kapsamı Dışındaki Beyannameler:
Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar beyannameler ve katma değer vergisi beyannameleri dışında kalan beyannamelerin meslek mensuplarına imzalatılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Keza, gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı menkul sermaye iradı ile sair kazanç ve iratlardan oluşan gelir vergisi mükelleflerine ait beyannamelerin imzalatılması zorunlu değildir.
Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan mükelleflerin muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.
A-İMZALATMA KAPSAMINDAKİ MÜKELLEFLER
(Herhangi bir hadde bağlı olmaksızın Kurumlar Vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen Gelir Vergisi mükelleflerinden aktif ve net satışları toplamı aşağıda belirtilen hadleri aşmayanlar.)
VERGİLENDİRME DÖNEMİ: 2006
AKTİF TOPLAMI: 3.551.000
NET SATIŞLAR TOPLAMI 7.102.000
- Bu hadleri aşmayan mükellefler vergilendirme dönemini takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorundadırlar.
B- İMZALATMA KAPSAMI DIŞINDAKİ MÜKELLEFLER
İLGİLİ YIL 2006
1- İkinci Sınıf Tacirlerden
a) Alım Satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satışlarının tutarı 119.000
b) Yukarıda yazılı olanlar dışındaki işlerle uğraşanlardan gayrisafi iş hasılatlarının tutarı 59.000
2- Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden hasılatları tutarı 119.000
3- Serbest meslek faaliyetinde gayrisafi hasılatları tutarı 83.000
4- Bu hadlere bakılmaksızın Noterler ve özel kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bunların oluşturdukları birlikler, beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.
Bu hadleri aşmayan mükellefler ilgili yılı takip eden yılda verecekleri beyannamelerini imzalatmak zorunda değildirler.
- Bu hadleri aşan, ancak A bölümünde belirlenen hadlerin altında kalan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini ile muhtasar ve K.D.V. beyannamelerinin meslek mensuplarına imzalatılması zorunludur.
Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadler; her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Bu şekilde yapılacak hesaplamada 500 Yeni Türk Lirası ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacak, 500 Yeni Türk Lirasından fazla olan tutarlar ise 1000 Yeni Türk Lirasına yükseltilecektir.
III.TEBLİĞ TASLAĞINDAKİ DİĞER DÜZENLEMELERİ
- A) Zorunluluk Kapsamında Oldukları Halde Beyannamelerini İmzalatmayan Mükellefler Hakkında Yapılacak İşlemler:
Bu Tebliğ hükümlerine göre beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmaları gerektiği halde imzalatmayan veya bu Tebliğin ilgili bölümünde belirtilen esaslara uyulmaksızın imzalatan mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre cezai işlem yapılmakla birlikte; fiil aynı zamanda re’ sen takdiri de gerektirdiğinden, durum vergi dairelerince takdir komisyonuna intikal ettirilecektir. Ayrıca, söz konusu mükelleflerin öncelikle incelenmesine özen gösterilecektir.
B) Beyannameleri İmzalayacak Meslek Mensupları Ve Sorumlulukları:
Mükelleflerin beyannameleri, kendilerine 3568 sayılı Kanunun 2/A-a maddesinde belirtilen hizmetleri bir bütün olarak fiilen veren meslek mensupları tarafından imzalanacaktır.
Beyanname imzalayan meslek mensuplarının imzaladıkları beyannamelerle ilgili olarak herhangi bir rapor yazmalarına gerek bulunmamaktadır.
Meslek mensupları, mükellef tarafından kendilerine ibraz edilen belgelerin, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ile genel muhasebe kurallarına uygun ve doğru olarak yasal süresi içinde, kanuni defterlere kaydedilmesinden ve mali tablolara aktarılmasından sorumludurlar. Meslek mensupları, bilerek kullandıkları veya harici araştırmayı gerektirmeden sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu anlaşılabilen belgelerden de sorumlu olacaklardır. Miktar veya tutar itibariyle işletmenin faaliyet konusu veya iş hacmiyle mütenasip olmayan belgeler ile ticari örf ve teamüle uygun olmayan belgeler, meslek mensuplarının sorumluluğu kapsamındadır. Böyle bir belgenin varlığı halinde, meslek mensupları, bunun doğruluğunun tespitini mükelleften isteyebilirler. Mükellefin bir tespitte bulunmaması veya bu konuda meslek mensubunun ikna olmaması halinde, keyfiyet, meslek mensubunca beyanname verme süresi sonuna kadar ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilecektir. Bu bildirimle birlikte meslek mensubunun sözkonusu belgelere ait sorumluluğu ortadan kalkacaktır.
Sorumluluğun tespitinde, yukarıda belirtilen sorumlulukla bağlantılı olarak ortaya çıkan vergi ziyaının varlığı yeterli olacaktır. Örneğin, sehven dahi olsa yevmiye defterinde yer alan bir toplamı yanlış aktararak veya bir yevmiye işlemini yanlış hesaba kaydederek vergi ziyaına sebebiyet veren meslek mensubu ziyaa uğratılan bu vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır.
Meslek mensupları, beyannamelerini imzaladıkları mükelleflerce ibraz edilen belgelerde yer alan bilgilerin kanuni defterlere ve defterlerdeki bilgilerin mali tablolara uygunluğunun yanı sıra, beyannamelere eklenen temel mali tablolarda yer alan ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine göre belirlenen Dönem Kâr/Zararı’nın doğruluğundan da sorumludurlar.
Beyannamelerin yeminli mali müşavirlerce tasdik olunması halinde ise, bu sorumluluğun 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 nci maddesi ile birlikte 3568 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca değerlendirileceği tabiidir.
Meslek mensuplarının sorumlulukları kapsamına giren yukarıda belirtilen işlemlerden dolayı bir vergi ziyaı ortaya çıktığı takdirde, beyannameyi imzalayan meslek mensubu veya tasdik eden yeminli mali müşavir, ziyaa uğratılan vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaktır. Bu sorumluluğun; meslek mensuplarının, defterlerini tutmak, bilanço, gelir tablosu ve vergi beyannamelerini düzenlemek, tasdik raporu düzenlemek üzere hizmet sözleşmesi yaptıkları mükelleflere ait beyannamelerin yine meslek mensuplarınca elektronik ortamda gönderilmesi (e-beyanname) işlemlerinde, meslek mensuplarınca da imzalanmış sayılan e-beyannameler için de geçerli olacağı tabiidir.
Beyanname ve eklerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflere ait muhasebeye ilişkin işlemlerin ruhsatlı meslek mensuplarınca yerine getirilmesi durumunda, sözkonusu meslek mensupları da yaptıkları işlerden bu Tebliğle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sorumludurlar. Bu sorumluluk, ayrıca tasdiki yapan yeminli mali müşavirin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
C) Müşterek Ve Müteselsil Sorumluluğun Tespiti:
Denetim Elemanlarınca Yapılacak İşlem:
Vergi Usul Kanununun 135 inci maddesinde sayılan vergi inceleme elemanlarınca yapılan incelemeler neticesinde bir matrah farkı ortaya çıktığı takdirde, denetim elemanları, beyannameyi imzalayan meslek mensuplarının sorumluluklarının tespitini yapacak ve raporlarında belirteceklerdir. Denetim elemanları, bulunan matrah farkı ile meslek mensubunun sorumluluğu arasındaki ilişkiyi ilgili meslek mensubunun bilgisine de başvurmak suretiyle inceleme raporlarında net bir şekilde ortaya koyacak ve bulunan matrah farkından meslek mensubunun sorumlu olup olmadığını açıklayacaklardır
Vergi Dairelerince Yapılacak İşlem:
Müşterek ve müteselsil sorumluluğu vergi inceleme raporu ile tespit edilen meslek mensupları hakkında vergi dairelerince yapılacak takibat, vergi ve ceza tahakkukunun kesinleşmesinden sonra başlatılacak ve tahakkuku kesinleşen vergi ve cezanın tahsiline yönelik olacaktır. Sorumluluğu tespit edilen meslek mensupları ile ilgili takibat, bu meslek mensuplarının bağlı bulunduğu vergi dairelerince yerine getirilecektir.
D) Beyanname İmzalanması İşi İçin Ayrı Bir Ücret Alınamayacağı:
İlgili yılda yayımlanan “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi”nde belirlenen defter tutma ücretleri, beyanname imzalama ücretlerini de kapsamakta olup, beyannameyi imzalayan meslek mensuplarınca beyanname imzalanması için ilave bir ücret talep edilmeyecektir.
E) Beyannamelerin Vergi Dairelerine Verilmesi:
Meslek mensuplarına imzalattırılan beyannameler, mükellefler veya vekili tarafından vergi dairesine bizzat verilecek veya posta ile taahhütlü olarak gönderilecektir. Beyannameler kağıt ortamında verilebileceği gibi elektronik ortamda e-beyanname olarak da gönderilebilecektir. Ancak meslek mensupları, beyannamelerini imzaladıkları mükelleflerin adı-soyadı, bağlı bulundukları vergi dairesi ve vergi numaralarını içeren bir listeyi Mayıs ayının 15 inci günü mesai bitimine kadar kendilerinin bağlı bulundukları vergi dairesine vermek zorundadırlar. Bu listeler, meslek odasına kayıtlı olduğunu “Oda Kayıt Belgesi” veya “Oda Faaliyet Belgesi” ile belgeleyen meslek mensubu tarafından bizzat imzalanarak vergi dairesine yazı ekinde teslim edilecektir.
F) Meslek Mensubu Olmadığı Halde, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Ve Yeminli Mali Müşavir Olarak Mükellefiyet Tesis Ettirenlerin İlgili Meslek Odalarına Bildirilmesi:
3568 sayılı Kanunun “meslek ünvanlarının haksız kullanılması” başlıklı 3 üncü maddesinde; Kanunen kullanmaya yetkisi olamayanlar tarafından serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir ünvanlarının veya bu ünvan veya kavramlara karışacak veya onlara benzer her türlü ünvan, ibare veya remizlerin kullanılması yasaktır.
Odalar, yukarıdaki fıkraya aykırı davranışları öğrendiklerinde Cumhuriyet Savcılığına bildirmek mecburiyetindedirler. “Cumhuriyet Savcılığınca tahkikatın sonucu, odaya ve ilgililere bildirilir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 15 inci maddesinde de odalara üye olmayan meslek mensuplarının mesleki faaliyette bulunmayacakları hükme bağlanmıştır.
Ancak, vergi dairelerince, mükellefiyet tesis edilen ve ilgili meslek odasına kayıtlı olduğunu belgeleyemeyenler hakkında ilgili meslek odalarınca gerekli işlemlerin yapılabilmesi için durum, her ay bir yazı ile ilgilinin kayıtlı olması gereken serbest muhasebeci mali müşavirler veya yeminli mali müşavirler odalarına bildirilecektir.
G) Serbest Muhasebeciler, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Ve Yeminli Mali Müşavirler İle Bunların Yanında Çalışanların İş Takiplerinde “Yaka Kimlik Kartı” İbrazı:
Serbest muhasebeciler, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler ile bunların yanında çalışan elemanların, vergi idarelerindeki iş takiplerinde, şekil ve muhteviyatı Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğince belirlenecek ve ilgili Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalarınca tasdik edilecek fotoğraflı “Yaka Kimlik Kartı” kullanmaları mecburiyeti getirilmiştir.
Meslek mensupları bu yaka kimlik kartlarını vergi iadelerindeki iş takipleri süresince takmak zorundadırlar.
H) İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerinin İmzalanması:
Bilindiği gibi, Vergi Daireleri İşlem Yönergesine göre işe başlamalarda ve işi terklerde vergi dairelerince yoklama yaptırılmakta ve yoklama fişi esas alınmak suretiyle mükellefiyet tesis edilerek vergi numarası verilmekte veya terk ettirilmektedir.
Bu konuda, 213 sayılı Kanunun 153 üncü maddesinde sayılan ve işe başladıklarını bildirmek zorunda olan mükellefler (basit usule tabi mükellefler hariç), diledikleri takdirde İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerini, 3/1/1990 gün ve 20391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in 24/a maddesi uyarınca defterlerini tutmak üzere sözleşme düzenledikleri veya işletmede bağımlı olarak çalışan ve 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere de imzalatabileceklerdir.
Serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından imzalanan İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerine istinaden, vergi dairelerince yapılacak yoklamanın sonucu beklenilmeksizin mükellefiyet tesis edilerek vergi numarası verilecek veya terk ettirilecektir. İşe başlama veya bırakmalara ilişkin yoklama işlemleri ise vergi daireleri tarafından, mükellefiyet tesis veya terk tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde yaptırılacaktır.
Serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirler, İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerinde ad, soyad, vergi dairesi, vergi numarası bağlı olduğu oda, sözleşmenin tarihi ve sayısına ilişkin bilgilerin yer aldığı bölümü eksiksiz olarak doldurmak zorundadırlar.
Ayrıca, mükelleflerle tam tasdik sözleşmesi imzalayan yeminli mali müşavirlerin de İşe Başlama/Bırakma Bildirimlerini tasdik edebilecekleri tabiidir.
IV.DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
3568 sayılı Kanun ile 18 yılı aşkın bir süredir uygulanmakta olan Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleği ve bu mesleği icra eden meslek mensupları hakkında bu güne kadar çok şey yazıldı, çizildi ve söylendi. Daha da uzun yıllar yazılıp, çizilip söylenecek çok şeyler olacaktır. Buraya kadarı son derece doğal ancak, gelinen noktada tarafların memnuniyetsizliğinin devam ettiği de bir gerçek. İdare, mükellefe ve meslek mensubuna güvenememekte. Mükellef, idare ve meslek mensubu ile soğuk ilişkiler (temkinli ve mesafeli) içerisinde durmakta. Meslek mensubu ise, idare ve mükellef nezdinde gerekli itibarı ve etkinliği ortaya koyamamış (duruma getirilmiş) olduğu gibi iki tarafı da memnun edememiştir.
Bilindiği gibi, 3568 sayılı yasa üç önemli taraf ile ilgilidir. Bu taraflar; Maliye (İdare), Mükellef ve Meslek Mensubu olarak tanımlanabilir. Kendi şahsımda ise, bu tarafları (3M = 1K) olarak simgeleştirmekteyim. 3M’in kimler olduğu anlaşılmıştır, 1K ‘yı ise KAMU veya KALKINMA olarak simgelemekteyim.
Genel olarak yorumlandığında, muhasebe mesleğini icra eden meslek mensuplarının gelinen noktada başarılı olduğu söylenebilir. Ancak, bu başarının Türkiye şartlarında daha ileri boyutlarda olmasını beklemek de tüm tarafların hakkı olmalıdır-ki 3M = 1K olabilsin.
Ülkemizde, bir çok konuda olduğu gibi mali mevzuatta da sık sık değişiklikler ve düzenlemeler yapılmaktadır. Düzenlenecek mevzuat ve uygulamalarda idare üzerine düşeni sorumluluk duygusu içerinde ve devlet anlayışı ile yapmalıdır. Buna karşılık, diğer tarafların (mükellef ve meslek mensupları) da üzerine düşeni sorumluluk duygusu içersinde ve vatandaşlık bilinci ile yerine getirmelidir.
Gelinen noktada, bu mesleği icra eden meslek mensupları (SM, SMMM ve YMM) hiçbir zaman sorumluluktan kaçmamışlardır. Mesleklerine, mükelleflerine ve mali idareye sahip çıkmışlardır. Bu mesleği icra eden meslek mensuplarının mükelleflere ve idareye olan katkıları küçümsenmemelidir.
Konumuz olan tebliğ taslağını önemsiyorum ve tarafların bu konudaki duyarlılıklarını ortaya koymalarını öneriyorum. Özellikle SM ve SMMM’leri yakından ilgilendiren ve kendilerine çok önemli yeni sorumluluklar getiren bu düzenleme ile, beyannameyi imzalayan meslek mensubunun, ziya uğratılan vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarına karşılık, mesleklerini icra ederken karşıt inceleme yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenledir-ki ilgili tebliğ hakkında ilgililerin duyarlılık göstererek idareye görüşlerini iletmeliler-ki sağlıklı ve uygulanabilir bir tebliğ çıkabilsin.
Bize göre de; ilgili tebliğde öne çıkan ve değerlendirilmesi gereken hususlar şunlardır;
- Sorumluluk getirilmeli ancak, meslek mensubuna güvenilmeli, yetki ve itibarı da sağlanmalıdır.
- Meslek mensupları karşı karşıya getirilmemeli, VUK’nun Mükerrer 227.maddesi ile 3568 sayılı Kanunun 12.maddesi günün şartlarına göre yeniden düzenlenmelidir.
- YMM’leri ilgilendiren Tam Tasdik konusu, beyanname imzalatma hadleri ile sınırlı tutulmamalı veya ihtiyari (mükelleflerin diledikleri takdirde) olmaktan çıkarılarak zorunlu hale getirilmelidir.
- Beyannamelerini “imzalatma kapsamı dışında kalan mükellefler” uygulamasına son verilmelidir.
Muhasebe ve mali müşavirlik mesleğinin gelecek dönemlerdeki vizyonu; ekonominin unsurlarını toplum adına denetleyen ve kamu hizmeti veren bağımsız meslek mensubunu yaratmak, meslek mensuplarını ülkemizde ve uluslararası düzeyde saygın bir konuma getirmek olmalıdır.