Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Asgari Geçim İndirimi Üzerine Bir Değerlendirme, Harcamalarda Belge Almayı Teşvik İçin Bir Öneri (Para Puan Verilmesi)

Talha APAK

Öğretim Görevlisi

Yeminli Mali Müşavir

 

ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME, HARCAMALARDA BELGE ALMAYI TEŞVİK İÇİN BİR ÖNERİ (PARA PUAN VERİLMESİ)

Vergi Sistemimizde Ücretlilerin Yeri:

Türk vergi sisteminde, devlet gelirlerinin yaklaşık % 80 ’ini vergi gelirleri oluşturmakta olup. Toplam vergi gelirlerinin yaklaşık % 30 ’u dolaysız vergiler, % 70 ‘i ise dolaylı vergilerden kaynaklanmaktadır. Dolaysız vergiler, gelir ve servet üzerinden alınan vergilerdir. Dolaylı vergiler ise, harcama (mal ve hizmet teslimi) üzerinden alınan vergilerdir. Gelir üzerinden alınan (dolaysız) vergilerin yarısından fazlasını (% 58) ise ücretlilerin ödedikleri vergiler oluşturmaktadır. Mevcut vergi sistemimizde, ücret geliri elde edenler, brüt maaşı üzerinden (işçi sigorta hissesi düşüldükten sonra) % 15 ile % 35 arasında gelir vergisi ödemektedirler.

Vergi uygulamaları ve vergi tahsilatı ülkemizde uzun yıllardır önemli bir sorun olarak ciddiyetini korumaktadır. Gelir üzerinden alınan vergilerin sağlıklı sonuç vermemesi halinde dolaylı vergiler olan harcama üzerinden alınan vergilere yüklenilmektedir.

Asgari ücret üzerinden vergi alınmamasının bu güne kadar hayata geçirilememiş olması yanında değişik zamanlarda değişik şekillerde uygulanan ücretlilere vergi iadesi, vergi indirimi gibi sistemlerden de sağlıklı sonuçlar alınamamıştır. Nihayet, yapılan yeni bir düzenleme ile uzun zamandır uygulanmakta olan ücretlilere vergi iadesi (son haliyle vergi indirimi) sistemine 31.12.2006 tarihi itibariyle son verilmiş ve 01.01.2008 tarihinde uygulanmak üzere “asgari geçim indirimi” adı altında yeni bir düzenleme getirilmiş bulunmaktadır.

Ücretlilere Vergi İadesi veya Vergi İndirimi Amaçlı Getirilen Yeni Düzenleme:

Yukarıda açıklandığı gibi; 04.04.2007 tarih, 26483 sayılı Resmi gazete’de yayımlanan, 5615 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile uzun zamandır uygulanmakta olan ücretlilere vergi iadesi sistemine 31.12.2006 tarihi itibariyle son verilmiş ve 01.01.2008 tarihinde uygulanmak üzere “asgari geçim indirimi” adı altında yeni bir sistem getirilmiş bulunmaktadır.

Asgari geçim indirimi özetle aşağıdaki düzenlemeyi içermektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun mülga 32 nci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

Asgarî geçim indirimi

Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır.

Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.

İndirimin uygulamasında “çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, “eş” tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.

İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır.

Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgarî ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartıyla ikinci fıkrada belirtilen asgarî geçim indirimi oranlarını artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkilidir.

Asgarî geçim indiriminin uygulama dönemleri ve mahsup şekli ile diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, “asgari geçim indirimi” adı altında getirilen yeni düzenleme 01.01.2008 tarihinde başlamak üzere yürürlüğe girmiş olup, 2007 yılı ücret gelirleriyle hiçbir ilişkisi bulunmamaktadır. 31.12.2006 tarihi itibariyle uygulamasına son verilen vergi iadesi sistemi sonrası 2007 yılı ücret gelirlerinin konu ile ilgili durumu da hukuken tartışma konusu olmuştur.

Getirilen asgari geçim indirimi sisteminin 01.01.2008 tarihinden geçerli olmak üzere nasıl işleyeceğini basit bir örnek ile açıklamaya çalışalım. Asgari ücretin üstünde gelir elde eden evli, eşi çalışmayan ve dört çocuklu bir ücretlinin asgari geçim indirimi hesabında; önce, halen geçerli olan 562.50 YTL. Asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 50 ‘si çalışan ücretli, % 10 ‘u çalışmayan eşi, % 15 ‘i ilk iki çocuğu, % 10 ‘u diğer iki çocuğu için olmak üzere toplam % 85 ‘i tespit edilir. Asgari geçim indirimi; bu işleme göre tespit edilen tutar ile, GVK-103.maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın (%15) çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanmış olur. Görüldüğü gibi, asgari geçim indirimi sistemi ile asgari ücret düzeyinde çalışan bir kişinin medeni durumuna göre ücretinin tamamının vergi dışı kalabileceği sonucu çıkmaktadır. Ancak, bu konu ile ilgili uygulama usul ve esaslar Maliye Bakanlığı’nca ileriki tarihlerde belirlenecektir.

Değerlendirme ve Bir Öneri:

Getirilen yasal düzenleme ve örnekten de anlaşılacağı üzere, yeni sistemde verginin iadesi yerine verginin indirimi uygulaması getirilmiş bulunmaktadır. Bu sistemin uygulanmasında kişilerin harcama sırasında belge alıp almamalarının hiçbir önemi bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile ücretli çalıştığı işyerinden aylık ücretini alırken bordrosu üzerinden vergi indirimi sonucu ücret gelirinde bir artış meydana gelmektedir. İlk bakışta asgari ücret kadar bir ücret gelirinin vergi dışı kalabileceği gibi bir sonucun ortaya çıkması, dar gelirli/asgari ücretli kesimi koruyucu olumlu bir uygulama sayılabilir. Ancak, sistemin meydana getirdiği bazı olumsuzlukları da göz ardı edilmemelidir.

Şöyle ki;

  1. Eski uygulamanın 31.12.2006 tarihinde son bulması ve yeni uygulamanın ise 01.01.2008 tarihinde başlaması sonucu, konu ile ilgili 2007 yılı ücret geliri elde eden ücretlilerin beklentilerinde boşluk meydana getirecek, (Bu duruma, idare farklı bakmakta olup yeni uygulama ile ücretlilerin bir kaybının olmadığını ifade etmektedir.)
  2. İndirimin asgari ücretle sınırlandırılması, bazı işverenlerin çalışanları asgari ücret ile gösterme gibi durumlar karşısında vergi ve sosyal güvenlik gelir kaybı ve kayıt dışı istihdamı teşvik edecek, özel sektörde bazı uygulama sıkıntılarına yol açacak,
  3. Ücretlilerin, harcama sırasında belge alma istekleri azalacak, bu da kayıt dışı ekonomiyi artıracak, gelir ve harcama üzerinden alınan vergi gelirlerini düşürecektir.

Bize göre;

Dikkat edilirse, yeni getirilen sistem ücretlinin harcama belgesini alma ve saklama gibi alışkanlığını ortadan kaldıracak, vatandaşlık görevi dışında ileride getirisi olmayan bir belgeyi almanın kendisine bir yararı olmayacağını düşünen ücretli, belge düzenlenmesine yardımcı olma vasfını da yitirecektir.

Konunun köklü bir düzenleme ile çözüme kavuşturulması gereklidir. Banka kredi kartıyla harcamalar teşvik edilmeli, kişilerin her türlü harcamaları (perakende) üzerinden, harcama sırasında belli oranlarda Maliye Bakanlığı tarafından harcamayı yapanın kredi kartına para puan (bonus) yüklenmeli. Bu para puanları başka harcamalarda kullanabileceği gibi, nakden iade alınabilmeli veya başka vergi borçlarına (taşıt, emlak v.s) mahsup imkânı sağlanmalıdır.

Belge biriktirmeden, tablolar ve beyannameler düzenlenmeden ücretliye prim, para puan gibi haklar, harcamaları esnasında tahakkuk ettirilerek kullandırılmalı, aylık, üç aylık veya yıllık periyotlarla varsa ödeyeceği başka vergilerine (taşıt, emlak v.s.) mahsup edilmeli, böylece alıcılar aracılığı ile satıcıların da her halükârda belge düzenlemeleri sağlanmalıdır.

Temel hedef ise;

Sadece ücretliler için değil, tüketim amaçlı alış/veriş sırasında harcama yapan herkesi ilgilendiren bir teşvik sistemi getirilerek, belge düzenleme ve belge alma alışkanlığı sağlanarak vergi bilinci geliştirilmelidir. Zira bu güne kadar, ücretli ve emekli dışındaki kesime harcamaları karşılığı vergisel veya başka avantajlar sağlanamadığı için bu kesim de belge toplamada gerekli duyarlılığı gösterememiştir.

Exit mobile version