Eşine Şiddet Uygulayan İşçiye Ücret Kesme
Hüseyin İrfan FIRAT
Personel ve İnsan kaynakları Yönetimi Danışmanı
Şiddet uzmanlarca tartışılan bir davranış biçimi kimilerine göre insanoğlunun doğasında şiddet zaten var. Ancak üstbeni şiddeti de tıpkı diğer baskı altında tutulması gereken bazı davranışlar gibi engelliyor. Bu engelleme kimi zaman (hatta çoğu zaman) başarılı olamıyor. Ya da bazıları üstbenilerine şiddet konusunda bir engel koyma gereği de duymuyor. Böyle olduğunda ise ortaya şiddetten kaynaklanan olumsuzluklar çıkıyor.
Şiddetin pek çok tezahürü var şüphesiz ama en çok gündeme gelen ve üzerinde çalışmalar yapılan şiddet türü aile içi şiddet olarak da adlandırılan kadınlara ve çocuklara karşı uygulanan sistematik şiddet.
Konu gerek ülkemizde gerekse Dünya sosyal ve toplumsal açıdan son derece önemli şüphesiz ki. Çünkü yapılan araştırmalara göre Dünyada her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor. Konuya ilişkin çalışmalar yapan Prof. Dr. Yakın ERTÜRK konuyla ilgili şu bilgileri veriyor.
“Ertürk, dünyada her üç kadından birinin dayak yediğini, cinsel ilişkiye zorlandığını, taciz edildiğini ve işkenceye maruz kaldığını ifade etti.
Dünya Bankası’nın kadına yönelik şiddeti ve cinsiyet eşitsizliğini kalkınma açısından en büyük risk faktörü olarak tanımladığına dikkat çeken Ertürk, Dünya Bankası verilerine göre, ABD’de kadına yönelik şiddetin maliyetinin yılda 5.8 milyar dolar olduğunu, bunun 4.1 milyar dolarının sağlık hizmeti, 1.1 milyar dolarının ise üretim kaybından kaynaklandığının ortaya konuştuğunu aktardı. Ertürk, kadına yönelik şiddetin uluslar arası kadın-erkek eşitliği gündemine oldukça geç giren bir konu olduğunu dile getirirken, kadına yönelik şiddeti önleme amacıyla çıkarılan yasaların da genel anlamda yetersiz olduğunu kaydetti. “
Konu son derece önemli ve geniş kapsamlı olmakla birlikte bizim alanımız dışında bir konu olduğundan biz burada sadece giriş bölümümüzde ki bu bilgilerle yetinip işi uzmanlarına bırakacağız. Ardından da bu konunun çalışma yaşamımızı ilgilendiren yönüne geçeceğiz.
Başlıkta yer alan konuyu yazmak Bir belediyemizin Toplu iş sözleşmesinin eki olan disiplin yönetmeliğine aile içi şiddete ilişkin madde koymasının gazete manşetlerine taşınması ile aklımıza geldi.
Aslında ilk bakışta haberin hem üzüntü verici hem de sevindirici yanı vardı. Üzüntü verici yanı aile içi şiddet ne kadar yaygındı ki bir belediye çalışanlarına bu konuda parasal yaptırım uygulamaya kadar gidiyordu. Sevindirici yanı ise bir işçi örgütünün konuya ilişkin duyarlılığı idi. Buraya kadar her şey normal gibi görünse de haberi okuduğumdan beri kafamı kurcalayan bir sorudan kendimi bir türlü alamadım.
Böyle bir yaptırım İş Hukuku açısından mümkün müdür ?
Gerçekten de İş yasamız özellikle ücretin korunması ilkeleri bakımından son derece katı maddeler içermektedir. Bilindiği üzere işçinin ücretinin 1/4’den fazla kesinti sadece nafaka borçlarında hakim kararı ile uygulanabilir.
Diğer taraftan yine iş yasamız gereği İşveren işçiye sadece toplu sözleşme ve iş sözleşmesinde gösterilmiş sebeplere bağlı olarak ücret kesme cezası verebilir. Bu ceza ise bir ayda iki gündelikten fazla olmaz. Şüphesiz ki işçi ücretlerinin korunmasına ilişkin bu maddeler emeğinden başka bir geçim aracı olmayan İşçinin ücretinden yoksun kalmamasını sağlamaya yöneliktir.
Şimdi kafamızı kurcalayan soruya yanıtlar arayalım dilerseniz
Her şeyden önce işverenin işçiye işyeri dışında işlenen bir suçtan ötürü ceza verebilmesi mümkün müdür.?
Mümkün değil ise toplu sözleşme eki olan disiplin yönetmeliğinde böyle bir madde yer alabilir mi? Ve son olarak da ücrete uygulanan% 50 oranında kesinti yasal mıdır?
Her şeyden önce İş yasamız işyerinde dışında işlenen suçlar nedeniyle işçiye haklı nedene dayanarak bir yaptırım uygulanmasını ön görmemektedir. Örneğin işle ilgisi olmayan ve işyeri dışında gerçekleşen bir adli olaydan dolayı işveren işçiyi sadece yasada belirtilen devamsızlık sürelerini aşması koşulunda işten çıkartabilmektedir. İş yeri disiplin yönetmeliklerine de zaten işyeri ve işin gidişatını etkileyen olumsuz davranışlara ilişkin maddeler konulabilmektedir. (Örneğin işe devamsızlık, işe geç gelmek, işyerinde iş sağlığı güvenliği kurallarına uymamak vb.)
Hal böyle iken aslında adli bir suç olan aile içi şiddet eylemine işyeri disiplin yönetmeliğinde yer vermek kanımızca mümkün değildir. Konuyla ilgili özel Hukuk alanı zaten mevcuttur. Aksi halde toplumsal açıdan sorun yaratan her olumsuz eylem sonucunda işçiye ücret cezası verilebileceği iddia edilebilir.
Örneğin başka bir Belediye de yarın trafik suçlarının ve kazalarının son derece yaygın olduğu ülkemizde trafik suçu işleyen işçilerine benzer parasal yaptırımlar uygulamaya kalkabilir. Ya da bireysel silahsızlanma kampanyalarının giderek yaygınlaştığı ülkemizde konuya destek sağlamak için maç sonrası ya da düğünde havaya ateş eden işçisine ücret kesme cezası uygulamak isteyebilir..
Diğer taraftan yukarıda da değindiğimiz gibi işçiye uygulanabilecek ücret cezasının sınırları yasa ile çizilmiş bulunmaktadır. Bahse konu disiplin yönetmeliğinde yer alan işçi ücretinin %50 `nin kesilmesi zaten hukuksal açıdan da mümkün bulunmamaktadır.
Özetle toplumsal açıdan önem arz eden suçları önleyebilmek bakımından işçi ücretinden kesinti yapılması uygulamasının yasal dayanağı kanımızca yoktur.
http://kadin.tr.net ‘Karısını döven erkeğin ücretinin yarısı eşine’ 7 Şubat 2007
Şanlıurfa’nın Viranşehir Belediyesi, aile içi şiddeti önlemek ve kız çocuklarının okula gönderilmesini sağlamak amacıyla toplu iş sözleşmesine maddeler koydu.
Viranşehir Belediyesi ile DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi gereği, eşine şiddet uygulayan erkek personelin ücretinin yarısı kesilerek, şiddet mağduru kadına verilecek. Ayrıca kız çocuklarını okula göndermeyen personel, erkek çocuklar için de eğitim yardımı alamayacak.
65 maddeden oluşan toplu iş sözleşmesinde, iş güvencesi ve ekonomik maddelerin yanı sıra sosyal ve kültürel hakların korunduğu maddeler de yer aldı. Belediye toplantı salonunda imzalanan ve 146 işçiyi kapsayan sözleşmenin imza töreninde DTP’li Viranşehir Belediye Başkanı Emrullah Cin, enflasyonun üzerinde bir zam yaparak, işçi ücretlerinde 85’er YTL artırım gerçekleştirdiklerini söyledi. Yeni toplu sözleşmeye göre:
Eğer işçi eşine şiddet uygularsa ve eşi bunu ispatlarsa, işçinin maaşından yüzde 50 kesinti yapılarak eşine verilecek.
Üniversite yaşına gelmiş ve üniversiteye giden kız çocukları için ayda 175 YTL ve erkek öğrenciler için 125 YTL yardım alacak. Şayet kız çocuğu okuma yaşına gelmiş ve okula gönderilmiyorsa bu yardım erkek çocuğuna da yapılmayacak.
İlköğretim öğrencileri için de 100 YTL verilecek, ama kız çocuklarını okula göndermeyenler yine bu yardımdan yaralanmayacak.
İLK KEZ ADANA’DA
Adana’nın merkez Seyhan İlçesi’ne bağlı Küçükdikili Beldesi Belediyesi’nin DTP’li kadın Başkanı Leyla Güven de, Genel- İş Sendikası ile yaptıkları toplu sözleşmeye, ‘nikahsız evlilik’ ve ‘aile içi şiddete’ karşı iki özel madde koymuştu. Geçen yıl Şubat ayında imzalanan 32 işçiyi kapsayan sözleşmeye göre, nikahsız evlilik yapan işçiye tazminatsız çıkış getirilmiş, eşine şiddet uygulayan işçinin ücretinin yüzde 50’sinin kesilip, şiddet mağduru eşine ödenmesi kararlaştırılmıştı.
Kaynak: www.turkhukuksitesi.com
İ.K. madde 35
İ.K madde 38