Kişisel Harcamaların Şirketçe Ödenmesi
Ömer TEKİN
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I-Giriş
Memleketimizde şirketleşme genelde vergisel kaygılarla yapılmıştır. Özellikle aile işletmeleri geçmiş yıllarda uygulanmakta olan hayat standardı vergisinden kurtulmak için eşler arasında, baba oğul arasında, kardeşler arasında ya da sadece şirket olabilmenin şartı olan ikinci kişiyi bulabilmek için, ikinci kişiye %1 hisse verilmiş gibi gösterilerek limited şirketler kurulmuştur.
Kurulan bu şirketler, ticaret kanunu ve vergi yasaları karşısında ayrı birer tüzel kişilik olarak kabul edilmekte beraber, şirket sahipleri, şirketlerinin aile şirketi olması hesabiyle bunları ayrı bir tüzel kişilik olarak görmemişlerdir. Bu şekilde gördükleri içinde şahsi giderlerini şirkete ödetmekte hiçbir beis görmemişlerdir.
Ancak şahsi ödemelerini şirkete ödettirmelerine, ticaret kanunu ve vergi yasası izin vermemektedir. Bu yüzdende bu tip giderler, muhasebede kanunen kabul edilmeyen gider yazılarak vergilendirilecek matraha ilave edilerek vergilendirilmektedir.
Bu yazımızda bu tip giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider yazılıp, matraha ilave edilmesinin doğru olup olmayacağı hususu tartışılacaktır.
II- Kişisel Harcamaların Şirkete Ödettirilmesinin Yasalar Karşısındaki Durumu
Bilindiği üzere anonim ve limited şirketler sermaye şirketlerinden olup, vergi yasaları bakımından kurumlar vergisine tabidir. Bu şirketlerin elde ettikleri tüm kazançlar kurum kazancıdır. Bunlar, bir takvim yılı içinde elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergiye tabi tutulmaktadırlar. Kurum kazancı ise, Gelir Vergisi Kanunun 38. maddesine göre ticari kazancın usulüne göre tespit edilmektedir. Bu kazanç tespit edilirken G.V.K.’nun 40. maddesindeki indirilecek giderler ve 41. maddesindeki gider kabul edilmeyen ödemeler dikkate alınmaktadır. Konumuzu ilgilendiren 40. maddenin 1. bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan giderlerin indirim konusu edileceği bildirilmiştir. Bu yüzden şirket ortaklarının şahsi giderlerinin indirim konusu yapılması yasaklanmıştır. Diğer taraftan 41. maddenin 1. bendinde de, teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar ve aynen aldıkları sair değerlerin indirim ve gider yazılamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu yüzdende şahsi giderler veya çekişler gider ya da indirim konusu edilemeyecektir.
Vergi yasaları bakımından böyle bir yasak getirilmişken, ticaret kanunu yönünden de benzer bir yasaklama getirilmiş durumdadır. Ortakların şahsi giderlerinin şirket tarafından ödenmiş olması, ortak tarafından yapılmış bir çekiş olarak değerlendirilmesi gerekir. Ticaret kanununda da ortakların çekişlerinin faiziyle birlikte en kısa sürede geri ödenmesini emretmektedir. Ticaret kanunun 166. maddesinde bu konuyla ilgili düzenleme şöyledir: “Bir ortak şirketten ödünç aldığı veya şirket hesabına bir yerden tahsil eylediği parayı, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, vade gününde veya mümkün olan en kısa zamanda tediye ve teslim etmeyecek olursa bu vadenin veya zamanın geçmesinden itibaren kanuni faizi dahi vermeye mecbur olur. ” denilmektedir.
III- Kişisel Harcamaların Şirkete Ödettirilmesinde Yapılan Uygulama
Yazımızın başında da belirttiğimiz üzere sermaye şirketi olarak bilinen özellikle limited şirketlerin bir çoğu aile şirketi şeklinde kurulmuş şirketlerdir. Bu şirketlerde ortaklar şirketi kendi kasası gibi görüp, zaman zaman şahsi giderlerini şirkete ödettirmekte hiçbir beis görmemektedirler.
Böyle bir durumda konu, muhasebede genelde nasıl ele alınmakta ve ne yapılmakta olduğunu örnek olay üzerinde anlattıktan sonra bir değerlendirmede bulunalım.
Örneğin, A limited şirketinin ortağı Ahmet Demir ailesiyle birlikte 10 günlük bir tatile gitmiş ve bu tatilde yaptığı 10.000+ 1.800YTL KDV’den oluşan harcamayı şirkete fatura ettirmiş olsun.
Böyle bir harcama şirkete fatura edilmiş olsa da şirketin faaliyetiyle ilgili olmadığı açıktır. Bu yüzdende şirkete gider yazılmaması gerekir. Ancak ödeme şirket tarafından yapılmış olduğundan bunun muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla genelde muhasebede aşağıdaki kayıt ve işlemler yapılmaktadır.
—————————————— / ——————————————————–
770 Genel Yönetim Giderleri 11.800
770.99 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler
Kasa Hesabı 11.800
Ortak Ahmet Demir’in Şahsi giderlerinin kaydı
—————————————— / ——————————————————–
Yukarıdaki kayıtta giderler, kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilip, KDV’leri de indirim konusu edilemediğinden KDV dahil tüm giderler Kanunen Kabul edilmeyen gider olarak Genel yönetim giderlerine kaydedilmiş durumdadır.
Şayet dönem sonunda, şirketin dönem ticari kazancı 100.000 YTL çıkmışsa geçici vergi döneminde veya kurumlar vergisi döneminde beyanname verirken Kanunen kabul edilmeyen 11.800 YTL’ yi de ekleyerek 111.800 YTL mali kazanç üzerinden vergi hesaplanarak beyanname verilmektedir.
Uygulamada yapılan kayıt ve işlem genelde yukarıdaki şekilde olmaktadır. Bu işlemde eksikler ve yanlışlıklar yapılmaktadır. Şöyleki:
Ortak Ahmet Demir tarafından yapılan şahsi harcama, şirketin faaliyetiyle ilgili olmadığından bunun şirkete ödettirilmesi mümkün değildir. Ödettirilmişse ortak tarafından yapılan bir çekiş olarak değerlendirilmesi gerekir. Ortak tarafından yapılan çekişlerin de en kısa sürede faiziyle birlikte geri ödenmesi gerekir. Bu yukarıdaki ticaret kanunun 166. maddesi gereğidir. Ayrıca 5520 sayılı yeni kurumlar vergisinin kanunun 13. maddesinde ortakların ödünç para alması vermesi konularının transfer fiyatlandırılması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı kapsamına girmektedir. Bu yüzden de şirket kaynaklarının ortaklarca kullanılması halinde emsal faizle, faiz tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.
Bütün bu yasal düzenlemeler dikkate alındığında, yukarıdaki yevmiye maddesi yanlış ve eksik olduğu görülmektedir.
Çünkü; Şahsi harcama ödemelerinin ortak tarafından bir çekiş olarak kabul edildiğinde, ticaret kanununa göre bunun en kısa sürede faiziyle birlikte şirkete geri ödenmesi gerekmektedir. Yukarıdaki Yevmiye kaydında şirket ortağını borçlandıran bir madde bulunmamaktadır. Tam aksine şirket kaynağını azaltan bir işlem olan gider maddesi yazılmıştır. Örneğimizde, 770- Genel yönetim gideri yazılarak şirket kaynağının azaltılmasına neden olunmuştur. Ticaret kanunu buna izin vermemektedir.
Diğer taraftan hem ticaret kanunu hem de kurumlar vergisi kanunu şirket kaynağının ortaklar tarafından kullanılması halinde, buna emsal faiz üzerinden faiz tahakkuk ettirilerek ödenmesini istemektedir.IV- Yapılması Gereken İşlem
Şirket ortaklarına şahsi harcamalarına ait bir fatura şirket adına düzenlenmiş olsa da gider yazılmamalıdır. Ancak ödeme şirket tarafından yapılmış olduğunda ise şirket ortağının borcunu göstermek maksadıyla aşağıdaki kayıt yapılmalıdır. Yukarıdaki örneğimizde Ahmet Demir’in 11.800 YTL tatil harcamasının kaydını yapalım.
—————————————— / ——————————————————–
131 Ortaklardan Alacaklar 11.800
Ahmet Demir
100 Kasa Hesabı 11.800
—————————————— / ——————————————————–
Yukarıdaki madde de fatura gider yazılmamıştır. Ancak ödeme şirket tarafından yapıldığından ortak borçlandırılmıştır.
Şirketin kaynağı kullanılmış olduğundan, ticaret kanununa ve kurumlar vergisi kanuna göre, paranın kullanıldığı süre dikkate alınarak emsal faiz oranıyla ayrıca faiz tahakkuk ettirilmesi gerekir. Yapılan hesaplama sonu yukarıdaki örnek çekişe tahakkuk ettirilen faizin 2.000 YTL olduğunu varsayalım bunun yevmiye kaydı da aşağıdaki gibi olabilir.
—————————————— / ——————————————————–
131 Ortaklardan Alacaklar 2.000
Ahmet Demir
642 Faiz Gelirleri 2.000
—————————————— / ——————————————————–
V- Sonuç
Şirket ortaklarının şahsi harcamaları şirket adına fatura edilmiş olsa bile, bunların gider yazılması hem ticaret kanuna hem de vergi yasalarına göre mümkün değildir. Bunların kanunen kabul edilmeyen gider yazılıp dönem kazancına ilave edilerek beyan edilmesi, vergi yasalarına göre vergi ziyaının önüne geçilmiş olmakla birlikte, gider yazılması şirket kaynaklarının azalmasına neden olduğundan ticaret kanuna göre bu mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle bu tür ödemelerin gider yazılmaması gerekir.