Demuraj Bedellerinin Gider Olup Olmadığı
Doç.Dr.Özgür BİYAN
Alomaliye.com Yayın Kurulu Başkan Yrd.
ozgurbiyan@hotmail.com
I.GİRİŞ
Dış ticaret işlemleri sırasında ithalat-ihracata konu olan ticari malların özellikle limanlarda bekletilmesi esnasında taşımacılık firmaları tarafından yük taşıtana yönelik olarak uygulanan bir takım ödemeler bulunmaktadır. Dış ticaret işlemlerinde limanlara getirilen mallara yönelik olarak normal bekleme süreleri tespit edilmekte ve bu sürelerin aşılmasında ek ücretler talep edilmektedir. Demuraj adı verilen bu bedellerin gider olarak kabul edilip edilmeyeceği uygulamada tereddütlere neden olmakta, maliyet olarak mı algılanıp giderleştirileceği yoksa ceza niteliğinde mi kabul edilip matrahtan indirilemeyeceği yönünde tartışmaların hasıl olduğu anlaşılmaktadır.
Bu çalışmamızda demuraj bedellerinin nitelikleri ortaya konulmaya çalışılarak, söz konusu bedellerin nasıl ele alınması gerektiği konusu ele alınmaya gayret edilecektir.
II.DEMURAJ KAVRAMI
Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) göre, deniz taşımacılığı söz konusu olduğunda alıcı ve satıcı yükleme-boşaltma süresine ilişkin belirlemeler yapmak durumundadırlar. Diğer deyişle taraflar limana gelen malın ne kadar bir süre içinde yükleneceğini ve tahliye edileceğini kararlaştırırlar. Bu süre “starya” adını almaktadır. Starya, Latince “stare” kelimesinden gelir ve gerek yüklemede, gerek boşaltmada yükün elden geçirilmesi için gerekli zamanı anlatır. TTK’nda starya için “yükleme süresi” ve “boşaltma süresi” deyimleri kullanılmaktadır[i].
Yükleme süresi taraflarca sözleşme ile tespit edilmemiş ise, yükleme limanının nizamlarına göre tâyin olunur. Böyle bir nizam yoksa ticari teamüle göre belirlenecektir. Şayet bu da belirli değilse yükleme süresi halin icaplarına uygun bir süre olarak tespit edilecektir. (TTK.m.1031). Uygulamada bu süre genellikle yedi gün olarak tespit edilmiştir.
Diğer yandan deniz taşımacılığında yükleme ve boşaltma işlemlerinin belirlenen süreler içinde (starya) tamamlanmaması halinde, navlun sözleşmesi uyarınca gemilerin fazladan bir süre beklemesi gerekecektir ki bu süreye sürastarya adı verilmektedir. (TTK.m.1032). İşte sürastarya adı verilen bu fazla sürelerde ödenecek ücretlere ise demuraj denmektedir.
Staryanın başlayabilmesi için üç koşul gereklidir. Bunlar, geminin sözleşme ile kararlaştırılmış yükleme veya boşaltma limanına varmış bulunması, orada yükleme veya boşaltmaya hazır olması ve hazırlık bildiriminde bulunmasıdır.
Konunun daha belirginleşmesi açısından starya ve sürastarya (demuraj) arasındaki farklar şöyle sıralanabilir[ii]:
– Aksi kararlaştırılmış olmadıkça starya için ayrı bir para ödenmez. Fakat sürastarya ücretlidir (TTK.m.1030/3).
– Staryada günler iş günü olarak, sürastaryada ise aralıksız olarak hesaplanır (TTK.m.1036/1,1055/2).
– Sözleşmede sürastaryadan veya sadece sürastarya ücretinden söz edilip de sürastarya süresi tayin edilmemişse bu süre, starya süresinin yarısından ibarettir (TTK.m.1031/2).
Görüleceği üzere demuraj TTK’nda sürastarya olarak ifade edilen, yükleme ve boşaltma için belirlenen sürelerden fazla bir süreye ihtiyaç duyulduğunda alınan bedellere verilen ifade olarak karşımıza çıkmaktadır.
III.DEMURAJLARIN HUKUKİ NİTELİĞİ
Maliye Bakanlığı tarafından çeşitli tarihlerde verilen özelgelere[iii] bakıldığında demuraj bedellerinin navlun maliyetlerinin içinde düşünülmesi gerektiği şeklinde yaklaşım içinde olunduğu fark edilmektedir.
Verilen bir özelgede “taşıma sözleşmesi gereğince işin sözleşmede belirtilen süre içerisinde tamamlanması nedeniyle taşıtanın taşıyıcıya navlun bedelinin yanı sıra ödediği demuraj bedelinin dış navlun hasılatı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır[iv].
Bir başka özelgede de “dispeç ve demuraj (sürastarya) hizmetini yapan kişi ve kuruluşların bu hizmet karşılığı aldıkları ücretler KDV’ne tabi bulunmaktadır. KDV Kanununun 20. maddesi gereğince, teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir. Buna göre malların tahmil ve tahliyesinin geç yapılması nedeniyle tahsil edilen demuraj (sürastarya) bedele dahil olacaktır. Ancak taşımacılık istisnası kapsamına giren işlemler dolayısıyla tahsil edilen demuraj (sürastarya) için KDV uygulanmayacağı tabiidir” şeklinde görüş verilmiştir[v].
Denizcilik Müsteşarlığı’nın 10.10.1995 tarih ve 2691 sayılı yazısına göre, geminin tamamı taşıtana tahsis edildiğinde kaptan, gemi yükü alacak hale gelir gelmez bunu taşıtana bildirir. Yükleme müddeti ihbarın ertesi gününden itibaren işlemeye başlar. Yükleme müddeti ile ilgili olarak taşıtan ve taşıyan arasında yapılmış olan mukavelede öngörülen müddeti aşan süreler için taşıtanın taşıyana ödediği demuraj bedelinin navlun hasılatı kapsamında değerlendirilmesi gerekir[vi].
Yakın tarihli bir başka özelgede ise[vii], “Sürastarya adı altında düzenlenen demuraj (demurrage) gemi ile yapılan taşımacılık faaliyetinde malların tahmil ve tahliyesinin geç yapılması nedeniyle geminin makul bir sürenin üzerinde meşgul edilmesi gerekçesiyle taşıyana taşıtan tarafından yapılan bir ek ödeme olup, bu ödeme kural olarak bedelin içinde mütalaa edilmektedir. Dolayısıyla gemilerle yapılan konteynır taşımacılığı sırasında konteynırların makul bir sürenin üzerinde meşgul edilmesi nedeniyle yapılan ve konteynır demurajı olarak adlandırılan ödemenin de bu kapsamda değerlendirilmesi … gerekmektedir” şeklinde yorum yapıldığı ve idarenin aynı görüşü devam ettirdiği dikkat çekmektedir.
Maliye İdaresinin görüşlerine paralel olarak nakliyat işlerinde yükleme, boşaltma veya taşıma süresinin olağan süreyi aşması dolayısıyla, taşıtanın taşıyıcıya ödediği tazminatın taşıma bedeline dahil olduğu görüşü hakimdir. Ayrıca özelgelerden de fark edileceği üzere söz konusu bedeller navlun kapsamında mütalaa edildiğinden, KDV hesaplanması yolunda görüşler mevcuttur[viii].
IV.SONUÇ: DEMURAJ BEDELLERİ NAVLUN GİDERİDİR
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere demuraj bedelleri navlun kapsamında düşünülmelidir. Dolayısıyla sürastarya durumunda taşıtanın taşıyıcıya ödemiş olduğu demuraj bedelleri açısından konu şöyle ifade edilebilir.
Taşıtan açısından demuraj bedelleri navlun gideridir ve buna göre muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan taşıyan ise taşıtan ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında ekstra bir gelir elde etmiş olacaktır. Bu bedellerin KDV’ye tabi olduğu da açıktır.
[i] Oğuz İMREGÜN, Merih Kemal OMAĞ, Fahiman TEKİL; Ticaret Hukuku, Anadolu Üniversitesi Yayınları, NO:37, (Ed.Akar ÖCAL, Ayşe Tülin YÜRÜK), Ekim, 1998, s.435.
[ii] İMREGÜN, OMAĞ, TEKİL, s.435.
[iii] Çalışmada verilen özelgeler ve daha fazla bilgi için bkz. DEMİR, Şeref; Uluslararası Taşımacılık/Lojistik KDV İstisnası ve İadesi, Gelirler Kontrolörleri Derneği, İstanbul, Mart, 2006, ss.134-136.
[iv] 06.12.1996 tarih ve 67646 sayılı MB Özelgesi.
[v] 23.12.1985 tarih ve 81912 sayılı MB Özelgesi.
[vi] DEMİR, s.135.
[vii] 03.06.2004 tarihli ve B.07.0.GEL.0.55/5514-399 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü Özelgesi, MAÇ, Mehmet; “Dış Taşıma Bedelleri, Buna İlişkin Komisyonlar, Demurajlar ve Diğer Eklentiler KDV’den Müstesnadır”, Yaklaşım, Sayı:143, Kasım 2004, s.111-112.
[viii] MAÇ, Mehmet; KDV Uygulaması (E-Kitap), s.88, http://www.bdodenet.com.tr/kdv/kdv1.pdf, (erişim:05.01.2007).