T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
Sayı: B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-103-12713
Tarih: 23.06.2006
İlgi (a) da kayıtlı dilekçenizde sorulan hususlara ilişkin İlgi(b) yazımızla özelge tayin edilmiş olup İlgi(c) de kayıtlı dilekçenizde “bu personelin şirketinize bağlı olduğu dönem ile daha sonra ortak girişim şirkette çalıştığı dönemde Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesine göre ayrı vergilendirmeye tabi tutulması” ifadesinin yeni kurulan şirkette işe başlayacak personelinizin gelir vergisi matrahının “0” başlangıç olarak mı dikkate alınacağı eğer bu şekilde değerlendirilecekse personelinizin bu ücret geliri için müteakip yılda gelir vergisi beyannamesi vermesinin gerekip gerekmeyeceği sorulmaktadır.
Bilindiği gibi 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde;
“Ücret işverene tabi ve belirle bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez …”
Denilmiş 62. maddede ise “İşverenler hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.”
Hükmü yer almıştır.
Öte yandan, ücret ödemelerinin ne şekilde vergilendirileceği 128 ve 160 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde açıklanmıştır.
Bu açıklamalara göre, her ne kadar iştirakçisi olsanız dahi ücretli personelinizin başka bir şirkete tüm hakları ile devredilmesi halinde bu personelin şirketinize bağlı olduğu dönemde elde ettikleri ücretleri ile daha sonra ortak girişim şirkette çalıştığı dönemde elde ettikleri ücretlerinin Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan vergi tarifesine göre ayrı ayrı vergilendirmeye tabi tutulması gerekmektedir.
Buradan eski personelinizin yeni işvereninden elde edeceği ücret gelirinin Gelir Vergisi Kanunu kapsamında 61, 94 ve 103 maddeler kapsamında vergilendirilmesi aşamasında eski işvereninden elde ettiği ücret matrahının yeni işvereninde elde edeceği ücretin matrahı ile ilgilendirilmeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Bir başka anlatımla eski personelinizin yeni işverenden elde edeceği ücretlerinin tevkif suretiyle vergilendirilmesine esas olarak başlangıçta “0” matrahın dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 86. maddesinin 1/b bendiyle
“tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı, Kanunun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil) beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye ithal edilmeyeceği”
Hüküm altına alınmıştır.
Burada beyana tabi tutulması gereken ücretler, aynı anda birden fazla işverenden elde edilen tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının Kanunun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2006 yılı için 18.000 YTL) aşması şartına bağlı bulunmaktadır. Burada belirtilen “birden fazla işveren” deyiminden yıl içerisinde birden fazla ücret geliri elde edilen işveren olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yıl içerisinde işveren değiştiren personelinde yıl içerisinde birden fazla işverenden ücret aldığı dikkate alınarak bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.