Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yurt Dışından Alınan Belgelerin Kaydı

Yurt Dışından Alınan Belgelerin Kaydı

Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
m.ozdemir@vdd.com.tr

1.Giriş

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması gereken defter be belgeler yanında tüm vergisel işlemlerin  belli bir kayıt nizamı içerisinde tutulmasındaki amaç ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu tespit etmek ve sağlamaktır. Buna göre; Mükellefler bu kanuna göre tutacakları defterleri vergi uygulaması bakımından aşağıdaki maksatları sağlayacak şekilde tutarlar. (md.171)

  1. Mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit etmek;
  2. Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek;
  3. Vergi ile ilgili muameleleri belli etmek;
  4. Mükellefin vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmek ve incelemek;
  5. Mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumlarını (Emanet mahiyetindeki değerler dahil) kontrol etmek ve incelemek.

Mükellefler bu kısımda yazılı maksat ve esaslara uymak şartıyla, defterlerini ve muhasebelerini işlerinin bünyesine uygun olarak diledikleri usul ve tarzda tanzim etmekte serbesttirler. Ancak, Maliye Bakanlığı; muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bunları mükellef, şirket ve işletme türleri itibariyle uygulatmaya ve buna ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Ticaret Kanununun ticari defterler hakkındaki hükümleri mahfuzdur (md. 175).

Her tacir, ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç   ve alacak münasebetlerini ve her iş yılı içinde elde edilen neticeleri tespit   etmek maksadıyla, işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleriyle bilhassa, diğer kanunların hükümleri mahfuz kalmak üzere, belirtilen defterleri Türkçe olarak tutmaya mecburdur (TTK md. 66).

Bir tacirin defter tutma mükellefiyetini yerine getirmeye salahiyetli kıldığı kimsenin bu defterlere geçirdiği kayıtlar, o tacirin kendisi tarafından tutulmuş kayıtlar hükmündedir (TTK md. 77).

2.Türkçe Tutma ve Türk Parası Kullanma Zorunluluğu

Vergi Usul Kanunu’nun kayıt nizamına ilişkin 215. maddesinde, 5228 Sayılı Kanunun 7’nci maddesiyle 31.07.2004 tarihinden geçerli olmak üzere değişiklikler yapılmıştır.

Buna göre;

III. Kayıtların Tevsiki

Aynı Kanunun 227. maddesine göre; aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir. Defter tutmak mecburiyetinde olmayan mükellefler vergi matrahlarının tespiti ile ilgili giderlerini tevsike mecburdurlar. Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır.

Buna göre mükelleflerce kayıt altına alınan ve vergisel işlemlerine dayanak teşkil eden işlemleri fatura ve fatura yerine geçen vesikalar ile tevsik etmesi gerekmektedir. Bu belgeler fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu gibi belgeler olmalıdır. Kayıtların tevsiki sırasında defter ve belgelerin kayıt nizamında belirtilen ana kurallara uygun olması gerekir. Bunlar;

3.Yurtdışından Alınan Belgelerin Kaydı

Bu kanunun mükerrer 257. maddesiyle Maliye Bakanlığına “mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya” yetki vermiştir.

Bu yetki çerçevesinde yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içindeki noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik ettirme zorunluluğu 253 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin [1] (B) bölümünde yapılan düzenleme ile  değişiklik yapılmıştır.

Buna göre; yurtdışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurtdışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmış ve yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelenir düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir.

Ancak inceleme elemanları inceleme sırasında defter ve belgeler arasında uyumsuzluk veya kanuna muhalif bir durum görmeleri halinde görülen bu lüzum üzerine mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

4.Mukteza Örneği [2]

Yurt dışında yapılan hizmetlerde  belge düzeni

Dilekçenizde; yurt dışındaki bir firmaya yine yurt dışından malzeme ve montaj temini ile verilen hizmette hizmet ihracına konu olacak tutar ile belge düzeni hususu sorulmaktadır.

Konuya ilişkin olarak ….Müdürlüğünün …tarih, …sayılı yazısı ile …Müdürlüğünün ….tarih ve ….sayılı yazısı dikkate alınmak suretiyle gerekli açıklamalar aşağıda yapılmıştır.

Bilindiği gibi, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 8. maddesinin 7. bendinde, yurtdışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, konuya açıklık getiren, 08/05/2003 tarih ve 25102 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 80 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetlerine İlişkin İstisna” başlıklı 6. Bölümünde de;

“4842 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesine eklenen (7) numaralı bent hükmü ile yurtdışında yapılan inşaat, onarma, montaj işleri ve teknik hizmetlerden sağlanan ve Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür. Yapılan bu düzenlemeyle, halen Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 24. maddesinde yer alan ve 31/12/2003 tarihinde sona erecek olan istisna hükmü sürekli hale getirilmiş, ayrıca yeni düzenlemede yurtdışından elde edilen hasılatın % 15’inin Türkiye’ye getirilmesi şartı da kaldırılmıştır.Söz konusu düzenleme 01/01/2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girecek olup, 2003 yılında elde edilerek bu tür kazançlara Geçici 24. madde hükmünün uygulanmasına devam edilecektir.” açıklamaları yer almaktadır.

İnşaat, onarma, montaj işleri ile teknik hizmetlerin yurt dışında yapılan bir hizmet sayılabilmesi için;

– Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

            – Hizmetten yurtdışında faydalanılmalıdır.

            – Hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.

            – Fatura veya benzeri nitelikteki belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.

Ayrıca genel olarak teknik hizmetler; etüd, proje, tamir, bakım ve montaj şeklinde ifa edilebilecektir.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 9. maddesinde ise, “Birinci, maddede yazılı tüzel kişilerden kanuni veya iş merkezleri Türkiye’de bulunanlar gerek Türkiye’de gerekse yabancı memleketlerde elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.  Bu hükümlere göre, firmanın yurt dışındaki inşaat firmalarına proje çizimi ve bu projelerin uygulamalarının yerinde yani yurtdışında inşaat alanında verilmesi işlerini yapması “yurtdışında yapılan teknik hizmetler” kapsamında değerlendirilecek olup, elde edilen kazançlarda K.V.K.-8/7 bendi hükmü uyarınca kurumlar vergisinden istisna tutulacaktır.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1.maddesine göre Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuş, 4. maddesinde hizmet teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmış ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği belirtilmiştir. Kanunun 6/b maddesine göre hizmet ifalarında işlemin (hizmetin) Türkiye’de yapılmış sayılması için hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekmektedir.

Aynı Kanunun 11/1-a bendiyle; “İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslar arası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetleri” KDV’den istisna edilmiştir.

Kanunun 12/2. maddeleri uyarınca da bir hizmetin yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için,

            – Hizmetler yurtdışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

            – Hizmetten yurtdışında faydalanılmalıdır.

Hizmet ihracı ile ilgili açıklamalar 17, 26 ve 30 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılmıştır.

Hizmet ihracında katma değer vergisi istisnasının uygulanabilmesi için 26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (K) bölümünde yer alan aşağıdaki dört şartın birlikte gerçekleşmiş olması zorunludur.

            1- Hizmet Türkiye’de yurtdışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

            2- Fatura veya benzeri nitelikteki belge yutdışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.

            3- Hizmet bedeli, döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.

            4- Hizmetten yurtdışında yararlanılmalıdır.

Kanunun 32. maddesinde 11, 13, 14 ve 15 inci maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilebileceği; vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin Bakanlığımızca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 30/a maddesinde; mükelleflerin vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin indirilemeyeceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, ilgi dilekçenizde Katar’da ………firmasına ……tutar karşılığında Katar’da kovalı elevatör ve silo projesinin yapımı işini, proje, işçilik ve montaj olmak üzere işin tamamını yapmayı taahhüt ettiği, ancak bu işi de kısmen……….’ne Katar’da yaptırdığınız anlaşılmıştır.

Buna göre, şirketinizin …….aracılığıyla yurtdışında mukim…….firmasına Katar’da yaptığınız işler Kanunun 1/1 maddesi gereği verginin konusuna girmemektedir.

Yine şirketinizin…….’ne Katar’da yapmayı taahhüt ettiğiniz kovalı elavatör ve silo projesinin yapımı işi,…….tarafından yurtdışında (Katar’da) yapıldığından verginin konusuna girmemektedir.

Diğer taraftan, yurtdışında yapılan işlerle ilgili yüklenilen vergilerin Kanunun 30/a maddesine göre indirim konusu yapılması mümkün olmayıp, işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227’nci maddesinde; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup söz konusu kayıtların aynı kanunun 229’ncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 231’nci maddesinde ise, “Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır.

253 Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümünün 4’ncü fıkrasında; “Yurtdışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler bu belgeleri defter ve kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde  yazılı  bedelleri,  belgenin  düzenlendiği  günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanının lüzum görmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.” denilmektedir.

Bu açıklamalara göre; yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırdığınız iş veya hizmetler nedeniyle yüklenilen tutarların işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi, yurt dışındaki ülkeden alınacak belgenin hizmetin alındığı ülkede uygulanan vergi mevzuatı çerçevesinde geçerli bir belge olduğunun kabulü halinde mümkün bulunmaktadır.

Söz konusu belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek kayıtlarınızda gösterilmesi gerekmektedir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanının lüzum görmesi halinde, bu belgeleri tercüme ettirmek zorunluluğu bulunmaktadır.

Ayrıca; şirketinizce yurt dışına gönderilen malların teslim edildiği tarihten itibaren yaptığınız hizmete ait hizmet bedellerinin ise hizmetin tamamlandığı tarihten itibaren azami yedi gün içerisinde fatura ile belgelendirilmesi gerekmektedir.

5.Sonuç

Makalemizin önceki bölümlerinde yapılan açıklamalar ışığında;

[1] 22.01.1997 tarih ve 22885 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

[2] İstanbul Valiliği Defterdarlık Usul Gelir Müdürlüğünün 11.01.2005 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.20./ VUK-1-10957 sayılı özelgeleri

Exit mobile version