Levent GENÇYÜREK
Maliye Başmüfettişi
9 Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi
Öğretim Görevlisi
16 Mayısta sona erecek olan “Sakatlar Haftası”, bir kez daha engellilerin maddi ve manevi varlıklarının geliştirilmesi; üretken, kendisi ve toplumla barışık bireyler olmaları yönünde devlet ve toplum olarak üzerimize düşen görevleri hatırlamamıza vesile oluyor.
Yaklaşık olarak 8 milyon 500 bin engelli (özürlü, sakat) vatandaşımız var. Engellilerin dağılımına bakıldığında yüzde 1.25’inin ortopedik, binde 60’ının görme binde 37’sinin işitme, binde 48’isinin zihinsel ve yüzde 9.70’nin de diğer engellilerden oluştuğu görülüyor.
Engellileri ekonomik açıdan desteklemek, bu kişilerin çalışma ve sosyal hayata katılımlarını sağlamak için değişik alanlarda hayata geçirilmiş uygulamalar söz konusu. Ancak, engelliler ile engellilere ait dernek veya vakıfların görüşleri alınmaksızın yapılan bazı yasal düzenlemelerin engellilerin önünde bir engel! oluşturduğunu da unutmamak gerekir. Alanımızla ilgili olanlara bir bakalım.
Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) Kanununa göre, Malül ve engelliler Motor silindir hacmi 1600 cm3 ü aşmayan binek otomobilleri ile esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtları(steyşın vagon, arazi taşıtı ve jeepler dahil) ÖTV ödemeden iktisap edebilmekte.
Motor silindir hacminde getirilmiş olan 1600 cm3 sınır, engelliler yanında ülke ekonomisi açısından da kaynakların dengeli dağılımını etkileyen ve verimli olmayan bir sonuç doğurmakta.
Silindir hacmi 1600 cm3 ün altında dizel motorlu araç bulmanın neredeyse imkansız olması, engellilerin daha yüksek yakıt tüketen benzinli araçlara yönelmesine, bu durum da bir taraftan ekonomik açıdan desteklenmesi gereken engellilerin bütçesine ek bir yük getirirken diğer taraftan daha pahalı bir yakıtın kullanımı dolaysıyla ülkemizin petrol faturasının kabarmasına yol açmakta.
Engelli tarafından ÖTV ödenmeden alınan aracın aradan kaç yıl geçerse geçsin malul veya engelli şartlarını taşımayanlara devredilmesi durumunda, daha önce aracın sıfır olarak alınmasında tahsil edilmeyen ÖTV nin alınmasına yönelik uygulamada, iyi niyetli engelli vatandaşlar için önemli bir sorun oluşturmakta.
Özellikle eskiyen ve sık sık arızalanan aracını (eskiyen aracın benzer şekilde engeli olan birisinin işine yaramaması nedeniyle) engelli olmayan birisine satarak günlük yaşantısını daha rahat yürütebilmesine imkan sağlayacak yeni bir araç alma düşüncesinde olan engelli, satış sırasında daha önce alınmayan ÖTV’nin tahsili nedeniyle bu amacına ulaşamamakta.
ÖTV’siz araç alımı için gerekli şartlardan birisi olan araçta yapılması zorunlu engelliye uygun özel tertibatın biçimi ve özelliği de uygulamada sıkıntı yaratmakta. Aracın hareket ettirici bölümleri ile ilgisi bulunmayan, elin kavrayacağı şekilde direksiyon simidine direksiyon topuzu eklenmesi, silecek kolunun sağ taraftan sol tarafa alınması veya vites kolunun yükseltilmesini gibi değişiklikleri özel tertibat olarak kabul edilmediğinden bu tür değişiklikler yapılan taşıt araçlarının ÖTV ödenmeden alınması mümkün değil.
Diğer taraftan, sakatlığa uygun hareket ettirici başka özel bir tertibat yapılmadığı sürece otomatik vitesli araçlar da özel tertibatlı araç sayılmadığından, bu araçların engelliler tarafından satın alınmasında ÖTV ödenmekte.