T.C.
DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No : 2004/2405
Karar No : 2005/241
Özeti : Ortağı bulunduğu limited şirkete yeni kanuni temsilci atamasının yapılmadığı dönemde, Türk Ticaret Kanununun 540’ıncı maddesine göre şirket işlerini idare ve temsile diğer ortaklarla birlikte müdür sıfatıyla yetkili ve zorunlu olan davacının, şirket malvarlığından alınmayan vergi borçlarından, 213 sayılı Yasanın 10’uncu maddesine göre sorumlu tutularak takibinde yasaya aykırılık bulunmadığı hakkında.
Kararın Düzeltilmesini İsteyen: Gazikent Vergi Dairesi Müdürlüğü-GAZİANTEP
Karşı Taraf :…
Vekili : Av….
İstemin Özeti : Ortağı bulunduğu limited şirketin mal varlığından alınamayan 1996-1999 yıllarına ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla davacı adına 213 sayılı Yasanın 10’uncu ve 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35’inci maddelerine göre düzenlenen ödeme emirlerini; ara kararı uyarınca dosyaya sunulan belgelerden, borçlu şirketin sadece ortağı olup kanuni temsilcisi olmadığı anlaşılan davacı adına 213 sayılı Yasanın 10’uncu maddesine göre ödeme emri düzenlenemeyeceği gibi vergi borçlan için 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35’inci maddesi uyarınca Ödeme emriyle takip yapılamayacağı gerekçesiyle iptal eden Gaziantep Vergi Mahkemesinin 12.10.2001 gün ve E:2001/483, K:2001/981 sayılı kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle reddeden Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulun 24.5.2004 günlü ve E:2002/190, K:2004/1501 sayılı kararının; Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14.7.2004 tarih ve 1604 sayılı yazısı ile davacının ortağı bulunduğu limited şirketin 30.12.1995 tarihinden 29.8.1998 tarihine kadar imza yetkilisini gösteren herhangi bir tescil yapılmadığı bildirildiğinden ve Türk Ticaret Kanununun 540’ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları kuralına yer verildiğinden sorumlu sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi : Enis Sivişoğlu
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesine uygun bulunduğundan, istemin kabul edilerek, Müşterek Kurul kararımızın ortadan kaldırılması ve vergi mahkemesi kararına yönelik vergi dairesi müdürlüğü temyiz isteminin kabul edilerek, limited şirkete kanuni temsilci ataması yapılmadığı dönemde Türk Ticaret Kanununun 540’ıncı maddesine göre şirket işlerini müdür sıfatıyla idare ve şirketi temsile zorunlu ve mecbur olan davacının, tüzel kişiliğin mal varlığından alınamayan vergi borçlarından 213 sayılı Yasanın 10’uncu maddesine göre sorumlu tutularak takibinde yasaya aykırılık bulunmadığından, şirketin yalnızca ortağı olan davacının, kanuni temsilci sıfatıyla Vergi Usul Kanununun sözü edilen maddesine göre takip edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirlerini iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : Nurten Karaçay
Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
2575 sayılı Danıştay Kanunu’na 3619 sayılı Kanunla eklenen Ek l’inci madde uyarınca hüküm veren Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulca işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Kararın düzeltilmesine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinin l’inci fıkrasının (c) bendi hükmüne uygun bulunduğundan, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüne ve Danıştay Üçüncü ve Dokuzuncu Dairelerince oluşturulan Müşterek Kurulun 24.5.2004 günlü ve E:2002/190, K:2004/1501 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra vergi dairesi müdürlüğü temyiz istemi incelendi.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10’uncu maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden tüzel kişiden tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı öngörülmüştür.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 540’ıncı maddesinde ise limited şirketlerde aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları kurala bağlanmıştır.
Sözü edilen düzenlemeler nedeniyle, limited şirketlerin tahsil olanağı bulunmayan vergi borçları, öncelikle şirket sözleşmesi veya genel kurul kararı ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılınmış kanuni temsilci ya da temsilcilerinden aranacak, ancak şirketi temsil ve ilzama yetkili kanuni temsilci bulunmadığı takdirde, birlikte şirket işlerini idare ve şirketi temsile mecbur ve zorunlu ortaklar kanuni temsilci sıfatıyla takip edilebilecektir.
Dava konusu ödeme emirlerinde yer alan kamu alacağı, 30.12.1993 tarihinde hükmi şahsiyet kazanan ve davacının 1/40 paylı kurucu ortağı olduğu limited şirketin 1996-1999 yıllarına ait olup şirket tüzel kişiliğinden tahsil imkanı bulunmayan vergi borçlarına ilişkindir. Davacı, şirketteki hissesini 30.12.1999 tarih ve 68186 sayılı hisse devir sözleşmesiyle devretmiş ve bu devir işlemi 5.6.2000 tarih ve 5059 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmiştir.
Vergi mahkemesince, sadece ortak olduğu anlaşılan davacının, 213 sayılı Yasanın 10’uncu maddesine göre şirket borçlarından kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle adına düzenlenen ödeme emirleri iptal edilmişse de vergi dairesi müdürlüğünün karar düzeltme dilekçesi ekinde sunulan Gaziantep Ticaret Sicil Memurluğunun 14.7.2004 tarih ve 1604 sayılı yazısından, şirkete, hükmi şahsiyet kazandığı tarihten itibaren iki yıl için seçilen kanuni temsilcinin temsil yetkisinin sona erdiği 30.12.1995 tarihinden 29.8.1998 tarihine kadar yeni bir müdür atanmadığı anlaşılmaktadır. Bu dönemde ortaklık ilişkisi devam eden davacının, Türk Ticaret Kanununun kuralına yukarıda değinilen 540’ıncı maddesine göre şirket işlerini müdür sıfatıyla idare ve şirketi temsile zorunlu olması nedeniyle limited şirketin mal varlığından alınamayan vergi borçlarından 213 sayılı Yasanın 10’uncu maddesine göre sorumlu tutularak takibinde yasaya aykırılık bulunmadığından, sorumluluğu; dava konusu ödeme emirlerinde yer alan vergi borçları söz konusu dönemler itibarıyla değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüyle Gaziantep Vergi Mahkemesinin 12.10.2001 günlü ve E:2001/483, K:2001/981 sayılı kararının bozulmasına, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13’üncü maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 31.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.