Levent GENÇYÜREK
Maliye Başmüfettişi
9 Eylül Üniversitesi İşletme Fak.
Öğretim Görevlisi
I-GİRİŞ
Muhasebe kayıtlarını piyasadan satın aldıkları muhasebe bilgisayar programları veya kendi geliştirdikleri muhasebe bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükelleflerin sayısı hızla artmakta. Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) 175. maddesi ile Maliye Bakanlığı; muhasebe standartları, tek düzen hesap planı ve mali tabloların çıkarılmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bunları mükellef, şirket ve işletme türleri itibariyle uygulatmaya, muhasebe kayıtlarını bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükellefler ile bu bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerce uyulması gereken kuralları ve bilgisayar programlarının içermesi gereken asgari hususlar ile standartları ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye, yetkili kılınmıştır.
Maliye Bakanlığı’nca, Muhasebe kayıtlarını bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükellefler ile bu bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerce uyulması gereken kurallar ve bilgisayar programlarının içermesi gereken asgari hususlar ve standartların belirlenmesi amacıyla Bilgisayarlı Muhasebe Programları Standartları Genel Tebliğ Taslağı(No:1) hazırlanarak kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Yazımızın konusunu Bilgisayarlı Muhasebe Programları Standartları Genel Tebliğ Taslağı’na (No:1) ilişkin görüşlerimiz oluşturmaktadır.
II-DEĞERLENDİRME
Piyasada ihtiyacın üzerinde, kontrolsüz ve denetlenmeyen bir çok muhasebe programı bulunduğu, bunların bir kısmının alt yapıları ve servis ağları olmadığı için hem mükelleflerin hem de meslek mensuplarının zorlandığı bilinen bir gerçek. Uygulamaya konulacak olan standartlar ile, alt yapısı ve servis ağı olmayan, belirlenen şartları sağlamayan bilgisayar programları gerekli izni alamayacağından, bunları üretenlerin piyasada kalmaları ve satış yapmaları mümkün olamayacaktır.
Müşterilerinin muhasebe kayıtlarını bilgisayar programları aracılığıyla izleyen meslek mensuplarının da mükellefler için bu tebliğle belirlenen usul ve esaslara uymak zorunda olduklarını hatırlatarak, Genel Tebliğ Taslağına ilişkin görüşlerimizi açıklayalım:
– Tebliğ mükelleflerin muhasebelerini bilgisayar programları aracılığıyla izlemeleri konusunda zorunluluk içermemektedir. Bize göre, Maliye Bakanlığı, muhasebe kayıtlarının onaylanmış muhasebe programları kullanılarak yapılmasını zorunlu kılmalıdır. Ancak ülkenin şartları ve mali yetersizlikler dikkate alınarak mükelleflerin Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet sitesinde yayımlanacak olan onaylanmış muhasebe programlarını kullanmalarına geçişleri kademeli olarak sağlanmalı, küçük işletmelerin bu zorunluluğa uyması belli bir zaman içerisinde olmalıdır.
– Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayımlanacak olan onaylanmış muhasebe programlarının kullanılması zorunlu kılınamıyorsa, bu durumda onaylanmamış muhasebe programlarını kullanan mükelleflerin tamamının vergi incelemesine alınması sağlanmalıdır.
– Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayımlanacak olan onaylanmış muhasebe programlarını hemen kullanmaya başlayan mükellefler için vergisel açıdan avantaj sağlanmalıdır. Sözgelişi, gelir veya kurumlar vergisinin 1 puan düşük alınması gibi.
– Muhasebe bilgisayar programlarının bu Tebliğle belirlenen asgari husus ve standartlara sahip olup olmadığının “Muhasebe Programları Test Komisyonu”nun görüşü alınarak Gelir İdaresi Başkanlığınca onaylanması ve muhasebe programı üreticisine bildirilmesi için bir süre tayin edilmelidir. Tebliğe “Başkanlık kendisine onaylanmak üzere gelen Muhasebe bilgisayar programını 15 gün içersinde onaylayarak üreticiye bildirir” şeklinde bir hüküm konulmalıdır.
– Taslağın 1.inci Bölümünde, Satın aldıkları onaylı muhasebe programlarında bu tebliğ ile getirilen asgari husus ve standartları etkileyen değişiklikler yapan mükellefler ile kayıtlarının kendi geliştirdikleri bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükelleflerden kullandıkları muhasebe bilgisayar programlarını bu tebliğde belirtilen asgari husus ve standartları kapsayacak şekilde değiştirmeyen ve geliştirmeyen mükelleflere muhasebe programlarının bu tebliğ ile getirilen asgari husus ve standartlara sahip olmaması halinde uygulanacak cezaların uygulanacağı belirtilmiştir. Bu gibi durumlarda daha ağır ve caydırıcı cezaların uygulanması gerekir.
– Taslağın 3. maddesinde, Program üreticilerinin onaylı muhasebe programlarında değişiklik yapılmasını gerektiren yasal değişiklikler olması halinde değişiklikleri içeren programları içinde onay almak zorunda oldukları, Program değişikliklerinin testi için üreticilerin uygulama başlamadan önce Muhasebe Programları Test Komisyonuna başvurmalarının şart olduğu, Program değişikliklerinin Komisyon tarafından test edilmeden uygulamaya geçilmesinin zorunlu olduğu durumlarda Gelir İdaresi Başkanlığına bilgi verilmekle birlikte sorumluluğun program üreticisine ait olduğu belirtilmiştir. Tebliğde “uygulamaya geçilmesinin zorunlu olduğu durumlar” dan ne anlaşılması belirtilmemiş olup bunun tarifi ve açıklanması gerekir.
– Taslağın “3.3- Muhasebe Kayıt Kontrol Numarası” bölümünde Muhasebe kayıt kontrol numarasının beyan edileceği dönemler ve ait olduğu kayıt dönemleri gösterilmiş olup, kayıt dönemini izleyen ayın sonuna kadar beyan edilmesinin KDV ve Muhtasar Beyanname hazırlama vb. yükümlülükler göz önüne alındığında beyan dönemi izleyen ikinci ayın sonu olmalıdır. Sözgelişi, 1 Mart-31 Mart Yevmiye Kayıt dönemine ilişkin Muhasebe Kayıt Kontrol Numarası Nisan ayı sonu değil Mayıs ayı sonuna kadar beyan edilmelidir.
– Taslağın “3.6- Muhasebe Programlarının Vergi Kanunlarına Uygunluğu” bölümünde, Muhasebe programlarının vergi kanunlarında yer alan oran ve hesaplamalara uygun olması gerektiği, Programların vergi kanunlarına uygunluğuna ilişkin gerekli husus ve programların Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinden temin edileceği ifade edilmiştir. Programların vergi kanunlarına uygunluğuna ilişkin gerekli husus ve programların ve değişikliklerin, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından Onaylanmış Program üreticilerine anında iletilmesine ilişkin bir sistem kurulmalıdır
– Mükelleflerin muhasebe işlemlerinde kullandıkları bilgisayar ve/veya programlarda meydana gelebilecek bozulma, çalınma gibi risklere karışı önlem almak zorunda oldukları ve bu nedenle kayıtların muhafazası ve ibraz edilebilmesi için belli dönemler itibariyle başka bir elektronik ortama aynen aktarılarak saklanmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Tebliğ Taslağında geçen “başka bir elektronik ortam” dan ne anlaşılması gerektiği açıklanmalıdır. Merkezde tutulan bir bilgi bankası mı? CD veya başka bir bilgisayar mı? Bunun ortaya konması gerekir.
– Tebliğde geçen “muhasebeciler” kelimesi kaldırılarak yerine “3568 Sayılı Yasa ile yetki almış Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler” ifadesi konulmalıdır.
– Yevmiye kayıtlarında bulunması gereken asgari bilgilerde çok fazla detaya girilmesi işlemleri zorlaştıracak ve hata payını artıracaktır. Sözgelişi, 13 madde de çalışan kişilerin adı-soyadı kısmının tek tek yazılması fazla sayıda işçi çalıştıran işyerleri için çok zor olacaktır. Bu bilgiler zaten personel programlarında detaylı olarak vardır. Ayrıca yevmiye kayıtlarında istenmesi gereksizdir.
III-SONUÇ
Yazımızda, Muhasebe kayıtlarını bilgisayar programları aracılığıyla izleyen mükellefler ile bu bilgisayar programlarını üreten gerçek ve tüzel kişilerce uyulması gereken kurallara ilişkin olarak çıkarılması düşünülen 1 Seri Numaralı Bilgisayarlı Muhasebe Programları Standartları Genel Tebliğ Taslağı değerlendirilmiş olup Taslak hakkındaki şahsi görüşlerimize yer verilmiştir.
(*) YAKLAŞIM DERGİSİ NİSAN 2006 SAYI:160’DA YAYIMLANAN YAZI