Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Yeni T.C.K.’ya Göre Bıçak Parası ve İrtikap Suçu

Bıçak Parası ve İrtikap Suçu

Muharrem ÖZDEMİR

Yeminli Mali Müşavir

I-GİRİŞ

AB’ye uyum için hazırlanan, suçlara ve cezalara yeni düzenleme getiren 5237 Türk Ceza Kanununun([1]) 01.04.2005 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte([2]),1926 tarihinden bu yana yürülükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ilga olmuştur. Söz konusu kanunun Dördüncü Kısmının Birinci Bölümünde” Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar” ele alınmıştır. Bu suçlardan başlıcaları ile Zimmet, İrtikap, Rüşvet, Görevi Kötüye Kullanma suçlarıdır. Bu makalemizde son zamanlar sıkça şikayet konusu yapılan Bıçak Parası ve bunun Yeni Türk Ceza Kanunundaki karşılığı olan İrtikap Suçu, Eski Türk Ceza Kanunu ile karşılaştırılmak suretiyle ele alınacaktır.

II- YENİ TÜRK CEZA KANUNUNDA İRTİKAP

5237 sayılı Türk Ceza kanununun 250’nci maddesi “İRTİKAP” başlığını taşımaktadır. Buna göre İrtikap;

(1) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Buna göre madde lafzından da sarih bir şekilde anlaşılacağı üzere İrtikap suçu görevin kötüye kullanılmasının özel bir şeklidir. Diğer bir ifade ile memuriyet sıfatı veya görevinin kötüye kullanılması suçun ana temelini oluşturur.

Madde Gerekçesi([3])

Madde metninde çeşitli şekillerde gerçekleştirilen irtikap fiilleri suç olarak tanımlanmıştır. İrtikabın varlığı için, kamu görevlisinin kişilerden kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekir. Ancak, bu yarar sağlama olgusu çeşitli şekillerde gerçekleşebilir. Madde metninde bu yararlanma olgusunun gerçekleştiriliş şekilleri göz önünde bulundurularak suç tanımlaması yapılmıştır.

Maddenin birinci fıkrasında; icbar suretiyle irtikap suçu tanımlanmıştır. İcbar suretiyle irtikâp suçunun oluşabilmesi için; kamu görevlisinin, bir başkasını kendisine veya başkasına yarar sağlamaya veya bu yolda vaatte bulunmaya icbar etmesi gerekir. Bu icbarın, yürütülen görevin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmiş olması gerekir. Ancak, bu icbarın, yağma suçunun oluşumuna neden olan cebir veya tehdit boyu­tuna varmaması gerekir. Aksi takdirde, gerçekleşen suç, icbar suretiyle irtikâp değil, gasp suçu olur.

İcbar teşkil eden fiillerin etkisinde kalan kişi, hukuka aykırı olduğunu bilmesine rağmen, karşılaşabileceği daha ağır zararların önüne geçebilmek için, bu baskının etkisiyle, kamu görevlisinin şahsına veya gösterdiği üçüncü kişiye bir yarar sağlamaktadır.

Yarar vaadinde bulunulması hâlinde de, kamu görevlisinin tamamlanmış icbar suretiyle irtikap suçundan dolayı sorumlu tutulması gerekmektedir. Bu durumda aslında icbar suretiyle irtikâp suçu henüz tamamlanmamıştır; ancak, izlenen suç politikası gereğince, failin tamamlanmış suçun cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür.

Maddenin ikinci fıkrasında; ikna suretiyle irtikap suçu tanımlanmıştır. İkna suretiyle irtikâp suçunun oluşabilmesi için; kamu görevlisinin, hileli davranışlarla bir kimseyi kendisine veya başkasına yarar sağlamaya veya bu yolda vaatte bulunmaya ikna etmesi gerekir.

İkna suretiyle irtikâp suçunu oluşturan hileli davranışların da kişinin yerine getirdiği kamu görevinin sağladığı güven kötüye kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi gerekir.

İkna suretiyle irtikâp suçunu oluşturan hilenin icraî veya ihmali davranışla gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu bakımdan, hatadan yararlanmak suretiyle irtikap, ikna suretiyle irtikap suçunun sadece bir işleniş şeklinden ibarettir. Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bu durumda ikna suretiyle irtikap suçunun cezasında indirim yapılması gerekmektedir.

Yeni Türk Ceza Kanunda hükmünü bulan İrtikap Suçu ile ilga olan Eski Ceza kanunundaki İrtikap Suçları karşılaştırmalı olarak tablo halinde aşağıda gösterilmiştir. Görüleceği üzere Yeni Türk Ceza kanunda İrtikap Suçlarının cezası genel olarak hafifleştirilmiştir.

5237 Sayılı T.C.K Göre İrtikap Suçları (Yeni Kanun) 765 Sayılı T.C.K Göre İrtikap Suçları (Eski Kanun)
Cebri İrtikap-5 Yıldan 10 yıla kadar Cebri İrtikap-6 Yıldan az olmamak üzere
İkna ile İrtikap-3 Yıldan 5 yıla kadar İkna ile İrtikap-4 Yıldan 6  yıla kadar
Hata İle İrtikap-1 Yıldan 3 yıla kadar Hata İle İrtikap-2 Yıldan 4 yıla kadar

Buna göre irtikap suçundan bahsedebilmek için aşağıdaki şartların büsbütün oluşması gerekir([4]).

Bunlar;

– Cebr-i İrtikap; Cebir zorlama anlamındadır. Memurun memuriyet sıfatını veya görevini kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına haksız olarak para verilmesine veya sair menfaatler sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmesidir.

İkna Suretiyle İrtikap; Cebri irtikapta açıklanan eylemin ikna yoluyla zorlamadan oluşan halidir.

Hatadan İstifade Yoluyla İrtikap; Memurun yasal olarak almaması gereken bir şeyi (Para, menkul kıymet vb.) onun mevcut hatasından faydalanarak almış olması halidir. Burada dikkat edilmesi gereken husus memurun ferdi zorlamadan ancak onun bilgi eksikliğinden faydalanarak menfaat sağlamasıdır.

İrtikap suçunun Maddi Unsuru: Memurun kişi ve kişilerden  zorlama, ikna yoluyla veya hatasından istifade ederek kendisine veya başkalarına/yakınlarına haksız olarak para veya sair çıkarları sağlaması veya vaad alması irtikap suçunun maddi unsurunu meydana getirir.

İrtikap suçunun Manevi Unsuru: İrtikap suçunun manevi unsuru Kasıttır. Bu da Memurun menfaat elde etmek amacıyla hareket etmesi suçun kasıt olduğunun delili olacaktır. Çünkü  bu hareket  iyi niyet göstergesi olarak kabul edilemeyecektir. Bu bağlamda Türk Ceza Kanunumuzun 21’nci  maddesinde de suçta kasıt unsuruna ayrıca değinmiştir. Madde hükmüne göre; “Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanunî tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir” denmektedir.

III. BIÇAK PARASI, İRTİKAP ve BİR YARGITAY KARARI

Makalemizin birinci ve ikinci bölümlerinde İrtikap Suçunun Türk Ceza Kanunundaki yerine ve suçun oluşmasında aranılacak unsurlara etraflıca değinilmiştir. Bıçak Parasının İrtikap Suçu olduğu şüphe götürmeyecek  kadar kesin olduğunu Yargıtay Kararları ile örneklemek suretiyle kesinlik arz etmektedir. Bu konu ile ilgili Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 13.12.2000 tarih ve 2000/8318 Esas No, 2000/8876 No’lu Kararında özetle; “Sosyal Sigortalar Kurumu Nevşehir Hastahanesinde kadın doğum uzmanı olan sanığın yapması gereken ameliyatları kendisine para verilmediği taktirde yapmayacağını söyleyip hasta yakınlarından çıkar sağlama eylemlerinin kanıtlanması durumunda irtikap suçunu oluşturabileceği ve kanıtların değerlendirilip suç niteliğini belirlemenin Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girdiği gözetilmeden yargılamaya devam edip hüküm kurulması yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; TCY.nın 20. maddesi gözetilmeden ve gerekçesi belirtilmeden, feri cezanın alt sınırının belirlenmesi doğru değildir([5])” şeklinde hüküm vermiştir.       

IV- İRTİKAP SUÇUNUN SORUŞTURMA USULÜ

3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu’nun dördüncü bölümünde “Bu kanunda Yazılı Suçlar ile Bazı Suçlardan Dolayı Soruşturma Usulü” başlığı altında 17’nci madde de bu kanun kapsamında soruşturulacak suçlar sayılmıştır. Buna göre;

Suçları bu kanun kapsamında özellikli olarak takip edilecektir. Yukarıda tadadi olarak saydığımız suçlarla ilgili ihbarlar doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılacaktır. Müfettiş ve muhakkiklerin soruşturma neticesinde delil ve emare elde ettikleri takdirde işi yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına belge ve doneleri ile birlikte havale edeceklerdir (Md.18). Görüleceği üzere bu suçların takibinde tek yetkili organ Cumhuriyet Başsavcılıklarıdır.

V-SONUÇ

Devleti oluşturan kurumların rasyonel anlamda hizmet vermesi kamu hizmetinden yararlanmak isteyen vatandaşların memnuniyetini artıracak ve insanların ellerinde şekillenen soyut devlet anlayışına farklı bir anlam yükleyecektir. Tersi bir durumda bürokratik oligarşi mantığına bürünen zihniyet halka rağmen devlet olgusunu oluşturacak devlet-millet kaynaşmasına darbe vuracaktır. Hizmet satın almak isteyen vatandaşlar yanında bürokrasi ile işi olan diğer halk katmanları olumsuz işleyen bu anlayış karşısında zaman, mekan ve parasal değerlerini yitirenler ve/veya gücünü kaybedenler hukuksal olmayan yöntemlere boyun eğmektedirler. Bu sayede kamunun gücünü elinde bulunduran bu elit güç bu rant ibresini lehlerine çevirerek hukuksal olmayan yöntemlere başvurmaktadırlar. Yeni Türk Ceza Kanunumuzda bunun adı Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar edirek İrtikap Suçu işlenmesidir.

([1])12.10.2004 tarih ve 25611 sayılı Resmi Gazete’de Yayınlanmıştır.

([2])31/03/2005 tarih ve 5328 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ileYeni Türk Ceza Kanununun Yürürlük tarihi 01.06.2005 olarak değiştirilmiştir.

([3])www.ceza-bb.adalet.gov.tr/mevzuat/maddegerekce.doc

([4])ÖZDEMİR Muharrem. Vergi Denetmeni. Bıçak Parası İrtikap Suçudur. 09.03.2005 tarihli Referans Gazetesi.

([5])ARICA Nadir. Gelirler Başkontrolörü. Memur Suçları ve Soruşturma. 2.Baskı. Ankara, 2000.

Exit mobile version