Mal Araştırması
Muharrem ÖZDEMİR
Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Denetmeni
1- MAL ARAŞTIRMASI
Kamu hizmetlerinin zamanında yerine getirilmesi ve bütçe hedeflerine ulaşılabilmesi açısından kamu alacaklarının etkin ve süratli bir şekilde tahsil edilmesi önem arz eder. Amme alacağının ilke olarak vadesinde, hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenmesi esastır. Ancak mükelleflerin tahakkuk etmiş amme borçlarını değişik sebeplerle (ekonomik, sosyal vb.) vadesinde ödemeyerek temerrüde düştükleri bir gerçektir. Rızaen yapılmayan ödemeler nedeniyle amme alacağı 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun cebri icra yöntemleri ile tahsiline gidilecektir. Gelir idaresi amme alacağının ödenmesini veya mal bildirimde bulunulması lüzumunu mükellefe bildirir. Mükellef borcunu ödememesi halinde mal bildiriminde bulunur. Mal bildirimi ise, borçlunun gerek kendisinde, gerekse üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın, nev’ini, mahiyetini, vasfını, değerini ve her türlü gelirlerini veya haczi kabil mal veya geliri bulunmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödiyebileceğini yazı ile veya sözle tahsil dairesine bildirmesidir. Otomosyona geçmiş Bağımsız Vergi Dairelerinde bu işlemleri Hesap ve Takip Masası yürütür. Ancak, amme borçlusunun mal bildiriminde malı olmadığına dair bildirimde bulunması halinde beyanın gerçek mahiyetine ulaşmak üzere vergi dairesinin mal varlığı araştırması yapması gerekir.
İşte bu noktada aynı kanunun 62 maddesinin ikinci fıkrasına 5228 Sayılı Kanunun([1])12’nci maddesiyle eklenen hüküm ile Maliye Bakanlığına Mal Araştırmasının usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir. Bu hükme göre; “Maliye Bakanlığı amme alacaklarının takibinde haczolunacak malların tespiti amacıyla yapılacak mal varlığı araştırmasının şekli, alanı ve kapsamı ile araştırma yapılacak amme alacaklarının türü ve tutarını belirlemeye yetkilidir” denilmektedir([2]).
Söz konusu Kanun maddesinin Gerekçesinde([3]) ise; ”6183 sayılı Kanunun 62 nci maddesi hükmü uyarınca, kamu alacaklarının takip ve tahsili amacıyla, amme borçlusunun mal varlığının tespit edilebilmesi için yurt çapında mal varlığı araştırması yapılması gerekmektedir. Borçlunun aciz halinin tespiti dahi bu araştırma sonucuna bağlanmıştır. Mal varlığı araştırması bankaların şubeleri, belediyeler, tapu sicil müdürlükleri ve ilgili diğer kurumlar ile yazışarak yapılmaktadır. Bankaların genel müdürlükleri nezdinde haciz uygulaması yapılamaması, her ilde şubelerle ayrı ayrı ve doğrudan yazışmayı gerektirmektedir. Bir çok kurum ve kuruluş bilgisayar ve otomasyon sistemlerine henüz geçmediği için manyetik ortamda bilgi alışverişi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle mal varlığı araştırması yapılırken ilgili kurum ve kuruluşlar ile tek tek yazışma yapılması gerekmektedir. Vergi dairelerinin gönderdiği mal varlığı araştırması/haciz yazılarının yanıtlanması, gerek gönderen gerekse işlemi yapacak olan kurum açısından zaman ve iş gücü kaybına neden olmaktadır. Bunun yanı sıra her bir yazışmanın tamamlanması için gerekli olan kırtasiye ve posta masrafları toplamı bugün itibarıyla yalnızca Ankara ili için yaklaşık iki milyar lira civarında tutmaktadır. Bu araştırmanın ülke düzeyinde yapılması nedeniyle toplam masrafın yaklaşık olarak 40 milyar lirayı bulacağı tahmin edilmektedir. Mal varlığı araştırması/haciz yazılarına konu olan amme alacağı çoğu zaman bu rakamın altında olduğu için, amme alacağının tahsili için yapılacak giderler alacaktan fazla olmaktadır. Maddeye eklenen fıkra ile, mal varlığı araştırması; araştırmanın şekli, alanı, kapsamı, alacağın türü ve tutarı itibarıyla sınırlandırılmak suretiyle yapılabilecek, bu sayede araştırmaya ilişkin yazışmaların sayısının azalmasıyla zaman ve iş gücü kayıpları azaltılarak verimlik arttırılacak, buna paralel olarak amme alacaklarının tahsili daha da hız kazanacaktır. E-devlet projesinin sonuçlarının ortaya çıkmaya başlamasıyla birlikte, halen yazışma yapılmak durumunda kalınan kurum ve kuruluşların otomasyon sistemleri kullanılmaya başlanacak, Maliye Bakanlığına tanınan bu yetki ile birlikte, bilfiil yazışmaya gerek kalmadan yapılacak araştırmalar bilgisayar ortamında sonuçlandırılabilecektir. Diğer taraftan, Maliye Bakanlığına verilen yetki çerçevesinde amme alacağının türü ve alacaklı amme idareleri itibarıyla farklı düzenleme yapılabilecektir. Ayrıca Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullandığı takdirde amme alacağının takibi için yapılacak mal varlığı araştırması borçlunun sadece iş ve ikametgâh adreslerinin bulunduğu iller ile sınırlı olabilecektir. Buna paralel olarak da 6183 sayılı Kanunda düzenlenen aciz halinin tespitinde de bu sınırlama çerçevesinde yapılan mal varlığı araştırması dikkate alınacaktır. 6183 sayılı Kanunun tahsil zamanaşımı ve tahsil zamanaşımını kesen sebeplere ilişkin hükümleri bütün olarak ele alındığında, getirilen düzenleme ile verilen yetkiye istinaden, mal varlığı araştırmasının sınırlandırılmasına bağlı olarak bir kısım alacaklar zamanaşımına uğrayabilecektir. Ancak getirilen düzenleme ile hedeflenen amaçlar dikkate alındığında, bu alacakların takibi için yapılacak masrafların azaltılması ile alacağın zamanaşımına uğramasından doğabilecek kayıplar dengelenmiş olacaktır”denilmektedir. Dolayısıyla kanun gerekçesi dikkatle irdelendiğinde görüleceği üzere yapılacak mal araştırmasında getirilen bu hükümle amme alacağının tahsilinin en az maliyetle en kısa zamanda yapılması amaçlanmaktadır.
2- USUL VE YÖNTEM
Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğünün 01.08.2000 tarih ve DEF.0.35.12/ THSLT:640-1/5366 sayılı yazılarında, kesinleştiği halde vadesinde ödemede bulunmayan borçlu mükelleflerle ilgili cebri takibat işlemlerinin uygulanmasında vergi dairelerince yapılması gereken işlemler açıklanmıştır. Buna göre; Yüz yüze görüşme imkânı sağlanamaması veya tespit edilen menkul veya gayrimenkulların borcu karşılamaması halinde, bankalar da dahil olmak üzere, öncelikle ilimiz dahilinde malvarlığı araştırması yapılması, bu yolla borcu karşılayacak şekilde menkul veya gayrimenkul mal ile herhangi bir hak ve alacağına rastlanılmaması halinde ise, yurt genelinde mal varlığı araştırmasına gidilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Dolayısıyla mal araştırmasının il sınırları dahilinde sonra da yurt genelinde ele alınması gerektiği mevzuat hükmü olduğundan mal araştırması geniş kapsamlı ele alınarak amme alacağının tahsili yoluna bu cihetle gidilecektir.
Bankalar, Belediyeler, Tapu Müdürlükleri, Trafik Sicil Büroları vb. kurumlarda yapılacak kapsamlı mal araştırmasında P.T.T Masrafı, Personel Gideri, Yol Giderleri gibi vb. maliyetler dikkate alındığında hazineye olan mâli külfeti gözler önüne sermektedir. Bu nedenle amme alacağının tahsilinde yapılacak mal araştırmasına sınır getirilmesi önem arz etmektedir. Maliye Bakanlığı bu konuda kendisine tanınan yetkiyi kullanarak mal araştırmasındaki kriterleri ortaya koyarak usul ve yöntemi belirlemelidir.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre; Türkiye’de 48 banka ve bunlara bağlı 6.056 banka şubesi faaliyet göstermektedir. Bunun yanında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı taşrada birimlerinde 1003 Tapu Sicil Müdürlüğü bulunmaktadır. Bu nedenle amme alacağının tahsili amacıyla ülke sathında yapılacak Mal Araştırmasında ilgili kurumların merkezi otomosyon sistemine tam olarak geçmemiş olması nedeniyle şubelerin tamamı ile bire bir yazışma yapılmasını gerekli kılmaktadır. Amme alacağının tahsilinde yapılacak Mal Araştırmasında karşılaşılan maliyet tablosunu bir örnekle açıklayalım.
Devlet 10 YTL’lik Vergi Tahsil Etmek İçin 24.706,50 YTL Harcıyor??
Örneğin; Vergi Dairesinin amme borçlusundan olan 10 YTL’lik alacağının tahsili amacıyla Ülke genelinde Bankalar ve Tapu Sicil Müdürlükleri nezdinde mal araştırmasında bulunduğunu varsayalım. Vergi dairesinin bu çalışması sonucunda sadece tebliğat giderleri (Posta Ücreti) 24.706,50 YTL olacaktır. Bu rakamları ilişkin tablo aşağıdaki gibidir.
Birimler |
Şube sayıları |
Posta Ücreti([4]) |
Toplam Gider |
Banka Şubesi |
6.056 |
3.500 YTL |
21.196 YTL |
Tapu Müdürlüğü |
1003 |
3.500 YTL |
3.510,50 YTL |
|
|
TOPLAM |
24.706,50 YTL |
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 30.04.2004 tarih ve B.09.1.TKG.0150006 sayılı “Mal Araştırması” konulu yazılarında “Gerek Merkez ve gerekse Bölge Müdürlüklerimiz arşivindeki tapu kayıtlan güncelleştirilemediği gibi isim esasına göre kayıtlara ulaşılması da mümkün olmadığından, bu şekilde tapu kaydı arama İşlemi Tapu Sicil Tüzüğünün 6 ncı maddesine istinaden Tapu Sicil Müdürlüklerince tutulan “mal sahipleri fihristi” vasıtasıyla ancak mahallinde yapılabilmektedir” denilmektedir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBÎS) Projesinin ülke geneline yaygınlaştırılamamış olması Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü nezdinde mal araştırma yapılmasının imkanı bulunmamaktadır. Bu imkânsızlık bereberinde yapılacak Mal Araştırmasında maliyetleri artırmasının yanında zaman kaybına da sebebiyet vermektedir.
Gelir İdaresi bankalar nezdinde yapılacak mal araştırmasındaki esasları kısmen de olsa 401 No’lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklamıştır([5]).Buna göre vergi daireleri bankalar nezdinde hak ve alacaklarına yönelik haciz işlemleri için mal araştırmasını şubeler bazında yapmaları yanında, bakanlıkça belirlenecek limitleri aşan alacakların takibinde de Bankaların Genel Müdürlüklerine de doğrudan başvurabilecektir. Ancak tebliğin yayım tarihi olan 1997 yılından bu yana bakanlıkça herhangi bir limit belirlenmemiştir.
Tüm bu bilgiler ve değerlendirmeler ışığında gerek Vergi dairesince ve gerekse Denetim elemanlarınca yapılacak Mal Araştırmasında iş ve işlemlerin daha kolay, daha az maliyetli ve etkin, zaman tasarrufu sağlayıcı nitelikte olabilmesi için aşağıdaki hususların hayata geçirilmesinin elzem olacağı kaatindeyim.
3- YAPILMASI GEREKENLER
- Ülke genelinde mülkiyetle ilişkili her türlü sorgulamaları yapabilmek, doğru ve güncel sonuçlara tam olarak ulaşabilmek için Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBÎS Projesinin) hayata geçirilmesi gerekmektedir.
- Maliye Bakanlığı, 6183 Sayılı Kanunun 62’nci maddesiyle kendisine tanınan yetkiyi en kısa zamanda kullanarak mal araştırmasının şekli, alanı, kapsamı, alacağın türü ve tutarı itibarıyla sınırlandırırarak bu sayede yazışmaların azalmasının sağlanmalı, zaman ve işgücü kayıplarının azaltılması suretiyle verimlilik artırılmalı buna paralel olarak amme alacaklarının tahsiline daha da hız kazandırılmalıdır.
- 1999 yılında ilk kez MOTOP Projesi kapsamında “Türkiye Merkezi Taşıt Kütüğü” oluşturulmuş ve otomasyona geçen 17 vergi dairesinde “Motorlu Taşıtlar Vergisi İnternet Vergi Dairesi” aracılığı ile Türkiye Merkezi Taşıt Kütüğü bilgileriyle 6 milyon mükellefe erişme olanağı sağlanmıştır. Bu projenin tüm illerde yaygınlaştırılarak elde edilen veriler kullanıcıların hizmetine sunulmalıdır.
- Türkiye’nin en eski ve en büyük e-devlet projesi olan MERNİS (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi) daha da yaygınlaştırılmalı, Vergi Kimlik Numarası uygulaması MERNİS Projesiyle uyumlu hale getirilmelidir.