Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Tahmil, Tahliye, Terminal ve Ardiye Hizmetlerinin Katma Değer Vergisi Kanunu Karşısındaki Durumu ve Vergilendirilmesi

Tahmil Tahliye Terminal ve Ardiye Hizmetleri

Muharrem ÖZDEMİR
Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Denetmeni

Tahmil, tahliye,  terminal ve  ardiye  kavramları deniz ve  hava   taşıma araçları için liman ve   hava  meydanlarında yapılan hizmetler çerçevesinde kullanılan kavramlardır(). Tahmil ve Tahliye, yükün (genel  kargo,

dökme yük, sıvı yük, konteyner, araç vb.) gemi ambarı, tankı veya güverte- sinden liman sahasına alınması veya gemiye yüklenmesi için verilen hizmet- leri, Ardiye ise limana  gelen  konteyner  ve  diğer yüklerin  kapalı  ve  açık sahalarda  saklanması,  depolanması,  etiketlenmesi,  paketlenmesi  ve benzeri katma değerli hizmetleri ifade ederken; Terminal hizmeti konteyner ve diğer yüklerin limana giriş ve çıkış ya da saha  içinde  yer  değiştirme  işlemi amacıyla vinç  ve benzeri yükleme boşaltma ekipmanları ile yükleme indirme hizmetini ifade eder. İşte bu bağlam- da deniz yoluyla gelip taşıt üstü gümrük işlemine tabi tutulmaksızın bir geçici depolama, genel antrepo ve özel antrepoya konulan eşyaya ilişkin tahmil, tahliye, terminal  ve  ardiye  ücretleri Katma Değer Vergisi Kanununun 13/b, 17/4-ı, 17/4-o maddeleri karşısında durumu yanısıra aynı kanunun ithalata ilişkin 21/c’nci maddesi kapsamında değerlendirilmiş ve makalemizin konusunu oluşturmuştur.

Bilindiği  üzere 5035  sayılı  Bazı   Kanunlarda  Değişiklik  Yapılması  Hakkında  Kanun()

ile  deniz  ve  hava  taşıma  araçları  için  liman  ve  hava  meydanlarında  yapılan  hizmetlerin vergilendirilmesinde değişikliğe gidilmiştir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun()

13/b  maddesi  yürürlükten  kaldırılarak  aynı Kanun ile Katma Değer  Vergisi  Kanununun 17/4-ı bendinde yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre” Serbest bölgelerde verilen hizmetler, deniz ve taşıma araçları  için liman ve hava meydanlarında  yapılan hizmetler” katma

değer vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenleme bağlamında tam istisna kapsamında bulunan liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler kısmi istisna kapsamına alınmıştır. Bu değişiklik sonrasında söz konusu  hizmetlerin  ifası ile ilgili  alış  ve  giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler indirim ve iade konusu yapılamayacaktır .Uygulama bu yönde iken  5035  sayılı  kanunun 49/1 maddesiyle 02.01.2004 tarihinden  itibaren yürürlükten kaldırılan ilgili  bent  5228 sayılı kanunun

14’üncü maddesiyle yeniden düzenlenerek 01.08.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden ihdas edilmiştir. İhdas edilen yeni düzenlemeyle Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin başlığı, “Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna” şeklinde değiştirilmiş,mülga (b) bendi yeniden düzenlenmiş, (c) bendi değiştirilmiş ve maddeye (e) ve (f) bentleri eklenmiştir. Bu düzenlemelere parelel 93 Sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliği()’nin 1.1’nci maddesinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre bu düzenleme sonucunda

“liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçları için ifa edilen hizmetler  tam istisna kapsamında işlem görecektir. İstisna kapsamına yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler ile araçlar için  yapılan  seyrüsefere  ilişkin her türlü hizmet girmektedir.  Bu hizmetlerin liman ve hava meydanı işletmeleri dışında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından ifa edilmesinin istisna uygulaması açısından önemi bulunmamaktadır” demektedir. 5228 sayılı Kanununun 15’nci maddesiyle Katma Değer Vergisi Kanununun 17/4-o bendi ile()  “Gümrük antrepoları ve

geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri ile vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve  ardiye  gibi  bağımsız  birimlerin  kiralanması”  işlemleri istisna kapsamına  alınmıştır. Söz konusu hizmetler ithalatta fiili  gümrüklemenin  yapılmasından önceki aşamaları ifade  ettiğinden yani  millileşmemiş mallar ve  milli sınırlar dışındaki hizmetler herhalükarda istisna kapsamındadır([6]).

Katma Değer Vergisi Kanununun 21’nci maddesi İthalatta Matrah başlığını taşımakta (a), (b) ve(c) bendlerinde matraha dahil unsurlar sayılmaktadır. İthalatta verginin matrahı aşağıda gösterilen unsurların toplamıdır:

a) İthal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri,

b) İthalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar,

c) Gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan (4731 sayılı Kanunun 5/B maddesiyle değişen ibare() diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler.

Söz konusu maddenin (c) bendinde düzenlenen mal bedeli   üzerinden  hesaplanan  fiyat  farkı ve kur farkının veyahut ithalatın finansmanında kullanılan krediler nedeniyle ithalatçıların ödediği faiz giderlerinin hangi durumlarda matraha dahil olup olmayacağı  hususu G ümrükler Genel Müdürlüğünün 17.03.2004 tarih ve 2004/10  sayılı Genelgeleri ile açıklığa  kavuşturulmuştur. Buna göre;”İthalatın finansmanında kullanılan ve yurtdışından temin edilen kredilerin kısaca BSMV kapsamına giren işlemlerin KDV Kanununun 17/4-e maddesindeki istisna hükmünden  yararlanılması halinde 16/1-a maddesindeki istisna hükmünden de yararlanacağından; ayrıca, ithalatın  finansmanında kullanılan kredi karşılığında krediyi kullandıran kuruluş lehine tahakkuk eden faizin mal bedeli  ile irtibatlandırılması mümkün bulunmadığından ithalatın finansmanı  için finansman  hizmeti   veren kurumlardan alınan kredi ister yurtiçinden  ve  isterse  yurtdışı temin  edilsin   krediyi  kullandıran kuruluş lehine faiz, komisyon gibi giderler mal  ve hizmet   ifasına   ilişkin  olmadığından  ithalatta katma değer vergisi  matrahına  dahil  edilmemesi  gerekmektedir. Ancak katma değer vergisine tabi bir mal teslimi ve hizmetin ifasına ilişkin ödemelere bağlı olarak ortaya çıkan vade farklarının kredi işlemi ile alakalı olmaması nedeniyle katma değer vergisi kanununun 21’nci maddesi çercevesinde değerlendirilecektir”demektedir.

Makalemizin ana konusunu oluşturan deniz yoluyla  gelip  taşıt üstü gümrük  işlemine  tabitutul- maksızın bir geçici depolama,  genel antrepo ve özel antrepoya konulan  eşyaya  ilişkin  tahmil, tahliye, terminal ve ardiye ücretlerinin Katma Değer Vergisi Kanununun 21/c bendine dahil edilip edilmeyeceği, Gümrük beyannamelerinin tescil   tarihine   kadar   diğer  gider  ve   ödemelerden vergilendirilmeyenler lafzının;

hususlarında kanunun cari hükmünde ve Genel Tebliğlerde net bir düzenleme  bulunmamaktadır. Liman ve hava meydanlarında yapılan tahmil, tahliye, terminal ve ardiye hizmetlerinin istisna olduğu  sarih iken   aynı   hizmetlerin İthalattaki matraha  dahil  edilip  edilmeyeceği  hususunda ise tereddüdler yaşanmaktadır.8 Mart 2001 tarihli Katılım Ortaklığı  Belgesinin yayımlanmasından bu- yana Avrupa Birliğinin vergilendirme alanındaki mevzuatına uyum çerçevesinde yayımlanan kanun- lar ile Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Karar()da da bu konu ile ilgili düzenlemeler mevcuttur.

Söz konusu Programın 10’ncu bölümünde  VERGİLENDİRME  başlığını   altında  “Dolaylı  Vergilere -Katma Değer Vergisi-” ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Buna göre; Hizmet  bedellerinin  madde 11 (B) (3) (b)’ye göre matraha  dahil  olduğu  durumlarda, mal  ithaline  bağlı  hizmetlerin  KDV’den istisna tutulmasına ilişkin 77/388/EEC sayılı 6. Konsey Direktifinin 14 (1) (i) maddesine 30 Aralık 2001 tarih ve 24626   sayılı   Resmi  Gazete’de  yayımlanan  28  Aralık 2001  tarih   ve  4731 sayılı Kanunun 5. maddesinin  B  fıkrası  ile  uyum  sağlanmıştır.  Anılan  Kanunla, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 (c) bendinde değişiklik yapılmak suretiyle, hizmet bedellerinin  matraha dahil olduğu durumlarda, mal ithaline bağlı hizmetler katma değer vergisinden istisna tutulmuştur. Böylece mal ithaline bağlı hizmetler, ithalatta malın matrahına girmesi nedeniyle, ithalat sırasında zaten vergilendirildiğinden ayrıca  hizmet  olarak  vergiye tabi  tutulmaması  suretiyle  mükerrer vergileme yapılması uygulaması  ortadan  kalkmıştır.  Bu  suretle, 77/388/EEC  sayılı  6.  Konsey Direktifinin 14 (1) (i) maddesine tam uyum sağlamıştır.

Katılım  Ortaklığı  Belgesinin  Dolaylı  Vergiler” Katma Değer Vergisi” bölümünde belirtilen hizmet bedellerini ilgilendiren Madde 11 (B) (3) (b) ve 77/388/EEC sayılı 6. Konsey  Direktifinin 14 (I) (i) maddelerinin ingilizce orjinal metinlerinin türkçe tercümeleri aşağıdaki gibidir.

Direktifin Madde 11 (B) (3) (b) maddesinde;

Direktifin Madde 14  İthalatta muafiyetler(i) maddesinde;

(i) hizmetlerin değeri Madde 11B (3) (b) içerisinde vergiye tabi meblağ içerisinde dahil edildiği hallerde malların ithali ile alakalı olarak tedarik edilen hizmetler olarak açıklanmıştır.

Dolayısıyla tüm bu açıklamalar ışığında 4731 sayılı Kanunun 5/B maddesiyle Katma Değer Vergisi Kanununun  21/c  maddesine  getirilen  hükümde  bahsi  geçen  diğer  giderler  ve  ödemelerden vergilendirilmeyen ifadesinin tarh edilecek katma değer vergisi hariç vergiler, harçlar, tarh  edilen vergiler ve ithal edilen ülke dışında geçerli harçlar ile ortaya çıkan diğer ödemeleri ve ülke sınırlarına girdiği noktaya kadar malların edinilmesi ile alakalı komisyonlar, paketleme, taşıma ve sigorta giderlerini kapsadığı anlaşılmaktadır. Gümrük beyannamesinin tescil  tarihine  kadar  yani  henüz ithalatı   gerçekleşmemiş (millileşmemiş mallar) için  yapılan  tahmil, tahliye,  terminal ve ardiye hizmetleri bu kapsamın dışında değerlendirilmesi gerektiğinden ithalattaki matraha dahil edilme- melidir. Diğer bir yaklaşım ise yurtiçinde teslim ve ifası katma değer  vergisine tabi  olmayan mal

ve hizmetler aynı kanunun  16/1-a  maddesi  gereği (Bu kanuna göre teslimleri vergiden  istisna edilen mal ve hizmetlerin  ithali)  ithal edilmesi  halinde de  ithalattan  istisnadır. Dolayısıyla tam istisna kapsamında değerlendirilen tahmil, tahliye, terminal ve ardiye hizmetlerinin ithali de istisna kapsamında değerlendirilmelidir.Teslimi vergiden istisna edilmeyen diğer giderler ise herhalükarda ithalatta matrahın içerisinde yer alarak vergilendirilmelidir.

()19.02.2004 tarih ve KDV-9/2004-09 sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri.

()02.01.2004 tarih ve 25334(Mükerrer)sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

() 02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

()19.01.2005 tarih ve 25705 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

()Yürürlük tarihi 01.01.2004.

()Vergi Denetmenleri Derneği Eğitim Yayınları Serisi:9

()Yürürlük tarihi:30.12.2001

()24.07.2004 tarih ve 25178 sayılı Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Exit mobile version