27 Aralık 2005 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 26036
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:
Amaç
Madde 1 — Bu Tebliğin amacı; iştiraklerdeki yatırımlara ilişkin 28 nolu Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
Adı geçen Türkiye Muhasebe Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.
Kapsam
Madde 2 — İştiraklerdeki yatırımlara ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 28 metninde yer almaktadır.
Hukuki Dayanak
Madde 3 — Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 — Bu Tebliğde geçen;
TMSK ve Kurul: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunu,
TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını,
TFRS: Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını,
ifade eder.
Yürürlük
Madde 5 — Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 6 — Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
EK
Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 28)
İştiraklerdeki Yatırımlar
Kapsam
- Bu Standart, iştiraklerdeki yatırımların muhasebeleştirilmesinde uygulanır.
Ancak;
- a) Risk sermayesi (girişim sermayesi) kuruluşları,
- b) Yatırım fonları, ve yatırım amaçlı sigorta fonlarını kapsayan benzer
işletmeler
tarafından elde bulundurulan ve “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardı uyarınca muhasebeleştirilerek, ilk muhasebeleştirmeyi takiben gerçeğe uygun değeri ile değerlenip kar veya zararla ilişkilendirilen veya alım-satım amaçlı elde bulundurulan iştirak yatırımları bu Standart kapsamında değildir.
Tanımlar
- Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir;
İştirak: Yatırımcı işletmenin, adi ortaklık gibi tüzel kişiliği olmayan işletmeler de dahil olmak üzere, iş ortaklığı veya bağlı ortaklık niteliğinde olmayan, ancak üzerinde önemli etkisinin bulunduğu işletmelerdir.
Konsolide finansal tablolar: Bir grubun, tek bir iktisadi işletmenin finansal tabloları gibi sunulan finansal tablolarıdır.
Kontrol: Faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla bir işletmenin faaliyet ve finansal politikalarını yönetme gücünü ifade eder.
Özkaynak yöntemi: İştirakteki yatırımın başlangıçta elde etme maliyeti ile muhasebeleştirilerek, sonrasında bu tutarın yatırım yapılan iştirakin net varlıklarında yatırımcı işletmenin payına düşen kısmı yansıtacak şekilde düzeltildiği ve böylece yatırımcı işletmenin kar veya zararının yatırım yapılan işletmenin kar veya zararından kendisine düşen payı kapsadığı muhasebeleştirme yöntemidir.
Müşterek kontrol: Bir ekonomik faaliyet üzerindeki kontrolün sözleşmeye dayalı olarak paylaşılmasıdır. Bu kontrolün, sadece ekonomik faaliyetle ilgili stratejik finansal ve faaliyetle ilgili kararların, kontrolü paylaşan tarafların (ortak girişimciler) oy birliği ile mutabakatını gerektirdiği durumlarda varolduğu kabul edilir.
Bireysel finansal tablolar: Bir ana ortaklık, bir iştirakte yatırımcı veya müştereken kontrol edilen bir işletmede ortak girişimci tarafından hazırlanan ve yatırımların, yatırım yapılan işletmenin net varlıkları ve raporlanan faaliyet sonuçları yerine, doğrudan özkaynak payı esas alınarak hesaplandığı finansal tablolardır.
Önemli etki: Yatırım yapılan işletmenin finansal ve faaliyetle ilgili politikaların belirlenmesi kararlarına katılma gücü olup bu politikaları tek başına ya da bir başka taraf ile ortak kontrol etme gücünü ifade etmemektedir.
Bağlı ortaklık: İşletmenin, adi ortaklık gibi tüzel kişiliği olmayan işletmeler de dahil olmak üzere, (ana ortaklık olarak bilinen) başka bir işletme tarafından kontrol edilen işletmelerdir.
- Özkaynak Yöntemi bireysel finansal tablolara ve bir bağlı ortaklığı, iştiraki ya da bir iş ortaklığında girişimci payı bulunmayan bir işletmenin finansal tablolarına uygulanmaz.
- Bireysel finansal tablolar; iştiraklerdeki yatırımların özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirildiği ve iş ortaklıklarındaki girişimci paylarının ise oransal olarak konsolidasyona dahil edildiği konsolide finansal tablolara ek olarak hazırlanan finansal tablolardır. Bireysel finansal tabloların konsolide finansal tabloların ekinde ya da konsolide finansal tablolarla birlikte sunulması ihtiyaridir.
- “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” Standardının 10 uncu paragrafı uyarınca konsolidasyondan, “TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar” Standardının 2 nci paragrafı uyarınca oransal konsolidasyon yöntemini uygulamaktan veya bu Standardın 13 (c) paragrafı uyarınca özkaynak yöntemini uygulamaktan muaf tutulan işletmeler, kendi finansal tabloları olarak, yalnızca bireysel finansal tablolarını sunabilir.
Önemli etki
- Bir yatırımcının doğrudan ya da dolaylı olarak (örneğin bağlı ortaklıkları vasıtasıyla) yatırım yapılan işletmenin oy hakkının % 20 ya da daha fazlasını elinde tutması durumunda, aksi açıkça ortaya konulamadığı sürece, söz konusu yatırımcının önemli etkisi bulunduğu kabul edilir. Diğer yandan, yatırımcının doğrudan ya da dolaylı olarak (örneğin bağlı ortaklıkları vasıtasıyla) yatırım yapılan işletmenin oy hakkının % 20’sinden daha azını elinde bulundurması durumunda ise; böyle bir etkinin bulunduğu açıkça ortaya konulamadığı sürece, söz konusu yatırımcının önemli etkisi bulunmadığı kabul edilir. Yatırım yapılan bir işletmeye başka bir yatırımcı tarafından önemli tutarda veya mutlak çoğunlukla sahip olunması, yatırımcı işletmenin önemli etkiye sahip olmasına engel teşkil etmez.
- Aşağıdaki hususların bir ya da birden fazlasının varlığı halinde bir yatırımcı işletmenin “önemli etkisinin” bulunduğu kabul edilir:
- a) Yatırım yapılan işletmenin yönetim kurulu ya da eşdeğer idari organında temsil edilme;
- b) Temettüler ya da diğer dağıtım kararları dahil olmak üzere, işletmenin politika belirleme süreçlerine katılma;
- c) Yatırımcı işletme ile yatırım yapılan işletme arasında önemli işlemlerin gerçekleştirilmesi,
- d) İşletmeler arasında yönetici personel değişimi; veya
- e) İşletme için gerekli teknik bilginin sağlanması.
- Bir işletme, hisse senedi ilmuhaberleri, hisse-alım opsiyonu, adi hisse senedine çevrilebilir borç veya özkaynağa dayalı finansal araçlara, ya da buna benzer kullanıldığında veya dönüştürüldüğünde başka bir işletmenin faaliyet ve finansal politikalarıyla ilgili işletmeye ilave oy gücü veren ya da başka bir tarafın oy gücünü azaltan (potansiyel oy hakları) araçlara sahip olabilir. Kullanılabilir ya da dönüştürülebilir durumdaki potansiyel oy haklarının etkisi ve varlığı, diğer işletmelerin elinde tuttuğu potansiyel oy hakları ile birlikte, bir işletmenin önemli etkiye sahip olup olmadığının değerlendirilmesi sırasında dikkate alınır. Potansiyel oy hakları, gelecekteki bir tarihte ya da gelecekte meydana gelecek bir olaya bağlı olarak kullanılabilmeleri veya dönüştürülebilmeleri gibi durumlar söz konusu olduğunda, o an için mevcut kullanılabilir veya dönüştürülebilir potansiyel oy hakkı olarak değerlendirilmez.
- Potansiyel oy haklarının önemli etkiye katkı sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesinde işletme, yönetimin bu hakları kullanma istek ve finansal yeterliliği haricinde, olayla ilgili (bireysel veya topluca değerlendirilen potansiyel oy haklarının kullanılma koşulları ve sözleşmeye bağlı düzenlemeler dahil) tüm hususları inceler.
- Bir işletmenin, yatırım yapılan bir iştirakin finansal ve faaliyet politikalarına ilişkin kararlarına katılma gücünü yitirmesi durumunda, bu işletme söz konusu iştirakteki önemli etkisini kaybeder. Önemli etkinin kaybedilmesi, sahiplik düzeylerinde mutlak veya göreceli bir değişim ile birlikte veya böyle bir değişiklik gerçekleşmeksizin de meydana gelebilir. Örneğin, bir iştirakin; devletin, mahkemenin, kayyumya da bir düzenleyici otoritenin kontrolüne geçmesi durumunda önemli etki ortadan kalkabilir. Önemli etkinin ortadan kalkması, sözleşmeye bağlı bir anlaşma sonucunda da gerçekleşebilir.
Özkaynak yöntemi
- Özkaynak yöntemine göre, iştirak yatırımı başlangıçta elde etme maliyeti ile kaydedilir. İktisap tarihinden sonra ise, yatırımcının yatırım yapılan işletmenin kar ya da zararındaki payı finansal tablolara yansıtılmak üzere yatırımın defter değeri artırılır ya da azaltılır. Yatırımcının yatırım yapılan işletmenin kar ya da zararından alacağı pay, yatırımcının kar ya da zararı olarak muhasebeleştirilir. Yatırım yapılan bir iştirakten alınan (kar payı vb.) dağıtımlar yatırımın defter değerini azaltır. Yatırım yapılan iştirakin kar veya zararına henüz yansıtılmamış tutarların yatırım yapılan iştirakin özkaynaklarında ortaya çıkardığı değişiklikler de yatırımcının yatırım yapılan iştirakteki payı oranında yatırımın defter değerinde düzeltme yapılmasını gerekli kılabilir. Bu tür değişiklikler, maddi duran varlıkların yeniden değerlemesinden ya da yabancı para çevrim farklarından kaynaklanan değişiklikleri içerir. Bu değişikliklerden yatırımcıya düşen pay doğrudan yatırımcının kendi özkaynaklarında muhasebeleştirilir.
- Potansiyel oy haklarının varlığı durumunda, yatırımcının yatırım yapılan iştirakin kar zararındaki ve özkaynağındaki değişiklerdeki payı, potansiyel oy haklarının kullanılması ya da dönüştürülmesi imkanları dikkate alınarak değil, mevcut sahiplik durumuna göre belirlenir.
Özkaynak yönteminin uygulanması
- Aşağıdaki istisnalar dışında bir iştirak yatırımı için Özkaynak Yöntemi uygulanır;
- a) İştirakin “TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler ” Standardı uyarınca elden çıkarılmak amacıyla bulundurulan varlık olarak sınıflandırılması;
- b) “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” Standardının 10 uncu paragrafında yer alan istisna uyarınca konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunmayan bir ana ortaklığın, aynı zamanda bir iştirak yatırımının da bulunması,
- c) Aşağıdaki durumlarda:
- i) Yatırımcı, tamamına bir başka işletme tarafından sahip olunan bir bağlı ortaklık veya bir başka işletmenin kısmen sahip olduğu bir bağlı ortaklık ise ve bu işletmenin diğer koşullarda oy verme yetkisi olmayanlar da dahil olmak üzere, diğer sahiplerinin özkaynak yöntemi uygulanmaması konusunda bilgilendirilmiş ve buna itiraz etmemiş olmaları,
- ii) Yatırımcının borçlanma veya özkaynağa dayalı araçları kamuya açık bir piyasada (yerel ve bölgesel piyasalar da dahil olmak üzere yurtiçi ya da yurtdışı menkul kıymet borsaları ya da tezgah üstü piyasada) işlem görmüyorsa,
iii) Yatırımcı, kamuya açık bir piyasada işlem görmek üzere herhangi bir finansal araç ihraç etmek amacıyla finansal tabloları ile bir sermaye piyasası düzenleyici kuruluşu ya da benzeri bir düzenleyici kuruma başvurmadıysa ya da bu tür bir başvuru süreci ve hazırlığı içinde değilse, ve
- iv) Yatırımcının nihai ya da ara düzeydeki ana ortaklığı konumundaki işletmenin, TürkiyeFinansal Raporlama Standartlarına uygun konsolide finansal tablolar hazırlayarak kamuoyunun bilgisine sunması.
- Bu Standardın13 (a) paragrafında tanımlanan yatırımlar TFRS 5’e uygun olarak muhasebeleştirilir.
- Daha önce satış amaçlı elde tutulan finansal varlık olarak sınıflandırılmış bir iştirak yatırımının söz konusu sınıflama için gereken kriterleri kaybetmesi durumunda yatırım, satış amaçlı elde tutulan finansal varlık olarak sınıflandırıldığı tarihten itibaren özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilir. Satış amaçlı elde tutulan varlık olarak sınıflandırıldığı tarihten itibaren geçen dönemlere ilişkin finansal tablolar da bu çerçevede düzeltilir.
- “-“
- Alınan dağıtımlar iştirakin finansal performansı ile bire bir ilişkili olamayabileceği için, söz konusu dağıtımlara dayalı olarak gelirin finansal tablolara yansıtılması, bir iştirak yatırımından yatırımcının kazandığı gelirin belirlenmesi için uygun bir ölçüt olmayabilir. Yatırımcı, iştirak üzerinde önemli etkisinin bulunması nedeniyle, iştirakin performansı ve bunun sonucu olarak yatırımının getirisi üzerinde hak sahibidir. Yatırımcı işletme söz konusu hakkını, bu tür bir iştirakin kâr zararından payına düşen tutarları dahil etmek suretiyle finansal tablolarının kapsamını genişleterek muhasebeleştirir. Sonuç olarak, özkaynak yönteminin uygulanması yatırımcının net varlıkları ve kâr zararı hakkında çok daha bilgi verici bir raporlama olanağı sağlar.
- Bir iştirak yatırımı, bir bağlı ortaklığa ya da TMS 31’de tanımlandığı şekliyle iş ortaklığına dönüşmediği sürece, yatırımcı iştirakteki önemli etkinin bittiği tarihten itibaren özkaynak yöntemini uygulamayı bırakır ve yatırımını söz konusu tarihten itibaren TMS 39’a göre muhasebeleştirir.
- Bir yatırımın iştirak niteliğinin sona erdiği tarihteki defter değeri, TMS 39 uyarınca finansal varlık olarak ilk muhasebeleştirme sırasında maliyet değeri olarak kabul edilir.
- Özkaynak Yönteminin uygulanması için öngörülen işlemlerin çoğu TMS 27’de tanımlanan konsolidasyon işlemleri ile benzerlik taşır. Bunun dışında, bir bağlı ortaklık iktisabının muhasebeleştirilmesinde kullanılan usuller için belirleyici olan kavramlar, bir iştirak yatırımı ediniminin muhasebesinde de uygulanır.
- Bir grubun bir iştirakteki payı, ana şirketin ve bu ana şirketin bağlı ortaklıklarının söz konusu iştirakteki paylarının toplamıdır. Bu kapsamda, söz konusu grubun diğer iştiraklerinin ve iş ortaklıklarının elindeki paylar göz ardı edilir. Bir iştirakin kendi bağlı ortaklıklarının, iştiraklerinin veya iş ortaklıklarının bulunması durumunda; özkaynak yönteminin uygulanmasında dikkate alınan kâr/zarar ve net varlıkları, iştirakin muhasebe politikalarının yeknesak hale getirilmesi için gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra (bakınız. 26 ncı ve 27 nci paragraflar) hazırlanmış finansal tablolarına yansıtılmış olan (iştirakin kendi iştirak ve iş ortaklıklarının kâr veya zarar ile net varlıklarındaki payı dahil olmak üzere) tutarlardır.
- Bir yatırımcı işletme (yatırımcının konsolide edilen bağlı ortaklıkları dahil olmak üzere) ile ortakları veya iştirak ve bağlı ortaklıkları arasında gerçekleşen işlemlerden doğan kâr ve zararlar iştirak edenin finansal tablolarına ancak iştirakteki grup dışı yatırımcıların payı kadar yansıtılır. Ortaklarla yapılan işlemler, örneğin, bir iştirakin yatırımcı işletmeye yaptığı varlık satışı gibi işlemlerdir. İştirak ve bağlı ortaklıkları arasındaki işlemler ise, bir yatırımcı işletmenin iştirakine yaptığı varlık satışı gibi işlemlerdir. İştirakin bu işlemler sebebiyle oluşan kâr ve zararından yatırımcı işletmeye düşen pay elimine edilir.
- Bir iştirak yatırımı, ancak yatırım yapılan işletmenin “iştirak” niteliği kazandığı tarihten itibaren özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilir. Yatırımın iktisabında, yatırımın elde etme maliyeti ile iştirakin tespit edilebilen net varlık, borç ve koşullu borçlarının net gerçeğe uygun değerinden yatırımcıya düşen pay arasındaki her türlü fark “TFRS 3 İşletme Birleşmeleri” Standardına uygun olarak muhasebeleştirilir. Bu nedenle;
(a) Bir iştirak ile ilgili şerefiye, iştirak yatırımının defter değerine dahil edilir. Bununla birlikte, söz konusu şerefiyenin amortismanına izin verilmez ve bu nedenle iştirakin kâr veya zararından yatırımcıya düşen payın belirlenmesinde hesaba katılmaz.
(b) İştirakin varlık, borç ve koşullu borçlarının tespit edilebilen net gerçeğe uygun değerinden yatırımcının payına düşen kısmın yatırımın elde etme maliyetini aşan tutarı, yatırımın defter değerinden düşülür. Defter değerinden düşülen söz konusu tutar, yatırımın iktisap edildiği dönemde iştirakin kâr veya zararındaki yatırımcıya düşen payın belirlenmesinde gelirlere dahil edilir.
İktisap sonrasında iştirakin kâr veya zararındaki yatırımcı payında, amortismana tabi kıymetlerin iktisap tarihindeki gerçeğe uygun değerleri baz alınarak hesaplanan amortismanlarının muhasebeleştirilmesi gibi uygun düzeltmeler yapılır. Benzer şekilde, maddi duran varlıklar veya şerefiye gibi kalemler için iştirakin muhasebeleştirdiği değer düşüklüğü zararları ile ilgili olarak, yatırımcı işletmenin iştirakin iktisabı sonrasındaki kâr veya zararındaki payında uygun düzeltmeler yapılır.
- Yatırımcı işletme tarafından özkaynak yönteminin uygulanmasında, iştirakin elde edilebilen en yakın tarihli finansal tabloları kullanılır. İştirakin ve iştirak edenin raporlama dönemlerinin farklı olması durumunda iştirak, uygulamada mümkün olduğu sürece, iştirak edenin kullanımı amacıyla finansal tablolarını yatırımcı işletmenin raporlama tarihi itibariyle hazırlar.
- 24 üncü paragraf uyarınca özkaynak yöntemi uygulamasında kullanılan iştirak finansal tablolarının, yatırımcının raporlama tarihinden farklı bir tarihte hazırlanması durumunda; söz konusu tarih ile yatırımcının finansal tablolarının hazırlandığı tarih arasında gerçekleşen önemli işlem ve olayların etkilerinin yansıtılmasına yönelik olarak gereken düzeltmeler yapılmalıdır. Her durumda, iştirakin raporlama tarihi ile yatırımcının raporlama tarihi arasındaki fark üç aydan daha fazla olamaz. Raporlama dönemlerinin uzunluğunun ve raporlama tarihleri arasındaki her türlü farklılığın dönemler itibariyle aynı olması gerekir.
- Yatırımcı işletmenin finansal tabloları benzer işlemler ve benzer koşullardaki diğer olaylar için yeknesak muhasebe politikaları benimsenerek hazırlanmalıdır.
- Bir iştirakin benzer işlemler ve benzer koşullardaki diğer olaylar için yatırımcı işletmenin kullandığının dışında muhasebe politikaları kullanması durumunda; iştirakin finansal tablolarının yatırımcı tarafından özkaynak yöntemi uygulamasında kullanılmasında, iştirakin muhasebe politikalarını yatırımcının muhasebe politikaları ile uyumlu hale getirmek için gerekli düzeltmeler yapılır.
- Bir iştirakin ihraç ettiği, yatırımcı dışındaki taraflarca elde tutulan imtiyazlı hisse senetleri mevcut ise ve söz konusu hisse senetleri özkaynak olarak sınıflandırılmış ise; kâr payı dağıtım kararı alınmış olsun ya da olmasın, yatırımcı işletme iştirakin kâr/zararından kendisine düşen payı bu hisse senetleri için ödenecek kâr paylarına göre gereken düzeltmeyi yaptıktan sonra hesaplar.
- Bir yatırımcı işletmenin bir iştirakin zararlarından kendisine düşen payı, söz konusu iştirakteki toplam payına eşit ya da bu payın üstünde ise, yatırımcı kendi payının üzerindeki zarar tutarını finansal tablolara yansıtmaz. Bir iştirakteki pay, özünde iştirak edenin iştirakteki net yatırımının bir parçasını teşkil eden uzun vadeli her türlü hakkı ile birlikte, özkaynak yöntemine göre bulunan söz konusu iştirak yatırımının defter değerine eşittir. Örneğin ödenmesi planlanmamış ya da öngörülebilir bir gelecekte gerçekleşmeyecek bir kalem, özünde işletmenin ilgili iştirakteki yatırımının bir uzantısıdır. İmtiyazlı hisse senetleri, uzun vadeli alacaklar veya verilen borçlar bu tür kalemler arasındadır. Bununla birlikte, söz konusu kalemler ticari borç ve alacakları, ya da teminatlı krediler gibi uygun karşılıkları olan uzun vadeli alacakları kapsamaz. Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen ve yatırımcının adi hisse senedine yaptığı yatırım tutarının üzerindeki zararlar, yatırımcının iştirakteki haklarının diğer unsurlarına kıdem sıralarının tersi yönünde uygulanır (örnek: tasfiye sürecinde öncelik).
- Yatırımcının payı sıfıra indikten sonra, ilave zarar karşılığı ayrılması ve borç tutarlarının muhasebeleştirilmesi ancak yatırımcının yasal veya zımni kabulden doğan yükümlülüğe maruz kalmış olması ya da iştirak adına ödemeler yapmış olması halinde söz konusudur. İştirakin sonraki dönemlerde kâr etmesi durumunda, iştirak edenin kârdan aldığı payı finansal tablolara yansıtması, ancak iştirakin kârından kendisine düşen payın finansal tablolara yansıtılmamış zararlardan kendisine düşen paya eşitlenmesinden sonra söz konusu olur.
Değer düşüklüğü zararları
- 29 uncu paragrafa uygun olarak iştirakin zararlarının muhasebeleştirilmesi dahil olmak üzere; özkaynak yönteminin uygulanması sonrasında yatırımcı, iştirakteki net yatırımı ile ilgili olarak herhangi bir ilave değer düşüklüğü zararının finansal tablolara yansıtılmasının gerekip gerekmediğini belirlemek için, TMS 39 hükümlerini uygular.
- Yatırımcı ayrıca, net yatırımın ve değer azalış tutarının bir parçasını oluşturmayan hakları ile ilgili olarak bir değer azalışının finansal tablolara yansıtılıp yansıtılmayacağını belirlemek amacıyla da TMS 39 hükümlerini uygular.
- İştiraklerdeki yatırımın defter değerine dahil edilen şerefiye, ayrıca muhasebeleştirilmediğinden “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardının şerefiye değer düşüklüğünün test edilmesine ilişkin hükümleri uygulanarak ayrıca değer düşüklüğü açısından test edilmez. Bunun yerine, TMS 39 hükümlerinin uygulanmasının yatırımda değer düşüklüğü olabileceğini gösterdiği durumlarda, iştirak yatırımının geri kazanılabilir tutarı (kullanım değeri ile gerçeğe uygun değerinden satış maliyetlerinin düşülmesi sonucu bulunan tutardan büyük olanı) ile defter değeri karşılaştırılarak yatırımın tüm defter değeri TMS 36’ya göre değer düşüklüğü açısından test edilir. Yatırımın kullanım değerinin belirlenmesinde işletme tarafından aşağıdaki tahminler yapılır:
(a) Yatırım yapılan iştirakin, söz konusu iştirakin faaliyetlerinden sağlanacak nakit akımları ve nihai olarak yatırımın elden çıkartılması ile elde edilecek kazançlar da dahil olmak üzere, gelecekte gerçekleştirmesi beklenen tahmini nakit akımlarının bugünkü değerinden kendisine düşen pay; veya
(b) İştirakten alınacak kâr paylarından ve nihai olarak yatırımın elden çıkarılmasından kaynaklanması beklenen gelecekteki tahmini nakit akımlarının bugünkü değerinden kendisine düşen pay.
Uygun varsayımlar altında her iki yöntem de aynı sonucu verir.
- İşletmenin diğer varlıklarından kaynaklananlardan büyük ölçüde bağımsız nakit akımları yarattığı sürece, bir iştirak yatırımının geri kazanılabilir tutarı her bir iştirak için ayrı ayrı tespit edilir.
Bireysel finansal tablolar
- Bir iştirak yatırımı, yatırımcının bireysel finansal tablolarında TMS 27’nin 37-42 paragraflarına uygun olarak muhasebeleştirilir.
- Bu Standart hangi işletmelerin bireysel finansal tabloları hazırlayacağı konusunu düzenlemez.
Açıklamalar
- Finansal tablolarda aşağıdaki açıklamalar yapılır:
(a) İlan edilmiş fiyat kotasyonları bulunan iştirak yatırımlarının gerçeğe uygun değerleri;
(b) Varlıklarının, yükümlülüklerinin, hasılatlarının toplam tutarları ve kâr/zararlarının toplam tutarları dahil olmak üzere iştiraklerin özet finansal bilgileri;
(c) Doğrudan ya da bağlı ortaklıklar vasıtasıyla dolaylı olarak yatırım yapılan bir işletmenin oy hakkının veya potansiyel oy hakkının % 20’sinden daha azına sahip olunması halinde; yatırım yapılan işletmede önemli etkisi bulunduğu sonucuna varan yatırımcının, önemli etkiye sahip olunmadığı varsayımını geçersiz kılma gerekçeleri;
(d) Doğrudan ya da bağlı ortaklıkları vasıtasıyla dolaylı olarak yatırım yapılan bir işletmenin oy hakkının veya potansiyel oy hakkının % 20’sine ya da daha fazlasına sahip olunması halinde; önemli etkisi bulunmadığı sonucuna varan yatırımcının, iştirakte önemli etkiye sahip olunduğu varsayımını geçersiz kılma gerekçeleri;
(e) Bir iştirakin finansal tablolarının özkaynak yönteminin uygulanmasında kullanılması ve bu finansal tabloların yatırımcı işletmenin raporlama tarihi ya da raporlama döneminden farklı olması durumunda, iştirakin finansal tablolarının raporlama tarihi ile farklı raporlama tarihi ya da raporlama dönemi kullanılmasının gerekçeleri;
(f) İştirakin nakit temettü, kredi ya da avansların geri ödemesi şeklinde yatırımcıya fon transferi yapma yeteneği üzerindeki her tür önemli kısıtlamanın (örneğin, borçlanma düzenlemelerinden ya da mevzuat gereklerinden kaynaklanan kısıtlamalar gibi) içeriği ve kapsamı,
(g) Yatırımcı işletmenin iştirakin zararlarından kendi payına düşen tutarı muhasebeleştirmeye son vermiş olması durumunda, hem ilgili dönemde hem de birikimli olarak iştirakin zararlarında yatırımcı işletmenin finansal tablolarına yansıtılmamış olan payı,
(h) Bir iştirakin 13 üncü paragrafa uygun olarak özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilmemiş olması, ve
(i) Bireysel olarak ya da gruplandırmak suretiyle; toplam varlıklar, toplam yükümlülükler, hasılatlar ve kâr/zarar tutarları dahil olmak üzere, özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilmeyen iştiraklerin özet finansal bilgileri.
- Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirak yatırımları duran varlık olarak sınıflandırılır. Bu iştiraklerin kâr ya da zararlarından yatırımcıya düşen pay ve bu iştirak yatırımlarının defter değerleri ayrı ayrı açıklanır. Bu iştiraklerin elden çıkarılan faaliyetlerinden yatırımcıya düşen pay da ayrıca açıklanır.
- Doğrudan iştirakin özkaynaklarında muhasebeleştirilen değişikliklerden yatırımcıya düşen pay, yatırımcı tarafından doğrudan kendi özkaynağında muhasebeleştirilir ve “TMS 1 Finansal Tabloların Sunumu” Standardının gerektirdiği şekilde Özkaynaklar Değişim Tablosu’nda açıklanır.
- “TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” Standardı gereğince yatırımcı işletme tarafından aşağıdaki açıklamalar yapılır:
(a) Bir iştirakin diğer yatırımcı işletmeler ile birlikte maruz kaldığı koşullu borçlarından kendisine düşen pay,
(b) Yatırımcı işletmenin iştirakin yükümlülüklerinin tamamı ya da bir kısmından “münferiden sorumlu” olması sebebiyle ortaya çıkan koşullu borçlar.