Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Gıda Bankacılığı Faaliyetinde Bulunan Dernek ve Vakıflara Yapılacak Bağışlar

Gıda Bankacılığı Dernek ve Vakıflara Yapılacak Bağışlar

Altar Ömer ARPACI
Maliye Bakanlığı
Gelirler Kontrolörü
altararpaci@yahoo.com

Toplumda görülen yetersiz ve dengesiz beslenmenin tek nedeni üretim azlığı değildir. En önemli konu üretimden tüketime kadar geçen devrede gıda kayıplarının önlenmesi ve yurt düzeyinde dengeli dağıtımın yapılabilmesidir. Bu konuda yapılan araştırma sonuçlarına göre, gıda maddelerinde hasattan tüketime kadar geçen devrelerde çeşitli sebeplerle meydana gelen fiziki kayıp miktarı % 35’e yakındır. Ürünler istenilen seviyede elde edilse bile, bu maddelerin ihtiyaç duyulan yerlere kayıplara uğramadan, üretici ve tüketici menfaatlerini birlikte gözeterek dağıtımının yapılması bazı çabaları ve kanuni düzenlemeleri gerektirmektedir.

Tarım ürünlerinin istenilen yerlere, en az kalite standartları içerisinde ulaştırılması ekonomimizin hem iç, hem de dış pazarlar için önemli bir problemini oluşturmaktadır.

Gıda maddelerinin işleme, ambalajlama, depolama, sınıflama ve pazarlama gibi teknik işlemlerin etkili bir şekilde kontrol altına alınmaması ileri safhalarda tüketicinin aldanması ve ihracatın gelişmemesi gibi problemlerin daha da ağırlaşmasına neden olmaktadır.

Bu sebeplerle gıda maddeleri üreten tesislerin imalat teknolojileri, hammaddede, ara ürünlerde mamul madde üzerinde gerekli araştırmaları yapmak, etkili bir denetimi sağlamak üzere ilgili mevzuat hazırlamak ve uygulamak, böylece bugünkü uygulama nedeniyle ortaya çıkan karmaşayı, dolayısıyla ekonomik kayıpları önlemek üreticiye daha temiz, güvenilir gıda temin etmek ve tüketicinin ekonomik menfaatlerini ve üreticiyi haksız rekabetten korumak amacıyla 5179 sayılı Kanun 27.05.2004 tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir.

İhtiyaç fazlası gıdanın yoksul vatandaşlara dağıtılmasını sağlayacak olan gıda bankası, 5179 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla fakirlere ve doğal afetlerden etkilenenlere ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların oluşturduğu organizasyonlar” olarak tanımlanmıştır.

Bu sistemde gıda bankacılığı yapan ve kar amacı gütmeyen sosyal amaçlı vakıf veya dernekler aracılığıyla gıda ürünlerinin ihtiyacı olanlara düzenli ve sağlıklı bir şekilde ulaştırılması sağlanmaktadır.

5035 sayılı Kanun ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 89. maddelerinde, Katma Değer Vergisi Kanununun ise 17. maddesinde yapılan değişikliklerle 1.1.2004 tarihinden itibaren fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedellerinin bağışı yapanlarca gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir. Ayrıca sözkonusu teslimlerin katma değer vergisinden istisna edilmesi sağlanmıştır. Sözkonusu değişikliklerle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde gıda bankacılığı kapsamında bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedellerinin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması ve bu teslimlerin katma değer vergisinden istisna edilmesine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. Maliye Bakanlığı da 251 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile kendisine verilen yetkiyi kullanarak gıda bankacılığında katma değer vergisi ile gelir ve kurumlar vergisi açısından gıda bankacılığına yönelik vergiden müstesna teslimlere yönelik ilkeleri belirlemiş ve bu ilkelerin Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren uygulanması öngörülmüştür.

Yapılan düzenlemeye göre, vergi avantajından yararlanabilmek için gıda maddesi bağışının tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda yardımı yapabilmesine ilişkin hükümler bulunan dernek veya vakfa yapılmış olması gerekmektedir.

30.12.2004 tarih ve 5281 sayılı Vergi Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu İle Bazı  Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişiklikler ile birlikte  vergisel teşvik sağlanan gıda bankacılığı kapsamı genişletilmiştir.

5281 sayılı Kanunla (43’üncü madde 8/a bendi) Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesine 5035 sayılı Kanun’la eklenen 10. bendindeki;

“Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara, Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda maddelerinin maliyet bedeli ”

ibaresinin

“Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara, Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli ”

şeklinde değiştirilmesi suretiyle, 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere, anılan kurumlara bağışlanacak temizlik, giyim ve yakacak maddeleri de kapsama alınmış ve bunların maliyet bedellerinin de gelir vergisi matrahının hesaplanması sırasında hasılattan indirilmesi veya yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılmasına izin verilmiştir.

Yine aynı Kanun’la (43’üncü madde 14/a bendi), Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin 2 numaralı fıkrasında (b bendi) yapılan değişiklikle de, uygulama kapsamına yeni alınan temizlik, giyecek ve yakacak maddelerin teslimleri, katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

251 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, Maliye Bakanlığına verilen yetki çerçevesinde gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışlara ilişkin usul ve esasları düzenlemiştir. Sözkonusu Tebliğin kapsamına yeni düzenlemedeki temizlik, giyim ve yakacak bağışını da dahil ettiğimizde gıda bankacılığı esasları aşağıdaki gibi olmaktadır;

Gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddesi bağışının dernek veya vakfa yapılmış olması gerekmektedir. İhtiyacı bulunanlara doğrudan veya başka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak gıda yardımlarının yukarıda belirtilen maddeler kapsamında yapılmış bağış olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

Bağışı kabul edecek dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddesi yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunması gerekmektedir. Bununla beraber, dernek veya vakfın başka alanlarda da faaliyet gösteriyor olmasının, kamuya yararlı dernek veya vergiden muaf vakıf olup olmamasının uygulama açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Ayrıca yapılacak olan bağışların herhangi bir şarta dayandırılmaması ve dolayısıyla bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılması gerekmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun 17/b-2 maddesi uyarınca, yasal düzenleme gereği olarak bedelsiz yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları, kültürel, eğitim ve sosyal amaçlı istisnadan yararlanan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddelerinin teslimi katma değer vergisinden müstesnadır.

Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin 10 numaralı bendi uyarınca fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddesi maddelerinin maliyet bedeli safi kazancın tespiti aşamasında “indirilecek gider” olarak kabul edilmiştir.

“Gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddesi bağışının dernek ve vakfa yapılmış olması” halinde söz konusu istisna uygulanacaktır. Bu bağlamda örneğin “ihtiyacı bulunanlara doğrudan veya başka organizasyonlar aracılığı ile yapılacak gıda yardımlarının” istisnadan yararlandırılması söz konusu değildir.

Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesine eklenen hüküm çerçevesinde indirim konusu yapılacak bağışlar, bağışa konu mal bedeli Vergi Usul Kanununun 232’nci maddesinde belirtilen fatura düzenleme sınırının altında kalsa dahi mutlaka fatura ile belgelendirilecek ve ayrıca taşıma için sevk irsaliyesi düzenlenecektir.

Bağışlanan mala ilişkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek fatura, bağış yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenecektir. Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olacaktır.

Faturada “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır.” ibaresinin yer alması zorunludur.

Gelir Vergisi Kanununun 89’uncu maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, yıllık beyannamede yer alacak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak işlemlerde bağışı yapan tarafından bir belge düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup, varsa bağış yapılan malın edinimine ilişkin belgelerin saklanması zorunludur. Gerektiğinde sözkonusu belgelerin yetkili denetim elemanlarına ibraz edilmesi zorunludur.

Dernek ve vakıflar kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyecek ve bağış yapanlara bir örneğini vereceklerdir. Ticari faaliyetle uğraşanlarca düzenlenen faturalar dernek ve vakıf tarafından muhafaza edilecektir.

Ticari işletmeye dahil malların (gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddelerinin) bağışlanması durumunda bu malların maliyet bedeli Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesi çerçevesinde gider kaydedilir. Bu işlem, faturanın bir yandan gelir bir yandan da gider kaydedilmesi suretiyle gerçekleştirilir.

Exit mobile version