Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Dönem Sonu Kur Değerlemelerinde Ortaya Çıkan Kur Farkları İçin Fatura Düzenlenecek midir?

Dönem Sonu Kur Farkları

Bülent ÇAKAR
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı 
bulentcakar@batiymm.com.tr

Dövizli işlemlerin muhasebeleştirilmesi…

Bilindiği üzere, ticari hayatta döviz cinsinden veya dövize endeksli birçok işlem yapılmaktadır. Bu işlemler muhasebeye kaydedilirken işlemin dövizli tutarı Türk Lirasına (YTL) çevrilir. Dönem sonlarında yapılan değerleme işlemlerinde de dövizli alacak ve dövizli borçlar değerlenerek Türk Lirasına (YTL) çevrilir. Nitekim Vergi Usul Kanununun 280’nci maddesinde, “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir.” Hükmü yer almaktadır. Değerleme sonucunda ortaya çıkan kur farkları gelir veya gider kaydedilir. Kur farklarının muhasebeleştirilmesinde esas olarak 646 Kambiyo Karları Hesabı veya 656 Kambiyo Zararları Hesabi kullanılır. İşlemin özelliğine göre başka hesaplar kullanılması da gerekebilir.

Fatura düzenlenecek midir?

Peki bu şekilde yapılan değerleme işleminde ortaya çıkan kur farkları için fatura düzenlenecek midir? Vergi Usul Kanununun faturanın tarifine ilişkin 229. maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika” olarak tanımlanmıştır. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, nihai olarak müşterinin borçlandığı meblağın hesaplanması anlamına gelmeyen değerleme işlemi sonunda ortaya çıkan olumlu kur farkları için fatura düzenlenmesi gerekmez.

Değerlemenin anlamı

Vergi Usul Kanununun 258’nci maddesinde, “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasiyle ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir.” denilmiş ve Değerleme günü başlığını taşıyan 259’ncu maddesinde de “Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur.” Hükmü yer almıştır. Dolayısıyla yapılacak olan değerlemeler, başta gelir ve kurumlar vergisi olmak üzere, vergi matrahlarını azaltan veya çoğaltan, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili işlemlerdir. Şüphesiz değerleme işlemi, her ne kadar 259’ncu maddenin yürürlüğe girdiği 1961 yılında Katma Değer Vergisi yürürlükte olmasa dahi, Katma Değer Vergisi matrahlarını da etkileyen bir işlemdir. O halde yapılacak olan değerleme işlemlerinde ortaya çıkan kur farkları KDV matrahını olumlu veya olumsuz etkiliyorsa, KDV matrahlarının tekrar hesaplanıp düzeltilmesi ve bu amaçla fatura kesilmesi mi gerekecektir?

Katma Değer Vergisi Kanununda matrahın tesbiti

KDV Kanununa göre, vergiyi doğuran olay, teslim veya hizmettir. Katma Değer Vergisinin matrahı, teslim veya hizmetin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedelin değerlemesi TL, döviz, aynı ödeme vb olmasına göre Vergi Usul Kanununun değerleme hükümlerine göre yapılır. KDV Kanununun 24’ncü maddesinde kur farkları benzeri gelirlerin matraha dahil unsurlardan olduğu belirtilmiş, 26’ncı maddesinde de bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hükmü yer almıştır. Yukarıda 259’ncu madde hükmünde belirtildiği üzere, değerleme vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda yapılır. Katma Değer Vergisi Kanununda değerleme günü, teslim veya hizmetin gerçekleştiği veya teslim veya hizmet bedelinin kesinleştiği (bedelin tahsil edildiği) gündür. Katma Değer Vergisi dönemlerinin son gününde yapılacak değerlemelerin KDV matrahının yeniden hesaplanmasını gerektirmeyeceği kanaatindeyiz.

Diğer bir deyişle, geçici vergi veya kurumlar vergisine ilişkin vergilendirme dönemlerinin son günlerinde döviz cinsinden borç ya da alacakların 280’nci madde gereği değerleme işlemine tabi tutulması, gelir ve kurumlar vergisi matrahının doğru tespit edilmesi için yapılmaktadır. Değerleme sonucunda ortaya çıkan kur farkları teslim veya hizmet bedelini kesinleştirmemekte, dolayısıyla bu aşamada fatura kesilmesini ve KDV matrahının düzeltilmesini gerektiren bir işlem oluşmamaktadır. Söz konusu kur farkı tutarlarının gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde, gelir ya da gider olarak tahakkuk ettirileceği tabiidir.

Maliye Bakanlığı’nın Görüşü…

Konu ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı’nın görüşü de aynı paralelde olup 2005 yılında vermiş olduğu bir özelgede; “……………… bedelin döviz cinsinden ifade edildiği işlerde, ödemenin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması durumunda bu ödeme nedeniyle ortaya çıkacak kur farkı tutan üzerinden fatura düzenlenerek katma değer vergisi hesaplanacaktır. Diğer taraftan, ödemeden önce dönem sonlarında yapılan değerleme  nedeniyle ortaya çıkan kur farkı için fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu fark için katma değer vergisi de hesaplanmayacaktır.” Denilmiştir.

Exit mobile version