Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

KDV 95 Seri No.lu Tebliğ İle, Özellikle Mahsuben KDV İadelerinde Usul ve Esaslar Yeniden Belirlendi

Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir

KDV 95 SERİ NOLU TEBLİĞ İLE, ÖZELLİKLE MAHSUBEN KDV İADELERİNDE USUL VE ESASLAR YENİDEN BELİRLENDİ

GİRİŞ

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu [ 1 ] vergi kanunlarımız içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Çok geniş bir uygulama alanı olan ve vergi gelirleri içerisinde önemli yer tutan KDV, uzun yıllardır tartışılmasına rağmen beklenenden de erken bir zamanda piyasalar tarafından benimsenerek uygulama alanı bulmuştur. Ancak, KDV ‘nin iadesine ilişkin idarece bu güne kadar önemli düzenlemeler yapılmış olunmasına rağmen tarafları (idare ve mükellef) memnun edecek düzeye henüz gelinememiştir.

Özellikle; mahsuben KDV iadelerine çözüm getirmek amacı ile getirilen son düzenlemeye ilişkin 95 Seri No.lu Tebliği [ 2 ] yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu yazımızda 95 seri nolu KDV genel tebliği ile KDV iadesinin uygulama esaslarındaki değişiklikler anlatılacak ve yorumlanacaktır.

95 Seri Nolu KDV Genel Tebliği Özetle;

  1. Mahsuben İade Talepleri,
  2. Dahilde İşleme Veya Geçici Kabul İzin Belgesi Kapsamında Yapılan Teslimler,
  3. Süs Bitkilerinin İhraç Kaydıyla Teslimlerinde Tecil-Terkin Uygulaması,
  4. İhraç Kaydıyla Teslimlerde İade Uygulaması,
  5. Kısmi Tevkifat Uygulaması,
  6. Altın, Gümüş ve Platin İle İlgili Arama, İşletme, Zenginleştirme ve Rafinaj Faaliyetlerinde İstisna Uygulaması,
  7. Hurdadan Elde Edilenler Dışındaki Bakır Külçelerinde Tevkifat Uygulaması,

Konularında yeni düzenlemeler içermektedir. Bu konuların önemli sayılacak olanları ve içerikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  1. MAHSUBEN İADE TALEPLERİ

1.1. Özel Esaslara Tabi Olanların 18.06.2003 Tarihinden Önceki Mahsup Talepleri

Özel esaslara tabi olan mükelleflerin 18.06.2003 tarihinden önceki dönemlere ait olup henüz sonuçlandırılamayan “kendi vergi borçlarına” mahsup talepleri, mahsup için gerekli belgelerin ilgili vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibariyle yerine getirilecektir. Diğer taraftan, özel esaslara tabi olmaları nedeniyle incelemeye sevk edilmiş olanların bu kapsamdaki mahsup talepleri de mahsup için gerekli belgelerin ilgili vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibariyle yerine getirilecek ve mahsup için inceleme sonucu beklenmeyecektir. Yapılacak bu mahsup işlemleri için gecikme zammı uygulanmayacaktır.

1.2. Belge Eksikliği ya da Belgelerin Muhteviyatındaki Eksiklikler Nedeniyle Yapılamayan Mahsup İşlemleri

Vergi borçları için yapılan mahsup taleplerinin, belgelerin tamamının ibraz edilmemesi ya da ibraz edilen belgelerdeki muhteviyat eksikliği nedeniyle dilekçe tarihi itibariyle yerine getirilmemesinin vergi daireleri ve mükellefler bakımından sorunlara yol açtığı göz önüne alınarak, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış mahsup talepleri ile Tebliğin yayımından sonra yapılacak mahsup taleplerinde aşağıdaki şekilde hareket edilmesi gerekmektedir.

Vergi borçlarına mahsup taleplerinde vergi daireleri, mahsup talep dilekçesi ve eklerini inceleyerek belge ya da belgelerdeki muhteviyat eksikliklerini tespit edecek ve bu eksiklikleri mükellefe yazı ile bildirecektir. Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri tamamlayan mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle yerine getirilecek ve bunlara gecikme zammı uygulanmayacaktır. 30 günlük ek süreden sonra eksikliklerini tamamlayan mükelleflerin mahsup taleplerinin ise eksikliklerin tamamlandığı tarih itibariyle yerine getirileceği ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanacağı tabiidir.

1.3. Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründeki Fason İşlerle İlgili Tevkifattan Doğan KDV İade Alacaklarının Vergi ve SSK Prim Borçlarına Mahsubu

1.3.1. İnceleme Raporu ve Teminat Aranılmaksızın Yerine Getirilecek Mahsup Talepleri

81 Seri No.lu [ 3 ] ve 93 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğlerine [ 4 ] göre, tekstil ve konfeksiyon sektöründe yapılan fason işler dolayısıyla vergi tevkifatı uygulanan mükelleflere sadece kendilerine ait vergi ve SSK prim borçlarına mahsup suretiyle iade yapılabilmekte, 2.000.-YTL ’ yi aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilmektedir.

teminat veya inceleme raporu aranılmaksızın yerine getirilmesi uygun görülmüştür.

Mükelleflerin, işletmelerinde çalışanların ücretlerine ait gelir vergisi stopaj ve SSK prim borçları dışında kalan ve 2.000.-YTL ’ yi aşan “diğer kendi vergi borçlarına” yönelik mahsuben iade talepleri; beyannamenin verilip, mahsup dilekçesi ve ilgili belgeler ile birlikte yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz edilmesi veya aşan kısım kadar teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenilmeden yerine getirilecektir. Teminat, inceleme veya yeminli mali müşavir tasdik raporu sonucuna göre çözülecek, yeminli mali müşavir tasdik raporlarında mal ihracı için öngörülen limit geçerli olacaktır.

1.3.2. Önceki Dönemlere Ait Mahsup Talepleri

1.3.2.1. Yeminli Mali Müşavir Raporu İbraz Edilmemesi Nedeniyle Yapılamayan Mahsup Talepleri

Önceki dönemlere ait olup yeminli mali müşavir tasdik raporlarının vergi dairesine intikal etmediği gerekçesiyle yapılmayan “kendi vergi borçlarına” mahsup talepleri, yeminli mali müşavir tasdik raporunun bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 90 gün içerisinde ibraz edilmesi halinde dilekçe tarihi itibariyle yerine getirilecektir. Mahsup işlemine esas alınacak tutar, raporda öngörülen iade tutarı olacaktır. Yeminli mali müşavir tasdik raporunun 90 günlük süreden sonra ibraz edilmesi halinde mahsup, raporun ibraz edildiği tarih itibariyle geçerlik kazanacak ve borcun vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanacaktır. Bu Raporlarda dilekçe ekinde verilmemiş belgelerin de yer alması gerektiği açıktır.

1.3.2.2. İhtilaf Konusu Olan Mahsup Talepleri

Önceki dönemlere ilişkin olup, raporların vergi dairesine intikal etmediği gerekçesiyle yapılmayan “kendi vergi borçlarına” mahsup talepleri dolayısıyla yargıya intikal etmiş ihtilaflarda, bu Tebliğin (1.1) bölümündeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

  1. DAHİLDE İŞLEME VEYA GEÇİCİ KABUL İZİN BELGESİ KAPSAMINDA YAPILAN TESLİMLER

2.1. Bu Tebliğin Yayımına Kadar İmalatçı Olmayanlar Tarafından Yapılan Teslimler

16.04.2001 tarih ve 2001/2325 sayılı Kararname ile herhangi bir sektör sınırlaması olmaksızın, bütün sektörlerde dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin söz konusu belgelere sahip olan mükelleflere tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması Bakanlar Kurulunca uygun bulunmuştur.

Bu düzenlemeye paralel olarak yayımlanan 83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği [ 5 ] ile daha önce yayımlanmış bulunan 71 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin [ 6 ] 1 inci bölümü ve 75 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan genel tebliğlerde belge sahibi imalatçı-ihracatçılara tecil-terkin uygulaması kapsamında mal teslim edeceklerin “imalatçı” vasfına sahip olmaları gerektiği açıkça belirtilmektedir. 83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde aksine bir hüküm yer almamakla birlikte, satıcılar bakımından “imalatçı” ifadesine hiç yer verilmemiş olması bazı mükelleflerin bu kapsamda yapılacak teslimlerde imalatçı olma şartının kaldırıldığı şeklinde yorumlanmış ve imalatçı olmayan bir kısım mükellef tarafından tecil-terkin kapsamında teslimde bulunulmuştur. Ancak söz konusu mükelleflerin ihracatın gerçekleşmesinden sonraki terkin ve iade işlemlerinin vergi dairelerince yerine getirilmemiş olması İdare ile mükellef arasında bazı sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Bu husus göz önüne alınarak, 83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin Resmi Gazete’de yayımlandığı 29.06.2001 tarihi ile bu Tebliğin yayım tarihi arasındaki süre içinde, imalatçı olmayanlar tarafından dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesi sahibi mükelleflere yapılan teslimlerin, diğer şartların da mevcudiyeti halinde Katma Değer Vergisi Kanununun geçici 17 nci maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulaması kapsamında değerlendirilmesi uygun görülmüştür.

2.2. Bu Tebliğin Yayımından Sonra Yapılacak Olan Teslimler

Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinin Bakanlığa verdiği yetkiye dayanılarak bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren;

  1. İHRAÇ KAYDIYLA TESLİMLERDE İADE UYGULAMASI

3.1. Nakden veya Mahsuben İadenin Yapılacağı Tarih

Bakanlığa intikal eden tereddütlerin giderilmesi amacıyla, ihraç kaydıyla teslimlerle ilgili iade uygulaması konusunda aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

İhraç kaydıyla teslimler, teslimin yapıldığı dönem beyannamesinin 1 ve 10 numaralı tablolarına dahil edilecektir. 1 numaralı tabloda yapılan beyan ile bu teslimler üzerinden vergi hesaplanması sağlanmakta, 10 numaralı tabloya yapılan beyan ile ise;

tutarları belirlenmektedir. İhracatın gerçekleştiği dönemde tecil edilen vergi terkin edilmekte, tecil edilemeyen vergi için iade hakkı doğmaktadır.

İadenin yapılabilmesi için ihracatın gerçekleşmesi ve 84 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin [ 7 ] (I/1.1.3.v) bölümünde sayılan belgelerin vergi dairesine ibraz edilmesi yeterlidir. İade tutarının beyannamenin 83 üncü satırına dahil edilmesi şeklindeki uygulamadan vazgeçilmiş ve beyannameye ekli “Açıklamalar” tablosunda yer alan 15 numaralı dipnot iptal edilmiştir. Buna göre mükellefler ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadeleri için ihracatın gerçekleştiği dönemde iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvuracaklar, yapılacak değerlendirmeden sonra iade talepleri bu dönem beyannamesi dışında gerçekleştirilecektir. İade tutarları herhangi bir dönem beyannamesinin 83 üncü satırına dahil edilmeyecektir.

ÖRNEK:

İmalatçı (A) 25 Şubat 2005 tarihinde 100.000.-YTL tutarında ihraç kaydıyla teslim yapmış, bu teslim 21 Mart 2005 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameye dahil edilmiş, beyannamedeki diğer bilgilere göre,

olarak hesaplanmıştır. Söz konusu malın 25.000.-YTL tutarındaki kısmı 14 Mart 2005 tarihinde ihraç edilmiş ise bu tarihten sonra iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvurulmak suretiyle ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden 3.000.-YTL’nin iadesi talep edilebilecektir. İhraç kaydıyla teslim edilen malın geri kalan 75.000.-YTL tutarındaki kısmının 4 Nisan 2005 tarihinde ihraç edilmesi halinde bu kısma isabet eden 9.000.-YTL’nin iadesi de yukarıda açıklandığı şekilde yapılacaktır.

3.2. İmalatçı Aleyhine Matrahta Meydana Gelen Değişikliğe Yönelik Uygulama

Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinin 5 inci paragrafında 5228 sayılı Kanunla [ 8 ] yapılan değişiklik ile ihraç kaydıyla teslimlerde iade edilecek katma değer vergisinin, imalatçının satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, ihraç kaydıyla teslim bedelinin kısmen ya da tamamen sonradan ödenmesi ve ödeme sırasında döviz kurunda düşme olması halinde, prensip olarak, iade edilecek azami KDV tutarının yeni döviz kuru üzerinden yeniden hesaplanması, fazla alınmış bir iade varsa mükelleften talep edilmesi ancak, bu tutarın indirim konusu yaptırılması gerekmektedir.

Öte yandan; imalatçıların aleyhlerine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturaya istinaden ihracatçıya KDV ödemeleri, bu tutarın ihracatçı tarafından beyan edilmesi, imalatçı tarafından da faturada gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması gerekmektedir. Bu durumda, imalatçının fazladan almış olduğu iade tutarı ihracatçı aracılığıyla Hazineye intikal etmekte ve imalatçı tarafından indirim konusu yapılmış olmaktadır. Bu nedenle, kurdaki düşüşten kaynaklanan matrah değişikliğine bağlı olarak imalatçının iade tutarında bir değişiklik yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

  1. KDV 91 SERİ NO.LU GENEL TEBLİĞİNE GÖRE KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASI

4.1. Tevkifat Yapacak Kuruluşların Kapsamı

91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin [ 9 ] “Sorumlu Tayin Edilen ve Tevkifat Yapacak Kuruluşlar” başlıklı (A/2) bölümüne “Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,” ibaresinden önce gelmek üzere aşağıdaki ifade eklenmiştir. Söz konusu değişiklik bu Tebliğin yayımını izleyen ay başından itibaren geçerli olacaktır.

“Hisse senetleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına kote edilmiş şirketler  (bunlar yalnızca “yapım işleri”, “temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri”, “özel güvenlik hizmetleri” ile “yemek servis hizmetleri”ne ait) katma değer vergisini tevkifata tabi tutacaklardır”.

4.2. Tevkifat Oranlarında Değişiklik

91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “Tevkifat Oranı”başlıklı(A/4) bölümü, bu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımını izleyen ay başından geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:

“Hesaplanan katma değer vergisi tutarlarına uygulanacak tevkifat oranı; yemek servisi, bahçe ve çevre bakım, özel güvenlik, danışmanlık ve denetim hizmetlerinde 1/2, temizlik hizmetlerinde 2/3, diğer hizmetlerde 1/3’dür.”

4.3. İade Uygulaması

Konuyla ilgili olarak Bakanlığa intikal eden hususların değerlendirilmesi sonunda, 91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A) bölümünde düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının iadesine ilişkin usul ve esaslar, aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

4.3.1. Teminatsız ve İncelemesiz Mahsuben İade Sınırı

Bu Tebliğin yayımını izleyen ay başından itibaren 91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A) bölümünde düzenlenen tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının “kendi vergi borçlarına” mahsubunu isteyen mükelleflerin 1.000.-YTL ’yi (1.000.-YTL dahil) aşmayan mahsup talepleri, ilgili belgelerin tamamlanmış olması şartıyla, inceleme raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilecektir.

4.3.2. Yapım İşlerinde İade Uygulaması

Yapım işlerine ait katma değer vergisi tevkifatından doğan “mahsuben” iade taleplerinin bu Tebliğin Resmi Gazete’de yayımını izleyen ay başından geçerli olmak üzere yeminli mali müşavir  tasdik raporu karşılığında da yerine getirilmesi uygun görülmüştür.

Buna göre, 91 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği çerçevesinde tevkifata tabi tutulan işlemlerden yalnızca yapım işlerinden doğan mahsuben iade talepleri banka teminat mektubu ve inceleme raporu yanında yeminli mali müşavir tasdik raporu karşılığında da yerine getirilecektir. Yeminli mali müşavir tasdik raporlarında mal ihracı için öngörülen limit geçerli olacaktır.

Yeminli mali müşavir tasdik raporu ile mahsuben iade, 86 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin [ 10 ] (B/3) numaralı bölümünde belirtilen vergi ve SSK prim borçları için geçerlidir. Mükellefin kendi vergi borçları için mahsup talep etmiş olması halinde bu Tebliğin (5.3.1) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde teminat ve inceleme raporu yanında yeminli mali müşavir tasdik raporu da aranılmayacağı tabiidir.

SONUÇ

Yukarıdaki izahatlardan da anlaşılacağı gibi,  95 seri nolu KDV Genel Tebliği ile; KDV iadesine 7 (yedi) ayrı konuda açıklık getirilmiş ve kapsamı genişletilmiştir. Bu düzenlemelerin en önemlileri ise; Mahsuben İade Talepleri, İhraç Kaydıyla Teslimlerde (Tecil-Terkin) İade Uygulaması ve Kısmi Tevkifat Uygulaması olarak öne çıkmaktadır.

Mahsuben İade Talepleri; 

Belge eksikliği nedeniyle Yapılamayan mahsup talepleri, Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri tamamlayan mükelleflerin, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibariyle yerine getirilecek ve bunlara gecikme zammı uygulanmayacaktır.

Önceki dönemlere ait olup yeminli mali müşavir tasdik raporlarının vergi dairesine intikal etmediği gerekçesiyle yapılmayan “kendi vergi borçlarına” mahsup talepleri, yeminli mali müşavir tasdik raporunun bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 90 gün içerisinde ibraz edilmesi halinde dilekçe tarihi itibariyle yerine getirilecektir.

Kısmi Tevkifat Uygulaması;

Tevkifat yapacak kuruluşların kapsamı genişletilmiş, tevkifat oranlarında değişiklik yapılmış, teminatsız ve incelemesiz mahsuben iade sınırı 1.000 YTL olarak belirlenmiş olup, yalnızca “yapım işlerinden” doğan mahsuben iade talepleri banka teminat mektubu ve inceleme raporu yanında yeminli mali müşavir tasdik raporu karşılığında da yerine getirileceği hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

Ancak, kısmi tevkifat uygulaması sonucu doğan KDV iadesinin nakden iade edilmeyip sadece mahsup yoluyla giderilmesi mükellefler açısından haksızlığa yol açmaya devam edecektir. Öte yandan mahsuben de olsa kısmi tevkifat uygulamasında sadece “yapım işlerindeki” tevkifat iadesinin yeminli mali müşavir raporuna da bağlanması yerine, tüm “kısmi tevkifat işlemleri” sonucu doğan mahsuben KDV iadelerin yeminli mali müşavir raporu ile de alınması sağlanmalıdır.

İhraç Kaydıyla Teslimlerde İade Uygulaması;

KDV iadelerinde karışıklığa neden olan KDV beyannamesindeki 83 no.lu satır, 95 seri no.lu KDV Genel Tebliği ile kaldırılmış bulunmaktadır. Bu çok isabetli olmuştur. Zira bu satır çoğu kez ilgili dönemle ilişkisi olmayan bir önceki dönemlerin tecil edilemeyen KDV’lerinin de yazıldığı bir satır olduğu için iade edilmesi gereken KDV’nin talebinde mükellef kadar idarenin de zorlandığı bir gerçekti.

Kuşkusuz bu kez aynı sıkıntılar 90 no.lu satırdaki iade edilecek KDV ‘nin iade taleplerinde de yaşanacaktır. Şöyle ki, ihracatın gerçekleştiği dönemde iade edilecek Tecil Edilemeyen KDV, ihracat gerçekleştikçe talep edileceği için mükellef bir dönemde yaptığı teslimlerle ilgili olmak üzere birden fazla dilekçe, birkaç kez belge vermek zorunda kalacaktır. Dilekçelerde ilgili dönem KDV Beyannamesine atıfta bulunulacak, bir önceki dönemden gelen ve bir sonraki döneme devreden KDV bakiyeleri dilekçelerde sürekli gösterilecektir. Mükellefler bazen bu işlemleri bir ay içerisinde birden fazla döneme ilişkin olmak üzere ayrı ayrı yapmak zorunda kalacaklardır. Bu itibarla ihraç kaydıyla satışlar sonucu iade talep ve işlemlerinde 24 seri no.lu KDV sirkülerinden önceki uygulamaya dönülmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Sonuç ve Değerlendirme;

Vergi sistemimizdeki KDV uygulamaları, genel olarak piyasalarda kabul görmüş ve kapsama alanı her geçen gün genişletilerek devam etmektedir. KDV iadesi uygulamasında arzu edilen sonuca henüz ulaşılamamış ancak, konu ile ilgili düzenlemeler ve tartışmalar da devam etmektedir. 95 seri no.lu KDV genel tebliği ile kısa vadede konulara kısmen yaklaşılmış ve sorunlar kısmen giderilmiş bulunmaktadır. Asıl olan, uzun vadede KDV iade sistemine köklü ve sağlıklı çözüm bulunmasıdır.   

DİPNOT VE KAYNAKLAR

[ 1 ]    02 Kasım 1984 tarih, 18563 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[ 2 ]    03 Temmuz 2005 tarih, 25864 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[ 3 ]    01 Mart 2001 tarih, 24333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 4 ]    19 Ocak 2005 tarih, 25705 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 5 ]    29 Haziran 2001 tarih, 24447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 6 ]    13 Kasım 1998 tarih, 23522 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 7 ]    23 Kasım 2001 tarih, 24592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 8 ]    31 Temmuz 2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 9 ]    28 Şubat 2004 tarih, 25387 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[ 10 ]  5 Temmuz 2002 tarih, 24806 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Exit mobile version