Meslek Odaları ve Vergi
Levent GENÇYÜREK
Maliye Başmüfettişi
9 Eylül Üniversitesi İşletme Fak.Öğretim Görevlisi
Meslek odaları; meslek mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin gelişimini sağlamak ve meslek disiplini korumak amacıyla kurulan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Tabipler Odası, Makine Mühendisleri Odası, Mali Müşavirler Odası vb. meslek odası olarak faaliyet göstermektedirler.
İlmi amaçlı dernekler “Kurum”, siyasi amaçlı dernekler “Parti”, sportif faaliyetli dernekler “Kulüp”, mesleki dayanışmayı ve ortak menfaatleri korumak amacıyla kurulan dernekler de “Sendika ve Oda” olarak tanımlandığından, Meslek Odaları vergi kanunlarının uygulanması açısından dernek olarak kabul edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu, sadece dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin vergilendirilmesi esasını benimsemiştir. Ticari, sınai veya zirai bir işletmenin bir derneğe bağlı ve devamlı olarak faaliyette bulunması durumunda Kurumlar Vergisi mükellefiyeti söz konusu olacaktır. Derneğe bağlı işletmenin, kazanç gayesi gütmemesi, faaliyetinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliğinin ve bağımsız muhasebesinin olmaması veya ayrı bir işyerinin bulunmaması, vergi mükellefi olmasına engel değildir.
Sürekli olarak ve bir bedel karşılığında satış ve hizmet yapılması iktisadi işletmenin varlığını gösterir. Bedelin sadece maliyeti karşılayacak ölçüde olması veya elde edilen karın odanın amaçlarına tahsis edilecek olması sonucu etkilememektedir. Bir meslek odasına ait bir faaliyet, hacim ve önemi ile ticari muhasebeyi gerektirir ve ticari bir müessese mahiyetini taşırsa, yapılan bu iş ticari işletme sayılır ve meslek odasının iktisadi işletmesi olarak kurumlar vergisi kapsamına girer.
Meslek Odasına ait iktisadi işletmenin faaliyetinde süreklilik ve devamlılık unsurunun bulunması gerekmektedir. Balo, toplantı, gezi, seyahat gibi sürekli olmayan faaliyetler bir bedel karşılığında yapılsa ve maliyetin üstünde bir gelir elde edilse dahi kurumlar vergisine tabi olmayacaktır.
Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanunu ticari, zirai veya sınai kazanç kapsamında yapılan mal teslimi ve hizmetleri kapsam içine aldığından, odalara bağlı iktisadi işletmelerin yapmış oldukları bu tür işlemler için KDV tahsil edilmesi gerekmektedir.
Yapmış olduğumuz açıklamalar ışığında, odalara bağlı iktisadi işletme özelliği taşıyan ve kurumlar vergisi ile KDV’ne tabi olan faaliyetleri şu şekilde örnekleyebiliriz:
– Baro’nun sürekli olarak düzenlediği Avukatlara yönelik ücretli yabancı dil kursları,
– Makine Mühendisleri Odası’nın bilet ücreti karşılığında film gösterimi,
– Eğitim amaçlı da olsa Ziraat Mühendisleri Odasının çiçek ve fidan üretip satması,
– SMMM Odasının Staj Başlangıç Sınavı veya Ruhsat Sınavı için düzenlediği ücretli kurslar,
– Meslek odalarının lokanta, kantin, büfe v.b yerler işletmesi,
– Hekimler Odası tarafından çıkarılan dergi ,broşür ve bülten gibi yayınların bir bedel karşılığında satılması,
Dernek ve Meslek Odaları, üyeleri yanında toplumun diğer kesimlerini de etkileyecek faaliyetleri ile toplumsal açıdan önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Bu kuruluşların amaçlarına uygun yapmış oldukları faaliyetler desteklenirken, piyasa şartları içersinde ve bedeli karşılığında yapmış oldukları ekonomik işlemlerin vergilendirilmesi, vergide adalet ve eşitlik ilkesinin uygulanması yanında mali disiplinin sağlanması ve fatura v.b belgelerin kullanılmasının zorunlu kılınması suretiyle belge düzeninin oturtulması açısından da gereklidir.