3568 Değişiklik ve Mali Tatil
Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I.GİRİŞ
Uzun yıllar mücadelesi verilen, 50 ana madde, 8 geçici madde olarak 13.6.1989 tarih, 20194 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun amacı; işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmî mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek meslekî standartları gerçekleştirmek üzere, “Serbest Muhasebecilik”, “Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik” ve “Yeminli Malî Müşavirlik” meslekleri ve hizmetleri ile Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirler ve Yeminli Malî Müşavirler Odaları Birliğinin kurulmasına, teşkilat, faaliyet ve denetimlerine, organlarının seçimlerine dair esasları düzenlemektir. Bu Kanun hükümlerine göre meslek icrasına hak kazananlara “Serbest Muhasebeci”, “Serbest Muhasebeci Malî Müşavir”, “Yeminli Malî Müşavir” denir.
Mesleğin konusu ise;
A) Muhasebecilik ve malî müşavirlik mesleğinin konusu :
Gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;
a) Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak.
b) Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak.
c) Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.
Yukarıda sayılan işleri; bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara serbest muhasebeci malî müşavir denir.B) Yeminli malî müşavirlik mesleğinin konusu
Yukarıda (b) ve (c) bentlerinde yazılı işleri yapmanın yanında Kanunun ilgili maddesine göre çıkartılacak yönetmelikler çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır. Yeminli malî müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına ortak olamazlar.
- 3568 SAYILI MESLEK (SM, SMMM, YMM) YASASININ DEĞİŞİM İHTİYACI
Meslek Yasası Açısından Değerlendirme
Bugüne kadar geçen 15 yıllık süreçte meslek üzerine çok şeyler yazıldı, çizildi ve tartışıldı. SM, SMMM ve YMM’lik mesleği artık farklı boyutları ile ele alınmalı ve tüm yönleriyle tartışılmalıdır. Bugüne gelindiğinde tartışmalarımız ve mesleğe bakışımızın da değişmeye başladığını görüyoruz. Çünkü geçen zaman diliminde elde edilen tecrübeler, yaşanan sıkıntılar, artılar, eksiler hepsi bir araya gelince daha objektif olmaya başladık. Bundan böyle temel amaç, uygulamalardan edinilen tecrübeler sonucu gerek mesleğin mevcut yasal prosedürü ile uygulanması ve gerekse olabilecek yasal değişikliklere karşı hazırlıklı olmamızın gerektiğidir.
SM, SMMM ve YMM mesleği bir ihtiyaçtan doğmuştur. O halde bugün ki ihtiyaçlara uyarlama noktasında maliye idaresi ve meslek odaları yapılması gerekenleri tekrar gözden geçirmelidir. Meslek icrasının üzerinden 15 yıl geçmiştir. Bazı konuların tartışılması ve yeniden yasal düzenlemeler ile günün koşullarına uyarlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır. 15 yıldır meslek yasasında bir tek madde değişmedi. Sadece VUK. Mükerrer 227. maddesi kapsamında düzenleme yapıldı. (VUK, Mükerrer Madde 227. madde, 06.07.1994 tarihinden geçerli olmak üzere, 4008 sayılı kanunun 6’ıncı maddesiyle eklenmiştir) Olaya sadece 3568 sayılı kanun ve vergi kanunları olarak bakmamak gerekir. T.Ticaret Kanunu vb. diğer kanunlarda da zaman zaman düzenleme ihtiyaçları doğmaktadır.
Kayıtdışılığın çok yüksek olduğu ülkemizde YMM’lerin denetimleri ve idareye katkısı göz ardı edilemez. YMM’ler maliyenin işini çok önemli ölçüde azaltmıştır. YMM’lik müessesesi bir sigorta kurumu değil, bir “güvenlik müessesesi” dir. Esas konu, YMM’nin yaptığı işlerin hesabını verebilmesi olup, bu da sorumluluğun standardı olarak kabul edilmelidir. Hesap verebiliyorsa; esas standart budur. Buna bağlı kanıtların ortaya konması gerekecektir. Mesleki özen de beraberinde ortaya çıkmış olacaktır. YMM mesleği, bir denetim mesleğidir. Esas olan “denetim”dir. Bu denetimden, kamuya yönelik vergi ve muhasebe denetimi anlaşılmalıdır, bunu öne çıkarmanın zamanı da gelmiştir.
Sorunların muhatabı olarak sadece maliye idaresini görmemek gerekir. Meslek Odalarına ve Odalar Birliği’ne de büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Şöyle ki; haksız rekabet, tekelleşme, büyük/küçük ayırımı, düzenlenen rapor sayılarının azlığı/çokluğu, büroların eleman ve fiziki kapasite olarak yetersizliği, etik kurallar vs. gibi sorunları da eklemek mümkündür.
Vergi Usul Kanunu Açısından Değerlendirme
“VUK, Mükerrer Madde 227- (06.07.1994 tarihinden geçerli olmak üzere, 4008 sayılı kanunun 6’ıncı maddesiyle eklenen) maddeye göre Maliye Bakanlığı;
- Vergi beyannamelerinin 3568 sayılı kanuna göre yetki almış serbest muhasebeci, serbestmuhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibariyle ayrı ayrı uygulatmaya,
- Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Maliye Bakanlığı’nca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya,
Bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
Yukarıdaki fıkra hükümlerine göre beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza, gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulurlar.
YMM’nin verdiği tasdik hizmetinin dışında V.U.K. 227’nci maddesine göre beyanname imzalamak, doğruluk ve belgenin içeriğinin sorgulanmasına göre olan denetimin alternatifi değildir. YMM’lik mesleğinin icrasında mesleklerin birbirinin uzantısı değil belirli emek, birikim, bilimsel olgunluk seviyesinin sınavla belgelenmesi neticesinde elde edilerek yapılan bir kariyer mesleği olduğu olgusu gözden uzak tutulmamalıdır. YMM’nin vereceği hizmet beyanname imzası içermeyen danışmanlık olmalı veya bu nev’i mükelleflere kendi arzularıyla 18 no.lu tebliğ kapsamında tasdik hizmeti önerilmelidir. Mesleğimizin etik kuralları ve sosyal sorumluluk seviyesi, YMM’nin mutlaka tasdik hizmeti vermesini zorunlu kılmaktadır.
III. MALİ TATİL BEKLENTİSİ
Mali tatil, sadece meslek mensuplarını ilgilendirmeyip, mükellefleri ve maliye çalışanlarını da ilgilendirmektedir. Talep edilen tatil zamanı her yılın Temmuz ayında olmak üzere en az 15 gün en fazla 30 gün olarak düşünülebilir. Hiç değilse kısa vadede 15 gün olarak uygulanması mümkün olabilir ve 15 gün beyanname verilmemesi ülkenin mali sistemini bozmaz. Kaldı ki acil hallerde nöbetçi vergi daireleri ve meslek odaları görev icra edebilirler.
Uzun yıllardır değişik platformlarda dile getirilen ancak bir sonuç elde edilemeyen “mali tatil” in, en son TÜRMOB 15. Olağan Genel Kurulunda dile getirildiğini ve kamuoyunun gündeminde ekonomi haberleri arasında birinci sırayı almış olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
TÜRMOB Genel Başkanı Sayın Mehmet TİMUR 15. olağan genel kurul toplantısındaki konuşmasında;
“Tüm çalışanlar gibi meslektaşlarımızın en azından 15 gün tatil yapmasını istiyoruz. Adli tatil gibi bir tatil olmayabilir ama en azından 15 günde olsa mali tatil mutlaka gerçekleştirilmelidir”…
dedikten sonra Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN söz aldığı konuşmasında;
“Bir mali tatil konusunda Sayın Genel Başkan BAYKAL ’la da şöyle aramızda bir müzakere ettik, böyle bir şeyi müşterek olarak çıkarabiliriz dedik. Ve bizler Genel Başkanlar olarak mutabık kaldık, inşallah bu adımı birlikte atacağız”…
dedikten sonra özetle konuşmasını şu şekilde tamamlamıştır;
“TÜRMOB vergi ve muhasebe alanında güven ve ahlak unsurunun gelişmesini temin etmeyi amaçlayan mesleki bir teşekkül olarak, ülkemiz ekonomisinde büyük bir öneme sahiptir. Hükümetimizin en önemli önceliklerinden biri olan kayıt dışı ekonomiyle mücadelede TÜRMOB üyelerinin çok etkin bir rol üstleneceğine ve dolayısıyla bu yöndeki çalışmalara değerli katkılarda bulunacağına inanıyor, gerekli yasal düzenlemeler neyse bundan sonra da bunu dayanışma içerisinde yapmaya hazır olduğumuzu tekrar etmek istiyorum”.
- SONUÇ
3568 sayılı meslek yasasının günün ekonomik ve teknolojik koşullarına uyarlanması ihtiyacı gelmiş hatta geç bile kalınmıştır. Olması gereken değişiklikler için; ilgili meslek kuruluşlarından, mükellef guruplarından, akademisyenlerden vb. ilgili kuruluşlardan görüş ve öneriler alınmak suretiyle günün koşullarına uyarlanması mümkün bulunmaktadır.
Elbetteki 3568 sayılı yasanın olmadığı günler ile uygulandığı günler arasında önemli fark ve gelişmeler olmuştur. Ancak, meslek yasası uygulandığı günden bugüne kadar hep tartışıldı. Önemli olan üç taraf (maliye, mükellef, meslek mensubu) da yasayı hep eleştirdi, kimi zaman memnun olunmadı, kimi zaman yeterli görülmedi. Hukukçular ise hukuki açıdan hep eleştiri konusu yaptı. Geçmişte yaşanan memnuniyetsizlik ve eleştiriler maalesef bugün de devam etmektedir.
Ülkenin ekonomisine, özellikle mali sistemine çok önemli katkıları olan meslek mensupları (SM, SMMM, YMM), maliye idaresinin önemli problemi olan “mali disiplin” zemininde önemli görevler yapmışlardır ve bu görevlerini büyük bir özveri ve başarıyla da sürdürmektedirler. Bu önemli kamusal hizmeti veren meslek mensuplarının da çok haklı taleplerine cevap verecek yasal düzenlemelerin yapılması sosyal ve ekonomik bir ihtiyaç olarak ülkenin menfaatinedir.
60 bini aşkın üyesi olan, önemli bir kamusal hizmet sunan SM, SMMM, YMM meslek örgütünün yasasının değişiklik talebinde bulunmak ülkesini seven herkes için çok gerekli ve kolaydır ancak, değişiklik önerilerini objektif ve tarafsız ortaya koymak o kadar da kolay değildir. Ancak; tarafların haklı beklentilerini dikkate alarak önemli bazı hususları aşağıdaki gibi sıralamak mümkün bulunmaktadır;
- Serbest Muhasebecilik kaldırılarak, unvanlar ikiye indirilmeli. Yeni unvanlar “Mali Müşavir” ve “Yeminli Mali Müşavir” olarak uygulanmalı. Eski “Serbest Muhasebeci” unvan hakları saklı kalmak şartıyla ilave iki yıllık staj, eğitim veya sınav ile SM unvanına sahip olanlara da “Mali Müşavir”lik ünvan hakkı tanınmalıdır. Meslek mensubunun serbest (bağımsız) çalışması için unvanında “serbest” kelimesinin olması şart değildir.
- Meslek mensuplarının yapacakları işler ve görev alanları yeniden revize edilmeli,sorumluluk ve müeyyideleri yeniden düzenlenmeli. Özellikle YMM’lerin “tasdik” den doğan sorumlulukları “bağımsız” lıkları tekrar gözden geçirilmelidir.
- Meslek yasasının diğer ilgili kanunlarla entegrasyonu sağlanmalı, VUK. Mükerrer 227. madde ile getirilen düzenleme yeniden gözden geçirilmeli, özellikle vergi kanunlarında ve ticaret kanununda meslek ve meslek tanımı yerini almalıdır.
- Meslek mensuplarının sosyal güvenlikleri tesis ettirilerek, kendilerine mahsus “mesleki topluluk sigorta” sı kapsamında sigortalıkları tesis ettirilmelidir.
- Vergi dairelerinde “meslek mensubu odası” tanzim edilmeli, bu odalarda meslek odalarının görevlendirdiği nöbetçi meslek mensupları bulundurulmalı, meslek mensupları ile vergi daireleri arasındaki güncel acil sorunların bu organizasyonlarla çözümü sağlanmalıdır.
- Meslek mensupları yüksek mesleki standartlara ulaşmak için kendisini mesleki bilgi ve deneyimle donatmalı, günün teknolojik koşullarına uyumlu olmalı, bağımsız ve tarafsız hareket etmeli, maliye idaresinde de gerekli itibarı görmeli,
- Başta karmaşık vergi mevzuatı olmak üzere yoğun muhasebe ve denetim işlemleri sonucu ağır bir iş yükü altında bulunan meslek mensuplarının görevlerini daha başarılı ve sağlıklı yapabilmeleri, kamuya daha yararlı hizmetler sunmaları, daha önemli katma değerler yaratmaları için yıllardır beklenen “mali tatil” beklentilerine cevap verebilecek düzenlemenin yapılmasında büyük fayda görülmektedir.
Görüleceği üzere; SM, SMMM ve YMM mesleğini düzenleyen 3568 sayılı yasanın kapsamlı bir değişikliğe ihtiyacı bulunmaktadır. Özellikle meslek yasasının değişikliği kısa vadede gerçekleşmemesi halinde camianın mali tatil beklentisine uzun vadede tahammülü kalmayacaktır.