Rüknettin Kumkale
YMM
Anonim şirketler Türk Ticaret Yasası’nın 269/1 maddesinde ifadesini bulduğu şekilde sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş bir şirkettir. Diğer bir anlatımla anonim şirketlerin esas sermayesi muayyendir ve paylara bölünmüştür.
Anonim şirketlerde pay sahibi olma neticesinde pay sahibi ile anonim şirket arasında bir ilişki doğmaktadır. Bu ilişki hukuki bir ilişkidir. Bu ilişki sonucunda pay sahibi, bir takım haklara sahip olduğu gibi, ortağı olduğu anonim şirkete karşı bir takım borç ve sorumluluklar altına girmektedir.
Bir pay sahibi, şirket sermayesi içinde ne kadar paya sahipse, diğer bir anlatımla şirketin nominal sermayesini oluşturan paylar içinde ne kadar oranda paya sahip olursa ortaklık pozisyonunda o kadarlık hakka sahip olmaktadır.
Pay sahibinin sahip olduğu haklar yanında aynı oranda borç ve sorumluluk altına girmekte olduğu da tabiidir.
Pay sahibi, şirketin nominal sermayesi içinde en az % 10 paya sahip olması halinde azlık haklarından yararlanır.
Anonim şirketlerde hisse senetlerinin itibari kıymeti Türk Ticaret Yasası’nın 399. maddesi hükümlerine göre en az 500.- (Beşyüz) liradır. Bu kıymetin ancak yüzer lira olarak yükseltilebilme olanağı bulunmaktadır. Bu hükümlere aykırı olarak çıkartılan hisse senetleri batıldır. Bu durumda bunları çıkaranlar hisse senetleri sahiplerine karşı müteselsilen sorumludurlar.
Türk Ticaret Yasası’nın 399. maddesinin son fıkrasında hisse senetlerinin itibari kıymetinin beşyüz liradan aşağıya indirilebilmesi ile ilgili istisnai bir hüküm bulunmaktadır. Buna göre “şirketin müşkillenmiş olan mali vaziyetinin ıslahı için hisse senetlerinin itibari kıymeti beşyüz liradan aşağıya indirilebilir.
Anonim şirketlerde pay sahibi olmanın iki yolu bulunmaktadır.
1. Aslen Pay Sahibi Olmak
Anonim şirketlerde aslen pay sahibi olabilmenin iki yolu bulunmaktadır. Birincisi, şirketin kuruluşunda konulan sermayeden pay alma yolu ile, ikincisi ise, şirketin kuruluşundan sonra yapılacak sermaye artırımı sırasında pay alma şeklindedir.
1.1. Kuruluşta Pay Sahibi Olmak
Anonim şirketlerin ani veya tedrici kuruluşlarında ana sözleşmeyi imzalayarak şirketin kuruluşunu gerçekleştiren kurucu ortaklar bu şekille ödemeyi taahhüt ettikleri hisseleri karşılığında pay sahibi olmaktadırlar.
Türk Ticaret Yasası’nın 404. maddesinde “ayın karşılığı olan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devri hükümsüzdür.” hükmü yer almaktadır. Burada sahip olunan payların devri ile ilgili olarak bir kısıtlama getirilmiştir. Ayın karşılığı çıkartılan hisse senetlerinin şirketin tescilinden itibaren iki yıl süre ile başkasına devir olanağı verilmemesi dolayısıyla, şirkete ayın sermaye getiren pay sahibinin haklarının korunması yolu seçilmiştir. Burada şu soru akla gelebilir.: Yasanın 404. maddesindeki bu hüküm ile yukarıda söylediğimiz gibi şirkete ayın sermaye getiren pay sahibinin haklarının korunması mı, öngörülmüştür, yoksa şirketin menfaatleri mi düşünülmüştür. Şirkete ayni sermaye koyan kişi bu tasarrufu ile ortağı olduğu şirkete bir ayın katkısında bulunmaktadır. Bu ayın Türk Ticaret Yasasının 404. maddesindeki kısıtlayıcı hüküme rağmen getirildiğine göre bu ayından şirketin menfaat temin etmesi söz konusudur. Ayın getiren kişinin koyduğu ayının değeri de genellikle rayiç bedel ile şirketin kayıtlarına girmektedir. Bu nedenle ayni sermayenin şirkete konuluşu sırasında şirketinde, ayın sermaye getiren kişininde bir kayıpları olmamaktadır. Ayni sermayenin konulması ve bu ayının şirket bünyesinde, şirketin ticari faaliyetlerine katkısının başlamasından sonra şirket bu ayının kullanılmasından dolayı menfaat temin eder hale gelecektir. İşte bu safhada yasa koyucu 404. madde ile getirdiği kısıtlama ile ayın sermaye getiren kişinin getirdiği bu ayının şirket nezdindeki ticari faaliyetler çerçevesinde şirkete getireceği gelirlerden ayın sermaye getiren kişinin yararlanabilmesine olanak tanımak ve bu olanaktan en az iki yıl yararlanmasına sağlamak istemiştir.
1.2. Sermaye Artırımı ile Pay Sahibi Olmak
Aslen pay sahibi olmanın ikinci yolu ise sermaye artırımı sırasında çıkartılan sermayeden pay almak şeklinde olmaktadır.
Sermaye artırımında pay sahibi olma yolu, şirketin kuruluşunda pay sahibi olma ile benzerlik göstermektedir. Sermaye artırımında pay sahibi olan ortaklar şirkete olan sermaye taahhütlerini nakit veya ayni olarak yapabilmektedirler. Ayın karşılığı çıkartılan hisse senetleri sermaye artırımlarında da Türk Ticaret Yasasının 404. maddesi hükmüne göre tescilden itibaren iki yıl geçmeden başkalarına devir edilememektedir.
2. Devren Pay Sahibi Olmak
Anonim şirketlerde devren pay sahibi olmak, bir anonim şirkette pay sahibi olan kişi veya kuruluştan, sahibi bulunduğu hisseleri satın alma yolu ile olabilmektedir.
Hisselerin devri sırasında dikkat edilmesi gereken husus, bu devrin geçerli olabilmesi için anasözleşmede devri kısıtlayıcı bir hükmün bulunup bulunmadığı noktasıdır.
Türk Ticaret Yasası’nın 416. maddesine göre “nama yazılı hisse senetleri esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça devrolunabilir.
Devir ciro edilmiş senedin devir alana teslimi ile olur. Şu kadar ki devir şirkete karşı ancak pay senedine kayıtla hüküm ifade eder“.
Bu hükme dayanarak, anonim şirketlerin ana sözleşmelerinin hisse senetleri maddesi genellikle şu şekilde düzenlenmektedir.
“Hissedarlar hisse senetlerini satmak istedikleri taktirde bu devir ancak yönetim kurulu kararı ile ve işlemin pay defterine yazılması ile hüküm ifade eder. Yönetim kurulu sebep göstermeden pay devrini onaylamayabilir.”
Türk Ticaret Yasası’nın 416. maddesindeki “nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça devrolunabilir” hükmüne göre nama yazılı hisse senetleri ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde rahatlıkla devir edilebilmektedir. Diğer bir anlatımla nama yazılı hisse senetleri serbestçe devir olunabilmektedir; bu devrin kısıtlanması ancak ana sözleşmeye konulacak bir hüküm ile olabilmektedir.
2.1. Senede Bağlanmamış Payın Devri
Sahip olunan payı temsil etmek üzere, Türk Ticaret Yasası’nın 413. maddesinde gösterilen şekil şartına uygun olarak çıkartılmış bir hisse senedine sahip bulunulmaması durumunda, sahip olunan pay, senede bağlanmamış demektir. Bu durumda sahip olunan pay, payını devir eden ile devir alan arasında yapılacak devir sözleşmesi ile devir edilebilir.
Aşağıya bir “pay devir senedi” örneği çıkartılmıştır.
Bu pay devir senedinin altına, Türk Ticaret Yasası’nın nama yazılı hisse senetlerinin devrini açıklayan 416. maddenin son fıkrasındaki “devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder” hükmüne uygun olarak yönetim kurulunun pay devrini onaylaması ile ilgili bir açıklama konulmuştur. Bu nota payın devrinden sonra alınacak yönetim kurulu kararı yazılarak şirket yetkilileri tarafından imzalanacaktır.
Yönetim kurulu tarafından pay devrinin onaylandığını gösteren bir notun imzalanması hususu payı devir edenin bu devrinin yönetim kurulu tarafından onaylanarak pay defterine işlendiğini bilmesi açısından düşünülmüştür.
PAY DEVİR SENEDİ
(Tamamı ödenmiş hisseler ile ilgili)
Sahibi bulunduğum ……………… Anonim Şirketi’ne ait …… adet pay karşılığı toplam …………………… TL’ nominal değerdeki tamamı ödenmiş hamiline/nama yazılı hisselerin beher adedini …………… TL karşılığında …………. adet pay karşılığı olmak üzere toplam ………………. TL bedel karşılığında ……………….. ye sattım.
Bedelini tamamen aldım.
SATAN
Adı soyadı
Adres – Tarih
………………………….’nın sahibi bulunduğu …………………. A.Ş’ ne ait ……… adet pay karşılığı toplam …………………….. TL nominal değerdeki tamamı ödenmiş, hamiline/nama yazılı hisselerin beher adedini ……………TL karşılığında …………. adet pay karşılığı olmak üzere toplam ………………. TL bedel karşılığında satın aldım.
SATIN ALAN
Adı soyadı
Adres – Tarih
Yukarıda sözü edilen pay devirleri yönetim kurulumuzun …./…./….. tarih ve …….. sayılı kararı ile onaylanmış olup, pay defterine işlenmiştir. …./…./….
PAY DEVİR SENEDİ
(Tamamı ödenmemiş hisseler ile ilgili)
Sahibi bulunduğum ……………….. Anonim Şirketi’ne ait …… adet pay karşılığı toplam ……………………… TL’ nominal değerdeki hisselerin ………. adet paya karşılık …………………. TL’lik kısmı ödenmiş olan hamiline/nama yazılı hisselerin beher adedini ………….. TL karşılığında ……………. adet pay karşılığı olmak üzere toplam …………………. TL bedel karşılığında ………………….’ye sattım.
Bedelini tamamen aldım.
Adı soyadı
İmza
…………’nın sahibi bulunduğu ………… A.Ş’ ne ait ……… adet pay karşılığı toplam ………… TL nominal değerdeki, hisselerin …… adet pay karşılığı toplam ……….TL’lik ödenmiş, hamiline/nama yazılı hisselerin beher adedini ……..TL karşılığında ……. adet pay karşılığı olmak üzere toplam ………………. TL bedel karşılığında satın aldım.
Yukarıda sözü edilen pay devirleri yönetim kurulumuzun …./…./….. tarih ve …….. sayılı kararı ile onaylanmış olup, pay defterine işlenmiştir…../…./….
2.2. Senede Bağlanmış Payın Devri
Pay, senede bağlanmışsa, bu senetler kıymetli evrak hükmündedir. (Türk Ticaret Yasası Md: 557 – 565) Hisse senetlerinin devri ile, sahip olunan pay sahipliğinin de devri gerçekleşmiş ve yeni pay sahibi (ortak) senedi devir alan olmuştur.
2.2.1. Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri
Nama yazılı pay senetlerinin devrinde Türk Ticaret Yasası’nın nama yazılı pay senetlerinin devir esaslarını düzenleyen 566 – 569 maddelerinin hükümleri uygulanır.
Nama yazılı hisse senetlerinin devri Türk Ticaret Yasası’nın 416 maddesinde konu edilmiştir. Bu hükümlere göre nama yazılı hisse senetleri anasözleşmede aksine bir hüküm bulunmaması halinde serbestçe devir edilebilmektedir.
Ayrıca Türk Ticaret Yasası’nın 416/2 maddesine göre devir, ciro edilmiş hisse senedinin devir alana teslimi ile olur. Ancak bu devrin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine bu devir ile ilgili kaydın yapılmış olması gerekmektedir.
Türk Ticaret Yasası’nın kıymetli evraka ait hükümlerinde devir için, yazılı devir beyanının öngörülmesine karşın özel hükümler arasında nama yazılı pay senetleri için yazılı devir beyanından söz edilmemiş, hisse senedinin cirosu yeterli görülmüştür. (Türk Ticaret Yasası Md: 416/2, 559/2 )
Nama yazılı pay senetlerinin cirosunun nasıl yapılacağı ile ilgili olarak Türk Ticaret Yasası’nın 560/1 maddesinde poliçenin cirosu hakkındaki hükümlere gönderme yapılmıştır. Ciro işlemi sırasında lehine ciro yapılan kişi veya kuruluşun belirtilmemiş olması, dolayısı ile ciro işleminin hisse senedinin üzerine devir eden tarafından sadece imza atılarak gerçekleştirilmiş olması beyaz ciro halinin mevcudiyetini akla getirmiş bulunmaktadır. Ancak Türk Ticaret Yasası’nın 416/2 maddesi hükümlerine göre nama yazılı pay senetlerinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için bu devrin pay defterine kayıt edilmesi gerekmektedir. Konuya bu madde hükmünde bulunan devrin pay defterine işlenmesi zorunluluğu açısında katarak baktığımızda nama yazılı pay senetlerinin “beyaz ciro” şeklinde ciro edilerek devir edilmesinin olanaksız olduğunu görmekteyiz.
Türk Ticaret Yasası’nın 560 maddesindeki nama yazılı pay senetlerinin cirosu ile ilgili olarak poliçenin cirosu hakkındaki hükümlere gönderme yapılması sebebiyle nama yazılı pay senetlerininde rehin cirosu mümkün bulunmamaktadır. Rehin için teslim ve ciro şart olmakla beraber senet sahibinin haklarının korunabilmesi için ciro yapılırken “bedeli teminattır” veya “bedeli rehindir” gibi bir ifade kullanılması yerinde olacaktır. Böyle bir durumda senedi devir alan, ancak tahsil cirosu ile devir edebilecektir. (Türk Ticaret Yasası Md: 601 )
Nama yazılı hisse senetlerinde intifa hakkı tesisinde ciro edilmiş senedin intifa sahibine teslim ve cironun intifa belirten bir ifadenin senede yazılması şeklinde yapılması gerekmektedir. Üzerinde intifa hakkı bulunan bir hisse senedinden doğan oy hakkı intifa hakkı sahibi tarafından kullanılabilmektedir. Bu konuda Türk Ticaret Yasası’nın 360/4 maddesindeki hükümler uygulanacaktır.
2.2.2. Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Devri
Hamiline yazılı pay senetlerinin devri ile ilgili olarak Türk Ticaret Yasası’nın 415 maddesinde “Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade eder” hükmü bulunmaktadır.
Türk Ticaret Yasası’ndaki bu özel hükümlerden ayrı olarak 559/1 maddede kıymetli evrakların devri ile ilgili olarak genel hükümler yer almaktadır. Burada “Mülkiyet ve sair bir ayni hak tesisi maksadıyla kıymetli evrakın devri için her halde senet üzerindeki zilyetliğin devri şarttır” hükmü bulunmaktadır.
Hamiline yazılı pay senetlerinin çıkartılmasının gayesi bunların kolaylıkla elden ele geçmesinin sağlanmasından kaynaklanmaktadır. Hamiline yazılı pay senetlerinin devrinden şirketin bilgisi olamamaktadır. Diğer bir anlatımla hamiline yazılı pay senetlerinin (senede bağlanmış olmaları halinde) devri ile ilgili olarak anasözleşmeye kısıtlayıcı bir hüküm koyabilme olanağı bulunmamaktadır.
Kıymetli evrakların devrini konu eden Türk Ticaret Yasası’nın 559 maddesinin mülkiyet dışında sair ayni haklar içinde, zilyetliğin devrini şart görmesinden dolayı hamiline yazılı pay senetleri mülkiyetten gayrı hakların tesisindede kullanılabilmektedirler. Bu konuya paralel olarak Eski Medeni Yasanın 870 maddesi hamiline yazılı senetlerin mürtehine (rehin alana) teslim suretiyle rehnedi-lebileceğini öngörmektedir. Yeni Medeni Yasamızın 956. maddesi ile getirilen “Hamiline yazılı senetlerin rehni için senetlerin rehin alacaklısına teslimi yeterlidir” hükmüne göre işlem yapılacaktır.
Hamiline yazılı pay senetlerinin rehnedilebilmesi halinde pay sahipliği hakları malikte kalmaktadır. Rehin alacaklısının bu hakların malik tarafından kullanılmasına müsaade etmesi, malikin ise haklarını; rehin alacaklısının aleyhine kullanmaması gerekmektedir. Türk Ticaret Yasası’nın 360 maddesinin 3, 4 bentleri hamiline yazılı hisse senedi sahiplerinin genel kuruldaki oy hakları ile ilgili hükümleri açıklamıştır.
3. Sair Yollar ile Pay Sahibi Olmak
Anonim şirketlerde pay sahipliği yukarıda sözü edilen, aslen pay sahibi olmak ile devren pay sahibi olmak şartlarının dışında, aşağıya çıkartılan şekillerle sair yollardanda elde edilebilmektedir. Şüphesiz ki, aşağıda saydığımız yolların tamamını devren pay sahibi olmak şartı içinde düşünmek gerekmektedir.
Sair yollar ile pay sahibi olma çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz
- Miras yolu ile sahip olmak,
- Haciz yolu ile sahip olmak,
- Hibe yolu ile sahip olmak,
- Takas yolu ile sahip olmak.