Sanata Destek
Levent GENÇYÜREK
Yeminli Mali Müşavir
Tolstoy’un ifadesi ile; İnsanların bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu, kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştır. Sanat; din ve felsefe gibi, insanı günlük hayatın dar kalıplarından kurtaran bir teneffüs anı gibidir. Sanatta güzeli arayan insan ruhu ve zekâsı, aslında kendini aramaktadır. Bu arayışta İzmir ve çevre illerde bulunan sanat severler çok şanslı. Çünkü hayatın koşuşturması içerisinde ihtiyaç duyduğumuz “teneffüs” zilini sıklıkla çalan İzmir Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı’mız (İKSEV) var.
1985 yılında kurulan ve 1990 yılında Bakanlar Kurulunun aldığı karar ile vergi muafiyeti tanınan vakıflar arasına katılan İKSEV’in temel amacı; kültür ve sanatın araştırılması, öğrenilmesi, öğretilmesi, korunması ve kitlelere yaygınlaştırılması için her türlü girişimde bulunmaktır. İKSEV amacına ulaşmak için araştırma, derleme, yarışma ve yayın faaliyetinde bulunma yanında, Ulusal Kültür Kongrelerini düzenlerken çok önemli ve geleneksel hale gelen üç çok önemli etkinliğe imza atmaktadır. Bu yıl 19 uncu gerçekleştirilecek olan Uluslararası İzmir Festivali, bugün verilecek konserle 12 ncisi sona erecek olan İzmir Avrupa Caz Festivali ve alanında ilk ve tek olup 5 incisi 2004 yılında yapılan Dr.Nejat Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması.
Geçen sene Cesaira Evora (Çıplak Ayaklı Diva) ve Sabina Hank gibi dünya çapında başarıları ile müzik çevrelerinin beğenisini kazanmış sanatçıları İzmir’li sanatseverlerle buluşturan İKSEV bu yılda sanat adına olumlu ve güzel projelere imza atıyor.
Halen devam etmekte olan 12 nci İzmir Avrupa Caz Festivalinin açılış konserinde dinleyiciler, Ayşe Tütüncü Piyano Perküsyon Grubunun müziği ile Chick Korea, Shadowfax, Carla Bley ya da Debussy gibi bestecilerin iyi bilinen parçalarının farklı bir düzenlemesi ile karşılaşmanın heyecanı yanında, Şecaattin Tanyerli’nin bir tangosunun caz müziğine uyarlanmış şekli ile kısa bir süre de olsa geçmişin güzel anılarına doğru bir yolculuk yapma fırsatı buldular. Nikos Touliatos ve Faros grubu da geleneksel bateri setinin dışında, Yunan vurmalı çalgıları, timpani, farklı boyutlarda ziller, ısmarlama enstrümanlar ile yaptığı müzik şöleni ile dinleyicilere farklı bir dinleti sunarken, grup tarafından eğitilen müzik atölyesi öğrencilerinin performansı da görülmeye değer bir gösteriydi.
İKSEV tarafından hayata geçirilen önemli projelerden birisi de Akademi İKSEV’dir. Müzik ve sahne sanatlarıyla ilgili eğitim ve uygulama hizmetleri veren bu sanat merkezinin yeni yetenekleri ortaya çıkarma yanında toplumumuzda sanat sevgisinin ve duyarlılığının yaygınlaşıp gelişmesine ve gençlerde yaratıcılık ve icracılık arzusunun uyanmasına katkıda bulunacağından kimsenin şüphesi yok.
İKSEV, Yönetim Kurulu Başkanı Filiz SARPER başta olmak üzere yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlarının özverili ve gayretli çalışmaları ile İzmir’in kültür ve sanat yaşamının zenginleşmesi için üzerine düşeni görevi fazlası ile yapıyor. İKSEV’in yaşadığımız şehrin cağdaş bir kent olabilmesi için gösterdiği çabalara bizimde katkıda bulunmamız gerekiyor. Bu katkının salonları doldurmak yanında imkânları olan kişi ve kuruluşların maddi yardımlarını da içermesi durumunda, Friedrich’in “Bir ülkede akıl ve sanattan çok, servete değer verilirse, bilinmelidir ki, orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.” sözünü çok fazla hatırlamamıza gerek kalmayacaktır.
Diğer taraftan, İKSEV Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan bir vakıf olduğundan, vakfın gerçekleştirdiği ulusal veya uluslararası organizasyonlar ile güzel sanatlar alanlarındaki üretim ve etkinlikleri için yapılan sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımların tamamı, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından vergiye tabi kazançtan indirilebilmektedir.
Hayat damarlarımızdan birisinin kopmaması için kentli bilinci ile hareket ederek İKSEV’imize sahip çıkalım ve onu destekleyelim.