Mirasçıların Vergisel Sorumlulukları
Levent GENÇYÜREK
Maliye Başmüfettişi
İzmir Defterdar Yardımcısı V.
9 Eylül Üniversitesi İşletme Fak.Öğretim Görevlisi
Ticari, zirai ya da serbest meslek faaliyetlerinden ötürü gelir vergisi mükellefi olan bir kişinin ölümü halinde mirasçılarının vergisel sorumlulukları önem kazanmakta olup yasal yükümlülüklerin zamanında yerine getirilmemesi cezalı duruma düşülmesine yol açmaktadır. Vergi Usul Kanununa göre ölüm işi bırakma olarak kabul edilir ve mükellefin mirası reddetmemiş mirasçılarından birisi tarafından ölüm tarihinden itibaren 1 aylık süre sonuna kadar vergi dairesine bildirilir. Bu bildirimin yapılmaması durumunda mirasçılar adına ayrı ayrı usulsüzlük cezası kesilir.
Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve atanmış mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölen şahsın vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar. Ancak, cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca mükellefin ölümü halinde, ölen mükellefin fiil ve işlemlerinden kaynaklanan usulsüzlük, özel usulsüzlük, vergi ziyaı vb. vergi cezaları kesilmez, mükellefin ölmeden önce vergi kanunlarına uygun hareket etmemesi dolaysıyla kesilen cezalar var ise bunlarda iptal edilir. Gecikme zammı ve gecikme faizleri ise ceza niteliğinde olmadıklarından mirasçılardan aranır.
Ölen mükellefin ölüm tarihine kadar faaliyette bulunduğu döneme ait (kıst dönem) verilmemiş beyannamelerinin verilmesi ve beyan edilen matraha göre hesaplanan vergilerin ödenmesi mirasçılara geçen ödevlerdendir. Yıllık gelir vergisi beyannamesi ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde, KDV ve Muhtasar gibi beyannameler ise ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde verilecek ve hesaplanan vergilerde yine bu süre içinde ödenecektir. İşi terk ettikten sonra geçici vergi ödenmemesi kuralı uyarınca, ölen mükellefin ölüm tarihi itibariyle içinde bulunulan geçici vergi dönemine ait geçici vergi beyannamesi verilmez ve geçici vergi ödenmez.
Ölen mükellefin tüm vergi borçları, veraset ilamı esas alınarak her bir mirasçıya düşen miras payı oranında hesaplanacak ve her bir mirasçı için ayrı ayrı tebliğ ve tahakkuk ettirilerek takibi yapılacaktır.
Mirasçıların iradesi ölen şahsa ait işletmenin faaliyetinin kendileri tarafından devam ettirilmesi yönünde ortaya çıkar ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetler kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınır ise bu işlem Gelir Vergisi Kanununa göre değer artış kazancı olarak kabul edilmez ve vergi hesaplanmaz. Diğer taraftan bu şeklide yapılan işlemler için Katma Değer Vergisi de hesaplanmaz.
İşe devam eden mirasçılar ölen şahıs adına basılmış (onaylanmış) defter ve belgeleri hesap dönemi sonuna kadar kullanabileceklerdir. Bu şekilde faaliyete devam eden mirasçılar, içinde bulunulan hesap döneminin son ayı içinde ise yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirecek ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle yeni yılda bunları kullanacaklardır.
Ölen mükellef adına kullanılan ödeme kaydedici cihazlar aynı işe devam eden mirasçılar tarafından mali hafızası değiştirilmeksizin mali bilgilerinin tespit edilmesi, cihaz üzerinde yapılacak mükellefiyet bilgileri düzeltmesi ve yeni levha çıkartılması şartıyla kullanılabilecektir.