31 Aralık 2004
Levent Gençyürek
Maliye Başmüfettişi
İzmir Defterdar Yardımcısı V.
Yıl Biterken
Yazının başlığına bakarak vergiden söz edeceğimizi, dönem biterken hangi vergisel yükümlülüklerimizin
olduğunu anlatacağımızı düşünenleri üzeceksem, şimdiden özür dilerim. Yeni yılda daha hoşgörülü ve sabırlı
olacağımıza ilişkin kendi kendimize söz verdiğimiz bu günleri fırsat bilip, yüz yüze tanışmayı çok istediğim
alomaliye çalışanları ile alomaliye sayesinde fikir alış verişinde bulunduğum insanlara farklı bir şeyler yazma
cesaretini kendimde buldum.
Geriye dönüp bakdığımızda “vay be ne yıldı. Valla bu tempoya iyi ayak uydurmuşuz” dememek mümkün mü?
Yaz yaz bitmiyor, oku oku bitmiyor. Yeni yılda da bol bol vergiden söz edeceğiz. Dünya bu kadar hızla
değişirken yeni yılda daha az mı yorulacağız? Zannetmiyorum. Benim gibi mesleğini sevenler için yoğunluğun
adı tatlı bir koşturma olacak.
Yeni yılda bir yandan “olmaz bu kadar, bunun daha kolay yolu yok mu. Şöyle yapılsaydı daha iyi olurdu”
diyeceğiz öte yandan da iyiye giden bazı şeyleri görüp umutlanacağız. Gece yarısı bürodan çıkarken yorgun
argın, başka meslek seçsem daha iyi mi olurdu diye düşünürken, sorununu çözdüğümüz bir mükellefin içten
gelen teşekkürü karşısında mesleğimizle gurur duyacağız. Gecenin o vaktinde ışıkları yanan vergi dairesinin
önünden geçerken çok çalışanın sadece biz olmadığı anlayacağız. Anlayacağız ki mükellefi, meslek mensubu
ve kamu çalışanı ile aynı gemi içindeyiz ve aynı yöne gidiyoruz. Çalışıp üretmedikçe, ürettiğimizi ve bilgimizi
paylaşmadıkça hiçbir şey istediğimiz gibi olmayacak. Yeni yılda en çok da karşımızdaki anlamaya, bir dakika
için bile olsun onun yerinde olduğumuzu düşünmeye enerjimizi harcayacağız.Ve göreceğiz ki işini iyi yapmanın
tadı başka hiçbir şeyde yok.
Sağlık, neşe ve başarı dolu günlerinizin çok olduğu ve bunları sevdiklerinizle paylaştığınız bir yıl diler,
hoşgörünüz ve yıl boyunca sürdürdüğünüz arkadaşlığınız için teşekkür ederim.
Bir Yılbaşı Gecesi
Niye geldin 47 senesi?
Sanki geçen yıldan memnun muyduk?
Uzak düştük bütün ahbaplardan,
Ne ısındık, Ne doyduk.
Çocuğumun elindeki ekmek
Ben laf söyledikçe azaldı,
Bu yüzden şiirler ceplerimde
Her zaman yarım kaldı.
Gün geçtikçe zayıfladı karım,
Gün geçtikçe işimden soğudum.
Öyle zamanlar oldu ki
Yaşadığımı unuttum.
Hey sokaklar uçup giden sokaklar
Bir zaman bende gezerdim.
Çarşı Pazar kalabalık gördüm mü
Korsan gibi dalıp girerdim.
İnanılmaz genişlikte çayırlar görmüştüm
İnanılmaz mavilikte denizler.
Kızlar vardı diri, pırıl pırıl
Sudan yeni çıkmış balığa benzer.
Öyle kadınlar gördümki koy başını göğsüne
Yaz günlerini yaşa.
Hey hovardalık günlerim benim
Geri gelmez bir daha.
Arkadaşlarım da oldu zaman zaman,
Çoğu hergele çıktı.
Öylesini gördüm ki bazen
Altın gibi çocuktu.
Boş ver filan oğlu filan
Yılbaşı gecelerinde tasalara boşver!
Bilmezmisin rüzgar estikçe
Çiçeklerin kokusu uçar gider.
Bilmez misin ağaçlar sallandıkça
Meyveler dökülür yere,
Gün olur yeniden bahar gelir
Dünyamız yeşerir birden bire.
Hoş geldin yılbaşı gecesi
Geçen yıllardanda memnunduk,
Gelecek günleri düşündük de
Hem ısındık, hem doyduk
Cahit Külebi