Yürürlükten Kaldırıldı. Yeni Yönetmelik İçin Tıklayınız
Sigortacılık Muhasebe Sistemi Yönetmeliği
31 Aralık 2004 Tarihli Resmi Gazete (3. Mükerrer)
Sayı: 25687 (3. Mükerrer)
Devlet Bakanlığından:
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketlerinin; hesap ve kayıt düzeninde şeffaflık ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerinin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerinin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi, konsolide ve konsolide olmayan bazda mali durumları, mali performansları ile yönetimin etkinliği hakkında bilgileri içeren mali tablolarının zamanında ve doğru bir şekilde hazırlanması, raporlanması ve yayımlanmasına ilişkin esas, usul ve ilkelerin belirlenmesidir.
Kapsam
Madde 2- Sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri mali tablo ve raporlarını bu Yönetmeliğe uygun olarak düzenlemek zorundadır.
Emeklilik alanında faaliyet gösteren şirketler ayrıca şirketlerince kurulan emeklilik yatırım fonlarının muhasebeleştirilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygulamaya konulan muhasebe standartlarında öngörülen hususlara tabidir.
Dayanak
Madde 3- Bu Yönetmelik, 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanununun 39 uncu maddesi ile 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen;
a) Kanun: 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu ile 4632 saylı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununu,
b) Bakan veya Bakanlık: Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan veya Bakanlığı,
c) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığı’nı,
d) Şirket: Türkiye’de kurulmuş sigorta ve reasürans şirketleri ile yabancı ülkelerde kurulmuş sigorta ve reasürans şirketlerinin Türkiye’deki şubelerini ve emeklilik şirketlerini
ifade eder.
Yönetmelikteki Genel İlkeler
Madde 5- Bu Yönetmelikte yer alan genel ilkeler, bu Yönetmelikle ilgili olarak çıkarılan tebliğlerde yer verilen hükümlerin yorumlanması ile işlem ve olayların mali tablolarda gösterimine ilişkin hususları düzenlemeye yönelik olup, söz konusu ilkeler şirketlerin yürütecekleri faaliyetlerin sınırlarının belirlenmesinde dikkate alınmaz.
Muhasebe Standartları
Madde 6- Müsteşarlık, bu Yönetmelikteki hükümlerin açık ve anlaşılır hale gelmesi ve birden çok alanla ilgili hususlarda yoruma ihtiyaç duyulması halinde, muhasebe ve finansal raporlama standartları açıklaması yayımlayabilir.
Bu Yönetmelikte veya bu Yönetmelikle ilgili olarak çıkarılan tebliğlerde yer alan hükümler ile Müsteşarlığın sigortacılık muhasebe ve finansal raporlama standartları açıklamaları, topluca sigortacılık finansal raporlama standartları olarak adlandırılır.
Terimlerin Anlamı
Madde 7- Bu Yönetmelikte yer verilen terimlerin tanımları, uygulamadaki anlamlarından farklı olmaları halinde ilgili terimlerin bu Yönetmelikteki anlamları esas alınarak işleme tabi tutulmaları zorunludur.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel İlkeler
Mali Tablolara İlişkin Genel İlkeler
Madde 8- Genel ilkeler,
- a) Mali tabloların amacı,
- b) Mali tabloların nitelikleri,
- c) Mali tabloları oluşturan unsurların tanımlanması, mali tablolara alınması ve değerlemesi,
- d) Öz sermaye kavramı ve öz sermayenin korunması,
konularını içerir.
Mali tablolar, finansal raporlama sürecinin bir parçasını teşkil eder ve bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, öz sermaye değişim tablosu, kar dağıtım tablosu ve mali tabloların ayrılmaz bir parçası olan dipnotlardan oluşur. Bunların yanında, mali tablolarda, mali tablo bilgilerine dayanılarak üretilmiş ilave bilgiler de yer alabilir. Bunlar, bir şirketin coğrafi veya endüstriyel bölümlere göre raporlaması veya fiyat değişimlerinin etkileri ile ilgili bilgiler olabilir. Mali tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu ile Türk Ticaret Kanununda düzenlenen denetçi raporunu içermez.
Mali Tablo Kullanıcıları ve Bunların Bilgi İhtiyacı
Madde 9- Mali tablo kullanıcıları; mevcut ve potansiyel sigortalılar ve katılımcılar, yatırımcılar, acenteler ve çalışanlar, borç verenler, reasürörler, diğer ticari alacaklılar ve diğer ilgililerdir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Mali Tabloların Amacı
Mali Tabloların Hazırlanma Amacı
Madde 10- Mali tablolar, kullanıcılarının ekonomik kararlarında faydalı olacak şekilde, bir şirketin mali durumu, performansı ve mali durumundaki değişiklikler hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanır. Mali tablolar, bunun dışındaki amaçlar için hazırlanamaz.
Bu şekilde hazırlanmış mali tablolar, kullanıcıların çoğunun ortak bilgi ihtiyacını karşılar. Ancak, finansal olmayan bazı bilgilerin mali tablolarda yer almaması mümkündür.
Mali tablolar, şirket kaynaklarının şirket yönetimi tarafından etkin idare edilip edilmediğinin sonuçlarını da gösterir. Mali tablo kullanıcıları, alacakları ekonomik kararlarda kullanmak üzere, performans değerlendirmesi yaparlar. Şirketle sigorta ve emeklilik sözleşmesi düzenleme, şirket payları satma, elde tutma veya yeni pay alma ile yönetimin yeniden atanması veya değiştirilmesi konuları, ekonomik kararlar içinde yer alır.
Mali Durum, Performans ve Mali Durumda Değişim
Madde 11- Mali tablo kullanıcıları tarafından alınan ekonomik kararlar, şirketin gelecekte elde etmesi beklenen nakit ve nakit benzerlerini oluşturma yeteneği ile bunların kesinlik düzeyi hakkında bir değerlendirme yapmayı gerekli kılar. Nakit ve nakit benzerleri oluşturma yeteneği sayesinde şirket, sigortalılarına ve katılımcılarına olan yükümlülüklerini, reasürörlere ve acentelere olan yükümlülüklerini, diğer borçlarını, bunların faizlerini, çalışanların ücretlerini ve ortaklara kar payını ödeyebilir. Şirketin mali durumuna, performansına ve mali durumunda değişime odaklı bilgilerin sağlanması halinde, mali tablo kullanıcıları şirketin nakit ve nakit benzerleri oluşturma kapasitesini daha iyi değerlendirme yeteneğine sahip olurlar.
Bir şirketin mali durumu, kontrol ettiği ekonomik kaynaklar, mali yapısı, likiditesi, ödeme gücü ve faaliyet gösterdiği ortamdaki değişikliklere uyum yeteneğinden etkilenir. Şirketin kontrol ettiği ekonomik kaynaklar ve geçmişte bu kaynakları değiştirme kapasitesi, şirketin oluşturacağı nakit ve nakit benzerlerini tahmin etmekte yararlı bir bilgidir. Şirketin mali yapısı hakkındaki bilgiler ise, şirketin borçlanma ihtiyacını, karların ve nakit akımlarının hak sahipleri arasında ne oranda pay edileceğini, şirketin ilave finansman ihtiyacının nasıl karşılanacağını tahmin etmede yararlı olmaktadır. Likidite ve ödeme gücü hakkındaki bilgiler, şirket borçlarının vadesinde ödenme gücü hakkında bilgi verir. Likidite, kısa vade için, bu süre içerisinde vadesi gelen finansal yükümlülükleri düştükten sonra elde kullanılabilir nakdin kalmasını ifade eder. Ödeme gücü ise, şirketin uzun vadede, vadesi gelen finansal yükümlülüklerini karşılama yeteneğidir.
Şirketin performansı, özellikle karlılığı ve karlılıktaki değişimi hakkındaki bilgi, şirketin gelecekte kontrol etmesi beklenen ekonomik kaynaklardaki muhtemel değişiklikleri değerlendirmek için şarttır. Mevcut ekonomik kaynaklarından şirketin elde edebileceği nakit ve nakit benzerlerinin tutarını tahminde, performansla ilgili bilgi verilmesi zorunludur. Bunun yanında, performans hakkında bilgi, şirketin kullanacağı ek kaynakların etkinliği hakkında karar vermede yardımcı olur.
Mali durumdaki değişim, şirketin dönem içinde gerçekleştirdiği yatırım, finansman ve esas faaliyetleri hakkında bilgi vermeye yarar. Bu bilgi mali tablo kullanıcılarına, şirketin nakit ve nakit benzerleri oluşturma gücü ve bu nakitten yararlanmak için şirket ihtiyaçlarını belirlemede fayda sağlar. Şirketin mali durumundaki değişimi gösteren mali tablolara konu edilen fonları nakit ve nakit benzerleri, şirket sermayesi veya likit varlıklar oluşturabilir.
Mali durum hakkında bilgi bilançoda, performans hakkında bilgi gelir tablosunda, mali durumdaki değişiklikler hakkında bilgi ise ayrı mali tablolarda verilir.
Mali tablolar setini oluşturan tablolar; bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, öz sermaye değişim tablosu ve kar dağıtım tablosu, bir işlemin veya olayın farklı yönlerini temsil ettiklerinden birbirleriyle ilişkilidir. Her bir mali tablo diğerinden farklı konuda bilgi vermesine rağmen, tek başına kullanıcıların ihtiyaç duyduğu bilgilerin tümünü sağlayamaz.
Dipnotlar
Madde 12- Mali tablolar, diğer ek açıklamaların da içinde yer aldığı dipnotları kapsar. Şirketlerin düzenleyecekleri konsolide ve konsolide olmayan mali tabloların biçim ve içerikleri ile bunların açıklama ve dipnotlarına ilişkin usul ve esaslar Müsteşarlıkça belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Muhasebenin Temel Varsayımları
Muhasebenin Temel Varsayımları
Madde 13- Tahakkuk esası ve şirketin sürekliliği muhasebenin temel varsayımlarıdır.
Tahakkuk Esası
Madde 14- Mali tablolar, amaçlanan faydayı sağlamaları için tahakkuk esası dikkate alınarak hazırlanır.
Bu yöntemde, işlemlerin ve diğer olayların etkileri, bunlarla ilgili nakit ve nakit benzerlerinin tahsilatlarının veya ödemelerin yapıldığı tarih itibarıyla değil, bunların vuku bulduğu tarihler esas alınarak mali tablolara alınır. İşlem ve olaylar tahakkuk ettiği tarih itibarıyla mali tablolara alınır ve ilgili dönemin mali tablolarında gösterilir. Tahakkuk esası kullanılarak hazırlanmış mali tablolar, mali tablo kullanıcılarına, sadece şirketin geçmişte yaptığı nakit tahsil ve ödeme işlemleri hakkında değil, gelecekte ödenmesi gereken yükümlülükler ve gelecekte alınacak nakdi temsil eden kaynaklar hakkında da bilgi vermelidir.
İşletmenin Sürekliliği
Madde 15- Mali tablolar, şirketin tahmin edilebilir bir gelecekte faaliyetlerini sürdüreceği varsayımı ile hazırlanmalıdır. Eğer faaliyetleri tasfiye etme ve önemli miktarda azaltma niyeti veya gerekliliği varsa, mali tablolar farklı esaslara göre düzenlenebilir. Bu durumda mali tablo düzenlemede kullanılan esaslar açıklanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Mali Tabloların Nitelikleri
Mali Tabloların Nitelikleri
Madde 16- Mali tabloların nitelikleri, mali tabloları kullanıcıları için faydalı hale getiren yönleridir. Anlaşılabilirlik, ihtiyaca uygunluk, güvenilirlik ve karşılaştırılabilirlik mali tabloların niteliklerini oluşturur.
Anlaşılabilirlik
Madde 17- Mali tablolarda sunulan bilgilerin kullanıcılar tarafından kolayca anlaşılabilmesi, mali tabloların en önemli niteliksel özelliğidir. Ticari ve ekonomik faaliyetler ve muhasebe konusunda makul düzeyde bilgiye sahip olup, sunulan bilgileri makul bir dikkatle değerlendirmeye istekli kişiler tarafından anlaşılabilecek düzeydeki mali tabloların anlaşılabilirlik özelliğini taşıdığı kabul edilir. Ekonomik karar almada önemli olan ve doğası itibariyle karmaşık olan bilgiler, anlaşılmasının zor olduğu gerekçesiyle mali tablolardan çıkarılamaz.
İhtiyaca Uygunluk
Madde 18- Mali tablolarda sunulan bilgilerin faydalı olabilmesi için, bu bilgilerin kullanıcıların ekonomik karar alma ihtiyaçlarına uygun olması şarttır. Geçmiş, şimdiki ve gelecek olayların değerlendirilmesini veya önceki değerlendirmelerin gözden geçirilmesini sağlamak suretiyle, mali tablo kullanıcılarının ekonomik kararlarını etkileyen bilgi, ihtiyaca uygunluk özelliğini taşıyor kabul edilir.
Bilginin tahmin ve teyit etme rolü birbirleriyle ilişkilidir. Şirketin varlıklarının tutarı ve yapısı, aynı zamanda geçmişte yapılan tahminlerin sonuçlarını teyit açısından da bilgi verir.
Şirketin finansal durumu ve geçmiş performansı hakkındaki bilgi; şirketin gelecekteki mali durum ve performansı ile mali tabloyu kullananların ilgili olduğu alanlarda, temettü, ücret ödemeleri, menkul kıymetlerin fiyat hareketleri ve şirketin yükümlülüklerini vadesinde ödeme gücü gibi konular hakkında tahmin yapmaya elverişli bir temel sağlar. Mali tabloların sunuş biçiminin, şirketin geçmiş verilerinden, gelecekteki performansını tahmin etme gücünü artıracak şekilde belirlenmesi zorunludur.
İhtiyaca Uygunluk ve Önemlilik
Madde 19- Bir bilginin ihtiyaca uygun olması, önemlilik kavramı ve o bilginin esasıyla ilgilidir. Bazı durumlarda bir bilginin esası, onun ihtiyaca uygun olup olmadığının belirlenmesinde tek başına yeterlidir. Bazı durumlarda ise, bilginin esası ve önemlilik birlikte dikkate alınmalıdır.
Bir bilginin açıklanmaması, yanlış veya eksik açıklanması, mali tabloları esas alarak karar veren kullanıcıların ekonomik kararlarını etkileyebilecek nitelikte ise, bu bilgi önem arz eden bilgidir.
Güvenilirlik
Madde 20- Bilginin faydalı olabilmesi için, güvenilir olması da şarttır. Önemli hataları içermeyen, yanlı olmayan ve temsil etmesi beklenen veya temsil ettiği iddia edilen işlem ve olayları, gerçeğe uygun bir şekilde temsil etmek suretiyle kullanıcılara dayanak olabilen bir bilginin güvenilir olma özelliğini taşıdığı kabul edilir.
Bir bilgi güvenilir olmadığında söz konusu bilgi mali tablolara yansıtılmaz.
Güvenilirlik ve Gerçeğe Uygun Bir Şekilde Temsil
Madde 21- Bir bilginin güvenilir kabul edilebilmesi için, hatalardan ve önyargılardan arındırılmış olması, temsil etmesi beklenen veya temsil ettiği anlaşılan işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde sunması şarttır.
Bir çok finansal veri, işlem ve olayları gerçeğe uygun bir şekilde yansıtmama riski taşıdığında, ilgili kalemin finansal etkilerinin ölçülmesi çok belirsiz olabileceğinden şirket ilgili kalemi mali tablolara almayabilir. Diğer durumlarda ise, ilgili kalem mali tablolara alınır ve bunun ölçümü ile mali tablolara alınması ile ilgili riskler açıklanır.
Güvenilirlik ve Özün Önceliği
Madde 22- Bir bilginin gerçeği uygun bir şekilde temsil etmesi için, ilgili bilginin sadece hukuki biçimine bakarak değil, onun özü ve ekonomik anlamı dikkate alınarak mali tablolarda sunulması şarttır.
Güvenilirlik ve Tarafsızlık
Madde 23- Mali tabloların güvenilir olması için, bu tablolarda bulunan bilgilerin tarafsız olması, diğer bir deyişle yanlı olmaması şarttır. Önceden belirlenmiş bir sonucu elde etmek amacıyla, kararları ve yargıları etkileyecek şekilde bilgi sunan mali tablolar tarafsız olarak kabul edilemez.
Güvenilirlik ve İhtiyatlılık
Madde 24- Şüpheli alacakların tahsili, maddi varlıkların faydalı ömrü, garanti kapsamında yapılacak giderler gibi mali tabloları ilgilendiren belirsizlikler, mali tabloların hazırlanmasında ihtiyatlılık ilkesine uyularak ve bu belirsizliklerin esası ve boyutu hakkında açıklama yapılarak mali tablolara alınır. İhtiyatlılık, şirketin gizli yedek akçe ayırmasına, aşırı karşılık ayırmasına, gelirlerin ve varlıkların bilinçli şekilde düşük gösterilmesine veya borçların ve giderlerin bilinçli şekilde yüksek gösterilmesine de izin vermez. İhtiyatlılık ilkesine aykırı olarak hazırlanan mali tablolar tarafsız olma ve dolayısıyla güvenilir olma özelliklerini kaybeder.
Güvenilirlik ve Tam Açıklama
Madde 25- Mali tabloların güvenilir olabilmesi için, bu tablolarda yer alan bilgilerin maliyet ve önemlilik sınırları içerisinde tam olması şarttır.
Karşılaştırılabilirlik
Madde 26- Mali durum ve performans eğilimlerinin tespitine imkan vermek üzere, bir şirketin mali tablolarının önceki dönemlerle karşılaştırılabilir olması şarttır. Bunun yanında, mali tabloların, mali durum, performans ve mali durumda değişimi değerlendirmeyi sağlamaya yönelik olarak, şirketler arasında da karşılaştırma yapmaya müsait olması zorunludur. Bu çerçevede, benzer işlemlerin finansal sonuçları, tüm şirketlerde sürekli ve tutarlı olarak aynı şekilde mali tablolarda gösterilmeli ve değerlenmelidir.
Karşılaştırılabilir olma özelliğinin gereği olarak, mali tabloların hazırlanmasında kullanılan muhasebe politikaları, bunlarda yapılan değişiklikler ve bu değişikliklerin etkileri hakkında mali tablo kullanıcılarına açıklama yapılır. Mali tablo kullanıcıları, birbirini izleyen dönemlerde gerçekleşen benzer işlem ve olaylar için benimsenen muhasebe politikalarında, bir şirkette zaman içinde gerçekleşen değişiklikleri ve farklı şirketlerin bu konudaki politikalarını belirleyecek bilgilere sahip olmalıdır. Kullanılan muhasebe politikalarına ilişkin açıklama yapmak dahil, Müsteşarlıkça yayımlanan sigortacılık finansal raporlama standartlarına uyum, karşılaştırılabilir olma özelliğini sağlamaya yardımcı olur.
Karşılaştırılabilirlik, tek düze olmaktan farklı olup, gelişmiş muhasebe standartlarının uygulamaya konulmasına engel değildir. Bir işlem veya olay için kabul edilen muhasebe politikası, ihtiyaca uygun olma ve güvenilir olma özelliğini yitirmişse, söz konusu işlem ve olayların muhasebeleştirilmesinde bu politikanın sürdürülmesi uygun değildir. Bunun yanında, daha uygun ve güvenilir alternatif muhasebe politikalarının ortaya çıkması durumunda, eski politikaların sürdürülmesi mümkün değildir.
Mali tablo kullanıcıları, şirketin mali durumu, performansı ve mali durumda değişimini önceki dönemlerle karşılaştırmaya ihtiyaç duyduklarından, mali tablolar bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanır.
Zamanlama
Madde 27- Mali tabloların açıklanmasında gereksiz gecikmelerin olması durumunda, bilgi ihtiyaca uygun olma özelliğini kaybedebilir. Şirketlerin yönetimi, bilgileri kısa süre içinde açıklama ile güvenilir olması arasında bir denge kurmak zorundadır. Bilginin kısa süre içinde sunulması için, işlem ve olayların tüm yönlerine ilişkin bilgiler edinilmeden, diğer bir deyişle güvenilirliği zedeleyerek, mali tabloların kamuya açıklanması zorunlu olabilir. Bunun tersi durumda, gecikme halinde mali tablolardaki bilgiler çok güvenilir olabilir ancak, daha önceden karar almak zorunda olan kullanıcılar için anlamı azalabilir. Güvenilirlik ve ihtiyaca uygunluk arasında denge kurmada, mali tablo kullanıcılarının ekonomik karar alma ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılama hususuna önem verilmelidir.
Fayda ve Maliyet Arasında Denge
Madde 28- Fayda ve maliyet arasındaki denge, mali tablo niteliklerinden ziyade, genel bir kısıtlamadır. Bir bilgiden elde edilen fayda, onu temin etmek için harcanan maliyetten fazla olmalıdır.
Mali Tablo Nitelikleri Arasında Denge
Madde 29- Uygulamada, mali tablo nitelikleri arasında bir denge şarttır. Bu denge mali tabloların amaçlarını en iyi şekilde karşılayacak şekilde kurulmalıdır. Mali tablo nitelikleri arasında denge kurmada, olay bazında uzman kişilerin takdir yetkisi aranır.
Gerçeği Dürüst Bir Şekilde Yansıtma
Madde 30- Mali tabloların hazırlanmasında, temel mali tablo niteliklerinin kullanılması ve uygun muhasebe standartlarının uygulanması halinde, mali tabloların gerçeği dürüst bir şekilde yansıttığı kabul edilir.
ALTINCI BÖLÜM
Mali Tabloların Unsurları
Mali Tabloların Unsurları
Madde 31- Mali tablolar, işlem ve olayları ekonomik özelliklerine göre genel gruplara ayırarak, bunların finansal etkilerini gösterir. Bu genel gruplar mali tabloların unsurlarını oluşturur. Bilançoda, şirketin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar; varlıklar, borçlar ve öz sermayedir. Gelir tablosunda performansın ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar ise gelir ve giderlerdir.
Mali Durum
Madde 32- Bilançoda, şirketin mali durumunun ölçümü ile doğrudan ilgili unsurlar aşağıda tanımlanan varlıklar, borçlar ve öz sermayedir.
- a) Varlık: Geçmişteki işlemler neticesinde şirketin kontrol ettiği ve bundan gelecekte oluşacak ekonomik faydaların şirkete ait olacağı beklenen değerleri,
- b) Borç: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve ifası şirketin ekonomik fayda içeren değerlerinde bir çıkışa neden olacak mevcut yükümlülüğü,
- c) Öz sermaye: Şirketin varlıklarından tüm borçlarını indirdikten sonra kalan bakiyeyi, ifade eder.
Bu bölümde varlık ve borçların önemli özellikleri yer alır. Ancak bunların bilançoya alınması için gerekli kriterler bu bölümde yer almamaktadır. Bunların bilançoya alınabilmesi için bu Yönetmelikte belirtilen mali tablolara alınma kriterlerini taşımaları şarttır.
Bir kalemin varlık, borç veya öz sermaye tanımı içerisinde yer alıp almadığını değerlendirirken sadece hukuki biçime değil, kalemin özüne ve ekonomik anlamına bakılır.
Varlıklar
Madde 33- Bir varlığın beklenen ekonomik faydası, şirkete nakit ve nakit benzeri akımına doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlayacak potansiyeldir. Potansiyel, şirketin esas faaliyetlerinin parçası olan üretken bir birim olabileceği gibi, nakde ve nakit benzerlerine çevrilebilen veya üretim maliyetlerini azaltan bir bilgi gibi, şirketin nakit çıkışını azaltma kapasitesi şeklinde de ortaya çıkabilir.
Bir şirket, varlıklarını ihtiyaçları karşılamaya yönelik hizmet üretiminde kullanmak için elde bulundurur. Üretilen hizmetler sigortalı ve katılımcı ihtiyaçlarını karşıladığı için, sigortalı ve katılımcı bunlar için bir ödeme yapmaya hazırdır. Bu ödeme şirketin nakit akımına katkı sağlar. Nakdin kendisi de, diğer kaynaklara ulaşmayı sağlamak suretiyle bir hizmet sunar.
Bir varlıktan beklenen ekonomik fayda şirkete değişik biçimlerde sağlanabilir. Bir varlık;
- a) Şirket tarafından satılan hizmetlerin üretiminde tek başına veya diğer varlıklarla beraber kullanılabilir,
- b) Başka varlıklarla takas edilebilir,
- c) Bir borcun ifası için kullanılabilir,
- d) Hisse sahiplerine dağıtılabilir.
Bir çok varlık fiziki bir biçime sahiptir. Ancak bir varlığın mali tablolara alınması için fiziki biçiminin varlığı şart değildir.
Bir çok varlık haklarla ilgilidir. Bir varlık olarak tanımlanabilmek için hukuki kontrolün şirketin elinde olması şart değildir.
Bir şirketin varlıkları geçmiş olaylar veya işlemler neticesinde ortaya çıkar. Bir varlık genellikle satın alma veya üretme suretiyle elde edilir. Ancak bunun yanında diğer yollarla da elde edilebilir. Gelecekte olması beklenen işlemler neticesinde bir varlık elde edilemez.
İstisnaları olmakla beraber, harcama yapmakla varlık elde etmek arasında çok yakın bir ilişki vardır. Bu çerçevede, şirketin bir harcama yapması halinde bundan gelecekte bir fayda elde etmenin amaçlandığı sonucuna ulaşılabilir, ancak her zaman bu harcama neticesinde bir varlık elde edilmeyebilir. Benzer şekilde, bir harcama yapılmadan elde edilmiş kalemler de varlık olarak değerlendirilebilir.
Borçlar
Madde 34- Borçların en önemli özelliği, şirketin mevcut bir yükümlülüğünün bulunmasıdır. Yükümlülük, şirketin belirli bir şekilde hareket etme görevi veya sorumluluğudur. Sorumluluk, bağlayıcı bir sözleşme veya kanuni düzenlemeler nedeniyle ortaya çıkabilir ve bu durumda hukuki yaptırıma tabi olması mümkündür. Bunun yanında, sorumluluk ticari örf veya iyi ilişkileri sürdürme isteği veya eşit davranma arzusu gibi nedenlerle de ortaya çıkabilir.
Mevcut bir yükümlülük ile ileriye dönük bir taahhüt arasında fark bulunmaktadır. Yönetimin ileride bir varlığı alma niyeti, başlı başına bir tutarın borç olarak mali tablolara alınması şart değildir. Bir yükümlülük sadece ilgili varlığın teslim alınması veya şirketin geri dönülmez bir sözleşme yapılması halinde ortaya çıkar. Geri dönülmez sözleşme, vazgeçilmesi halinde şirketin önemli tazminat ödemek zorunda kalması gibi nedenlerle, şirketin bozmak istemeyeceği sözleşmelerdir.
Borçların ifası genellikle, ekonomik fayda içeren değerlerin sözleşmenin diğer tarafına şirketçe verilmesini zorunlu kılar. Bir borcun ifası;
- a) Nakdi ödeme,
- b) Diğer varlıkların devredilmesi,
- c) Hizmet sunulması,
- d) Borcun bir başka borçla değiştirilmesi,
- e) Borcun öz sermayeyle değiştirilmesi.
şeklinde olabilir.
Bunun yanında, bir borç başka yollarla da ifa edilebilir.
Borçlar geçmiş olay ve işlemlerden kaynaklanır.
Tahmin yapılmak suretiyle ölçülebilen borçlar karşılık olarak adlandırılır.
Öz sermaye
Madde 35- Öz sermaye; şirketin varlıklarından tüm borçlarını indirdikten sonra kalan bakiyedir. Ancak bu tutar bilançoda daha alt kategorilere ayrılabilir. Şirketler, ortakların sermaye dahil katkılarını, kar ve sermaye yedeklerini ve birikmiş karları ayrı ayrı göstermelidir. Bu tür ayrımlar, mali tablo kullanıcılarının karar vermelerinde yardımcı olacak hususları içerir. Bu sınıflandırma imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını da gösterecek şekilde düzenlenmelidir.
Türk Ticaret Kanunu veya şirketlerin ana sözleşmeleri gereği veya diğer şekillerde yedek akçeler ayrılabilir. Bunun yanında vergi kanunları bazı tutarların dağıtılmaması halinde vergi avantajı sağlayabilir. Bu bilgiler ekonomik karar almada mali tablo kullanıcıları için fayda sağlar. Bu tutarların transferi bir gider olarak değil, ilgili tutarların dağıtılması olarak dikkate alınır.
Öz sermayenin bilançoda gösterilecek tutarı, varlık ve yükümlülüklerin değerlenmesiyle ilgilidir.
Performans
Madde 36- Kar, performans ölçüm kriteri olarak ve/veya yatırımın getirisi ve hisse başına kazanç ölçümleri için kullanılır. Karın ölçülmesi ile doğrudan ilgili mali tablo unsurları gelir ve giderlerdir. Gelir ve giderlerin mali tablolara alınması ve değerlemesi, öz sermaye ve öz sermayenin korunması kavramı ile ilgilidir.
- b) Gider; hesap dönemi içinde, hissedarlara dağıtım dışında öz sermayenin azalmasıyla sonuçlanacak şekilde, varlık çıkışı, varlıkların tükenmesi veya yükümlülüklerin artması suretiyle ekonomik faydanın azalışını,
ifade eder.
(a) ve (b) bentlerinde yapılan gelir ve gider tanımı, gelir ve giderlerin mali tablolara alınması için gerekli kriterleri belirlemez.
Gelir ve giderler, ekonomik karar almak için gerekli ve ihtiyaca uygun bilgileri sağlamak üzere farklı şekilde sunulabilir. Olağan faaliyetlerden oluşan gelir ve giderler ile diğer gelir ve giderler ayrı ayrı gösterilir. Olağan ve diğer gelir ve gider ayrımı yapılırken şirketin yapısı ve faaliyetleri dikkate alınır.
Gelir ve giderleri farklı gruplar halinde sunmak ve onları ayrıştırmak, brüt kar marjı, vergi öncesi olağan faaliyet karı ve net kar gibi bazı performans ölçüm bilgilerini de sağlar.
Gelirler
Madde 37- Gelirin tanımı, hasılat ve kazançları kapsar. Hasılat, şirketin olağan faaliyetlerinden doğar ve şirketin durumuna göre satış, faiz, temettü, royalti ve kira gelirleri olarak adlandırılabilir.
Kazanç, şirketin olağan veya diğer faaliyetleri sonucunda oluştuğuna bakılmaksızın, gelirin tanımına uyan diğer kalemlerden oluşur. Kazanç ekonomik faydada bir artışı temsil eder ve yapı itibariyle hasılattan farklı olmadığından bu Yönetmelikte kazanç ayrı bir mali tablo unsuru olarak dikkate alınmamıştır.
Kazançlar, maddi veya maddi olmayan varlıkların elden çıkarılması sonucu elde edilebilir. Gelir, realize edilmemiş kazançları da kapsar. Kazançlar mali tablolara alınmaları halinde, ekonomik karar alınmasında fayda sağladığı için ayrıca gösterilir. Kazançlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili giderlerle mahsup edildikten sonra net olarak verilir.
Giderler
Madde 38- Giderler, zararları ve şirketin olağan faaliyetlerinden doğan gider kalemlerini kapsar. Giderler genellikle, nakit ve nakit benzerleri, stoklar, maddi varlıklar gibi varlıkların değerinde azalma veya bu varlıkların çıkışı şeklinde oluşur.
Zararlar, şirketin olağan veya diğer faaliyetleri sonucunda oluştuğuna bakılmaksızın, gider tanımına giren diğer kalemlerden oluşur. Zararlar, ekonomik faydada bir azalmayı temsil ederler ve yapı itibariyle diğer giderlerden farklı olmadığından bu Yönetmelikte zararlar ayrı bir mali tablo unsuru olarak dikkate alınmamıştır.
Zararlar, yangın ve su basması gibi felaketlerden veya cari olmayan varlıkların elden çıkarılmasından kaynaklanabilir. Yabancı para üzerinden borçların, kur değişimleri sonucunda artması durumunda olduğu gibi, realize edilmemiş zararlar da giderin tanımına girmektedir. Ekonomik karar almada faydalı olduğu için, zararlar mali tablolarda ayrıca gösterilir. Zararlar aksine düzenleme olmadıkça, ilgili gelirlerle mahsup edildikten sonra net olarak gösterilir.
Öz Sermayenin Korunması Amaçlı Ayarlamalar
Madde 39- Varlıkların ve yükümlülüklerin değerlemeye tabi tutulması sonucunda öz sermaye azalır veya artar. Bu artış ve azalışlar, gelir ve gider tanımına girmektedir, ancak bazı durumlarda, bunlar gelir tablosu ile değil, doğrudan öz sermaye ile ilişkilendirilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Mali Tablolara Alınma
Mali Tablo Unsurlarının Mali Tablolara Alınması
Madde 40- Mali tablolara alınma, gelir ve gider tanımına uyan ve mali tablolara alınma kriterlerini taşıyan kalemlerin mali tablolarla ilişkilendirilmesidir. Mali tablolara alınma, ilgili kalemin içeriğine uygun şekilde adlandırılması, ilgili kaleme parasal bir tutar atfedilmesi ve bu tutarın mali tablolar ile ilişkilendirilmesi sürecini kapsar. Mali tablolara alınma kriterlerini taşıyan kalemlerin bilanço ve gelir tablosuna alınması şarttır. Mali tablolara alınması gereken bir kalemin mali tablolara alınmayıp, kullanılan muhasebe politikalarında veya dipnotlarda açıklanması, ilgili kalemin mali tablolara alınmamasını haklı çıkarmaz.
Mali tablo unsuru tanımına giren kalemler, aşağıdaki şartları taşımaları halinde mali tablolara alınır:
- a) Kalemle ilgili beklenen ekonomik faydanın şirkete gireceğinin veya şirketten çıkacağının muhtemel olması,
- b) Kalemin güvenilir bir biçimde ölçülebilen bir değerinin veya maliyetinin olması.
Bir kalemin mali tablolara alınma kriterlerini taşıyıp taşımadığı değerlendirilirken “önemlilik” özelliği dikkate alınmalıdır. Mali tablo unsurları arasındaki karşılıklı ilişki, bir varlığın mali tablolara alınması halinde eş zamanlı olarak bir yükümlülüğün veya gelirin de mali tablolara alınmasını zorunlu kılar.
Mali Tablo Unsurlarının Mali Tablolara Alınmasında Muhtemel Beklenen Ekonomik Fayda
Madde 41- Mali tablolara alınma kriterlerinde kullanılan ihtimal kavramı, bir kalemle ilgili beklenen faydanın şirkete girmesi veya şirketten çıkmasının belirsizlik düzeyi ile ilgilidir. Bu kavram, şirketin faaliyette bulunduğu çevredeki belirsizlikleri uygun şekilde işleme tabi tutmayı sağlar. Beklenen ekonomik fayda akımının belirsizliği ile ilgili değerlendirmeler, mali tabloların hazırlanma tarihinde var olan şartlar çerçevesinde yapılır. Şirketin çok sayıda kişiden alacağının olması durumunda, normal şartlar altında alacağın belirli bir kısmının tahsil edilememesi muhtemeldir ve bunun için karşılık ayrılır.
Mali Tablo Unsurlarının Mali Tablolara Alınmasında Ölçümün Güvenilirliği
Madde 42- Bir kalemin mali tablolara alınması için, kalemle ilgili beklenen ekonomik faydanın şirkete gireceğinin veya şirketten çıkacağının muhtemel olması şartının yanında, ilgili kalemin güvenilir bir şekilde ölçülebilen bir maliyet veya değerinin olması şarttır. Bir çok durumda maliyet veya değerin tahmin edilmesi gerekli hale gelir. Makul tahminlerin kullanılması, mali tablo hazırlama sürecinin önemli bir parçasıdır ve bu durum mali tabloların güvenilirliğini zedelemez. Makul tahminler yapılamadığı durumlarda, ilgili kalem mali tablolara alınmaz. Bu gibi durumlarda, söz konusu davayla ilgili tutar, bir varlık ve gelir olarak mali tablolara alınmaz, ancak dipnotlarda açıklanır.
Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan kalemler, daha sonra ortaya çıkan olaylar neticesinde bu şartları taşır hale gelebilir.
Mali tablolara alınma şartlarını taşımayan kalemler; mali tablo kullanıcılarının, şirketin performansı, mali durumu ve mali durumdaki değişmeleri değerlendirmesinde söz konusu bilgiye ihtiyaç duymaları halinde dipnotlarda açıklanır.
Varlıkların Mali Tablolara Alınması
Madde 43- Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir varlık bilançoya alınır:
- a) Varlığın beklenen ekonomik faydasının şirkete akmasının muhtemel olması,
- b) İlgili kalemin güvenilir bir şekilde ölçülebilen bir maliyet veya değerinin bulunması.
Cari hesap döneminden sonra gelen hesap dönemlerinde ekonomik fayda üretmesi muhtemel olmayan kalemlerle ilgili olarak yapılmış harcamalar bir varlık olarak bilançoya alınmaz. Bu harcamalar bir gider olarak doğrudan dönemin gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
Borçların Mali Tablolara Alınması
Madde 44- Aşağıdaki şartları birlikte taşıyan bir yükümlülük bilançoya alınır:
- a) Mevcut bir yükümlülüğün ifası için şirketten kaynak çıkışının muhtemel olması,
- b) Borcun ifası için ödenecek miktarın güvenilir bir şekilde ölçülebiliyor olması.
Eşit derecede ve karşılıklı olarak yerine getirilmemiş sözleşmelerden doğan yükümlülükler bir borç olarak mali tablolara alınmayabilir. Ancak bazı durumlarda bu tür sözleşmeler, borç tanımına girebilir. Mali tablolara alınma şartlarını da taşıması halinde, bu türden sözleşmelerden doğan yükümlülük bir borç olarak mali tablolara alınır. Bu şekildeki yükümlülüklerin mali tablolara alınması, eş zamanlı olarak bir varlığın veya giderin de mali tablolara alınmasını zorunlu kılar.
Gelirin Mali Tablolara Alınması
Madde 45- Varlıkların artması veya borçların azalması suretiyle beklenen ekonomik faydada artışın olması ve bunun güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda gelir, gelir tablosuna alınır. Bu şekilde, gelirin mali tablolara alınmasıyla eş zamanlı olarak bir varlıkta artışın veya bir borçta azalışın mali tablolara alınması şarttır.
Giderlerin Mali Tablolara Alınması
Madde 46- Varlıkların azalması veya borçların artması suretiyle beklenen ekonomik faydanın azalması ve bunun güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda gider, gelir tablosuna alınır. Bu şekilde, giderin mali tablolara alınmasıyla eş zamanlı olarak bir varlığın azalması veya bir borcun artışının mali tablolara alınması şarttır.
Giderler, katlanılan maliyet ve belirli bir kalemin kazancı ile doğrudan ilişkilendirilerek gelir tablosuna alınır. Hasılatla maliyetlerin eşleştirilmesi olarak bilinen bu yöntemde, aynı işlem veya olaydan kaynaklanan gelir ve giderler eş zamanlı veya birlikte olarak gelir tablosuyla ilişkilendirilir. Hasılatla maliyetlerin eşleştirilmesi kavramı, varlık veya yükümlülük tanımına girmeyen kalemlerin bilançoya alınmasına izin vermez.
Ekonomik faydasının birden fazla hesap döneminde ortaya çıkmasının beklendiği ve gelirle ilişkisinin dolaylı olarak belirlenebildiği durumlarda, giderler sistematik ve rasyonel tahsis yöntemleri kullanılarak gelir tablosuna alınır. Maddi ve maddi olmayan varlıkların kullanımı sonucunda oluşan giderlerin mali tablolara alınmasında yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılması şarttır. Bu giderler, amortisman veya itfa payı olarak adlandırılır. Bu tahsis yöntemi, giderlerin, ilgili kalemdeki ekonomik faydanın tüketildiği dönemde mali tablolara alınmasını amaçlamalıdır.
Bir harcamanın, beklenen ekonomik fayda oluşturmadığı veya beklenen ekonomik faydanın bir varlık olarak mali tablolara alınma kriterlerini taşımadığı veya bu özelliğini kaybettiği durumlarda, söz konusu tutar gider olarak gelir tablosuna alınır.
Karşılığında bir varlık alınmadan bir borç altına girildiği durumlarda da, ilgili tutar gider olarak gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
Mali Tablo Unsurlarının Değerlemesi
Madde 47- Değerleme, mali tablo unsurlarının mali tablolarda izlenecek parasal tutarlarının belirlenmesi sürecidir. Bu süreç, belirli değerleme esaslarının seçilmesini içerir.
Mali tablolarda, aşağıdaki değerleme esasları, farklı gruplar halinde ve değişik derecelerde kullanılır:
a) Tarihi Maliyet: Varlıklar ödenen nakit ve nakit benzeri tutarlarıyla veya elde etme tarihi itibarıyla, onları elde etmek için verilen diğer varlıkların makul değeri ile kaydedilir. Yükümlülükler, bu yükümlülüğün doğması karşılığında elde edilen tutarla, vergi gibi bazı durumlarda ise bu yükümlülüğün ifası için iş hayatının normal akışı içerisinde ödenmesi gerekli nakit ve nakit benzeri tutarıyla kaydedilir.
b) Cari Maliyet: Varlıklar, cari durum itibarıyla, aynı veya benzeri bir varlığın elde edilmesi durumunda ödenmesi gereken nakit ve nakit benzerleri tutarı üzerinden izlenir. Yükümlülükler, ifa edilmesi için cari durumda gerekli olan nakit ve nakit benzerlerinin iskonto edilmemiş tutarı üzerinden izlenir.
c) Gerçekleşebilir Değer/İfa değeri: Varlıklar, varlığın normal şartlarda satışı halinde elde edilebilecek nakit ve nakit benzerleri tutarı üzerinden izlenir. Yükümlülükler, ifa değeri üzerinden, diğer bir deyişle, iş hayatının normal akışı içinde söz konusu yükümlülüğü ifa etmek için ödenmesi beklenen nakit ve nakit benzerlerinin iskonto edilmemiş tutarıyla mali tablolarda izlenir.
d) Bugünkü Değer: Varlıklar, iş hayatının normal akışı içerisinde gelecekte üretmesi beklenen net nakit akımlarının iskonto edilerek cari değere getirilmiş değeri üzerinden izlenir. Yükümlülükler, iş hayatının normal akışı içerisinde, bunların ifası için ödenmesi beklenen nakdi tutarın iskonto edilmiş cari değeri üzerinden izlenir.
Şirketler, aksi belirtilmedikçe, mali tablolarını hazırlarken değerleme esası olarak tarihi maliyeti esas almak zorundadır. Ancak, stokların değerlemesinde olduğu gibi, stokların tarihi maliyetle net gerçekleşebilir değerden düşük olanı ile değerlenmesi veya borsada işlem gören menkul kıymetlerin piyasa fiyatı ile değerlenmesi öngörülebilir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Öz Sermaye ve Öz Sermayenin Korunması
Öz Sermaye Kavramı
Madde 48- Yatırılan para veya yatırılan satın alma gücünü temsil eden öz sermaye şirketin net varlıklarına eşittir.
Öz Sermayenin Korunması ve Karın Belirlenmesi
Madde 49- Öz sermaye kavramında kar, ortakların katkısı ve ortaklara dağıtılan tutarlar hariç olmak üzere, dönem sonundaki net varlıkların finansal tutarının dönem başındaki net varlıkların finansal tutarından fazla olan kısmıdır. Öz sermayenin korunmasında, korunacak öz sermaye tutarının ölçülmesinde, paranın nominal değeri veya satın alma gücü esas alınabilir.
Bir şirket, dönem sonunda, dönem başındaki kadar öz sermayeye sahipse, öz sermayesini korumuş olarak kabul edilir. Bunun üzerindeki tutarlar kar, altındaki tutarlar ise zarardır.
Öz sermayenin paranın nominal değeri esas alınarak korunması durumunda kar, dönem içinde nominal parasal öz sermayede meydana gelen artıştır. Bu nedenle, aksi belirtilmedikçe, varlıkların fiyatlarında meydana gelen artış kar olarak dikkate alınır. Ancak, karın mali tablolara alınması için, bunları satmak suretiyle karın realize edilmesi beklenebilir. Öz sermayenin, paranın nominal değeri ile değil de, yüksek enflasyon dönemlerinde olduğu gibi satın alma gücü birimi esas alınarak belirlenmesi durumunda, kar yatırılan satın alma gücünde dönem içinde meydana gelen artıştır. Bu durumda kar, varlıkların değerinde artışın enflasyonun üzerinde kalan kısmı olarak dikkate alınır.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Son Hükümler
Mali Tablolarının İlgili Mercilere Gönderilmesi
Madde 50- Bu Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen mali tablolar 26/12/1994 tarihli ve 22153 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigorta ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliğinin 32 nci maddesinde belirtildiği şekilde ilgili mercilere gönderilir ve yayımlanır.
Sigortacılık Hesap Planı ve İzahnamesi
Madde 51- Şirketlerce uygulanacak olan Sigortacılık Hesap Planı ve İzahnamesi, Müsteşarlıkça düzenlenir.
Yönetmelikte Hüküm Bulunmayan Haller
Madde 52- Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, sırasıyla; ulusal ve uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartlarında benimsenen esaslara, Avrupa Birliği düzenlemelerinin getirdiği normlara ve sigortacılık mevzuatına aykırı olmamak kaydıyla mali piyasalarda yaygın olarak kullanılan esaslara uyulur.
Yürürlük
Madde 53- Bu Yönetmelik 1/1/2005 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 54- Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan yürütür.