Faaliyetine Son Veren İşletmelerin Silinmesi
Levent GENÇYÜREK
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Vergisel açıdan gerek idare gerekse mükellefleri yakından ilgilendiren ve sıkıntılara yol açan önemli konulardan birisi de çeşitli sebeplerle faaliyetine son veren işletmelerin vergisel sorumluluklarıdır. Uygulamada sorun iki farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Birinci olarak, gerçek veya tüzel kişi mükellefler faaliyetlerine son vermekle birlikte vergi dairesine işi bırakma bildiriminde bulunmamaktadırlar. Bunun üzerine mükellefler adına işin bırakıldığı dönemden sonraki zaman dilimleri için takdir komisyonlarınca takdir edilen vergiler idare ile mükellefler arasında ihtilafların doğmasına, zaman ve emek kaybına yol açmaktadır.
Diğer bir sorun ise kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler açısından mükellefiyetin ancak tasfiye veya iflas hallerinde mümkün olabilmesi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Türk Ticaret Kanununda öngörülen işlemler yerine getirilmeden ve tasfiye veya iflasın sona erdiği tescil ve ilan edilmeden şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması mümkün olamamaktadır. Faaliyetlerini uzun süreden beri bırakmış, ortakları dağılmış, ortaklığın feshine ve tasfiyesi işlemleri ihmal edilmiş, sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci veya tasfiye memuru da bulunmayan ve işi bırakma keyfiyetini vergi dairesine bildirmemiş olan şirketlerin, beyanname vermedikleri dönemlere ilişkin matrahların re’sen takdiri yoluna gidilebilmekte bu durum da bazı sakıncalar doğurmaktadır.
5228 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrası değiştirilmesi ve maddenin sonuna yeni fıkralar eklenmesi yukarıda söz ettiğimiz sıkıntıların ortadan kaldırılması açısından önemli bir adım olmuştur. Yapılan yasal düzenleme, ortak veya kanuni temsilcilerin karşılaştıkları problemleri çözme yanında bir çok gayri faal işletmenin kaydının terkin edilmesi suretiyle vergi dairelerini de rahatlatacak ve faal mükelleflere sunulan hizmetin kalitesinin aratmasına katkı sağlayacaktır.
5228 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile 213 sayılı Kanununun 160 ıncı maddesi şu şekli almıştır;
“İşi Bırakmanın Bildirilmesi
Madde 160- 153. maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.
İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilir. Bu durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.
Mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmez.
Bu madde kapsamında mükellefiyet kayıtları terkin edilenlerin kimlik bilgileri ile bunların bastırmış veya tasdik ettirmiş oldukları belgeler ve kullanmış oldukları ödeme kaydedici cihazlara ilişkin bilgiler Maliye Bakanlığınca belirlenecek araçlarla duyurulur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Yapılan yasal düzenleme ışığında faaliyetine son veren işletmelerin mükellefiyet kayıtlarının silinmesi konusunda önem araz eden hususlar şu şekilde özetlenebilir:
1– 31.07.2004 tarihinden önce işini terk edip işi bırakmayı vergi dairesine bildirmeyen mükelleflerden, Ticari, zirai veya mesleki kazanç sahibi gerçek kişiler ve ortaklıklar ile tüzel kişilerde, birbirini izleyen en az iki döneme ait katma değer vergisi, Basit usulde vergilendirilme veya Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet kaydı yapılan mükelleflerden ise yıllık gelir vergisi beyannamesini vermeyen ve faaliyette bulunduğuna dair herhangi bir belirti bulunmayan mükellefler vergi dairesince tespit edilecektir.
Yapılacak araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları, ilgili müdür yardımcısının önerisi ve vergi dairesi müdürünün onayı ile terkin edilecektir. Mükellefiyet kayıtlarının terkininde, işi bırakma tarihinin kanaat getirici vesikalarla tevsik edilebildiği hallerde bu tarih, diğer hallerde ise 31.07.2004 tarihi esas alınacaktır.
Bu şekilde mükellefiyet kayıtları terkin edilen mükelleflerin, mükellefiyetlerinin kaldırıldığı tarihten sonraki dönemlere ait takdir komisyonuna sevk edilmiş olan dosyaları takdir komisyonundan çekilecek, takdir komisyonunca karara bağlananlar ise Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre işlemden kaldırılacaktır.
2– 31.07.2004 tarihinden sonraki dönemlerde işini terk eden, ancak işi terk keyfiyetini vergi dairesine bildirmeyen ve dosyasında işine devam ettiğine dair herhangi bir bilgi bulunmayan ve birbirini izleyen iki döneme ait katma değer vergisi beyannamesini vermeyen mükelleflerin işyeri ve ikametgâh adreslerinde ve ayrıca tüzel kişi mükelleflerin kanuni temsilcilerinin ikametgâh adreslerinde, katma değer vergisi beyannamesi verilmeyen son dönemi izleyen ay içerisinde gerekli yoklama işlemleri yapılacaktır.
Yapılan yoklamada ilgililerin işlerini ne zaman terk ettikleri, işyerinin yoklama tarihindeki durumu, işyerinde başkaları faaliyet gösteriyorsa hangi tarihten itibaren orada faaliyet gösterdikleri ve adres değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları tespit edilecektir. Yukarıda belirtilen araştırma ve yoklamaların tamamlanmasını takip eden otuz gün içinde mükellefin bilinen adreslerinde, ikinci bir yoklama yapılarak, ilgilinin bilinen adreslerinde bulunamadığını teyit eden bir yoklama fişi tanzim edilecektir. İkinci yoklamadan sonra, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
3- Basit usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden yıllık gelir vergisi beyannamesini süresi içinde vermeyenlerin beyanname verme süresini izleyen 3 ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli yoklama işlemleri yapılacaktır. Yapılan yoklama sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyete devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
4– Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet kaydı yapılan mükelleflerden, yıllık gelir vergisi beyannamesini süresi içinde vermeyenlerin, beyanname verme süresini izleyen üç ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli yoklama işlemleri yapılarak beyanname vermeme nedenleri tespit edilecektir. Bu mükelleflerin, ilgili vergilendirme döneminde kazanç ve irat elde etmemiş olmaları veya elde ettikleri kazanç ve iradın, istisna sınırı içinde kalması ya da kazanç ve iradın elde edildiği kaynağın elden çıkarılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
5– Vergi inceleme elemanlarınca yapılan inceleme, araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyete devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları, vergi inceleme elemanının bu hususları içeren raporuna istinaden terkin edilecektir.
6- Devlet veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller veya diğer kanaat getirici vesikalarla tevsik edilen mükelleflerin mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği tarihten itibaren silinir. Ticari, zirai ve mesleki kazanç sahipleri ile kurumlar vergisi mükelleflerinden, işini terk ettiği tarih kanaat getirici vesikalarla tespit edilemeyenler için ilk yoklamanın yapıldığı tarih silinmeye esas alınacaktır.
Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet kaydı yapılanların ilgili vergilendirme döneminde kazanç ve irat elde etmemiş olmaları veya elde ettikleri kazancın istisna sınırları içinde kalması ya da kazanç ve iradın elde edildiği kaynağı elden çıkarmış bulunanların mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği tarihi izleyen yılın başından itibaren, terkin edilecektir.
Mahkeme kararı, vergi inceleme raporu veya vergi daireleri tarafından resmi makamlarla yapılan yazışmalar sonucunda, sahte veya çalıntı ya da tahrif edilmiş nüfus cüzdanı ile bilgileri dışında adlarına mükellefiyet tesis ettirildiği tespit edilenlerin mükellefiyet kayıtları, tesis tarihi itibarıyla terkin edilecektir.
7- Mükellefiyet kayıtları yukarıda açıkladığımız şekilde silinen mükellefler hakkında mükellefiyetin silindiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin takdire sevk işlemi yapılmayacak, beyanname vermeme nedeniyle takdir komisyonuna sevk edilen dosyaların bulunması halinde, bu dosyalar takdir komisyonundan çekilecektir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak takdir komisyonunca karara bağlanan dosyalar ise Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre işlemden kaldırılacaktır.Ancak, mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının terkin edildiği tarihten önceki dönemlere ait borçlarıyla ilgili takip işlemlerine devam edilecektir.
8– Gerçek veya tüzel kişi mükelleflerin vergi borçlarından dolayı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında kendilerine veya şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığına, şirketin kanuni temsilcilerinin ya da ortaklarının şahsi mal varlıklarına haciz tatbik edilse bile, yukarıda belirtilen şartların varlığı halinde şirketin veya gerçek kişi mükellefin mükellefiyet kaydı terkin edilecektir.
Mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerden, faaliyetine başka bir adreste devam ettikleri veya yeniden faaliyete geçtikleri ya da tasfiyeye tabi tutuldukları öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı, yeniden açılacaktır. Söz konusu mükelleflerden, faaliyetlerine başka bir adreste devam ettiği tespit edilenler ile tasfiyeye girdikleri öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı, mükellefiyetin terkin edildiği tarihten itibaren, yeniden faaliyete geçtikleri belirlenenlerin mükellefiyet kaydı ise, yeniden faaliyete geçtikleri tarihten itibaren yapılacak ve mükellefiyetin tesis edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi sağlanacaktır.
9- Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen tüzel kişi mükelleflerde; ulaşılan şirket ortağı ve/veya kanuni temsilcisi nezdinde yapılan ve/veya yapılacak yoklamalarda tüzel kişiliğin faaliyette bulunmadığının tespit edilmesi halinde, tüzel kişiliğin mükellefiyeti terkin edilecektir
10– İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde, mükellefler matrahlı ya da matrahsız beyanname verseler dahi, mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
11- Yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı mükellefiyeti bulunan ancak, işi bırakmayı vergi dairesine bildirmeyen ve adlarına Trafik Tescil Bürolarında kayıtlı ticari aracı bulunduğu tespit edilen mükelleflerin, araçlarını ticariden hususiye çevirmeleri halinde bu dönüşüm işlemini yaptıkları tarih itibarıyla mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
12– İşi terk dilekçesi verdiği halde, kullanılmamış belgelerini iptal ettirmeyen mükelleflerin mükellefiyetleri, terk dilekçesinde belirtilen tarih esas alınarak terkin edilecektir.
13- Gayri faal durumda olan ve bilinen adreslerinde bulunamayan mükelleflerin, başka vergi daireleri yetki alanı içinde şubelerinin olması halinde durum derhal şubelerin bağlı bulunduğu vergi dairesine bir yazı ile bildirilecek, alınacak cevaba göre şubelerinin de gayri faal olduğunun bildirilmesi üzerine ilgili vergi dairesine tekrar bir yazı yazılarak merkezin de gayrifaal olduğu ve gayrifaal olan şubenin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi gerektiği bildirilecektir. Şubenin mükellefiyet kayıtlarının terkini ile eş zamanlı olarak merkezin bulunduğu vergi dairesince de merkezin mükellefiyet kaydı terkin edilecektir.
14- Münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme raporuyla tespit edilen gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet kayıtları, bunların matrahlı yada matrahsız beyanname verip vermediğine bakılmaksızın ve vergi inceleme raporunda mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin belirtilmiş olması şartı ile raporda belirtilen tarih itibarıyla terkin edilecektir. Yapılan terk işlemi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmeyecektir.
Gerçek kişiler ile sermaye veya şahıs şirketinin kanuni temsilcileri ya da ortakları arasında daha önce belirttiğimiz sebeplerle mükellefiyet kayıtları terkin edilen kişilerin yer alması halinde, mükellefiyeti tesis edilen gerçek kişiler ile sermaye veya şahıs şirketleri vergi dairesince yakın takibe alınacaktır.Bunların iş yerinde belirli aralıklarla yoklamalar yapılacak ve vermiş olduğu beyannameler öncelikle kontrol edilecek, gerçek bir faaliyeti olmadığına dair herhangi bir tespit yapılması halinde gerekçeleri ile birlikte derhal incelemeye sevk edilecektir.