Yabancı Para Birimi İle Defter ve Belge Düzenleme
Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
t.apak@apakymm.com
I.GİRİŞ
Ticari defter tutmaya ilişkin hükümler, TTK’nun 66 ncı maddesi ve VUK’nun 215 inci maddesinde yer almaktadır. TTK’nun ilgili maddesi aynen devam etmekle birlikte, VUK’ daki ilgili madde 31.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5228 sayılı Kanunun 7 nci maddesi ile değişikliğe uğramış bulunmaktadır.
TTK’ nun 66 ncı maddesinde; her tacirin ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak münasebetlerini ve her iş yılı içinde elde edilen neticeleri tespit etmek maksadıyla, işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleri Türkçe olarak tutmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
VUK’un 215 inci maddesinin eski şekline göre; VUK’a göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması mecburi olduğu gibi bu mecburiyet karşısında, defterlere Türkçe dışında herhangi bir dilden veya para birimi üzerinden kayıtlar yapılması da mümkün değildi. Ancak, defter ve kayıtların Türkçe tutulması gerekliliğine rağmen, belgelerin Türk para birimine göre düzenlenmesi gerektiğine yönelik VUK’ta herhangi bir hüküm bulunmamaktaydı. Bu durum, özellikle yabancı para birimi üzerinden fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği hususunda tartışmalar yaratmaktaydı.
5228 sayılı Kanun’la VUK’un 215 nci maddesine eklenen fıkralar neticesinde; defterlere Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla başka dilden kayıt da yapılabileceği, yabancı para birimi ile belge düzenlenebileceği imkânı sağlanmıştır.
II.VERGİ KANUNLARINDAKİ DÜZENLEMELER
A- VUK 253 Seri No.lu Genel Tebliği İle Yapılan Düzenleme
22 Ocak 1997 Tarih ve 22885 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanana, VUK 253 seri no.lu genel tebliği ile; yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemeler aşağıdaki gibi düzenlenmiştir.
Vergi Usul Kanununun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiş, 227 nci maddesinde de “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” Hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
Bu hükümlere göre, yurtdışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurtdışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, yurtdışındaki temsilciliklerimizde veya yurtiçindeki noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik ettirdikten sonra defterlerine gider olarak kaydedebilmekte idiler.
Ancak, Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, bu işlemlerin yurtdışı temsilciliklerimizdeki iş yığılmalarına neden olduğu, mükellefler bakımından da ağır külfetler getirdiği anlaşıldığından, anılan Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanarak, bu Genel Tebliğ ile yurtdışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurtdışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır.
Buna göre, yurtdışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak, inceleme sırasında inceleme elemanlarınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.
- 5228 Saylı Yasa ile VUK’nun 215 inci Maddesinde Yapılan Yeni Düzenleme
31.07.2004 tarih, 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Bazı Kanunlarda ve 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki 5228 Sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle değişikliğe uğrayan, Kayıt Nizamı ile ilgili “Türkçe Tutma ve Türk Parası Kullanma Zorunluluğu” başlıklı VUK’nun 215 inci maddesi aşağıdaki gibidir.
Madde 215
1) Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2.a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurtdışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
b) İlgili dönem defter tasdik tarihi itibariyle ödenmiş sermayesi (yurtdışında kurulan şirketlerin Türkiye’ye ayrılan ödenmiş sermayesi) en az 100 milyon ABD Doları ya da muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve sermayesinin en az %40’ı ikametgahı, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kişilere ait olan işletmelere, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına Bakanlar Kurulunca izin verilebilir. Bakanlar Kurulu, bu had ve nispeti sektörler itibariyle ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya iki katına kadar arttırmaya yetkilidir. Bu şartların ihlal edildiği hesap dönemini izleyen hesap döneminden itibaren Türk para birimine göre kayıt tutma zorunluluğu başlar.
ba) Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir. İktisadi kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemlerinde de Türk Lirası tutarlar kullanılır.
bb) Bu Mükellefler, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece mükerrer 298.nci maddenin (A) fıkrası uyarınca enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan madde hükmünden yararlanamazlar”
III.SONUÇ
VUK’ nun 215 inci maddesinde yapılan değişiklik neticesinde, Türk parası karşılığı gösterilmek suretiyle yabancı para birimi üzerinden de belge düzenlenebilecektir. Türk parası karşılığı göstermek şartı, yurtdışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde aranmayacaktır. Ayrıca yabancı sermayenin ülkemize gelmesinin önünde yer alan bir engelin daha kaldırılması amacıyla, belirli kriterleri sağlayan işletmelerin kayıtları Türk para birimi dışında başka para birimiyle tutmalarına imkân sağlamaktadır.
5228 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, maddede belirtilen oran ve had şartlarını yerine getiren yabancı sermayeli işletmeler, kayıtlarını kendi para birimiyle tutabilecek ve böylece kur riskinden vergisel açıdan korunabilecektir. Kayıtlarını kendi para birimleriyle tutabilecek olan yabancı sermayeli kuruluşlar, uygulama birliği açısından da kolaylıklara kavuşmuş olacaklardır. Bu işletmeler, iktisadi kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yaptıkları para birimine göre tespit edeceklerdir. Fakat matrah, beyanname verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilecektir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemleri de Türk lirası üzerinden yapılacaktır. Kayıtlarını kendi para birimiyle tutan yabancı işletmeler, enflasyon düzeltmesi yapamayacaklardır. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan madde hükmünden yararlanamayacaklardır.
Getirilen düzenlemede “Başka Dilden Kayıt Yapabilme”den şu anlaşılması gerekir; Türkçe kayıtlar bulunması kaydıyla yabancı dilden, ünvanlar, isimler, ticari terimler gibi unsurlar da yazılabilmekte kayıt ve belgelerde her ne kadar Türk para birimi kullanılıyor ise de kayıt ve belgeler Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilmektedir. Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir.
Ekonomik ve Ticari alanlardaki hızlı gelişme ve dış dünyaya açılmanın sonucu yurt dışındaki müşterilerle ve yurt içindeki yatırımcılarla faaliyetlerimizi adeta iç içe sürdürüyor olmamız sonucu ticari işlemlerimizin içine yabancı paranın yanında yabancı dilde terimler kavramlar da girmiştir. Dolayısı ile kayıt ve belgelere bunları yansıtmak açısından getirilen bu düzenleme isabetli olmuştur.