Rüknettin Kumkale
YMM
Anonim Şirketlerde azlık tabirinden esas sermayenin % 10’unu temsil eden pay sahipleri anlaşılmaktadır. Azlık’ın genel kurul çalışmalarında ve Anonim Şirketler hukukunda bir takım hakları bulunmaktadır.
1. Kurucular ile Kuruluş Vesikalarının Tanzimine Katılanların, İlk Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçilerin Sulh ve İbrası ile İlgili Hareketleri
Türk Ticaret Yasası’nın 310. Maddesi şirket kurucularıyla, ilk yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin kuruluştan dolayı sorumluluklarının şirketin tescil tarihinden itibaren dört yıl geçmedikçe sulh ve ibra yolu ile ortadan kaldırılamayacağı hükmünü taşımaktadır. Bu müddetin geçmesinden sonra sulh ve ibra ancak genel kurulun tasdiki ile tamam olabilmektedir. Buna rağmen esas sermayenin onda birine sahip pay sahipleri (azlık) sözü edilen konulara muhalif iseler sulh ve ibra genel kurul tarafından tasdik olunmaz.
Daha açık bir anlatımla azlık, kurucuları, ilk yönetim kurulu üyelerini ve denetçileri şirketin kuruluşundan dolayı mesul tutuyorsa ve bu nedenle sulh ve ibraya karşı ise genel kurul tarafından ibra tasdik edilmez.
2. Azlığın Yönetim Kurulu ve Denetçiler Aleyhine Dava Açılması İçin Oy Kullanması
Genel kurulun yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açılmamasına karar vermesine rağmen esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri (azlık) dava açılması için oy kullandığı takdirde, şirket bu karar veya talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Türk Ticaret Yasası’nın 341. maddesinde geçen bu hükümde azlığın kararından veya talebinden söz edilmiştir. Bu ifadelere göre;
- Azlığın kararı, genel kurul sırasında ortaya çıkacak bir husustur, buna göre azlık yani esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması için karar alabilmektedirler.
- Azlığı temsil eden üyeler, doğrudan doğruya genel kurul divan başkanlığına müracaat ederek dava açılmasını talep edebilir.
Şirket bu karar ve talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya mecburdur. Bu müddetin geçirilmesiyle dava hakkı düşmez. Murakıpların ve alacaklıların vekilinin mesuliyeti hakkındaki hükümler mahfuzdur.
Şirket namına dava açmak, murakıplara aittir. Ancak azlığın oyu ile dava açılması halinde azlık, murakıplar dışında bir vekil tayin edebilme imkanına sahiptir. Şayet dava denetçiler aleyhine açılacak ise, denetçiler dışında bir vekil tayinine gerek vardır. Aksi halde, davalıya kendi aleyhine dava açtırmak gibi ters bir duruma düşülmüş olur.
Dava açılması hakkında oy kullanan pay sahipleri şirketin zarar ve ziyanına karşı teminat olarak davanın sonuna kadar teminat ve rehin kalmak üzere sahip oldukları pay senetlerini bir bankaya yatırmaya mecburdurlar. Davanın reddi halinde pay sahipleri yalnız şirkete karşı tazminat ile mükelleftirler.
3. Özel Denetçi Atanmasını İsteme
Genel kurul bazı muayyen hususların tetkik ve teftişi için lüzumu halinde özel denetçi seçebilir.
Genel kurula tanınan bu özel denetçi seçme hakkı dışında, genel kurulun toplantı tarihinden itibaren en az 6 ay önceden şirket sermayesinin en az onda birini temsil eden pay sahipleri oldukları sabit olan pay sahipleri;
- Son iki yıl içinde şirketin kuruluşuna müteallik bir suistimal vukuu, veya
- Son iki yıl içinde şirketin idare muamelelerine müteallik bir suistimal vukuu, veya
- Yasa yahut anasözleşme hükümlerine önemli bir surette aykırı hareket olunduğu, veya
- Bilânçonun gerçek olmadığı,
iddialarını ileri sürdükleri takdirde özel denetçi tayinini genel kuruldan isteyebilmektedirler.
Bu talebin genel kurul tarafından reddolunması halinde gerekli masrafları peşin ödemek, dava neticesine kadar rehin kalmak üzere sahip oldukları pay senetlerini bir bankaya tevdi etmek şartıyla mahkemeye müracaat hakları vardır.
Bu talebin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için iddia olunan hususlar hakkında kafi delil ve emare gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece talep reddolunduğu veya tahkikat neticelerine göre iddia varit görülmediği takdirde kötü niyetle hareket ettiği ispat edilen pay sahipleri şirketin bu yüzden gördüğü zarardan dolayı müteselsilen mesuldürler.
Özel denetçi tayini talebi mahkemece reddolunur veya denetçilerin verecekleri rapora göre bu talebin haklı sebebe dayanmadığı anlaşılırsa kötü niyetle hareket ettikleri ispat edilen pay sahipleri şirketin bu yüzden gördüğü zarardan müteselsilen sorumludurlar.
4. Yönetim Kurulu veya Müdürler Aleyhine Denetçilere Müracaat, Şikayetleri Tahkik
Esas sermayenin onda birini temsil eden pay sahipleri (azlık) şirketin idare meclisi azaları veya müdürleri aleyhine denetçilere müracaat edebilirler. Denetçiler bu müracaat hakkındaki fikir ve mütalaalarını raporlarında bildirmeye ve lüzum gördükleri halde genel kurulu derhal fevkalade toplantıya davet etmeye mecburdurlar. (TTY. Md: 356)
5. Genel Kurulu Toplantıya Çağırma, Gündeme Madde İlavesini İsteme
Şirket sermayesinin en az onda biri (azlık) değerinde paylara sahip olan kimselerin gerektirici sebepleri bildiren yazılı talepleri üzerine, yönetim kurulunun genel kurulu olağanüstü toplantıya davet etmesi veya genel kurul zaten toplanıyor ise müzakeresi istenilen maddelerin gündeme konulması mecburidir. Anasözleşme ile, bu konuda talep hakkına haiz kimselerin sahip olmaları gereken payların miktarı daha az miktara indirilebilir. (TTY. Md: 366)
6. Bilânço Tasdikinin Bir Ay Sonraya Bırakılma Talebi
Türk Ticaret Yasası’nın 377. maddesi hükümlerine göre bilânçonun tasdiki hakkındaki müzakereler, şirket sermayesinin onda birine sahip olan azınlığın talebi üzerine bir ay sonraya bırakılır. Bu husus usulü dairesinde ilân olunur. Bundan sonra, azlığın talebi üzerine müzakerelerin tekrar geriye bırakılması talep edilebilir. Ancak, bunun için bilânçonun itiraza uğrayan noktaları hakkında gereken izahatın verilmemiş olması şarttır.