İbrahim KOCABEY
YMM
[email protected]
Enflasyon düzeltmesi uygulamaları sırasında lehte ya da aleyhte yapılan hatalı işlemlerin düzeltmesi dolayısıyla ceza, faiz ve zam gibi yaptırımların uygulanmasında geçici vergidekine benzer bir esneklik sağlanmalıdır.
5228 sayılı Kanun mükelleflerin büyük çoğunluğu için enflasyon düzeltmesine başlama tarihini bir kez daha uzattı. Bu bir bakıma hazırlık döneminin uzaması imkânını verirken öte yandan son geçici vergi dönemine sığdırılacak düzeltme çalışmaları sırasında yapılacak uygulama hataların revize edilebilmesi için gerekli süreyi ise kısalttı.
Kendileri için süre uzatılanlar isteğe bağlı olsa da düzeltme işlemini yapmaktan kaçınmaktadırlar, zira yapılan düzeltme işlemlerinin geçici vergi dönemleri itibariyle sebep olacağı vergi ziyaının % 10 luk sınırı aşması ceza, faiz, zam anlamına gelmektedir.
Vergi amaçlı enflasyon düzeltmesi usul ve esasları pek çok mükellef tarafından henüz tam olarak anlaşılamamış zira yeni olması hasebiyle Kanuna yeterince nüfuz edilememiştir. Bu da düzeltme işlemleri sırasında lehte ya da aleyhte hata yapılmasını kaçınılmaz hale getirmektedir. Dünyada, bizdekine benzer bir uygulama olmadığı iddiaları da dikkate alınırsa bunun da son derece doğal olduğu hemen anlaşılacaktır.
Büyük bir özlemle beklenen enflasyon düzeltmesi, ertelemelerin de etkisiyle ne getirip ne götüreceği hem mükellef, hem de vergi idaresince sabırsızlıkla beklenen bir uygulama (ya da uygulamamaya) dönüşmüştür.
Enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanmasının ertelenmesi yerine bir an önce başlatılması ve mükelleflerin ne ile karşı karşıya olduklarını bir an önce görmeleri açısından son derece önemlidir. Ancak, bu yapılırken de belirli sınırlar içinde kalan hataların düzeltilmesinin mükelleflere ceza ve/veya gecikme zam ve/veya faizi olarak dönmeyeceği güvencesi verilmelidir.
Düzeltme işlemleri sırasında Kanuna yeterince nüfuz edilememesi gibi nedenlerle hatalı düzeltme işlemlerinin tekrar düzeltilebilmesi için herhangi bir son tarih belirlemesi yoktur ancak vergi kanunlarının genel uygulama prensiplerinden hareketle yapılan düzeltme işlemi hatalarının;
– en son 31.12.2004 bilançosunun kesinleştiği tarihe ve
– her halükârda 2004 yılı gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği son tarihe kadar
düzeltilebileceğini düşünmekteyiz.
Alışılmadık bir değerleme yöntemi getiren bu uygulama açılış bilançoları dolayısıyla bir de geçmişe yönelik bir düzeltmeyi de beraberinde getirdiğinden ağır bir iş yüküne neden olmakta bu da hata payını yükseltmektedir.
Yapıldığı fark edilen enflasyon düzeltmesi uygulama hatalarının tekrar düzeltilmesi sonucunda; gerek açılış bilançosundaki değişikliklerin, gerekse cari dönem değişikliklerinin, beyan süresi geçen geçici vergi matrahlarında ancak % 10 ve üzerinde vergi farklarına sebep olmaları durumunda ceza ve/veya gecikme zam ve/veya faizlerine sebep olacaktır. Bu bir ölçüde geçici vergi dönemleri itibariyle yapılacak hatalı işlemlere ilişkin düzeltmeler için bir güvenlik aralığı sağlamaktadır.
2004 yılı beyannamesinin verilme tarihini müteakip yapılacak düzeltme işlemi hatalarına ilişkin yapılacak düzeltmeler ise yıllık beyan açısından her hal ve takdirde vergi incelemesi gerektirecek, vergi ziyaı söz konusu ise ceza ve/veya gecikme zam ve/veya faizlerine sebep olacaktır.
Kanaatimizce yasaya eklenecek bir madde ile kanuna nüfuz edilememesi nedeniyle; mükelleflerin enflasyon düzeltmesi işlemleri sırasında kendi lehleri ya da aleyhlerinde yapmış olabilecekleri uygulama hatalarını, geçici vergidekine benzer bir güvenlik aralığı içinde, örneğin 31.12.2005 tarihine kadar tekrar revize edebilmelerine ve bu revizyon sonucu oluşacak vergi farklarının bu güvenlik aralığı dahilinde kalmak kaydıyla ceza ve/veya gecikme zam ve/veya faizlerine sebep olmadan düzeltilmesine imkan tanınmalıdır.
Böylece mükelleflere bir yandan enflasyon düzeltmesi işlemlerinde önemli olanın gerçek (reel) kazancın doğru ve eksiksiz vergilenmesini hedef alan bir düzenlemenin amaçlandığı mesajı verilmiş olacaktır.