30 Nisan 2004 Tarihli Resmî Gazete
Sayı: 25448
Kanun No: 5147
Kabul Tarihi: 22 Nisan 2004
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç ve kapsam
Madde 1- Bu Kanunun amacı, bu Kanun hükümlerine uygun entegre devre topoğrafyalarının korunmasını, bu alanda rekabet ortamının oluşturulmasını ve bu suretle sanayinin gelişmesini sağlamaktır.
Bu Kanun, tescilli entegre devre topoğrafyalarının korunmaları ile ilgili esasları, kuralları ve şartları kapsar. Bu Kanun kapsamında entegre devre topoğrafyalarına sağlanan koruma, hak sahiplerinin diğer kanunlarla getirilen korumalardan yararlanmalarına engel teşkil etmez.
Tanımlar
Madde 2- Bu Kanunda geçen;
a) Entegre devre: Elektronik bir işlevi veya bunun gibi diğer işlevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış, en az bir aktif elemanı olan ve ara bağlantılarından bir kısmının ya da tümünün bir parça malzeme içerisinde ve/veya üzerinde bir araya getirilmiş ara veya son formdaki bir ürünü,
b) Entegre devre topoğrafyası: Entegre devreyi oluşturan tabakaların üç boyutlu dizilimini gösteren, üretim amacıyla hazırlanmış ve herhangi bir formatta sabitlenmiş görüntüler dizisi olup, her görüntü entegre devrenin üretiminin herhangi bir aşamasındaki yüzeyinin tamamının veya bir kısmının görünümünü,
c) (Değişik: 22/12/2016-6769/188 md.) Kurum: Türk Patent ve Marka Kurumunu,
d) Sicil: Entegre Devre Topoğrafyaları Sicilini,
e) Lisans: Kullanım hakkını,
f) Lisans sözleşmesi: Entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin entegre devre topoğrafyasının kullanım hakkını üçüncü kişilere verdiği sözleşmeyi,
g) Bülten: Sicile kaydedilen entegre devre topoğrafyalarının yayımlandığı bülteni,
h) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu: Sınaî mülkiyet haklarının tescil işlemleri ile ilgili Kurumun almış olduğu kararlara karşı başvuru sahibi veya üçüncü kişiler tarafından yapılacak itirazları inceleyen ve değerlendiren Kurulu,[1]
ı) Mahkeme: İhtisas mahkemelerini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Korumadan Yararlanacak Kişiler, Korumanın Konusu, Şartları ve Süresi
Korumadan yararlanacak kişiler
Madde 3- Bu Kanun ile sağlanan korumadan; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgâhı olan ve sınaî veya ticarî faaliyette bulunan gerçek ve tüzel kişiler ile ilgili uluslararası anlaşmaların hükümleri dahilinde başvuru hakkına sahip kişiler yararlanır.
Birinci fıkra hükmü kapsamı dışında kalmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen entegre devre topoğrafyası koruması tanıyan devletlerin uyruğundaki gerçek ve tüzel kişiler de karşılıklılık ilkesi gözetilerek Türkiye’de bu haktan yararlanırlar.
Korumanın konusu
Madde 4- Orijinal niteliğe sahip entegre devre topoğrafyaları, tescil belgesi verilerek korunur. Koruma; entegre devre topoğrafyasının dayandığı içerik, işlem süreci, sistem, teknik veya topoğrafyanın kendisi dışında topoğrafyada sabitlenmiş bilgiye uygulanmaz.
Bu Kanun kapsamındaki korumadan yararlanma, yapısında koruma altına alınmış bir entegre devre topoğrafyası bulunduran entegre devrenin, herhangi bir üründe kullanılıp kullanılmamasına bağlı değildir.
Orijinallik
Madde 5- Bir entegre devre topoğrafyası, tasarlayıcısının kendi fikrî çabası sonucu ortaya çıkmış ve tasarlama sırasında entegre devre üreticileri ve entegre devre topoğrafyası tasarlayıcıları arasında bilinmiyorsa orijinal sayılır.
Bilinen elemanların ve ara bağlantıların düzenlenmesinden oluşan bir entegre devre topoğrafyası, bütün olarak ele alındığında, bir araya getirilmiş şekli bakımından orijinallik şartını taşıyorsa korumadan yararlanır.
Korumanın başlangıcı ve süresi
Madde 6- Bu Kanuna göre entegre devre topoğrafyasına sağlanan korumanın başlangıcı; entegre devre topoğrafyasının, hak sahibi tarafından veya onun izniyle üçüncü bir kişi tarafından, yurt içinde veya yurt dışında ilk kez ticarî açıdan piyasaya sürüldüğü tarihten itibaren iki yıl içinde tescil başvurusunun da yapılmış olması kaydıyla; sözü edilen piyasaya sürülme tarihi veya ticarî açıdan piyasaya sürümün olmadığı hâllerde, tescil başvurusunun yapıldığı tarihtir.
Koruma süresi, birinci fıkrada belirtilen başlangıç tarihinden itibaren on yıl olup, bu süre onuncu takvim yılının bitiminde sona erer.
Entegre devre topoğrafyası gizlilik gerektiren hâller dışında, ticarî olarak kullanılmamışsa ve tasarlandığı tarihten itibaren onbeş yıl içerisinde Kuruma tescil için başvurulmamışsa entegre devre topoğrafyasını koruma hakkı talep edilemez.[2]
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hak Sahipliği, Hak Sahibinin Yetkileri ve Koruma Hakkının Sınırlandırılması
Hak sahipliği
Madde 7- Entegre devre topoğrafyasını koruma hakkı, tasarlayıcısına veya onun hukukî haleflerine aittir.
Entegre devre topoğrafyasının birden çok kişi tarafından tasarlandığı durumlarda, aralarında aksine bir sözleşme yoksa, koruma hakkı bu kişiler tarafından müştereken kullanılır.
Hizmet ilişkisinde hak sahipliği
Madde 8- Aralarındaki sözleşmede aksine bir hüküm yoksa; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken tasarladıkları entegre devre topoğrafyasının koruma hakkı işverenlere aittir.
Sözleşmesi gerektirmediği hâlde memur, hizmetli veya işçinin; işyerindeki bilgiler ya da araçlardan faydalanarak, bir entegre devre topoğrafyası yapması durumunda, yapılan entegre devre topoğrafyasının koruma hakkı işverenlere ait olur. Bu durumda memur, hizmetli veya işçiye yaptığı entegre devre topoğrafyasının önemi göz önüne alınarak, tespit edilecek bir bedel ödenir. Tarafların bedel konusunda anlaşamamaları hâlinde, söz konusu bedel mahkemece belirlenir.
Üniversite mensuplarının hak sahipliği
Madde 9- Üniversitelere bağlı fakülte ve yüksek okullarda bilimsel çalışma yapmakta olan öğretim elemanlarınca tasarlanan entegre devre topoğrafyaları üzerindeki hak, öğretim elemanlarına aittir.
Öğretim kurumu, entegre devre topoğrafyasıyla sonuçlanan araştırmalar için özel olarak belli araç ve gereçleri sağlamak suretiyle harcamalarda bulunmuşsa, öğretim elemanları öğretim kurumuna entegre devre topoğrafyasının değerlendirildiğini yazı ile bildirmekle, talep hâlinde, entegre devre topoğrafyasının değerlendirme şekli ve elde edilen kazanç miktarı hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Öğretim kurumu, kendisine yapılan yazılı bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde elde edilen kazançtan uygun bir miktarın verilmesini talep edebilir. Ancak, talep edilecek miktar öğretim kurumu tarafından yapılan harcamaları aşamaz.
Hizmet sözleşmesi dışında kalan sözleşmelerde hak sahipliği
Madde 10- Hizmet sözleşmesi dışında kalan iş görme sözleşmeleri çerçevesinde tasarlanan entegre devre topoğrafyalarının hak sahibi, aksine bir anlaşma yoksa işi veren kişidir.
Entegre devre topoğrafyası hak sahibinin yetkileri
Madde 11- Entegre devre topoğrafyası hak sahibi, izni dışında yapılan aşağıdaki fiilleri önleme konusunda inhisarî yetkilere sahiptir:
a) Orijinal olma şartlarını haiz bulunmayan parçaların çoğaltılması hariç olmak üzere, koruma altındaki entegre devre topoğrafyasının bütününün veya bir kısmının, bir entegre devre içine alınması ya da bunun dışında herhangi bir şekilde çoğaltılması.
b) Korunan bir entegre devre topoğrafyasının, korunan entegre devre topoğrafyasını içeren bir entegre devrenin ya da yasal olmayan bir biçimde çoğaltılmış entegre devre topoğrafyasını içeren ürünün ithali, satışı veya ticarî amaçlı dağıtılması.
Koruma hakkının sınırlandırıldığı durumlar
Madde 12- Aşağıda sayılan fiiller entegre devre topoğrafyası koruma hakkı kapsamı dışındadır:
a) Koruma altındaki entegre devre topoğrafyasının ticarî olmayan kişisel amaçlar için veya yalnızca değerlendirme, analiz, araştırma ya da eğitim amaçları için çoğaltılması.
b) (a) bendinde belirtilen analiz ve değerlendirme sonucu ortaya çıkan ve orijinal olan entegre devre topoğrafyasının 11 inci maddedeki fiillere konu edilmesi.
c) Korunan entegre devre topoğrafyasının veya bu entegre devre topoğrafyasını üzerinde bulunduran entegre devrenin, hak sahibi tarafından veya onun onayı ile yurt içinde veya yurt dışında piyasaya sürülmesinden sonra, söz konusu entegre devre topoğrafyası veya entegre devrenin ithalatı, satılması veya ticarî amaçlı dağıtımı.
d) 11 inci maddenin (b) bendinde belirtilen fiillerin, bu tür bir fiili gerçekleştiren veya gerçekleştirilmesini isteyen şahsın, söz konusu entegre devreyi ya da bu entegre devre üzerinde kullanılan herhangi bir entegre devre topoğrafyasını edinirken, bunun kanunlara aykırı tarzda çoğaltılmış bir entegre devre ya da entegre devre topoğrafyası olduğunu bilmediği ya da bilmesinin mümkün olmadığı ancak, bu kişinin entegre devre ya da entegre devre topoğrafyalarının kanunlara aykırı tarzda çoğaltılmış olduğunu fark ettiği andan sonra, yalnızca o zamana kadar elinde tuttuğu ya da sipariş ettiği mallar üzerinden 11 inci maddenin (b) bendinde belirtilen fiilleri gerçekleştirmek ve hak sahibine bu entegre devre ya da entegre devre topoğrafyaları ile ilgili olarak makul bir bedel ödemek şartıyla işlenmesi.
e) Üçüncü bir kişi tarafından bağımsız olarak tasarlanmış orijinal ve birebir aynı olan bir entegre devre topoğrafyasına ilişkin olarak 11 inci maddenin (b) bendindeki fiillerden herhangi birinin gerçekleştirilmesi.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Başvuru Şartları ve Tescil
Tescil mercii[3]
Madde 13- Entegre devre topoğrafyalarının tescilinde yetkili kuruluş, Kurumdur. Tescil başvuruları yazılı olarak ve her entegre devre topoğrafyası için ayrı yapılır.
Başvuru şartları
Madde 14- Entegre devre topoğrafyası tescil başvuru dilekçesi aşağıdaki bilgi ve belgeleri ihtiva eder:
a) Başvuru sahibinin adı ve adresi.
b) Entegre devre topoğrafyası hakkında özet bilgi.
c) Başvuru ücretinin ödendiğine dair belge.
d) Entegre devre topoğrafyasının ilk ticarî kullanım tarihi veya böyle bir kullanımın gerçekleşmediğine dair beyan.
e) 7, 8, 9 ve 10 uncu maddelere göre hak sahipliğinin ne şekilde elde edildiğinin beyanı.
f) Başvuru vekil aracılığı ile yapılıyorsa vekâletname.
g) (Mülga:28/1/2021-7263/16 md.)
h) Entegre devrenin yerine getirdiği elektronik işlevleri tanımlayan bilgileri de içeren entegre devre topoğrafyası kopya veya çizimleri.
Ancak, ibraz edilen kopya veya çizimlerin entegre devre topoğrafyasının tanınmasına yeterli olması durumunda, entegre devrenin üretimiyle ilgili parçalara ait kopya veya çizimler verilmeyebilir.
Başvuruya ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
Şekli inceleme ve başvuru tarihinin kesinleşmesi[4]
Madde 15- Başvurunun 14 üncü maddedeki koşullara ve yönetmeliğe uygun bir şekilde yapılmadığı durumlarda; Kurum başvuru sahibine bildirimde bulunarak eksiklikleri gidermesi için tebliğ tarihinden itibaren iki aylık süre verir.
Ancak;
a) Başvuru dilekçesi,
b) Başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgiler,
c) Entegre devre topoğrafyasının kopyaları ya da çizimleri,
Başvuru sırasında verilmiş ise, başvuru Kuruma verildiği tarih itibarıyla kesinleşir.
Başvurunun Kuruma verildiği tarihte, ikinci fıkrada sayılan koşullarda eksiklik olması halinde başvuru, eksikliklerin giderildiği tarih itibarıyla kesinleşir.
Eksiklikler verilen süre içerisinde giderilmediği takdirde, başvuru yapılmamış sayılır.
Tescil ve yayımlama[5]
Madde 16- Başvurunun kesinleşmesiyle Kurum; başvuruyu, başvuru dilekçesinde belirtilen bilgilerin doğruluğunu, başvuru yapanın başvuru yapma hakkına sahip olup olmadığını, entegre devre topoğrafyasının orijinal olup olmadığını incelemeksizin Sicile kaydeder.
Sicil alenidir. Ücretin ödenmesi koşuluyla sicil örneği alınabilir. Ücretler, Kurum tarafından yayımlanacak tebliğ ile belirlenir.
Sicile kaydı yapılmış entegre devre topoğrafyası, Bültende yayımlanır.
Sicilde yer alacak bilgiler yönetmelikle belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Devir, İntikal, Rehin, Haciz ve Lisans
Devir, intikal, rehin ve haciz
Madde 17- Entegre devre topoğrafyası başvurusu veya tescilinden doğan haklar başkasına devredilebilir ve miras yoluyla intikal eder. Bu haklar üzerinde ölüme bağlı tasarrufların yapılması mümkündür.
Başvuru ve tescilden doğan hak, kanunî veya akdî rehne ve hacze konu olabilir. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine ilgili haklar Sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. Rehin hakkı ve haciz bakımından 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Başvuru ve tescilden doğan hak üzerinde yapılacak sağlararası işlemler yazılı şekle tâbidir.
Başvuru ve tescilden doğan entegre devre topoğrafyası hakkının devri veya miras yolu ile intikali, tebliğde öngörülen ücretin ödenmesi ile Sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. Yayım tarihi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etme tarihidir.
Lisans[6]
Madde 18- Başvuru ve tescilden doğan hakla ilgili olarak lisans sözleşmesi yapılabilir. Taraflardan birinin talebi üzerine lisans sözleşmesi Sicile kayıt ve ilân edilir. Kurum, ibraz edilen sözleşmeye ait gizli bilgileri dosyalayarak saklar. Lisans sözleşmesi Sicile kaydedilmediği sürece üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.
Lisans, inhisarî lisans veya inhisarî olmayan lisans şeklinde verilebilir. Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa lisans inhisarî değildir. Lisans veren, entegre devre topoğrafyasını kendi kullanabileceği gibi, üçüncü kişilere aynı entegre devre topoğrafyasına ilişkin başka lisanslar da verebilir.
İnhisarî lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de entegre devre topoğrafyasını kullanamaz.
Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, lisans alanlar, sözleşmeden doğan haklarını üçüncü kişilere devredemezler ve alt lisans veremezler.
Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa, inhisarî lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından, entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin tescilden doğan haklarına tecavüz edilmesi durumunda, entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin bu Kanun uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabilir. İnhisarî olmayan lisans sahiplerinin dava açma hakları yoktur.
Entegre devre topoğrafyası hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirim ile dava açmasını entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinden isteyebilir. Entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren üç ay içerisinde dava açmaması hâlinde lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek kendi adına dava açabilir. Lisans alan, dava açtığı takdirde, dava açtığını entegre devre topoğrafyası hakkı sahibine bildirmekle yükümlüdür. Lisans alan, ciddî bir zarar tehlikesi karşısında ve üç aylık sürenin geçmesinden önce ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
ALTINCI BÖLÜM
Hükümsüzlük Hâlleri, Hakkın Sona Ermesi ve İşlem Yapma Yetkisi Olanlar
Hükümsüzlük talebi ve hükümsüzlük hâlleri[7]
Madde 19- Aşağıdaki hâllerde entegre devre topoğrafyası hakkının hükümsüz sayılmasına, tüketici dernekleri, 8.3.1950 tarihli ve 5590 sayılı Kanun ile 17.7.1964 tarihli ve 507 sayılı Kanuna tâbi kuruluşlar ve diğer menfaati olan kişilerin talebi üzerine mahkemece karar verilir:
a) Entegre devre topoğrafyasının 4 üncü ve 5 inci maddelerde belirtilen koruma şartlarını haiz olmadığı ispat edilmişse.
b) Entegre devre topoğrafyası hak sahipliğinin başka kişi veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse.
c) Entegre devre topoğrafyası tescil başvurusunun yapılmasından önce entegre devre topoğrafyasının yurt içinde veya yurt dışında ticarî kullanımı durumunda, söz konusu başvurunun, 6 ncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen süre içinde yapılmadığı ispat edilirse.
Hükümsüzlük nedenleri entegre devre topoğrafyasının bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece ilgili bölümün hükümsüzlüğüne karar verilir.
Hükümsüzlük, karşı dava olarak da ileri sürülebilir.
Mahkeme gerek dava açıldığında, gerek kararın kesinleşmesi hâlinde durumu Kuruma bildirir. Kurum duyuru ve kararı en kısa sürede Sicile kaydeder ve Bültende yayımlar.(7)
Hükümsüzlüğün etkisi
Madde 20- Entegre devre topoğrafyasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi hâlinde, karar geçmişe etkili sonuçlar doğurur.
Entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin kötüniyetli olarak hareket etmesinden kaynaklanan zararın giderilmesine ilişkin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geriye dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez:
a) Entegre devre topoğrafyasının hükümsüz sayılmasından önce, bir entegre devre topoğrafyasına tecavüz sebebiyle verilen hukuken kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar.
b) Entegre devre topoğrafyasının hükümsüzlüğüne karar verilmeden önce, yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. Ancak, hâl ve şartlara göre, haklı sebepler ve hakkaniyet ilkesi göz önünde bulundurularak sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin kısmen veya tamamen iadesi mümkündür.
Entegre devre topoğrafyasının hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar, herkese karşı hüküm doğurur.
Hakkın sona erme sebepleri[8]
Madde 21- Entegre devre topoğrafyası koruma hakkı; koruma süresinin dolması veya entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin bu hakkından vazgeçmesi hâllerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer.
Entegre devre topoğrafyası koruma hakkının sona ermesi hâlinde, sona erme sebebinin gerçekleşmiş olduğu andan itibaren hakkın konusu kamu malı sayılır. Bu husus Kurum tarafından Bültende ilân edilir.(8)
Koruma hakkından vazgeçme[9]
Madde 22- Entegre devre topoğrafyası koruma hakkı sahibi, başvuru veya tescilden doğan hakkından vazgeçebilir.
Vazgeçme isteğinin yazılı olarak Kuruma bildirilmesi gerekir. Vazgeçme, Sicile kayıt tarihi itibarıyla hüküm doğurur.(9)
Sicile kayıt edilmiş hakların ve lisansların sahiplerinin izni olmadıkça, hak sahibi hakkından vazgeçemez.
Entegre devre topoğrafyası koruma hakkı üzerinde, üçüncü bir kişi tarafından hak sahipliği iddia edilmekte ise onun
Kurum nezdinde işlem yapma yetkisi olan kişiler[10]
Madde 23- Entegre devre topoğrafyası başvurusu yapan gerçek ve tüzel kişiler ile Sicile kayıtlı patent vekilleri Kurum nezdinde işlem yapabilir.
Tüzel kişiler, yetkili organları tarafından tayin edilen kişi veya kişilerce temsil edilirler.
İkametgâhı yurt dışında bulunan kişiler ancak, Sicile kayıtlı patent vekilleri vasıtasıyla temsil edilirler.
Vekil tayin edilmesi hâlinde, tüm işlemler vekil vasıtasıyla yapılır. Vekile yapılan tebligat asile yapılmış sayılır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Tecavüz Sayılan Fiiller, Davalar, Mahkemeler, İhtiyati Tedbirler ve Zamanaşımı
Hakka tecavüz sayılan fiiller
Madde 24- 12 nci maddede sayılan fiiller hariç olmak üzere, 11 inci maddenin (a) ve (b) bentlerinde sayılan fiillerin işlenmesi durumunda, bu fiillerin işlenmesinin önlenmesi için, zarar görenin dava açma hakkı vardır.
Entegre devre topoğrafyası başvurusu, 16 ncı maddeye göre Bültende yayımlandığı takdirde başvuru sahibi, entegre devre topoğrafyasına vaki tecavüzlerden dolayı dava açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan veya kapsamından haberdar edilmiş ise başvurunun Bültende yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.
Devir talebinde bulunma hakkı
Madde 25- Başvuruya konu olan temel unsurun, üçüncü bir kişinin entegre devre topoğrafyasından izinsiz alınması durumunda, bu üçüncü kişi başvurunun kendisine devredilmesini mahkemeden talep edebilir.
Başvurunun tescil edilmiş olması durumunda ise üçüncü kişi tescilin yayımlanmasından itibaren üç yıl içerisinde, tescilin kendi adına devredilmesini ve Sicilin buna göre düzeltilmesini mahkemeden talep edebilir.
Hak sahibinin hakları ve hukuk davalarında yetkili mahkeme[11]
Madde 26- Başvuru veya tescilden doğan hakkı tecavüze uğrayan entegre devre topoğrafyası hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Tecavüz fiilini ispatlayacak delillerin tespiti.
b) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
c) Tecavüzün giderilmesi ve maddî-manevî zararın tazmini.
d) Entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere ve bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulması.
e) Hakka tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilân yoluyla duyurulması.
f) Hakka tecavüzün durdurulması ve devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, (d) bendine göre el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesi veya entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüzün önlenmesi kaçınılmaz ise imhası.
g) Mümkün olduğu takdirde (d) bendi uyarınca el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınması. Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı takdirde, aşan miktar entegre devre topoğrafyası hak sahibince karşı tarafa ödenir.
Tedbirler konusunda mahkeme, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümlerine göre karar verir.
Hak sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yerinin olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.
Davacının Türkiye’de yerleşim yerinin olmaması hâlinde yetkili mahkeme, Sicile kayıtlı vekilin işyerinin bulunduğu yerdeki ve eğer vekillik kaydı silinmiş ise Kurum merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemedir.(11)
Üçüncü kişiler tarafından entegre devre topoğrafyası başvurusu veya entegre devre topoğrafyası hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Entegre devre topoğrafyası başvurusu veya entegre devre topoğrafyası hakkı sahibinin Türkiye’de ikamet etmemesi hâlinde, bu maddenin dördüncü fıkrası hükmü uygulanır.
Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.
Tecavüzü kanıtlayan belgeleri talep etme
Madde 27- Entegre devre topoğrafyası hak sahibi, entegre devre topoğrafyasının kendi izni olmaksızın kullanılması sonucunda uğramış olduğu zarar miktarının belirlenmesi için tazminat yükümlüsünden kullanım ile ilgili belgeleri vermesini talep edebilir.
Yoksun kalınan kazanç
Madde 28- Entegre devre topoğrafyası hak sahibinin uğradığı zarar, sadece fiilî kaybın değerini değil, ayrıca tescilden doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.
Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir:
a) Tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, entegre devre topoğrafyası hak sahibinin entegre devre topoğrafyasını kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre.
b) Tecavüz edenin, entegre devre topoğrafyasını kullanmakla elde ettiği kazanca göre.
c) Tecavüz edenin, entegre devre topoğrafyasını bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeline göre.
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, entegre devre topoğrafyasının ekonomik önemi, topoğrafyadan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında entegre devre topoğrafyasına ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.
Entegre devre topoğrafyası koruma hakkı üzerinde tasarruf yetkisi olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, bu maddede belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse mahkeme, ürünün üretilmesi için entegre devre topoğrafyasının ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatine vardığı takdirde, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine karar verir.
Zamanaşımı
Madde 29- Entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüzden kaynaklanan özel hukuka ilişkin taleplerde, 818 sayılı Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanır.
Kurum kararlarına karşı itiraz ve dava açılması[12]
Madde 30- Başvuru sahibi Kurum kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki ay içerisinde yazılı olarak Kuruma itirazda bulunabilir. İtiraz, Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunca incelenerek karara bağlanır.(12)
Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun söz konusu kararlarına karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde görevli ve yetkili mahkemede dava açılabilir.
Görevli mahkeme[13]
Madde 31- Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
Kurumun bu Kanun hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Kurumun kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Kurum aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen mahkemelerden, Ankara ihtisas mahkemeleridir.(13)
Hükmün ilânı
Madde 32- Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilân edilmesini talep etme hakkına sahiptir. İlân hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer. İlânın şekli ve kapsamı mahkemece belirlenir.
Tecavüzün yokluğunun tespiti
Madde 33- Menfaati olan herkes, hak sahibine karşı dava açarak, fiillerinin entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir.
Birinci fıkrada belirtilen davanın açılmasından önce, menfaati olanlar Türkiye’de giriştikleri veya girişecekleri sınaî faaliyetin veya bu amaçla yapmış oldukları fiilî girişimlerin entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüz teşkil edip etmediği konusunda hak sahibinden görüşlerini bildirmesini noter aracılığı ile talep edebilirler. Bu talebin kendisine tebliğinden itibaren hak sahibinin bir ay içinde cevap vermemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi kişi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi birinci fıkrada belirtilen talebi içeren davayı açabilir.
Bu dava, entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüzden dolayı kendisine karşı dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
Dava, entegre devre topoğrafyası üzerinde hak sahibi bulunan ve Sicile kayıt edilmiş olan bütün hak sahiplerine tebliğ edilir.
Bu maddede belirtilen dava, hükümsüzlük davasıyla birlikte de açılabilir.
İhtiyatî tedbir talebi ve tedbirin niteliği
Madde 34- Bu Kanunda öngörülen davaları açan veya açacak olan kişiler, davanın etkinliğini temin etmek üzere görevli ve yetkili mahkemeden ihtiyatî tedbire karar verilmesini talep edebilir.
İhtiyatî tedbir, dava açılmadan önce veya dava ile birlikte ya da karar kesinleşene kadar istenebilir. İhtiyatî tedbir talebi, davadan ayrı olarak incelenir.
İhtiyatî tedbir, verilecek hükmün etkinliğini tamamen sağlayacak nitelikte olmalı ve aşağıda belirtilen hususları kapsamalıdır:
a) Davacının entegre devre topoğrafyasından doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması.
b) Entegre devre topoğrafyasından doğan haklara tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen şeylere Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların muhafazası.
c) İleride doğması muhtemel bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi.
Uygulanacak hükümler
Madde 35- Tespit davaları ve ihtiyatî tedbirlerle ilgili olarak, bu Kanunda düzenlenmeyen hususlarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.
Gümrüklerde el koyma
Madde 36- Aynısının üretilmesi hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması nedeniyle cezayı gerektiren taklit mallara, ithalat sırasında hak sahibinin veya temsilcisinin talebi üzerine, gümrük idareleri tarafından 4458 sayılı Gümrük Kanununun 57 nci maddesi çerçevesinde işlem yapılır.
Gümrük idarelerindeki el koyma kararı, kararın tebliğinden itibaren on iş günü içinde esas hakkında ihtisas mahkemesinde dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa ortadan kalkar.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Zorunlu Lisansın Genel Şartları ve Sona Ermesi
Zorunlu lisansın verilme şartları[14][15]
Madde 37- Bir entegre devre topoğrafyasını, hak sahibinin izni olmaksızın bir kamu kurumunun veya üçüncü bir kişinin kullanmasına;
a) Kamu yararı, ulusal güvenlik, genel sağlık veya ulusal ekonominin diğer hayati sektörlerinin kalkındırılması nedenleri ile korunan bir entegre devre topoğrafyasının ticarî olmayan amaçlarla kullanılmasına ihtiyaç duyulması,
b) Korunan bir entegre devre topoğrafyasının, hak sahibince veya lisans hakkı sahibince gerçekleştirilen kullanım şeklinin, rekabeti ortadan kaldırıcı nitelikte olduğunun adlî ya da idarî makamlar tarafından tespiti hâlinde, bu menfi durumun ortadan kaldırılmasına ihtiyaç duyulması,
Koşullarından birinin mevcudiyeti halinde Cumhurbaşkanınca karar verilebilir.(15)
Entegre devre topoğrafyası hak sahibinden sözleşmeye dayalı lisans talebinde bulunan bir kamu kurumu veya üçüncü kişi, makul ticarî koşullar dahilinde ve makul bir süre içinde talebinin kabul edilmemesi durumunda, kullanım hakkı için Kuruma başvurabilir. Başvuruda, sözleşmeye dayalı lisans talebinde bulunulduğunu tevsik eden bilgi ve belgeler yer almalıdır. Cumhurbaşkanı kararıyla, birinci fıkrada belirtilen esaslar dahilinde, zorunlu lisans verilerek kullanım hakkı tanınır. Olağanüstü hallerde ve aciliyet gerektiren durumlarda Cumhurbaşkanı kararı çıkarılması için bu fıkrada öngörülen koşulların yerine getirilmiş olması aranmaz. (1).(2)
Entegre devre topoğrafyasının kullanımının millî savunma, ulusal ekonominin hayatî sektörlerinin geliştirilmesi veya genel sağlık bakımından önemli olması hâlinde, zorunlu lisansın verilmesi teklifi Kurumun bağlı olduğu bakanlık ile ilgili bakanlıklar tarafından birlikte hazırlanır. Millî savunma bakımından önemli olması dolayısıyla, zorunlu lisans verilmesine ilişkin karar, entegre devre topoğrafyasının bir veya bir kaç işletme tarafından kullanılması ile sınırlandırılabilir.(14)
Bu madde kapsamında tanınan entegre devre topoğrafyasının kullanımı, kapsam ve süre bakımından yetkili kılındığı amaçla sınırlı ve sadece iç piyasanın talebini karşılayacak nitelikte olmalıdır.
Söz konusu bu hak inhisarî değildir. Bu kullanım hakkının verilmesi hâlinde, entegre devre topoğrafyası hakkı sahibine, gerçek değere esas kullanım bedeli ödenir. Kullanım bedeli Cumhurbaşkanının verdiği yetkinin ekonomik değeri ve uygulandığı yerde rekabeti ortadan kaldırıcı uygulamaları telafi etme ihtiyacı göz önüne alınarak, yönetmelikte düzenlenecek esaslar çerçevesinde Kurumca belirlenir. Kullanım bedelini kullanım hakkı sahibi öder.(14)(15)
Cumhurbaşkanı kararı ile üçüncü kişiye verilen kullanım hakkı devredilebilir. Ancak bu devrin yapılabilmesi için, işletmenin tümünün ya da sadece bu kullanımdan yararlanan kısmının devredilmesi gerekir. Taraflardan birinin talebi halinde devir, Kurum tarafından Sicile kayıt edilir. Sicile kaydedilmeyen devir üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.(14)(15)
Kullanım hakkı sahibi, alt lisans veremez. Bu amaçla yapılan işlem geçersiz sayılır.
Birinci fıkranın (b) bendinde belirtilen hâllerde, kullanım hakkının verilmesi durumunda dördüncü fıkra hükümleri uygulanmaz.
Zorunlu lisansın sona ermesi[16][17]
Madde 38- Zorunlu lisansın verilme kararına neden olan hâlin ortadan kalktığı ve yeniden gerçekleşmesinin mümkün bulunmadığı durumlarda, entegre devre topoğrafyası hak sahibinin talebi, Cumhurbaşkanınca zorunlu lisansın iptaline karar verilebilir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Cezalar ve Şikâyet Hakkı
Hakka tecavüz hallerinde uygulanacak cezalar
Madde 39- (Mülga: 22/12/2016-6769/191 md.)
Şikâyet hakkına sahip olanlar
Madde 40- (Mülga: 23/1/2008-5728/578md.)
Yönetmelik[18]
Madde 41- Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Kurum tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulur.
Yürürlük
Madde 42- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 43- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
5147 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren Kanunun/ KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
5147 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal Edilen Maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
5728 |
39, 40 |
8/2/2008 |
6769 |
2, 6, 13, 15, 16, 18, 19, 21, 22, 23, 26, 30, 31, 37, 38, 39, 41 |
10/1/2017 |
KHK/700 |
37,38 |
24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte (9/7/2018) |
7263 |
14 |
3/2/2021 |
[1] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Enstitünün” ibaresi “Kurumun” şeklinde değiştirilmiştir.
[2] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Enstitüye” ibaresi “Kuruma” şeklinde değiştirilmiştir.
[3] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Enstitüdür.” ibaresi “Kurumdur.” şeklinde değiştirilmiştir.
[4] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum”, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “Enstitüye” ibareleri “Kuruma” şeklinde değiştirilmiştir.
[5] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “Enstitü” ibareleri “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[6] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[7] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “Enstitüye” ibaresi “Kuruma”, “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[8] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[9] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Enstitüye” ibaresi “Kuruma” şeklinde değiştirilmiştir.
[10] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin başlığında ve birinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibareleri “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[11] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin dördücnü fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[12] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin başlığı ve birinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibareleri “Kurum”, “Enstitüye” ibaresi “Kuruma” şeklinde değiştirilmiştir.
[13] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Enstitünün” ibareleri “Kurumun”, “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[14] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Enstitüye” ibaresi “Kuruma”, “Enstitünün” ibareleri “Kurumun”, üçüncü fıkrasında yer alan “Enstitünün” ibaresi “Kurumun”, beşinci fıkrasında yer alan “Enstitüce” ibaresi “Kurumca”, altıncı fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.
[15] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 151 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan “Kurumun görüşü ve Kurumun bağlı olduğu bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde ve altıncı fıkrasında yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[16] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Enstitünün” ibareleri “Kurumun” şeklinde değiştirilmiştir.
[17] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 151 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Kurumun uygun görüşü ve Kurumun bağlı olduğu bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
[18] 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Kanunun 188 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Enstitü” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.