Amortisman Ayırma ve Yeniden Değerleme
Murat BAYRAM
SMMM. – Bağımsız Denetçi
[email protected]
5024 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile, vergi usul kanunun 315. maddesi şu şekilde değiştirilmiştir : “Mükellefler amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlân edilecek oranların tespitinde iktisadî kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır”
Konu ile ilgili Maliye Bakanlığı 28.04.2004 tarihinde 333 No’lu V.U.Kanunu Genel Tebliğini yayınlamıştır. Bu çerçevede 2004 yılında alınan ve 2004 yılından önce alınan amortismana tabi sabit kıymetlerin amortisman ayılmasında uygulanacak yöntem aşağıda kısaca açıklanmıştır.
2004 YILINDAN ÖNCE ALINAN İKTİDSADİ KIYMETLER
Söz konusu iktisadi kıymetlerin amortisman oranlarında herhangi bir değişikliğe gidilmeden 2004 yılında amortisman ayılmaya devam edilecektir. Eğer mükellefler 31.12.2003 bilançolarını enflasyona göre düzeltmiş iseler, 5024 sayılı kanunun geçici 1. maddesinden yararlanmamış olduklarından dolayı ayrıca yeniden değerleme yapamayacaklardır. Amortisman matrahı, enflasyona göre düzeltilmiş 31.12.2003 iktisadi kıymetlerin değerleri olacaktır.
Mükellefler 31.12.2003 bilançolarını enflasyona göre düzeltmemiş iseler, mükerrer 298. maddenin eski hükümlerine tabi olacaklarından dolayı önceki yıllardaki uygulamanın aynısını devam ettireceklerdir. Yani yeniden değerleme yapabilecekler ve amortismanlarını buna göre ayırabileceklerdir. Ancak bu sadece geçici 1. maddeden kaynaklanan 2004/1. geçici vergi dönemi için geçerlidir. 2. ve daha sonraki geçici vergi dönemlerinde böyle bir seçimlik hak söz konusu olmadığından 1. dönemdeki yeniden değerleme işlemi sadece geçici bir uygulamadır. Sonraki dönemlerde yeniden değerleme işlemi yapılamayacaktır. Yapılan yeniden değerlemenin etkileri de sonraki dönemde iptal edilecektir.
2004 yılından önce alınan iktisadi kıymetlerin amortisman oranlarında her iki durumda da değişiklik yapılmayacaktır.
2004 YILINDA ALINAN İKTİSADİ KIYMETLER
2004 yılında alınan iktisadi kıymetler 5024 sayılı kanun ile değişen hükümlere tabidir. Yani ileriki yıllarda hiçbir surette yeniden değerlemeye tabi değildir ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilmiş maliyetlere göre Maliye Bakanlığının belirleyeceği ve ekonomik ömrün esas alındığı amortisman oranlarına göre itfa edileceklerdir. Ancak 31.03.2004 tarihi itibariyle enflasyon düzeltme şartları oluşmadığı için enflasyon düzeltmesi yapılmayacaktır.
Bir diğer önemli husus da, 5024 sayılı kanunun geçici 1. maddesinden yararlanan ve 31.12.2003 bilançolarının enflasyon düzeltmesini 10 Mayıs 2004 tarihi yerine 10 Ağustos 2004 tarihinde yapma kararı alan mükellefler de 2004 yılında aldıkları iktisadi kıymetlerini 2004 / 1. geçici vergi döneminde eski rejime göre amortismana tabi tutabileceklerdir. Ancak bu da sadece 1. geçici vergi dönemi için seçimlik haktan kaynaklanmaktadır. Tebliğde 2. dönemde bu iktisadi kıymetlere hangi oranın uygulanacağı tam olarak açıklanmamıştır. Ama anlaşılan ve genel teamül 2. dönemde bu oranların ekonomik ömürlere göre değiştirilmesi olacaktır.
YENİDEN DEĞERLEME UYGULAMASI
Amortisman mevzuuna girmişken yeniden değerleme uygulamasına ilişkin kısaca değinmekte fayda var diye düşündüm. Çünkü amortisman ile yeniden değerleme, şimdiye kadar hep birlikte anılmış ve birlikte uygulanmıştır.
V.U.Kanunu sirküleri – 4’de 31.03.2004 tarihi itibariyle açıklanan % 3,4 yeniden değerleme oranını kullanarak yeniden değerleme yapabilecekler, sadece 5024 sayılı kanun’un geçici 1. maddedeki ihtiyarilikten yararlanarak münhasıran mükerrer 298. maddenin eski hükümlerine göre işlem yapmak isteyen mükelleflerdir. Bu maddeden yararlanmayan ve 31.12.2003 bilançosunu enflasyona göre düzelten mükellefler, 31.03.2004 tarihi itibariyle önceki dönemlerde aldıkları iktisadi kıymetlerini ayrıca yeniden değerlemeye tabi tutamayacaklardır. 5024 sayılı kanun ile değişen mükerrer 298. maddede yeniden değerleme uygulaması yer almamaktadır. Maddede sadece yeniden değerleme oranı kısmı vardır ve bu oran, yeniden değerlemenin devam ettiği ve enflasyon düzeltmesi şartları oluşmadığı dönemlerde bu uygulamaya geçileceği anlamı taşımamaktadır.