YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILDI
10 Kasım 2002 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 24932
Maliye Bakanlığından :
I- KİMLİK TESPİT ZORUNLULUĞUYönetmeliğin 4 üncü maddesi kimlik tespiti yapılacak işlemlere ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Maddenin değişmeden önceki şeklinde, yükümlüler tarafından kiralik kasa hizmetlerinde tutar sınırı olmaksızın, diğer işlemlerde ise işlem tutarının 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması durumunda kimlik tespiti yapılması zorunluluğu getirilmiştir. (12.000.000.000.- Tl.ye çıkarıldı)Yapılan değişiklikle tutar sınırı olmaksızın kimlik tespiti yapılacak işlemlerin kapsamı genişletilmiş bulunmaktadır.Buna göre; kiralık kasa hizmetlerine ilave olarak, sigortalama ve finansal kiralama işlemleriyle, mevduat hesabı, kar-zarara katılma hesabı, cari hesap, repo veya benzeri hesap açma işlemleri için de herhagi bir parasal sınır olmaksızın kimlik tespiti yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında 2 milyar liralık sınıra bakılmaksızın kimlik tespiti yapılacak işlemler tek tek sayılmış olmakla beraber, “benzeri hesap açma işlemleri” ifadesi kullanılmak suretiyle düzenlemenin sadece bu işlemlerle sınırlı olmadığı belirtilmektedir. Sayılan işlemler nitelikleri itibarıyla yükümlü ile müşteri arasındaki iş ilişkisinin devamlılık unsuru taşıyan aynı hesap üzerinde yeni bir işlem yapılmasına imkan veren tüm işlemlerde, tutar sınırı olmaksızın kimlik tespiti yapılması gerekmektedir. Yükümlüler, 2 milyar liralık sınıra tabi olan ve olmayan işlemleri belirlerken, yapılan işlemin devamlılık unsuru taşıyıp taşımadığını dikkate alacaklardır. Yapılan bir işlem, daha sonra bununla bağlantılı olarak bir veya daha fazla işlem yapılmasına imkan veriyorsa, bu işlemin devamlılık unsuru taşıdığının kabul edilmesi ve “benzeri hesap açma işlemleri” kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklananlar dışında kalan işlemlerde ise işlem tutarının 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması halinde kimlik tespit zorunluluğu başlamaktadır. Döviz üzerinden yapılan işlemlerin Türk Lirası karşılıklarının tespitinde, işlem günündeki Merkez Bankası döviz alış kurları esas alınır.
Diğer taraftan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “müşterilerinin ve konuya taraf olanların” ifadesinin uygulamada tereddütlere neden olduğunun anlaşılması üzerine bu ifade “müşterilerinin ve adlarına hareket edenlerin” şeklinde değiştirilmiştir. Buna göre kimlik tespitinde esas olan müşterinin kimliğini belirlemek olmakla birlikte müşteri adına başka kişilerce işlem yaptırılması durumunda, müşteri adına hareket eden bu kişilerin de kimliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Müşterinin gerçek veya tüzel kişi olması bu uygulama açısından farklılık yaratmamaktadır.
Örnek 1: (A) şahsının 19/4/2002 tarihinde (X) Bankasında açtırmış olduğu ticari mevduat hesabına ticari borçlularınca para yatırılmaktadır. Hesapta biriken paralar (A) şahsının yetkili kıldığı (B) şahsı tarafından çekilmektedir. Bu işlemlerle ilgili olarak;
– Hesap açma işlemi devamlılık unsuru taşıdığından, (X) Bankasında ilk defa hesap açılırken işlem tutarına bakılmaksızın (A) şahsının kimlik tespiti yapılmış olmalıdır.
– (A) şahsının hesabına para yatıran üçüncü kişilerin kimlikleri, hesaba yatırılan tutarın 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması durumunda tespit edilecektir.
– (B) şahsının hesaptan çektiği para tutarının 2 milyar Türk Lirası veya muadili dövizi aşması durumunda kimliği tespit edilecektir. Limitin aşılmadığı durumlarda kimlik tespiti yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.
Örnek 2: Bay (A) adına hareket eden Bay (B), (X) A.Ş.’ne 5 milyar lira tutarında havale göndermek üzere bankaya müracaat etmiştir. Bu işlemle ilgili olarak;
– Bu havale işlemi devamlılık unsuru taşımamakla birlikte tutarı 2 milyar lirayı aştığından kimlik tespiti yapılması gerekmektedir.
– Banka tarafından, havale işlemini yaptıran Bay (B) ile adına işlem yapılan Bay (A)’nın kimlikleri ayrı ayrı tespit edilecektir.
– Havale tutarı olan 5 milyar liranın, (X) A.Ş. tarafından havalenin geldiği bankadan çekilmesi sırasında ise gerek şirketin gerekse şirket adına hareket eden kişinin kimliklerinin ayrı ayrı tespit edilmesi gerekmektedir.
Örnek 3: Bay (A) İstanbul’da öğrenim gören çocuğunun (X) Bankası İstanbul Şubesindeki hesabına aynı bankanın Ankara Şubesi aracılığı ile 250 milyon lira havale göndermektedir. Bu işlemle ilgili olarak;
– Bay (A)’nın havale ettiği tutar 2 milyar lirayı aşmadığından (X) Bankası Ankara Şubesinin kimlik tespiti yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.
– (X) Bankasının İstanbul Şubesi de hesaba gelen havale tutarını Bay (A)’nın çocuğuna ödemeden önce bankacılık uygulamaları açısından kimlik tespiti yapmakta ise de Yönetmelik’te belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kimlik tespit zorunluluğu ve kimlik tespitine ilişkin belgelerin 5 yıl süreyle muhafazası zorunluluğu bulunmamaktadır.
II- KİMLİK TESPİT USULÜYönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının değişmeden önceki metni, kimlik tespitinin hangi belgeler üzerinden yapılacağına ilişkin düzenlemeleri içermektedir.Yapılan yeni düzenlemede, kimlik tespitinde geçerli olacak belgelerin kapsamında herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Madde, daha anlaşılabilir olmasını teminen bentler halinde yeniden düzenlenmiş, birinci fıkranın sonuna kimlik tespiti sırasında işlemi yapan gerçek kişinin beyan ettiği adresin de kaydedileceği hususu ilave edilmiştir. Buna göre yükümlüler, kimlik tespiti sırasında, işlemi yaptıran gerçek kişinin beyan ettiği adresini de kaydederek muhafaza edeceklerdir. Bu düzenlemede esas olan, sadece işlemi yaptıran kişinin beyanı olup yükümlülerin bu kişilerden ayrıca adres ile ilgili bir belge istemelerine gerek bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin değişmeden önceki 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, “İşlemlerin başka bir gerçek kişi adına yapılması halinde, adına hareket edilen kişinin de kimliği tespit edilir.” ifadesi ayrı bir belirleme olarak yer almıştır. Bu ifadenin, Yönetmeliği değişmeden önceki 4 üncü maddesinde yer alan “müşterilerinin ve konuya taraf olanların” ifadesi ile birlikte değerlendirilmesi halinde, gerek adına işlem yapılan gerçek ve tüzel kişinin gerekse bunlar adına hareket edenlerin kimliklerinin tespit edileceğinin anlaşılması gerekmektedir.
Ancak bu konudaki tereddütleri gidermek amacıyla söz konusu ifade “İşlemlerin başka bir gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekküller adına yapılması halinde, adına hareket edilenlerin de kimliği tespit edilir.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, işlemlerin başka bir gerçek veya tüzel kişi (dernek ve vakıf dahil) veya tüzel kişiliği olmayan teşekküller adına yapılması halinde gerek adına işlem yapılanların gerek işlemi yaptıran gerçek kişilerin ayrı ayrı kimlik tespitlerinin yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin son fıkrasında, kimlik tespiti zorunluluğuna ilişkin usul ve esaslar ile kimlik tespitine esas belge nevini belirlemeye Başkanlık yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye istinaden, kimlik tespitinin aşağıda belirtilen belgeler üzerinden yapılması uygun görülmüştür.
1. İlk defa yaptırılacak işlemde kimlik tespiti:
. Bir gerçek kişinin kendi adına işlem yaptırması halinde, bu kişinin kimliği nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaportun aslı veya bunların noter tasdikli suretlerinden birinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması veya işlemle ilgili evrakın arkasına kimlik bilgilerinin kaydı suretiyle, (Gerçek kişilerin kimlik tespiti için öngörülen yöntem, bu bölümdeki açıklamalarda tekrardan kaçınmak amacıyla “kimlik bilgilerinin alınması” şeklinde ifade edilecektir.)
. Bir gerçek kişi adına başka kişi tarafından işlem yaptırılması halinde, adına işlem yapılanın kimliği kimlik bilgilerinin alınması ile, işlemi yaptıranın kimliği ise kimlik bilgilerinin alınması ve asıl işlem sahibi adına hareket etmeye yetkili olduğuna ilişkin vekaletnamenin aslı veya noter tasdikli suretinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisinin alınması suretiyle,
. Ticaret siciline kayıtlı tüzel kişi adına işlem yaptırılması halinde, adına işlem yapılanın kimliği, Ticaret Sicil Gazetesi (kuruluş/tadil) ve imza sirkülerinin aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması suretiyle, tüzel kişi adına işlem yaptıranların kimliği ise;
– İşlem, Ticaret Sicili Gazetesi’nde adı geçen yetkili kişi veya kişiler tarafından yaptırılmakta ise bunların kimlik bilgilerinin alınması suretiyle,
– İşlem, Ticaret Sicil Gazetesi’nde, adı geçen kişiler tarafından yetkilendirilmiş diğer kişiler tarafından yaptırılmakta ise bunların kimlik bilgilerinin alınması ve yetkili olduklarına dair vekaletnamenin aslı veya noter tasdikli suretinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisinin alınması suretiyle,
. Dernek veya vakıf adına işlem yaptırılması halinde, dernek veya vakfın kimliği, kayıtlı bulunduğu kurumda tutulan sicile ilişkin belgelerin aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerinin alınması suretiyle, dernek veya vakıf adına işlem yaptıran gerçek kişinin kimliği ise;
– İşlem, sicil belgelerinde adı geçen kişiler tarafından yaptırılmakta ise bunların kimlik bilgilerinin alınması suretiyle,
– İşlem, sicil belgelerinde ismi geçen kişiler tarafından yetkilendirilmiş diğer kişiler tarafından yaptırılmakta ise bunların kimlik bilgilerinin alınması ve yetkili olduklarına dair vekaletnamenin aslı veya noter tasdikli suretinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisinin alınması suretiyle,
. Tüzel kişiliği olmayan teşekküller adına (örnek: Apartman yönetimi) işlem yaptırılması halinde, adına işlem yapılanın kimliği, idare etmeye yetkili olunduğuna ilişkin kararın aslının veya noter tasdikli suretinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisinin alınması, işlemi yaptıran kişinin kimliği ise kimlik bilgilerinin alınması suretiyle,
tespit edilecektir.
2. Kimliği usulüne uygun olarak tespit edilenlerin müteakip işlemlerinde teyit işlemi;
. Bir gerçek kişinin kendi adına işlem yaptırması halinde nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaportun aslı veya bunların noter tasdikli suretlerinden birisinin, (Bu bölümdeki açıklamalarda kimlik belgeleri tek tek sayılmak yerine “geçerli kimlik belgeleri” ifadesine yer verilecektir.)
. Bir gerçek kişi adına başka bir gerçek kişi tarafından işlem yaptırılması halinde, gerçek kişi adına hareket eden kişinin yetkili olduğuna ilişkin vekaletname ve geçerli kimlik belgelerinden birisinin,
. Ticaret siciline kayıtlı tüzel kişi adına işlem yaptırılması halinde işlem;
– Ticaret sicilinde adı geçenler tarafından yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisinin,
– Yetkilendirilmiş kişiler tarafından yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisi ve vekaletnamenin,
. Vakıf veya dernek adına işlem yaptırılması halinde işlem;- Sicil kayıtlarında adı geçenler tarafından yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisinin,- Yetkilendirilmiş kişilerce yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisi ve vekaletnamenin,
. Tüzel kişiliği olmayan teşekküller adına işlem yaptırılması halinde, işlem;- İdare etmeye yetkili olduğuna dair kararda adı geçenler tarafından yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisinin,- Yetkilendirilmiş kişilerce yaptırılmakta ise bu kişilerin geçerli kimlik belgelerinden birisi ve vekaletnamenin,
ibraz edilmesi ve bu belgelerde yer alan bilgilerin yükümlüde bulunan bilgiler ile karşılaştırılması suretiyle yapılacaktır. Teyit işleminde ilgili evraka işlemi yaptıranın adı ve soyadının yazılması yeterlidir. Bu belgelerin tekrar fotokopilerinin alınmasına veya ilgili oldukları belgelerin arkasına kimlik bilgilerinin yazılmasına gerek bulunmamaktadır.
Örnek: (Z) Ltd. Şti. müdürü Bay (A), şirket adına ticari mevduat hesabı açtırmak üzere (X) Bankasına başvurmuştur. Hesap açma işlemi tutarına bakılmaksızın kimlik tespiti yapılmasını gerektirdiğinden, bu işlemden önce Bay (A)’nın ve (Z) Ltd. Şti’.nin kimliğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Banka (Z) Ltd. Şti’nin kimlik tespitini, ticaret sicil gazetesinin (kuruluş/tadil) ve imza sirkülerinin aslının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopilerini almak suretiyle yapacaktır. Bay (A)’nın kimlik tespitini ise nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaporttan birisinin aslı veya noterce onaylanmış suretinden okunabilir fotokopisini almak veya işlemle ilgi evrakın arkasına kimlikte yer alan bilgileri kaydetmek suretiyle yapacaktır.
İşlem Bay (A)’nın yetkilendirdiği diğer bir kişi tarafından yaptırılmakta ise bu kişinin kimlik tespiti; nüfus hüviyet cüzdanı, sürücü belgesi veya pasaporttan birisinin aslı veya noterce onaylanmış suretinden okunabilir fotokopisinin alınması veya işlemle ilgi evrakın arkasına kimlikte yer alan bilgilerin kaydedilmesi ve vekaletnamenin aslı veya noter tasdikli suretinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisinin alınması suretiyle yapılacaktır.
Bay (A), (Z) Ltd. Şti. adına aynı hesapta 2 milyar liranın üzerinde işlem yapılmak üzere tekrar Bankaya müracaat ettiği takdirde geçerli kimlik belgelerinden birisini ibraz etmesi yeterli olacak, Banka kendisinde mevcut bilgilerden bu kişinin şirketin yetkilisi olduğunun ve kimlik bilgilerinin teyidini yapacak ve işlemle ilgili belgeye Bay (A)’nın adı ve soyadını yazmak suretiyle kimlik tespit işlemini tamamlayacaktır.
Ayrıca Yönetmelik’te yapılan değişiklik gereğince, bu işlemi yaptıran Bay (A) ise bu kişinin, işlemi yaptıran Bay (A)’nın yetkilendirdiği diğer bir kişi ise yetkilendirilen kişinin beyan ettiği adresin de kaydedileceği tabidir.
III- UYUM GÖREVLİSİ ATANMASI VE ŞÜPHELİ İŞLEM BİLDİRİM USULÜYönetmeliğe eklenen 14/A maddesine göre, yükümlülerin bu Yönetmelik hükümleri uyarınca yapmaları gereken bildirimler için idari düzeyde bir uyum görevlisi atamaları gerekmektedir. Uyum görevlisi atanacak yükümlü gruplarını, uygulamanın başlangıç tarihlerini, uyum görevlisinin nitelik, görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.Bu yetkiye istinaden uyum görevlisi atanmasıyla ilgili usul ve esaslar aşağıdaki şekilde belirlenmiş bulunmaktadır.
A- Uyum Görevlisi Atayacak Yükümlüler
Yönetmeliğin 3 ve 12 nci maddelerine göre şüpheli işlem bildiriminde bulunması gereken 23 yükümlü grubu belirlenmiştir.
Yönetmeliğin 14/A maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetki uyarınca, birinci aşamada bu yükümlülerden bankalar ve özel finans kurumlarına uyum görevlisi atamaları zorunluluğu getirilmiştir.
C- Uyum Görevlisinin Nitelik, Görev, Yetki ve Sorumlulukları1- Uyum Görevlisinin Tanımı ve NiteliğiUyum Görevlisi, yükümlülerin Yönetmelik uyarınca yapmaları gereken şüpheli işlem bildirimlerinin gereklerini yerine getirmek bakımından, ilgili kuruluşun idari yapısı içinde genel müdür veya genel müdür yardımcılarına doğrudan bağlı olacak şekilde görevlendirilecek bir üst düzey personelini ifade eder. Uyum görevlilerinin bu görevleriyle birlikte uhdelerinde -teftiş ve denetim dışında- başka görevlerin de bulunması bir sakınca yaratmamaktadır. Başka bir ifadeyle yükümlüler uyum görevlisini, belirtilen şartlara uyulması kaydıyla, bünyelerinde istihdam ettikleri ve halen farklı bir görev ifa etmekte olan çalışanları arasından, bu görevi de ifa etmek üzere atayabilecekleri gibi münhasıran bu işle uğraşmak üzere de atayabileceklerdir. Atanan yetkili, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’na “Uyum Görevlisi” sıfatı ile muhatap olur. Yükümlüler, uyum görevlisinin mevcut veya karşılaşabileceği iş yükünü de dikkate alarak kendisine yardımcı olacak başka görevliler ile yeterli sayıda personel çalıştırabilirler.
Yükümlüler, uyum görevlilerine verilen görevlerin zamanında ve eksiksiz yapılabilmesi amacıyla gerekli önlemleri almalıdır.
2- Uyum Görevlisinin Görev ve Yetkileri
Yönetmeliğin 14/A maddesinin verdiği yetkiye istinaden, bu Tebliğin III- A, B ve C/1 bölümlerinde belirlenen esaslar çerçevesinde bankalar ve özel finans kurumlarına uyum görevlisi atamaları zorunluluğu getirildiğinden ve bu yükümlüler tarafından Başkanlığa intikal ettirilecek şüpheli işlem bildirimleri bundan sonra uyum görevlileri vasıtasıyla yapılacağından, konuyla ilgili uyulması gereken usul ve esaslar aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:
a- Şüpheli işlem bildirimiyle ilgili olarak daha önce yayımlanan 2 sıra numaralı Tebliğin(2) II/A bölümünde şüpheli işlemin tanımı yapılmış, II/C bölümünde bildirimin usul ve esasları belirlenmiş, II/B bölümünde şüpheli işlem tipleri açıklanmış ve 3 sıra numaralı Tebliğ’de(3) ise daha önce belirlenen 19 adet şüpheli işlem tipine 20 numaralı şüpheli işlem tipi ilave edilmiştir. (EK 1 Şüpheli İşlem Bildirim Formu)
2 sıra numaralı Tebliğ ile yapılan düzenlemede Şüpheli İşlem Bildirim Formları (ŞİBF), işlemi yapan görevli ile birlikte, bu işlemin sonuçlandırılması konusunda imza yetkisine sahip görevlilerce imzalanarak Başkanlığa gönderilmekte idi. Bu Tebliğe göre ise banka ve özel finans kurumlarında şüpheli işlemle karşılaşılması durumunda, ŞİBF yine aynı kişilerce doldurularak imzalanacak ancak öncelikle uyum görevlisine gönderilecektir. İşlemi yapan görevli ile işlemin sonuçlandırılması konusunda imza yetkisine sahip görevli arasında, işlemin şüpheli olup olmadığı hususunda görüş ayrılığı bulunması halinde ise ŞiBF tek imza ile uyum görevlisine gönderilecektir.
b- Uyum görevlileri kendilerine intikal ettirilen şüpheli işlem bildirim formlarındaki bilgileri, yükümlü bünyesinde mevcut diğer bilgiler ile ilgili yasa, yönetmelik ve tebliğleri de göz önünde bulundurmak suretiyle değerlendirecek ve değerlendirme sonucuna göre işlemin şüpheli işlem olarak Başkanlığa bildirilmesine veya bildirilmemesine karar verecektir.
c- Uyum görevlileri karar verme sürecinde iyi niyetle, makul ve dürüst bir şekilde hareket ederler. Görevlilerin bu şekilde verdikleri bildirimde bulunmama kararları, şüpheli işlem bildirim yükümlülüğünün ihlali sayılmaz. Ancak bildirimde bulunmama kararı verilen ŞİBF ile yazılı gerekçesi, gerektiğinde yetkililere ibraz edilmek üzere 5 yıl süreyle muhafaza edilecektir.
d- Yönetmeliğin 14 üncü maddesine göre şüpheli işlemlerin, işlemin tespit edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde Başkanlığa bildirilmesi zorunludur. Buna göre uyum görevlilerinin, bu süre içerisinde değerlendirmelerini tamamlayarak, işlemin şüpheli olduğuna karar vermeleri halinde formları Başkanlığa göndermeleri gerekmektedir.
Başka bir ifade ile şüpheli işlemin tespit edildiği tarih ile bu işlemin Başkanlığa iletilmesi arasındaki süre, uyum görevlisinin konuyla ilgili değerlendirmesi de dahil en fazla 10 gündür. Öte yandan gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başkanlığın yanı sıra yetkili ve görevli Cumhuriyet Savcılığına da durumun derhal bildirilmesi gerekir.
e- Bildirilmesine karar verilen ŞİBF, uyum görevlilerince imzalanan bir yazı ekinde Başkanlığın (0 312) 428 15 60 – 467 64 04 numaralı faksına gönderilebilir. Ancak bildirim, faksla gönderilmiş olmasına bakılmaksızın “Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı Atatürk Bulvarı Numara: 225 06680 Kavaklıdere/Ankara” adresine taahhütlü postayla ya da elden intikal ettirilir.
Uyum görevlisine bildirimde bulunmayan görevlilerin sorumlulukları, 2 sıra numaralı Tebliğde belirlenen esaslar çerçevesinde devam etmektedir.
IV-DENETİM
Yönetmeliğin “Denetim” başlığını taşıyan 16 ncı maddesine ilave edilen ikinci fıkra ile yükümlülüklerin denetimi boyutuna “iç denetim” de eklenmiş bulunmaktadır.
Buna göre; mevzuatları gereği bünyelerinde müfettiş çalıştırmak zorunda olan bankalar ve denetleme kurulları bulunan özel finans kurumları, işlemlerinin mevzuat hükümlerine uygunluğunu kontrol ettirmek üzere görevlendirdikleri müfettiş veya denetçilerine, Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 Sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve tebliğlerdeki düzenlemelere uyulup uyulmadığının denetimini de yaptırmaları gerekmektedir.
Yıl içinde yapılan iç denetim çalışmalarının istatistik amaçlı sonuçlarının, (denetim yapılan şube sayısı, kimlik tespiti ve şüpheli işlem açısından kontrol edilen işlem sayısını gösterecek şekilde) takip eden yılın Mart ayının sonuna kadar Başkanlığa bildirmesi gerekmektedir.
V-EĞİTİMYönetmeliğe eklenen 16/A maddesindeki düzenlemeye göre yükümlülerden, Yönetmelikle getirilen mükellefiyetlerin çalışanları tarafından bilinmesini sağlayacak gerekli eğitimi vermelerinin istenebileceği belirtilmiş, yükümlülerce verilecek eğitim programlarını kapsam, konu, yükümlü grupları, uygulama tarihi ve usulü itibarıyla belirlemeye Bakanlık yetkili kılınmıştır.Bu yetkiye istinaden aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.
A- Çalışanlarına Eğitim Vermek Zorunda Olan Yükümlüler
Yönetmeliğin 16/A maddesinin verdiği yetkiye istinaden, ilk aşamada bankalar ve özel finans kurumlarına eğitim programı uygulama zorunluluğu getirilmiştir.
B- Eğitim Programlarının İçeriğiYükümlüler eğitim programlarının içeriğini aşağıdaki hususları dikkate alarak belirleyeceklerdir.- Kimlik tespit zorunluluğu bulunan işlemler, kimlik tespit usulü ve kayıtların saklanması,
– Şüpheli işlemlerin tanınması ve bildirim usulü,
– Yetkililerce istenilecek bilgi ve belgelerin verilme usulü,
– Yükümlülüklere uyulmaması halinde uygulanacak müeyyideler.
Eğitim programları ihtiyaca göre sürekli olarak gözden geçirilecek, tüm meslek personelinin bilgilerinin güncel tutulması amacıyla düzenli aralıklarla tekrarlanacaktır.
Yıl içinde yapılan eğitim çalışmalarının istatistik amaçlı sonuçlarının, (eğitime katılan personel sayısını ve toplam eğitim saatini gösterecek şekilde) takip eden yılın Mart ayının sonuna kadar Başkanlığa bildirmesi gerekmektedir.
VI- YÜRÜRLÜKBu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.Uyum görevlisi atama işlemi tamamlanıncaya kadar 2 sıra numaralı Tebliğe göre işlem yapılmasına devam olunur.
Tebliğ olunur.
(1) 01.02.2000 tarih ve 23951 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.