Danıştay Kararı E. 1996/2165
T.C.
DANIŞTAY
Üçüncü Daire
Esas No : 1996/2165
Karar No : 1996/5145
KONU: İşletmeye dahil motorlu araçların satış bedellerinin emsallerine nazaran bariz şekilde düşük bulunması halinde gerçek satış bedelinin, ticaret odası, şoförler ve otomobilciler derneği gibi kuruluşlardan alınan bilgilerden ve kasko değerlendiren yararlanılarak tespit edilebileceği hk
İstemin Özeti : Davacının eşine ait kamyonun satış değerinin emsaline göre düşük beyan edilmesi nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah farkı üzerinden aile reisi sıfatıyla adına 1994 dönemi için re’sen salınan gelir vergisi ile bu vergiye bağlı olarak kesilen kusur cezasına karşı açılan davayı; eşinin nakliyecilik faaliyetinde kullandığı 16 HS 944 plakalı 1981 model Genoto Mercedes marka kamyonu katma değer vergisi dahil 18.400.000.- lira fatura değeri, 174.000.000.- lira kasko değeri üzerinden ………………. Üçüncü Noterliğinin 12.09.1994 gün ve 38490 sayılı kati satış sözleşmesi ile satarak faaliyetini terk ettiği, araç satış bedelinin düşük beyan edildiğinden hareketle takdire sevk ile kasko değeri ve piyasa rayicine nazaran kamyonun 170.000.000.- lira değerde olabileceği kabul edilerek takdir olunan 126.102.000.- lira matrah farkı üzerinden aile reisi sıfatıyla davacı adına cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, Harçlar Kanununun 43. maddesine 3689 sayılı Kanunun 10. maddesiyle eklenen fıkrası hükmünde, gerek satış esnasında noterlerce tahsil edilen vergi, resim ve harç, gerekse satış dolayısıyla düzenlenen fatura nedeniyle doğacak gelir ve kurumlar vergisi kayıplarının asgariye indirilmesi amaçlandığından kasko sigortasına esas olunan değerin normal alım-satım değeri olarak kabulünün gerekeceği kaldı ki kamyonun hasarlı olarak satıldığı yolunda davacı tarafından bir iddiada ileri sürülmediği gerekçesiyle reddeden ………….. Vergi Mahkemesinin 12.12.1995 gün ve E:1995/1084, K: 1995/1510 sayılı kararının, takdir komisyonunca matrahın takdirinde kamyonun eski ve yıpranmış olduğunun dikkate alınmadığı kasko değeri ve piyasaya rayicine göre işlem yapılmasının yasal olmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
3689 sayılı kanunun 10. maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun 43. maddesine eklenen fıkrada; “Motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer; işleme konu olan cinsi, markası, modeli, tipi ve yapı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince tespit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamaz. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince düzenlenen listelerde yer almayan eski model taşıtların asgari değeri, o taşıtların listede yer alan en eski modelleri için belirlenen değerinden; her model yılı için % 10 indirim yapılmak suretiyle tespit edilir. Birlikçe düzenlenen listelerde yer almayan taşıtların değerleri, emsali taşıtların değerlerinden aşağı olamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde, gelire giren kazanç ve iratlar yedi bent halinde sayıldıktan sonra, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yukarıda yazılı kazanç ve iratların tespitinde gerçek ve safi miktarların nazara alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hüküm uyarınca işletmeye dahil motorlu araçların satışlarında; gelir vergisi yönünden araçların gerçek satış bedellerinin esas alınması gerekmektedir.
Satış bedellerinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük olması halinde; idarece gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebilecektir. Gerçek bedelin tespiti sırasında diğer vergilerle birlikte taşıtın satış tarihi itibariyle geçerli olan değerinden de yararlanılması mümkündür.
Olayda, 1981 model ………………… marka aracın kasko sigortasına esas değeri 174.000.000.- lira olduğu halde 18.400.000.- satılmış görüldüğü, takdir komisyonu kararında aracın gerçek alım satım değerinin kasko sigorta değerinden aşağı olmayacağı düşüncesinden hareketle piyasa rayiçlerine göre emsal değerinin 170.000.000.- lira olabileceği dikkate alınarak satış bedeli ile emsal bedel arasındaki 151.600.000 liralık değer farkının beyan edilen 25.592.065.- lira ticari kazanca ilavesi suretiyle bulunan 177.192.065.- lira matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Oysa, satış konu aracın tüm özellikleri (marka, model, vs.) dikkate alınarak satış tarihindeki emsal bedelin tespiti için ticaret odası ve şoförler ve otomobilciler derneğinden sorularak araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece piyasa rayiçlerine göre emsal bedelin 170.000.000.- lira olduğu kabul edilerek davanın reddi yolunda karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile …………. Vergi Mahkemesinin 12.12.1995 gün ve E: 1995/1084, K:1995/1510 sayılı kararının bozulmasına 5.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink” icon_fontawesome=”fa fa-gg”]
Alomaliye.com Personel Programı
Avans | İcra | İzin | Rapor Takibi | Teşvikler | Puantaj Hesaplama | SGK e-İşlem | e-Beyan [/vc_message][vc_column_text]