28 Haziran 2002 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 24799
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından :
Karar Tarihi : 26/6/2002
Karar No : 2002/1
1475 Sayılı İş Kanunu’nun 33 ncü maddesi gereğince, hizmet akdi ile çalışan ve bu Kanun kapsamına giren her türlü işçi ile gemiadamı ve gazetecilerin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 21/05/2002 tarihinde başladığı çalışmalarını 26/06/2002 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı 3 toplantı sonucunda;
1- Milli seviyede tek asgari ücret tespitine oybirliğiyle,
2- 16 yaşını doldurumuş işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında 8.362.500.-TL., olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
3- 16 yaşını doldurmamış işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında 7.107.000.-TL., olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oyçokluğuyla,
4- İşbu Kararın 1475 sayılı İş Kanunu’nun 33 üncü maddesi ve Asgari Ücret Yönetmeliği gereğince Resmi Gazete’de yayımlanmasına oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
GEREKÇE
Asgari ücret, gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.
Asgari ücretin belirlenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmıştır. Bilindiği gibi ülkemiz, yüksek oranlı enflasyon kıskancından kurtulma çabasındadır. Bu çabaların olumlu sonuçları alınmaktadır. 2002 enflasyon hedefine ulaşılması ise ülkemizin önünü açacaktır.
İşte bu çerçevede hareket eden Komisyonumuz, halen aylık 222.000.750.-TL. olan asgari ücreti 2002 yılı enflasyon hedefi dikkate alınarak, 2002 yılının ikinci yarısı için % 13 artışla 250.875.000.-Tl olarak belirlemiştir.
Böylece asgari ücret 2002 yılında kümülatif olarak yaklaşık % 49,4 oranında artmış olacaktır.
2002 yılında uygulanacak asgari ücretlerin belirlenmesinde, yönetmleiğin ilgili hükmü uyarınca ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum öncelikle ele alınmıştır.
Bu hesaplamalara göre; 16 yaşını doldurmuş işçinin asgari ücreti 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında aylık 250.875.000.TL, günlük 8.362.500.-TL. ve saat ücreti 1.115.00.-TL.’dır.
16 yaşını doldurmamış işçinin asgari ücreti 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında aylık 213.210.000.-TL., günlük 7.107.000.-TL. ve saat ücreti 947.600.-TL.’dır.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN KARŞI OY GEREKÇESİ
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-hükümet kesimi temsilcileri oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından katılmadığımızdan işçi kesimi olarak muhalif kaldık.
Asgari Ücret Yönetmeliği, asgari ücreti “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçları günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” biçiminde tanımlamaktadır.
Komisyonun belirlenmesinde işveren-hükümet oy çoğunluğu, yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu” öncelikli olarak ele almıştır.
Asgari ücret tespit Komisyonu’nun iradesini hiçe sayan yaklaşımlarla, IMF gölgesinde asgari ücret belirlenmiştir.
Ülkemizde uygulanmakta olan Uluslararası Para Fonu – Dünya Bankası (IMF-WB) politakalarının ücretli çalışanlara dönük olumsuz yönü asgari ücret belirlenmesi örneğinde – bir kez daha – açıcağa çıkmıştır. Ekonomide yaşanan kriz gerekçesiyle başta ücretli çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli toplum kesimleri yoksullukla karşı karşıya bırakılmışlardır. Ülke ekonomisinin ‘kriz’ ortamına gelmesinde çalışanların sorumluluğu olması bir yana, uygulamalarda en fazla zararı artan hayat pahalılığı karşısında yaşama şartları ağırlaşan, işten atılmalara maruz kalan, temel hakları tehdit altında olan dar ve sabit gelirli kesimler görmüştür.
“Asgari Ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları”nın gözönünde bulundurulacağına ilişkin son Anayasa değişikliğinin içerdiği anlayış, işveren-hükümet oy çokluğu tarafından dikkate alınmamış, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE)’nün tek işçi için hesapladığı net 274.655.003.-TL./Ay geçim düzeyi bile gözardı edilmiştir.
TÜRK-İŞ Araştırma Merkezi’nin belirlemelerine göre; Haziran 2002 itibariyle dört kişilik bire ailenin sağlığı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken asgari aylık harcama tutarı 334 milyon liraya ulaşmıştır. “Açlık sınırı” olarak tanımlanan bu gıda harcaması yanı sıra kira, ulaşım, yakacak, giyim, eğitim, kültür gibi temel gereksinimler için yapılması gereken harcamalarda dikkate alındığında haneye girmesi gereken toplam gelir 1 milyar liranın üstünde olmaktadır.
Aldığı ücretle yaşamını sürdürmek durumunda olan işçi ve ailenin ihtiyaçlarını belirlenen asgari ücretle karşılayabilmesi mümkün değildir. Bu yönüyle belirlenen asgari ücret eksik kalmaktadır, yeterli değildir.
Asgari ücretle yapılması zorunlu gıda harcaması tutarına bağlı olarak hesaplanan yoksulluk sınırı arasındaki fark, çalışanların karşı karşıya bırakıldığı geçim koşullarını ortaya koymaktadır.
Belirlenen ve ilan edilen asgari ücret; pazarlık konusu edilmiş, işçinin geçimini sağlamaktan uzak sefalet ücreti düzeyinde olmuş, bilimsel objektif ve güvenilir verilerle tespit yerine, dayatmalar sonucu oy çokluğuyla kabul edilmiş, çalışanların ekonomik ve sosyal şartlarını daha da kötüleştiren, gelir dağılımını daha da bozan ve yoksulluğu artıran özellikte olmuştur.
İşçi kesimi temsilcileri olarak Komisyon çalışanlarında;
– Asgari ücretin, işçi ve ailenin günü ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşıcak bir düzeyde belirlenmesi,
– Belirlenen tutarın işçinin eline net geçecek şekilde düzenlemesi;
– Belirleme yapılırken, işçinin ailesiyle birlikte tüketim harcamalarının esas alınması,
– Asgari ücretin ulusal düzeyde, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayrımı yapılmadan belirlenmesi;
– İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyleştirmenin ayrıca ilave edilmesi;
– Belirlene Asgari ücretin adil gelir dahılımını sağlamaya yönelik olması ve refahtan pay içermesi;
ilkelerinin uygulanabilmesi için çaba gösterdik.
İşçi kesimi olarak savunduğumuz görüşlerimizin Komisyon çalışanlarında dikkate alınmaması nedeniyle alınan karara muhalifiz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından;
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KARARI
Karar Tarihi : 26/06/2002
Karar no : 2002/2
1475 Sayılı Kanunu’nun geçici 4. maddesi gereğince, tarim ve orman işçilerinin asgari ücretini tespit etmekle görevli Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 21/05/2002 tarihinde başladığı çalışmalarına 26/06/2002 tarihine kadar sürdürmüş ve yaptığı 3 toplantı sonucunda ;
1- Sanayi kesimi ile tarım ve orman kesimi için milli seviyede tek asgari ücret tespitine oybirliğiyle,
2- 16 yaşını doldurmuş işçilerin birgünlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında 8.362.500.-TL., olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oy çokluğuyla,
3- 16 yaşını doldurmamış işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretlerinin 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında 7.107.000.-TL., olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oy çokluğuyla,
4- İşbu kararın 1475 sayılı İş Kanunu’nun geçici 4. maddesi ve Asgari Ücreti Yönetmeliği gereğince Resmi Gazete’de yayımlanmasına oybirliğiyle,
karar verilmiştir.
GEREKÇE
Asgari ücret bilindiği gibi ödenmesi zorunlu olan en az ücrettir.
Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.
Asgari ücretin belirlenmesi sırasında, Komisyonumuz, bu çerçevede bir karar alınması için çalışmıştır. Bilindiği gibi ülkemiz, yüksek oranlı enflasyon kıskancından kurtulma çabasındadır. Bu çabaların olumlu sonuçları alınmaktadır. 2002 enflasyon hedefine ulaşılması ise ülkemizin önünü açacaktır.
İşte bu çerçevede hareket eden Komisyonumuz, halen aylık 222.000.750.-TL. olan asgari ücreti 2002 yılı enflasyon hedefi dikkate alınarak, 2002 yılının ikinci yarısı için %13 artışla 250.875.000.-Tl olarak belirlemiştir.
Böylece asgari ücret 2002 yılında kümülatif olarak yaklaşık %49,4 oranında artmış olacaktır.
2002 yılında uygulanacak asgari ücretlerin belirlenmesinde, yönetmleiğin ilgili hükmü uyarınca ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum öncelikle ele alınmıştır.
Bu hesaplamalara göre; 16 yaşını doldurmuş işçinin asgari ücreti 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında aylık 250.875.000.TL, günlük 8.362.500.-TL. ve saat ücreti 1.115.00.-TL.’dır.
16 yaşını doldurmamış işçinin asgari ücreti 01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında aylık 213.210.000.-TL., günlük 7.107.000.-TL. ve saat ücreti 947.600.-TL.’dır.
İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN KARŞI OY GEREKÇESİ
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-hükümet kesimi temsilcileri oy çoğunluğuyla belirlenen asgari ücrete, gerek miktar ve gerek belirleme yöntemi açısından katılmadığımızdan işçi kesimi olarak muhalif kaldık.
Asgari Ücret Yönetmeliği, asgari ücreti “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçları günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” biçiminde tanımlamaktadır.
Komisyonun belirlenmesinde işveren-hükümet oy çoğunluğuyla, 1 Temmuz 2002 gününden itibaren Brüt 250.875.000.-TL./Ay ve net 184.251.937.-TL./Ay olarak belirlenen asgari ücret tutarı ile işçinin asgari düzeydeki gereksinimlerinin karşılanması mümkün değildir.
Asgari ücretin belirlenmesinde işveren-hükümet oy çoğunluğu, yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu” öncelikli olarak ele almıştır.
Asgari ücret tespit Komisyonu’nun iradesini hiçe sayan yaklaşımlarla, IMF gölgesinde asgari ücret belirlenmiştir.
Ülkemizde uygulanmakta olan Uluslararası Para Fonu – Dünya Bankası (IMF-WB) politakalarının ücretli çalışanlara dönük olumsuz yönü asgari ücret belirlenmesi örneğinde – bir kez daha – açıcağa çıkmıştır. Ekonomide yaşanan kriz gerekçesiyle başta ücretli çalışanlar olmak üzere tüm dar ve sabit gelirli toplum kesimleri yoksullukla karşı karşıya bırakılmışlardır. Ülke ekonomisinin ‘kriz’ ortamına gelmesinde çalışanların sorumluluğu olması bir yana, uygulamalarda en fazla zararı artan hayat pahalılığı karşısında yaşama şartları ağırlaşan, işten atılmalara maruz kalan, temel hakları tehdit altında olan dar ve sabit gelirli kesimler görmüştür.
“Asgari Ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları”nın gözönünde bulundurulacağına ilişkin son Anayasa değişikliğinin içerdiği anlayış, işveren-hükümet oy çokluğu tarafından dikkate alınmamış, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE)’nün tek işçi için hesapladığı net 274.655.003.-TL./Ay geçim düzeyi bile gözardı edilmiştir.
TÜRK-İŞ Araştırma Merkezi’nin belirlemelerine göre; Haziran 2002 itibariyle dört kişilik bire ailenin sağlığı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken asgari aylık harcama tutarı 334 milyon liraya ulaşmıştır. “Açlık sınırı” olarak tanımlanan bu gıda harcaması yanı sıra kira, ulaşım, yakacak, giyim, eğitim, kültür gibi temel gereksinimler için yapılması gereken harcamalarda dikkate alındığında haneye girmesi gereken toplam gelir 1 milyar liranın üstünde olmaktadır.
Aldığı ücretle yaşamını sürdürmek durumunda olan işçi ve ailenin ihtiyaçlarını belirlenen asgari ücretle karşılayabilmesi mümkün değildir. Bu yönüyle belirlenen asgari ücret eksik kalmaktadır, yeterli değildir.
Asgari ücretle yapılması zorunlu gıda harcaması tutarına bağlı olarak hesaplanan yoksulluk sınırı arasındaki fark, çalışanların karşı karşıya bırakıldığı geçim koşullarını ortaya koymaktadır.
Belirlenen ve ilan edilen asgari ücret; pazarlık konusu edilmiş, işçinin geçimini sağlamaktan uzak sefalet ücreti düzeyinde olmuş, bilimsel objektif ve güvenilir verilerle tespit yerine, dayatmalar sonucu oy çokluğuyla kabul edilmiş, çalışanların ekonomik ve sosyal şartlarını daha da kötüleştiren, gelir dağılımını daha da bozan ve yoksulluğu artıran özellikte olmuştur.
İşçi kesimi temsilcileri olarak Komisyon çalışanlarında;
– Asgari ücretin, işçi ve ailenin günü ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşıcak bir düzeyde belirlenmesi,
– Belirlenen tutarın işçinin eline net geçecek şekilde düzenlemesi;
– Belirleme yapılırken, işçinin ailesiyle birlikte tüketim harcamalarının esas alınması,
– Asgari ücretin ulusal düzeyde, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayrımı yapılmadan belirlenmesi;
– İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyleştirmenin ayrıca ilave edilmesi;
– Belirlene Asgari ücretin adil gelir dahılımını sağlamaya yönelik olması ve refahtan pay içermesi;
ilkelerinin uygulanabilmesi için çaba gösterdik.
İşçi kesimi olarak savunduğumuz görüşlerimizin Komisyon çalışanlarında dikkate alınmaması nedeniyle alınan karara muhalifiz.