GVK 233 – Gelir Vergisi Genel Tebliği 233
15 Haziran 2000 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 24080
Maliye Bakanlığından:
Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre, tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan vergilere mahsubundan sonra yapılacak iadeye ve götürü gider uygulamasına ilişkin açıklamalar ile ücretin safi tutarının hesaplanmasında gayrisafi tutardan indirim konusu yapılan sosyal sigorta prim tutarlarının alt ve üst sınırlarının 4571 sayılı Kanunla değişmesi nedeniyle, yapılacak mahsup ve düzeltme işlemlerine yönelik açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
1-Teminat Aranmaksızın ve İnceleme Yapılmaksızın İade Edilecek Vergilerin Miktarları
Gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine göre hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden, beyannameye dahil kazançlar üzerinden daha önce tevkif yoluyla kesilen vergiler mahsup edilmekte, artan kısmı mükellefe iade edilmektedir. Bu vergilerin iadesine ilişkin işlemler 169 ve 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde yürütülmekte, teminat aranmaksızın ve inceleme yapılmaksızın mahsup ve iade edilecek vergilere ilişkin hadler yayımlanan Tebliğlerle günün ekonomik koşullarına uygun olarak artırılmaktadır.
169 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin (A) bölümünün 2 ve 3 numaralı alt bölümlerinde, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerine ait istihkaklardan tevkif yoluyla kesilen vergiler ile tevkif yoluyla ödenen diğer gelir ve kurumlar vergilerinin nakden ve/veya mahsuben iadesi konusunda açıklamalar yer almaktadır. Sözü edilen bölümlerde yer alan ve 226 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yeniden tespit edilen 1.000.000.000.- liralık tutar, bu Genel Tebliğin yayımı tarihinden itibaren 2.000.000.000.- liraya yükseltilmiştir.
Buna göre;
– Mahsuplar sonunda kalan ve tutarı 2.000.000.000.- lira ve daha az olan vergilerin tamamı teminat aranmaksızın ve inceleme yapılmaksızın iade edilecektir.
– 2.000.000.000.- lirayı aşan vergilerin ise, 2.000.000.000.- lirası (birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerine ait istihkaklardan tevkif yoluyla kesilen vergilerde 2.000.000.000.- liranın tamamı ile fazlasının % 30’u) teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin red ve iade edilecektir. Bu miktarları aşan vergilerin iadesi veya bu vergiler için verilen teminatın çözülmesi daha önce olduğu gibi yine inceleme raporuna dayanılarak yapılacaktır.
Öte yandan, söz konusu mahsup ve iadelerde 169 ve 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yer alan açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.
2-Götürü Gider Uygulaması
Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 1 numaralı bendine 4108 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle eklenen hükümle, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflere, bu işlerle ilgili belgelendiremedikleri giderlerine karşılık olmak üzere götürü gider kaydedebilme imkanı getirilmiş, konuya ilişkin açıklamalar 7 Mart 1996 tarih ve 22573 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 194 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile yapılmıştır.
Söz konusu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin I/4-b bölümünde, ihraç kaydıyla yapılan mal teslimlerinde, bu ihracat hasılatı dolayısıyla götürü gider uygulamasının, ihracatçı ve ihracatçıya ihraç kaydıyla mal tesliminde bulunan işletmenin ihracattaki katkıları oranında yapılacağı açıklamasına yer verilmiştir.
Danıştay 4. Dairesi 17.3.1999 tarih ve Esas No: 1998/594 Karar No: 1999/1152 sayılı kararı ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 1 inci bendinde yer alan götürü olarak hesaplanan giderleri indirme hakkının, yurt dışında yaptıkları ve belgelendirme imkanı bulamadıkları harcamalarına karşılık olmak üzere ihracatçılara verildiğinden bahisle ihraç kaydıyla ihracatçıya mal teslim edenlerin bu uygulamadan yararlanamayacağı belirtilerek 194 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin I/4-b bölümünün iptaline karar vermiş olup, bu karar kesinleşmiş bulunmaktadır.
Buna göre, ihracatı gerçekleştirenler ihracat hasılatlarının tamamını dikkate alarak götürü gider uygulamasından yararlanacaklardır. İhracatçıya ihraç kaydı ile mal teslim edenlerin ise bu uygulamadan yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.
3-Ücret Gelirlerinden Fazladan İndirilen Sosyal Sigorta Primlerinin Düzeltilmesi
31/05/2000 tarih ve 24065 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4571 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 506 sayılı Kanuna eklenen ek geçici madde ile “1.4.2000-31.3.2001 tarihleri arasında alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı 5.000.000 TL. olarak uygulanır. Bu alt sınır 1.4.2001 tarihinden itibaren 78 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne göre artırılır. Ancak, Bakanlar Kurulu bu artışı 1.4.2001 ile 31.3.2002 dönemi için hedeflenen enflasyonu dikkate alarak yeniden belirlemeye yetkilidir. 1.4.2000 tarihi ile bu Kanunun yayımı tarihi arasındaki döneme ait ödenen fazla primler, sonraki dönemlerin prim borcuna mahsup edilir…” denilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücretin tanımı yapılmış ve aynı Kanunun 63 üncü maddesinin 2 nci bendinde ” Emekli aidatı veya sosyal sigorta primleri (Emekli Sandığının veya Sosyal Sigorta Kurumunun Türkiye’de olması şartıyle); ” nin ücretin safi tutarının tespitinde gayrisafi ücret tutarından indirileceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, sigorta primine esas olacak günlük alt sınırın 4571 sayılı Kanunla 01/04/2000 tarihinden itibaren yeniden belirlenmesi nedeniyle yapılacak düzeltme işlemleri; Mayıs ayı ve takip eden aylara ilişkin bordro ve muhtasar beyanname hazırlanırken bu aylara ilişkin ücretin safi tutarının hesaplanmasında Mayıs ayı ve sonraki aylara ait sigorta primi tutarı (işçi payı) yerine, Nisan ayında fazladan ödenen sigorta priminin mahsup edilmesinden sonra bulunan tutarın uygulanması suretiyle yapılacaktır. Düzeltme işlemlerinde; mahsup işlemlerinin yapılmasından sonra bulunan sigorta primi (işçi payı) tutarının ücret bordrosu üzerinde gösterilmesi yeterli olacak ve vergi dairelerince de başkaca bir belge aranmayacaktır.
Diğer yandan, Nisan ayında çalıştıktan sonra Mayıs ayı itibariyle işten ayrılan, emekli olan ve ölenlere ilişkin fazla ödenen sigorta primlerinin, Sosyal Sigortalar Kurumunca işverenlere ödenmesi halinde, işverenlerce hak sahiplerine ödenecek bu tutarların Gelir Vergisi Kanununun ücretin vergilendirilmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte, ancak fazla ödenen söz konusu primlerin işverenlere iade edilmemesi durumunda ise işverenlerin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Tebliğ olunur.