Veraset ve İntikal Vergisi Tebliği 22
07 Mart 1984 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 18334
Veraset ve İntikal Vergisine konu olacak gayrimenkullerin değerlenmesinde aşağıdaki esaslara göre hareket edilmesi uygun görülmüştür.
1. Bilindiği üzere, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 10 uncu f/maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde 2591 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, gayrimenkullerin ticari işlemeye dahil olsun veya olmasın Emlak Vergisine esas olan değerle değerleneceği hükmü getirilmiş ve takdir komisyonları marifetiyle gayrimenkuller için yapılan rayiç bedel takdirine ilişkin işleme son verilmiştir.
1.1.1983 tarihinde yürürlüğe giren bu hükümlere göre, intikal edecek gayrimenkuller için beyan edilecek değerin en az Emlak Vergisi tarhına esas olan değer kadar olması gerekir. Beyan edilen değerin Emlak Vergisine esas olan değerden düşük olması halinde tarhiyata Emlak Vergisi değeri esas alınacak, diğer bir ifadeyle ‘intikal eden gayrimenkuller için belirlenen Emlak Vergisi değerleri Veraset ve İntikal Vergisi içinde aynen geçerli olacaktır.
2. Emlak Vergisi Kanununun 10 ve 20 inci maddelerinde 2587 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle bina ve arsalar için asgari ölçülere göre değer tespiti esası getirilmiştir.
Söz konusu maddelerin ikinci fıkralarında yer alan hükümlere göre, binalar için beyan edilecek rayiç bedel, bina metrekare normal inşaat maliyet bedeli ile arsa veya arsa payı değeri esas alınarak hesaplanacak maliyet bedelinden, arsalar için beyan edilecek rayiç bedel ise, mahalle muhtarlıkları itibariyle takdir olunan birim değerler esas alınarak hesaplanacak miktardan düşük olamayacaktır.
Kanunun açıklanan bu hükümleri ile bina ve arsalar için beyan olunacak değerler idarece tespit edilen belli karinelere dayandırılmıştır. Şu halde, aksi sabit oluncaya kadar delil niteliğindeki bu karinelere uygun olarak bildirilen değerleri aynen kabul etmek gerekir. Bahis konusu karinelerin aksinin maddi delil veya sağlıklı emsalle (kesinleşmiş mahkeme hükmü, resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirleri, taraflarca doğruluğu kabul edilen devir ve temlik bedeli gibi) ispatı halinde, bu delillere göre belirlenen değerin Emlak Vergisinin tarhına esas alınacağı tabiidir.
Diğer taraftan, araziler için mükellefler tarafından beyan edilen değerleri aksi sabit oluncaya kadar geçerli saymak gerekir. Ancak bildirilen değerin gerçeğe uygun olmadığının maddi delil veya sağlıklı emsalle ispatı halinde, yeniden tespit olunan değer üzerinden Emlak Vergisi tarhiyatı yapılması icap eder.
3. Emlak Vergisine esas değerin belirlenme şekil, kanuni ve ek süre içinde beyan edilen veya ek süreye rağmen beyannamesi verilmemiş olan emlake ilişkin değerleme işlemlerinde dikkate alınacak hususlar ile asgari ölçülere göre belirlenen değerden düşük bir değerle beyan edilen bina ve arsalar için yapılacak muameleler 15 seri numaralı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
Söz konusu tebliğ hükümleri de dikkate alınarak, verilen Veraset ve İntikal Vergisi beyannamelerinde gayrimenkuller için gösterilen değerlerin, Emlak Vergisine esas olan değerden düşük bulunmaması halinde, Veraset ve İntikal Vergisinin tarhına bu değerlerin esas alınması gerekir. Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinde gösterilen değerin Emlak Vergisi tarhına esas değerden düşük olması halinde tarhiyatın Emlak Vergisine esas olan değer üzerinden yapılması icap eder.
4. 2591 sayılı Kanunla yapılan ve yukarıda açıklanan değişiklikler 1.1.1983 tarihinden itibaren intikal eden gayrimenkuller için geçerli olacağından anılan tarihten önce meydana gelen olay ve hukuki durumlar için eski uygulamaya aynen devam edilecektir.
Tebliğ olunur.