Gelir Vergisi Genel Tebliği Seri No: 85
30 Eylül 1967 Tarihli Resmi Gazete
Sayı:
Bilindiği üzere, birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarım işlerinin vergilendirilmesinde kâr ve zararın kat’i olarak tespiti işin bitim tarihine bırakılmış ve müvakkat ve kat’i kabul usulüne tai olan işlerde de bitim tarihi olarak muvakkat kabulün yapıldığı yıl kabul edilmiştir. (G. V. K. Md. 44)
Maddedeki bu açıklığa rağmen, uygulamada muvakkat kabul tarihi olarak muhtelif tarihlerle karşılaşılması ve özellikle bu tarihlerin farklı yıllara tesadüf etmesi sebebiyle işin bitim yılını tespitte tereddüt ve ihtilâflar hasıl olduğu ve muvakkat kabulden hangi tarihin anlaşılması lâzım geldiğinin bilinmesine ihtiyaç duyulduğu, Bakanlığımıza intikal eden müteaddit müracaatlardan anlaşılmaktadır.
Kamu sektörünce müteahhide ihale edilen her türlü inşaat ve onarım işlerinde uygulanacak genel şart ve hükümleri tayin ve tespit eden, Bakanlar Kurulunun 20/6/1936 gün ve 2/4869 sayılı kararı ile onanan Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 36. maddesi dahilinde yapılan muvakkat kabulün tatbikattaki seyri aşağıdaki şekilde olmaktadır.
- Müteahhit sözleşmeye göre işin bitim tarihinde inşaatın tamamlandığını ve kabule hazır olduğunu idareye bildirmektedir.
- Kontrol teşkilâtının ilk muayenesi sonunda, kabulün yapılmasında bir sakınca bulunmadığı tahakkuk ederse, kabul komisyonları tarafından yapılacak muayeneden sonra uygun görüldüğü takdirde bir tutanakla muvakkat kabul yapılmaktadır.
- Müteahhidin yaptığı inşaat ve onarımın vaktinde tamamlandığı kontrol teşkilâtı tarafından yukarda belirtilen şekilde tespit edilmiş olduğu halde, kabul komisyonunun inşaat mahalline gitmesi ve kabulü yapması herhangi bir sebeple gecikirse, kabul tutanağında inşaat ve onarımın bilfiil bittiği tarih kaydedilmekte ve bu tarih (itibar tarihi) muvakkat kabul tarihi sayılmaktadır.
- Muvakkat kabul tutanâkları ancak idarece tasdikten sonra muteber olmaktadır.Görüleceği üzere işin seyrine göre farklı muvakkat kabul tarihleri ortaya çıkmaktadır.Vergi uygulaması yönünden çoğunlukla karşılaşılan muvakkat kabul tarihleri :
-Kabulün yapıldığı tarih -Tutanak tarihi
– Kabul tarihi – İtibar tarihi
– Tasdik tarihi
olmaktadır.
Halen cereyan etmekte olan tatbikat bu konuda Bayındırlık Bakanlığının mütalâası da alınmak suretiyle kabul komisyonunca geçici kabul tutanağında işaret olunan itibar tarihidir.
Yukarıda sayılan muhtelif kabul tarihlerinin aynı yıl içinde olması halinde gelir vergisi yönünden bir mahzur ortaya çıkmamaktadır.
Ancak, bu tarihlerin farklı yıllara rastlaması halinde, işin bitim tarihi olarak hangi tarihin esasa alınacağının ve dolayısiyle inşaat kârının hangi yılda tespit olunacağının tayininde ve fiilen ertesi yıla sirayet eden bir inşaat ve onarma işi dolayısiyle yapılan ödemelerden vergi tevkif edilip edilmiyeceği konusunda tereddütler hasıl olacağı da bir vakıadır.
Nitekim muvakkat kabul tarihinin itibar tarihi olarak kabulü şeklinde yapılan tatbikatta sözü edilen mahzurlar ortaya çıkmış ve taahhüt işlerinin vergilendirilmesinde güçlüklerle karşılaşılmış bulunulmaktadır.
Bu güçlüklerin ortadan kaldırılarak taahhüt işlerine ait kazançların vergilendirilmesinin sıhhatli ve tereddüdü mucip olmıyacak şekilde yürütülmesi bakımından muvakkat kabulün tutanakla tevsik edildiği tarihin esas alınması uygun görülmektedir.
Bu suretle sözü edilen mahzurlar ortadan kalkacak ve tatbikatın 44 üncü madde hükmüne uygunluğu sağlanmış olacaktır.
Esasen kanun koyucu bu mahzurları göz önünde bulundurarak muvakkat kabulün yapıldığı yılı bitim tarihi olarak kabul etmiş ve bu şekilde fiili durumdan hareketle Gelir Vergisi Kanununun 44 üncü maddesinde, işin bitim tarihi olarak muvakkat kabulün yapıldığı yılın kabul edileceğini hükme bağlamıştır.
Bu itibarla, Gelir Vergisi Kanununun 42 ve 44 üncü maddelerinde sözü edilen işin bitimi tarihinden muvakkat kabulün komisyon tarafından fiilen yapıldığını tevsik eden “Tutanak tarihinin” anlaşılması ve tatbikata o şekilde veçhe verilmesi icap eder.
Bilgi edinilmesi ve bundan böyle bu esas dairesinde işlem ifrası rica olunur.