Emrah AYGÜL
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
- Giriş
Anayasa Mahkemesinin yatırım indiriminde süre kısıtlamasını içeren yasal düzenlemeyi iptal etmesinin ardından, önceki yıllarda yararlanamadığı yatırım indirimi tutarı bulunan yükümlülerin 2010 yılındaki kazançlarından bu tutarları indirmelerinin önü açılmıştır.
Yatırım indirimi hakkının kullanılması ile ilgili olarak yapılması gereken bildirim ve dikkat edilmesi gereken hususlara aşağıda yer verilmiştir.
- Yatırım İndiriminin 2008 Yılı Sonuna Kadar Kullanılmasına İlişkin Düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi İptal Etti
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 69. maddesi uyarınca gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri 31.12.2005 tarihi itibarıyla mevcut olup, 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi istisnası tutarları ile;
- a) 24.4.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9.4.2003 tarihli ve 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı maddeleri çerçevesinde başlanılmış yatırımları için belge kapsamında 1.1.2006 tarihinden sonra yaptıkları yatırımları,
- b) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında 1.1.2006 tarihinden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak, yatırımla iktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edip bu tarihten sonra yapılan yatırımları nedeniyle,
31.12.2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (vergi oranına ilişkin hükümler dahil) çerçevesinde sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait kazançlarından indirebilmekteydiler.
08.01.2010 Tarih ve 27456 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 15.10.2009 tarih ve Karar no: 2009/144 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararında, geçici 69. madde kapsamındaki yükümlülerin geçici maddenin yayım tarihine kadar yatırım indirimi istisnasından yararlanacaklarını göz önünde bulundurarak yatırım kararı aldıkları ve yatırıma başladıkları, bu yükümlülerin indirimin yılla sınırlanacağını önceden bilmedikleri hususları göz önüne alınarak, yatırım indiriminden yararlanılacak tutara ulaşıncaya kadar yapılması gereken indirimin sonradan üç yılla sınırlandırılmasının verginin genellik, eşitlik, öngörülebilirlik ve kamusal yetkinin kullanılmasında yükümlülere hukuksal güvenlik sağlayan yasallık ilkelerine aykırılık oluşturduğu belirtilmiş ve “… sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait …” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE karar verilmiştir.
Söz konusu kararın ardından, yatırım indiriminin kazançtan indiriminde süre kısıtlaması kalkmış oldu.
- 2010 Yılı İlk Dönem Geçici Vergi Beyannamesinde “Yatırım İndirimi” Satırı Yer Almaktadır
Yukarıdaki Anayasa Mahkemesinin ardından Gelir İdaresi Başkanlığı da elektronik beyanname programındaki geçici vergi beyannamesine “yatırım indirimi” satırını ilave etmiştir.
- 2010 Yılında Yatırım İndiriminden Yararlanmak İsteyen Mükellefler Bildirim Yapmalı
Kurumlar Vergisi Kanununun 3 Numaralı Sirkülerinin, “Yatırım İndirimi İstisnasından Yararlanmayı Tercih Eden Mükellefler” başlıklı 3 numaralı bölümünde aşağıdaki açıklamalar yer almıştır.
“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa 5479 sayılı Kanunla eklenen Geçici 69 uncu madde kapsamında yatırım indirimi istisnasından yararlanılıp yararlanılmaması mükelleflerin isteklerine bırakılmıştır. Mükellefler bu tercihlerini 2006, 2007 ve 2008 yıllarının tamamı için kullanabilecekleri gibi bu yılların herhangi biri için de kullanabileceklerdir. Ancak mükelleflerin kendi istekleriyle yararlanmadıkları yatırım indirimi istisnası tutarlarının yatırım indirimi uygulamasının tercih edildiği yıllarda indirim konusu yapılması mümkün değildir. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirimi fiilen mümkün olmayan kısmın ise müteakip dönemlerde indirilebileceği tabiidir.
Diğer taraftan, 2006 yılı kazançlarının vergilendirilmesinde, yatırım indirimi istisnasından yararlanmak isteyen mükelleflerin 2006 yılının ikinci geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe (14/8/2006) kadar tercihlerini belirlemeleri gerekmektedir. 2006 yılı birinci geçici vergilendirme dönemi itibariyle yatırım indirimi istisnasından yararlanan mükelleflerin, ikinci geçici vergilendirme döneminde bu istisnadan yararlanmamayı tercih etmeleri halinde, birinci geçici vergilendirme dönemine ilişkin olarak herhangi bir işlem yapmalarına gerek bulunmamaktadır.
2007 ve 2008 yıllarında ise mükelleflerin tercihlerini ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar belirlemeleri gerekmektedir.
Mükelleflerin, yapmış oldukları bu tercihlerden yıllık beyanname döneminde vazgeçmelerine imkan bulunmamaktadır.”
Söz konusu açıklamadan, 2010 yılında yatırım indiriminden faydalanacak mükelleflerin tercihlerini ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar yapmalarının ve vergi dairesine bildirmelerinin gerektiği anlaşılmaktadır. Yapılacak bu tercihten yine sirkülere göre vazgeçilmesi mümkün değildir.
- Tercih Bildiriminde ve Hesaplamada Dikkate Alınması Gereken Hususlar
– 24/4/2003 Tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında Gelir Vergisi Kanununun 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1-6 ncı maddeleri çerçevesinde hak kazanılan yatırım indirimi tutarından yararlanılması halinde, yararlanılan tutar üzerinden Gelir Vergisi Kanununun Geçici 61. maddesi uyarınca %19,8 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Söz konusu stopajlı yatırım indiriminden faydalanan kazancın dağıtılması halinde ise kar dağıtımına bağlı tevkifat ayrıca uygulanmayacaktır (Bakınız GVK Geçici 62. madde).
– Gelir Vergisi Kanununun mülga 19 uncu maddesi kapsamında (teşvik belgesine bağlı olmaksızın) hesaplanan yatırım indirimi tutarlarının kazançtan indirilmesi halinde gelir vergisi tevkifatı uygulanmayacaktır.
– Yatırım indiriminden faydalanılmasının tercih edilmesi halinde kurumlar vergisi oranı %30 olarak uygulanacaktır. Bu oran yatırım indiriminden faydalanmayan bakiye kara uygulanacaktır. Dolayısıyla tercih yapılırken karın yüksek, yatırım indiriminin düşük olduğu hallerde hesaplamanın iyi yapılması ve yılın kalanındaki karın da iyi tahmin edilmesi gerekmektedir.
– Gelir Vergisi Kanununun mülga 19. maddesine göre diğer bir deyişle teşvik belgesine bağlı olmaksızın hesaplanan yatırım indirimi tutarının, kazancın yetersiz olması sebebiyle beyanname üzerinde indirim konusu yapılamayan kısmı izleyen dönemlerde TUİK tarafından açıklanan Üretici Fiyatları Genel Endeksinde meydana gelen artış oranında artırılarak dikkate alınmaktadır.
Yıllık ve en son 3 aylık olarak bu artış oranları aşağıda belirtilmiştir.
Yıl |
|
2008 |
8,11 |
2009 |
5,93 |
2010/3. Aylık |
4,24 |
Gelir Vergisi Kanununun mülga ek 1 ila ek 6. maddelerine göre teşvik belgesine bağlı olarak yatırım indirimi tutarı devreden ve bu indirimden yararlanmayı tercih eden yükümlüler devreden yatırım indirimi tutarlarını yeniden değerleme oranı ile endeksleyeceklerdir.
Yıllık ve en son 3 aylık olarak yeniden değerleme oranları aşağıda belirtilmiştir.
Yıl (Tebliğ/Sirküler) |
Oran |
2008 yılı yeniden değerleme oranı (VUK genel tebliği No:388) |
% 12 |
2009 yılı yeniden değerleme oranı (VUK genel tebliği No:392) |
% 2,2 |
2010 yılının ilk 3 aylık yeniden değerleme oranı (Kurumlar Vergisi Sirküleri No:16) |
% 2,33 |
Endeksleme ve hesaplama yapılırken önceki yıllarda yatırım indirimi hakkı bulunduğu halde bu hakkından yararlanmamayı tercih edenlerin söz konusu ihtiyari yararlanmadıkları yatırım indirimi tutarlarını tenzil etmeleri gerekmektedir.
- Sonuç
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından 2010 yılında önceki yıllardan devreden yatırım indirimi bulunan yükümlülerin bu haklarından faydalanabilmelerinde, tercih bildirimi ve tercihin yapılmasında dikkat edilmesi gereken hususlar yeniden ön plana çıkmıştır.
Tercih yapılırken öncelikle yatırım indirimi tutarı hesaplanmalı, ardından karın dağıtım aşamasına kadar doğacak vergi yükü hem yatırım indirimi uygulandığında hem de uygulanmadığında tespit edilmeli sonuçlar karşılaştırılmalı ve karar verilmelidir.