KDV İadesi Soru Cevap
Ömer TEKİN
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
I– İhracat Teslimlerine İlişkin:
Soru: 1
Üst üste 12 dönem boyunca KDV iade alacağını mahsup yoluyla alan mükelleflerin Bu dönemlerden herhangi bir dönemi incelemeye mi sevk edilmektedir?
Cevap: 1
99/2 sıra no’lu Vergi denetimi ve koordinasyonu iç genelgesine göre, KDV iade alacaklarını üst üste 12 dönem boyunca mahsup yoluyla alan mükelleflerin mahsup yapılan bu dönemlerden herhangi bir dönemin incelemeye sevk edileceği belirtilmektedir.
Mahsup yapılan bu dönemlerden herhangi bir dönem için olumlu inceleme raporu düzenlenmesi ya da YMM raporu düzenlettirilmesi halinde inceleme yapılan dönemden veya YMM raporu verilen dönemden itibaren yeniden 12 dönem mahsup yaptırma hakkı doğmaktadır.
Örneğin, 2005 /1,3,5,6,7,8,9,10,11,12 ve 2006/1, 2. dönem KDV iade alacakları mahsup yoluyla alınmış olduğu varsayılsın. Şayet bu dönemlerden 2005/12. dönem için YMM raporu verilirse incelemeye sevk nedeni ortadan kalkacağı için incelemeye sevk edilmeyecek ve mükellefe 2006/1. dönemden itibaren yeniden 12 dönem mahsup yaptırma hakkı doğacaktır.
Soru: 2
Mükellefler KDV iade alacaklarını iade yerine devreden KDV olarak Kullanabilirler mi?
Cevap: 2
Mükelleflerin beyanname verme sırasında KDV iade alacağı ortaya çıktığında bunun mutlaka beyannamede iade olarak göstermek zorunda değildir. 39 sıra no’lu KDV Genel tebliğinde İade alacağının, devreden KDV olarak da gösterilebileceği belirtilmiştir.
Örneğin 2006/temmuz döneminde 100.000 YTL ihracat yapmış olan bir mükellef temmuz dönemi için vereceği KDV beyannamesinde, istenecek iade tutarı hesaplanmamış olabileceğinden miktarı bilinmemektedir. Bunun hazırlanması zaman alacağı ve ayrı bir çalışma gerektireceği için beyan sırasında hazır değilse beyannamenin İstisna tutarı bölümüne sadece 100.000 YTL yazılıp, yüklenilen KDV sütunu boş bırakılabilir. Ayrıca aynı beyannamenin ön yüzündeki 40. satırdaki İade edilecek satırda boş bırakılmak durumunda kalınacaktır. Beyannamenin bu şekilde verilmesiyle iade tutarı devreden KDV dahil edilmiş olarak beyan edilmiş olacaktır.
Soru: 3
İade Hakkını Devreden KDV olarak kullanan Mükellef sonradan düzeltme beyanı vermek suretiyle iadeyi nakden ya da mahsuben alabilir mi?
Cevap: 3
Mükelleflerin tam istisna kapsamındaki iade alacak tutarları, teslim ettikleri mallar için yüklenilen KDV’lerle tespit edilebilmektedir. Yüklenilen KDV’nin tespiti ise, karışık zaman alıcı ayrı bir çalışma gerektirdiğinden beyanname verme sırasında bu hazırlık yoksa iade hakkı beyannamede istemeden devreden KDV olarak gösterilmektedir.
96 sıra no’lu KDV genel tebliğinde, mükelleflerin daha sonra verecekleri düzeltme beyannameleri ile iade tutarı devreden KDV’lerinden çıkartılıp, bu miktarların iade edilecek KDV olarak gösterilerek alınabileceği belirtilmektedir.
Örneğin 2006/mayıs ayı beyannamesinin verilmesi sırasında 100.000 YTL tutarında ihracat yapılmış ve GÇB ‘side gelmiş olsun. Bunun beyanname sırasında yüklenilen KDV’si ayrıca hesaplanması için zaman ve çalışma gerektirmesi gerektirdiğinden bu hazır değilse, 2006/ mayıs dönemi beyannamesinde ihraç istisnası olarak sadece 100.000 YTL olarak beyan edilecek Yüklenilen KDV sütunu ve beyannamenin önyüzünde iade edilecek satır boş bırakılacaktır. Bu şekilde düzenlenen beyannamede devreden KDV iade tutarı da dahil olmak üzere 25.000 YTL olarak beyan edilmiş olsun.
Eylül ayında, 2006/5. ay için iade istemli düzeltme beyannamesi verilmesine karar verildiğinde, bu beyannamede ihracat istisnası satırına 100.000 YTL, yüklenilen KDV’nin de sonradan yapılan çalışmada 15.000 YTL olduğu tespit edilmişse bu tutar Yüklenilen KDV sütununa yazılacak, aynı şekilde beyannamenin önyüzüne de iade tutarı olarak 15.000 YTL, devreden KDV tutarı ise (25.000 – 15.000 =) 10.000 YTL olarak gösterilerek düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir. Ayrıca devreden KDV’ler değiştiğinden dolayı sonraki dönem beyannamelerinde de düzeltme yapılması gerekecektir.
Soru: 4
İade alacağını YMM raporuyla almak isteyen mükellef, YMM ‘nin rapor düzenleme sınırını aşan kısmını devreden KDV olarak beyan edip, kalan kısmını YMM raporuyla alabilir mi?
Cevap: 4
Mükellefler iade alacaklarını 39 sıra no’lu KDV Genel tebliğine göre iade yerine devreden KDV olarak kullanabilmektedirler.
Bu kapsamda ödevli vergi dairesine, iadenin bir kısmını devreden KDV olarak kullanacağını, devreden olarak kullanılan bu iadenin sonradan tekrar iade olarak istenmeyeceği yolunda dilekçe ve ekinde düzeltme beyanı verirse YMM rapor yazma sınırına çekilmiş olan iadenin, YMM raporuyla alınabileceğinin mümkün olduğu görüşündeyim.
Soru: 5
İhracat teslimlerinde iade, hangi dönemde istenmelidir?
Cevap: 5
Bilindiği üzere KDV Kanunun 11. maddesi kapsamında ihracat teslimleri tam
istisna kapsamında olup, teslime konu mal için yüklenilen vergi öncelikle indirim yoluyla giderilmektedir. İndirim yoluyla giderilmemesi durumunda ihracat istisnasının doğduğu dönemde giderilemeyen kısım mükellefe iade edilmektedir.
ihracat istisnasının doğduğu dönem ise, Mal yurt dışına çıkıyorsa malın gümrükten yurt dışı edildiği, serbest bölgeye gönderiliyorsa serbest bölgedeki alıcıya teslim tarihi, ya da yurtdışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposundaki işletmecisine teslim tarihleri itibariyle istisna doğmuş olmaktadır.
Uygulamada GÇB’lerin üzerine Kaşe vurulmak suretiyle malın yurtdışı edildiği tarih belirtilmektedir. KDV beyannamesi verilirken GÇB’ler üzerindeki yurtdışı ediliş tarihleri hangi döneme rastlıyorsa o dönem beyannamesinde ihracat teslimi beyan edilmeli, iade de aynı dönemde istenmelidir. İhracat faturasının daha önceki bir dönemde kesilmiş olmasının bir önemi yoktur.
Soru: 6
Yıl sonuna yakın kesilen ihracat faturasında, ihraç edilen malın yurtdışı ediliş tarihi bir sonraki yıla kaymışsa kurumlar vergisi yönünden bu faturanın bedeli hasılat olarak hangi yılın hasılatı olacak, KDV yönünden hangi dönemde beyan edilmesi gerekmektedir?
Cevap: 6
İhracat faturasını kesilmiş olması malın yurt dışına çıktığını göstermez. İstisna ancak malın yurtdışına çıkmasıyla doğmaktadır. Bu nedenle Uygulama sırasında GÇB üzerindeki yurtdışı ediliş tarihi bir sonraki yıla kaymışsa, bu durumda mal bir önceki dönem stokları içinde gösterilmeli, hasılat ve KDV beyannamesinde istisna olarak bir sonraki yılın ayında beyan edilmelidir.
Örneğin 26.12.2005 tarihinde ihracat faturası düzenlenen bir mal, 3. Ocak 2006 tarihinde yurtdışına çıkmışsa , bu mal 2005 yılı kayıtlarında stok olarak gösterilmeli, 2006 0cak ayına hasılat kaydedilmeli ve 2006/Ocak ayı KDV beyannamesinde de istisna olarak beyan edilmeli ve varsa iade talep edilmelidir.
Soru: 7
Döviz cinsinden düzenlenen ihracat faturası, YTL cinsinden yasal deftere ve KDV beyannamesine hangi tarihteki döviz kuru esas alınarak işlenmeli ve beyan edilmelidir?
Cevap: 7
Bilindiği gibi ihracat istisnası malın yurtdışına çıktığı tarihte doğmaktadır. Dolaysıyla ihracat tutarı malın yurt dışı ediliş tarihindeki merkez bankası alış kuru esas alınarak hesaplanmalıdır.
Bilindiği üzere uygulamada, ihracat bedelinde , üç ayrı döviz kurunun kullanılarak hesaplandığı sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Örneğin yapılan bir ihracat için kesilen ihracat faturası 25.5.2006 tarihini taşımış olsun, bu fatura üzerinde döviz kuru 1,45 YTL, GÇB üzerinde 1,48 YTL, Malın yurt dışı ediliş tarihi 2.6.2006 tarihi olduğu varsayılsın bu tarihte de merkez bankası alış kuru 1,50 olsun.
Yukarıdaki açıklama uyarınca yasal defterlere ihracat bedeli olarak 601 no’lu hesaba malın yurt dışı edildiği tarihteki merkez bankası alış kuru olan 1,50 YTL’yi esas alarak hesap yapılması gerekir. Ve KDV beyannamesinde de bu tutar beyan edilmelidir. Ancak bununla birlikte Faturadaki ya da GÇB üzerindeki döviz kuru esas alınarak hesaplanan ihracat bedelinin yasal deftere ve KDV beyannamesine aktarılmış olması herhangi bir vergi ziyaına sebep olmayacağından GÇB üzerindeki döviz kurunun esas alınmış olmasının bir mahsuru bulunmamaktadır.
Şöyle ki: Örneğin 100.000 $ ihracat bedeli için GÇB’deki döviz kuru 1,48 Kullanıldığın da yasal deftere ve beyannameye ihracat istisnası olarak (100.000 * 1,48 =) 148.000 YTL, malın yurtdışı edildiği tarih esas alınarak o tarihteki merkez bankası kuru esas alındığında ise (100.000 * 1,50 =) 150.000 YTL yazılmış olacak. 120 no’lu hesapta döviz cinsinden alacak tahsil edilmemişse dönem sonlarındaki değerlenmede, ya da dövizli alacağın tahsil edilip bozdurulması durumunda oluşan alacak tutarı 160.000 YTL ise; 1. durumda (160.000 -148.000 =) 12.000 YTL, 2. durumda (160.000 – 150.000 =) 10.000 YTL kur farkı geliri yazılacaktır. Bu durumda döviz kurun düşük alınmış olması, sonradan kur farkı geliri yazılmak suretiyle düzeltilmiş olmaktadır. Kişisel görüşümüz GÇB’lerdeki döviz kuru esas alınırsa, Vergi dairesinin incelemesi sırasında, beyanname ile GÇB üzerindeki ihracat tutarını karşılaştırdığında bir uyumsuzluğun olmadığını göstermek bakımından yararlı olacaktır.
Soru: 8
ihracat tesliminden sonra ortaya çıkan yurtdışı alacakların tahsiline kadar kurlarda oluşan farkların hangi hesapta takip edilmesi gerekir?
Cevap: 8
Bilindiği üzere kambiyo mevzuatına göre ihracat bedellerinin en geç 180 gün içinde tahsil edilip yurda getirilmesi gerekmektedir.
İhracat yapıldığında ihracat bedeli, malın yurtdışı edildiği tarihteki merkez bankası alış kuru ya da GÇB üzerindeki kur esas alınarak 120- yurtdışı müşteriler borçlu, 601- Yurtdışı satışlar alacaklı şeklinde yevmiye kaydı yaparak kayıtlara işlenmektedir. Bu tutar aynı şekilde ilgili dönem KDV beyannamesinde de İhracat istisnası olarak beyan edilmektedir.
120- yurtdışı müşterilerden olan alacak 180 günlük süre içerisinde geldiğinde ya da bu alacak bu şekilde beklemekte iken geçici vergi dönemleri gelmişse değerleme yapılması gerekecektir. Dövizin bozdurulmasında fiili döviz satış kuru, yada dönem sonlarında değerlemede merkez bankası alış kuru esas alınarak alacak değerlemeye tabi tutulur. İlk kayıttaki ihracat bedeli ile son değerlemedeki kur arasında oluşan fark, 50.000 YTL ise; bazı yazarlara ve görüş sahiplerine göre; aşağıdaki kayıt yapılmaktadır:
————————————————– /—————————————
120- Alıcılar Hesabı- Yurtdışı müşteriler 50.000
……………………………………………………601- Yurtdışı Satışlar 50.000
————————————————-/ —————————————-
Bu şekilde bir kayıt yanlış olmamakla birlikte Muavin hesaplarında 601- Yurtdışı satılar toplamıyla KDV beyannamesinin İhracat istisnası toplamları tutmayacaktır. Vergi Dairesindeki incelemelerde ve yapılan denetimlerde bu tutarsızlığın sebebi her seferinde sorgulanacaktır.
Yukarıdaki kayıt yerine kişisel görüşümüze göre bu kur farkı, gelir ise 646- Kambiyo gelirlerine, kurda azalma oluşmuşsa 656- Kambiyo zararları hesabına yazılması halinde; 601’deki yurtdışı hesabı ile KDV beyannamelerindeki İhracat istisnası tutarları arasında uyumsuzluk olmayacaktır.
Soru: 9
KDV iadesi almak için vergi dairesine Döviz Alım Belgesi(DAB) vermek zorunluluğu varmıdır ?
Cevap: 9
84 sıra no’lu KDV genel tebliğine göre; Hizmet ihracı, bavul ticareti (61 no’lu KDV genel tebliğ kapsamındaki teslimler) ve bavul ticareti kapsamında özel faturalarla ihraç kayıtlı teslimlerden doğan KDV iade alacakları için DAB ibrazı zorunludur.
Bunun dışındaki ihraç teslimleri nedeniyle iade alacağında DAB ibraz etme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Soru: 10
İhraç Bedellerinin tahsilinde ihracat bedelini DAB’a dönüştürme zorunluluğu varmıdır?
Cevap: 10
TPKK hakkında 32 sayılı kararla 03.09.2005 tarihinden itibaren her bir ihracat işlemine ilişkin GÇB’lerde 100.000 $ ve eşitine kadar mücbir sebeplerin varlığı aranmaksızın aracı banka ve özel finans kurumlarınca terkin edilmektedir.
Bunun dışındaki ihraç bedellerinin en geç 180 gün içinde yurda getirilmesi gerekmektedir.
İhraç bedellerinin 100.000$’ a kadarı terkin, üzerindeki dövizin 180 gün içinde yurda getirilmesi kambiyo mevzuatı bakımından böyle olmakla birlikte vergi yasaları yönünden tüm ihracat bedelinin tahsil edilmesi, tahsilinin gecikmesi durumunda tahsiline ve dövizin bozdurulduğu ana kadar kur farkı geliri yazılması gerekmektedir.
Yeri gelmişken belirtmek gerekirse, yurt dışı müşteriden ihracat bedeli, banka aracılığı dışında yolcu beraberinde getiriliyorsa 1.1.2002 tarihinden itibaren “döviz Beyan Tutanağı” aranmaktadır.
Soru: 11
KDV iade alacağı, sınırsız olarak YMM raporuyla alınabilir mi?
Cevap: 11
18 sıra no’lu Serbest Muhasebecilik, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel tebliğine göre, süresinde YMM’lerle tam tasdik sözleşmesi yapan mükelleflerin gerek mahsuben gerekse nakden YMM raporuna göre yapılacak iadelerde herhangi bir sınır bulunmadığı belirtilmektedir.
23 no’lu tebliğde Türkiye’de ikamet etmeyen yolculara 43 ve 61 sıra no’lu tebliğ kapsamında yapılan ihracat teslimleri (Özel fatura ile) nedeniyle yapılacak iade de, süresinde tam tasdik yapılmış dahi olsa üst sınır getirilmiştir. Bu sınır her yıl bakanlıkça tespit edilmekte olup, tespit yapılmadığı yıllarda yeniden değerleme oranında artış yapılarak üst sınır tespit edilmektedir. Buna göre 2006 yılı için üst sınır 60.000 YTL’dir.
YMM’lerle tam tasdik yapma süresi her yılın ocak ayının sonuna kadar yapılmaktadır.
Süresinde tam tasdik sözleşmesi yaptırmamış ya da hiç tam tasdik sözleşmesi bulunmayanların YMM raporuyla iade almada üst sınır bulunmaktadır. 2006 yılı için bu sınır iade türler itibariyle aşağıdaki gibidir. (37 sıra no’lu tebliğ)
KDV kanunun 11,13, 14 ve 15. madde kapsamındaki teslimlerinden doğan iade alacakları nda üst sınır, 231.000 YTL,
İndirimli oranlı KDV iade teslimlerinden dolayı oluşan nakden iade yıllık yapılmakta olup, buradaki yıllık üst sınır, 461.000 YTL dir.
29 sıra no’lu SM,SMMM ve YMM kanunu Genel tebliğine göre, YMM ile tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin iade tasdik raporu mutlaka tam tasdik sözleşmesi yapılan YMM tarafından yapılacağı belirtilmiştir.
Bununla birlikte süresinde tam tasdik sözleşmesi yapılmak şartıyla aynı YMM tarafından varsa önceki yıllara ait iade alacakları içinde sınırsız iade rapor düzenlenebilmektedir.
Önceki yılda başka YMM ile tam tasdik sözleşmesi varsa, yeni yılda sözleşme yapılan YMM’nin önceki yıl için sınırsız iade rapor düzenleyebilmesi için, eski YMM’nin kendi dönemine ilişkin gelir ya da kurumlar vergisi tasdik raporunu vergi dairesine teslim etmiş olmalıdır. Rapor teslim şartı, rapor teslim süresi olan gelir vergisi mükellefi için 15 mayıs, kurumlar vergisi mükellefi için 15 Haziran dönemi henüz dolmamışsa bu şart aranmamaktadır.